Hafter'in Sisi ile görüşmesi ve Libya'da Suriye senaryosunun tekrarlanmasından duyulan korku

Hafter’in Mısır ziyareti, Mısır'ın batı sınırlarını terörizm ve silah kaçakçılığına karşı güvence altına alma ve ulusal güvenliğini doğrudan etkileyen hayati bir komşusunun istikrarını sağlama konusundaki istekliliğinin işareti olarak görüldü

Libya'da 2021 yılında yapılması planlanan genel seçimlerin iptal edilmesinin ardından siyasi ve askeri çıkmaz halen devam ediyor (AFP)
Libya'da 2021 yılında yapılması planlanan genel seçimlerin iptal edilmesinin ardından siyasi ve askeri çıkmaz halen devam ediyor (AFP)
TT

Hafter'in Sisi ile görüşmesi ve Libya'da Suriye senaryosunun tekrarlanmasından duyulan korku

Libya'da 2021 yılında yapılması planlanan genel seçimlerin iptal edilmesinin ardından siyasi ve askeri çıkmaz halen devam ediyor (AFP)
Libya'da 2021 yılında yapılması planlanan genel seçimlerin iptal edilmesinin ardından siyasi ve askeri çıkmaz halen devam ediyor (AFP)

Sagir el-Haydari

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, bölgede taşların yerinden oynadığı bir ortamda Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter ile Kahire'de bir araya geldi. Görüşmede Libya'daki krizle ilgili gelişmeleri ve 2011 yılında Muammer Kaddafi rejiminin devrilmesinden bu yana siyasi ve askeri kaosla boğuşan ülkedeki paralı askerlerin sınır dışı edilmesi meselesi ele alındı.

Mısır, paralı askerleri Libya'dan çıkarma çabalarını gizlemese de şimdiye kadar hiçbir ilerleme kaydedemedi. Hafter ile Sisi arasındaki görüşmelerin paralı askerlerin Libya’dan çıkış sürecini hızlandırıp hızlandırmayacağı konusunda ciddi soru işaretleri var. Öte yandan Hafter ve Sisi 2021 yılından bu yana ilk kez bir araya geldiler.

Libya'nın batısını kontrol eden eski Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH), Hafter'in aynı yıl başkent Trablus'a saldırmasının ardından 2019 yılında Suriye’den ve diğer Arap ülkelerinden paralı askerler getirdi. Batı ülkeleri ve Birleşmiş Milletler tarafından hazırlanan raporlarda Hafter, Rus paramiliter grubu Wagner üyelerini ülkeye getirmekle suçlandı.

Mısır Cumhurbaşkanlığı tarafından yayınlanan açıklamada “Cumhurbaşkanı Sisi Libya'ya dışarıdan müdahale edilmesinin önlenmesi ve tüm yabancı güçler ile paralı askerlerin Libya topraklarından çıkarılması gerektiğini vurguladı” denildi.

Sahada bir değişiklik yok

Sisi-Hafter görüşmesi, Libya’da 2021 yılında yapılması planlanan genel seçimlerin iptal edilmesinin ardından ülkede siyasi ve askeri bir çıkmazın hüküm sürdüğü ve tarafların halen karşılıklı suçlamalara ve siyasi tartışmalara devam ettiği bir dönemde gerçekleşti.

Libya'da paralı askerler gerçeği, güvenlik ve askeri kurumların birleştirilmesi ve ülkede iki ayrı hükümet olduğu için devletin yeniden yapılandırılması gibi birçok konu çözümsüz kalmaya devam ediyor.

cj7k8l
Hafter ve Sisi yaklaşık üç yıllık bir aradan sonra bir kez daha bir araya geldiler (AFP)

Londra merkezli düşünce kuruluşu Kraliyet Birleşik Hizmetler Enstitüsü'den (Royal United Services Institute/RUSI) Jalel Harchaoui yaptığı değerlendirmede “Cumhurbaşkanı Sisi ile Mareşal Hafter arasındaki görüşme sembolik ve siyasi açıdan önemli, ancak sahadaki durumu değiştireceğini sanmıyorum” dedi.

Şarku’l Avsat Independent Arabia'dan aktardığı habere göre  Harchaoui, “Sisi'nin bu hamlesi, Libya'daki Genel Komutanlığın ana destekçisi ve asıl himayedarı olduğunu teyit ediyor” yorumunda bulundu.

Bu görüşmeden çıkan mesajın çok açık olduğunu söyleyen Harchaoui, “Mısır, Hafter'in eski Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed gibi çökmesini istemese de Mısır'ın mesajına rağmen bu yeni faaliyetlerin yakın zamanda duracağını sanmıyorum” şeklinde konuştu.

Harchaoui, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Mısır ve Hafter, Libya'daki paralı asker dosyasında mevcut aşamada bir ilerleme kaydedemeyecek, çünkü Kahire 2020 yılından beri bu konuda yüksek sesle konuşsa da neredeyse hiçbir şey elde edemedi.”

DEAŞ'ın yeniden ortaya çıkmasından korkuluyor

Mısırlı emekli Tümgeneral Samir Ferec, Hafter-Sisi görüşmesinin bölgedeki gelişmeler nedeniyle gerekli olduğunu, Mareşal Halife Hafter'in daha önce Bingazi, Derna ve Libya’nın diğer şehirlerinde DEAŞ’a karşı savaştığı için Mısır tarafından desteklendiğini bildiklerini söyledi.

Independent Arabia'ya özel açıklamalarda bulunan Ferec, “Suriye rejiminin düşmesinin ardından DEAŞ’ın Libya'da yeniden ortaya çıkmasından korkuluyor” dedi. Mısır’ın Libya'nın güvenliğini kendi ulusal güvenliğinin bir parçası olarak gördüğünü ifade eden Ferec, “Bu nedenle de büyük paralar harcadığı paralı askerler sorununu çözmek için harekete geçti” diye ekledi.

Mısırlı eski asker, Kahire’nin ayrıca Libya’da biri doğuda diğeri batıda olmak üzere iki hükümet olmasından dolayı devleti birleştirmeye çalıştığını ve bunun da Sisi-Hafter görüşmesinde gündeme getirilen hususlar arasında yer aldığını belirtti.

İki paralı asker grubu

Sisi ve Hafter'in Libya'nın komşu ülkelerine musallat olan paralı askerlerin ortadan kaldırılmasını sağlayacak bir strateji ya da mekanizma planlayıp planlamadıkları henüz bilinmiyor. Libya'ya paralı asker göndermekle suçlanan iki ülke olan Türkiye ve Rusya bu konuda büyük ölçüde sessiz.

Mısırlı siyasi araştırmacı Hamid Mahmud, Cumhurbaşkanı Sisi ile LUO Komutanı Halife Hafter arasındaki görüşmenin, ele alınan dosyaların niteliği açısından önemli çağrışımları ve mesajları olduğunu söyledi. Mısır’ın, Libya'nın güvenliğini sağlama konusunda istekli olduğunu belirten Mahmud, bunun geçici bir durum olmadığını kaydetti.

Ortadoğu'daki değişimler ve yeni aktörlerin devreye girmesi, özellikle Sudan'da yaşananlar ve Nil Nehri ile olan ilişkisi bu görüşmenin yapılmasını daha da gerekli kıldığını ifade eden Mahmud, Hafter-Sisi görüşmesinden kısa bir süre önce Libya'yı ziyaret eden Mısır Genel İstihbarat Başkanı Tümgeneral Hasan Mahmud Reşad'ın önderliğinde bazı düzenlemeler yapıldığını hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Sisi'nin Libya'nın Mısır'ın ulusal güvenliğinin bir parçası olduğunu vurguladığını ve bunun önemli olduğunu belirten Mahmud, “Daha da önemlisi, Mısır için çok ciddi bir mesele olan paralı askerlerin sınır dışı edilmesi gerektiğini vurguladı. Çünkü iki paralı asker grubu var. Bunlardan birincisi Sultan Murad ve diğerleri gibi Ulusal Birlik Hükümetini (UBH) destekleyenler. Aynı zamanda 2019 yılında dönemin Başkanlık Konseyi Başkanı Fayiz es-Serrac'ın talebi üzerine Türkiye tarafından gönderilen paralı asker oluşumları olan bu gruplar, Abdulhamid ed-Dibeybe hükümeti için güvenlik kalkanı oluşturuyorlar” diye konuştu.

İkinci grubun ise Libya'nın doğusundaki Rus paralı asker grubu Wagner olduğunu söyleyen Mahmud, Beşşar Esed rejiminin düşmesinden sonra Suriye'deki Rus silahlarının yakın zamanda Libya'ya transfer edildiğini hatırlattı. Mahmud’a göre bir diğer önemli nokta ise bu paralı askerlerin Libya'da siyasi çözümü ve genel seçimlerin yapılmasını sekteye uğratması.

Sınırın güvence altına alınması

Libya'da, geçtiğimiz aralık ayında Rusya'ya kaçan Beşşar Esed’in rejiminin düşmesinin ardından Suriye'de aktif olan milislerin yeniden ortaya çıkmasından endişe ediliyor.

Libya Temsilciler Meclisi Başkanı'nın siyasi danışmanı Faysal Ebu er-Rayika, ziyaretin jeostratejik açıdan hem Libya'nın hem de Mısır'ın ulusal güvenlik gereksinimlerini temsil ettiğini söyledi. Rayika, “Ziyaret, Mısır'ın batı sınırlarını terörizm ve silah kaçakçılığına karşı güvence altına alma ve ulusal güvenliğini doğrudan etkileyen hayati bir komşusunun istikrarını sağlamak için Libya'daki ittifakını güçlendirme isteğini teyit ediyor” ifadelerini kullandı.

fvdbgthyu
Libya'da yabancı paralı askerlerin olması Mısır'ı endişelendiriyor (AFP)

Libya'ya yapılan ziyaretin önemini vurgulayan Rayika, “Bu ziyaret, Libya'nın doğusunu güvence altına almaya ve iç ve dış zorluklar karşısında bölgesel çıkarlarını korumaya çalışan LUO'nun, muhalifleri karşısında başlıca bir destekçi olarak Mısır ile ittifakının teyidi anlamına geliyor” dedi.

İki ülke arasındaki ortak güvenlik unsurları, sınırları kontrol altına almak ve bölgesel tehditleri bertaraf etmek için iş birliğinin önemini ortaya koyuyor.

Sudan ile ilgili ortak görüşler

Sisi-Hafter görüşmesi aynı zamanda ABD'nin Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) Komutanı Muhammed Hamdan Daklu’ya (Hamideti) orduyla girdiği savaş nedeniyle yaptırım uygulamasından birkaç gün sonra gerçekleşti.

Hafter ve Sisi Sudan'da yelpazenin iki zıt ucunda yer alıyor. Hafter, uluslararası raporlar ve analistler tarafından HDK'ya yardım etmekle suçlanırken Mısır, Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan liderliğindeki Sudan ordusunu güçlü bir şekilde destekliyor.

Sudanlı siyasi analist Muhammed Hamid Nevvar, bu önemdeki bir görüşmede, Libya dosyasında öngörülen ya da beklenen gelişmelerle, özellikle de Hafter ve Sisi arasındaki çıkarların ve ittifakların yakınlaştığı noktalarla ilgili değerlendirmelere değinileceğinin kesin olduğunu belirtti. Nevvar, “Bu görüşmede gelişmeler, özellikle de Libya’nın içindeki ve çevresindeki güvenlik ve askeri gelişmeler dikkate alınacak” dedi.

Sudan'daki savaşla ilgili tartışmalar ve fikir birlikleri olduğuna şüphe olmadığını ifade eden Nevvar,, Mısır'ın siyasi ve diplomatik düzeyde bile Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Burhan’ın yanında sağlam ve net bir tutum sergilediğini belirtti.

Buna karşın Halife Hafter’in HDK’yı desteklediğini belirten Nevvar, “BM’nin ve uluslararası örgütlerin raporlarına göre Hafter’in Sudan ordusuyla savaşan HDK’nın desteklenmesinde rol oynadığına inanılıyor. Bu yüzden görüşmede bu konunun da ele alındığını düşünüyorum” diye konuştu.



Mısır ile  İsrail arasında Refah Sınır Kapısı’nın yönetimine ilişkin anlaşma ve Philadelphia Koridoru konusunda anlaşmazlıklar sürüyor: Refah Sınır Kapısı Filistin Yönetimi’ne mi bırakılacak?

Mısır Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı geçtiğimiz eylül ayında Gazze Şeridi sınırındaki güvenlik durumunu denetlerken (Genelkurmay Başkanlığı Sözcüsü)
Mısır Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı geçtiğimiz eylül ayında Gazze Şeridi sınırındaki güvenlik durumunu denetlerken (Genelkurmay Başkanlığı Sözcüsü)
TT

Mısır ile  İsrail arasında Refah Sınır Kapısı’nın yönetimine ilişkin anlaşma ve Philadelphia Koridoru konusunda anlaşmazlıklar sürüyor: Refah Sınır Kapısı Filistin Yönetimi’ne mi bırakılacak?

Mısır Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı geçtiğimiz eylül ayında Gazze Şeridi sınırındaki güvenlik durumunu denetlerken (Genelkurmay Başkanlığı Sözcüsü)
Mısır Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı geçtiğimiz eylül ayında Gazze Şeridi sınırındaki güvenlik durumunu denetlerken (Genelkurmay Başkanlığı Sözcüsü)

İsrail ile Hamas arasındaki ateşkesin uygulanmasını izlemek üzere Kahire'de bulunan ortak operasyon odasından bir kaynağa göre, Mossad ve Şin-Bet başkanları David Barnea ve Ronen Bar, pazartesi günü başlayan ve salı sabahının erken saatlerine kadar süren uzun bir toplantıda Mısır Genel İstihbarat Servisi Başkanı Hasan Reşad ve bir dizi Filistinli yetkili ile Philadelphia (Selahaddin) Koridoru’ndaki güvenlik düzenlemelerini ve Refah Sınır Kapısı meselesini görüştü.

İsrail basınında yer alan haberlere göre, İsrail ile arabulucular arasında ateşkes yönetim sisteminin belirlenmesi ve Gazze Şeridi'nde ‘ertesi gün’ nasıl uygulanacağına ilişkin görüşmeler devam ediyor.

Şarku’l Avsat'a açıklama yapan kaynak, Mossad ve Şin-Bet başkanlarının Mısır Genel İstihbarat Servisi Başkanı’yla yaptıkları toplantıda, ‘Refah Sınır Kapısı’nın yönetimiyle ilgili bir anlaşmaya varıldığını ve sınır kapısının Birleşmiş Milletler’in (BM) gözetim ve takibi altında Filistin Yönetimi tarafından yönetilmesinin kararlaştırıldığını’ söyledi. Ancak kaynağa göre sınır kapısının ne zaman faaliyete geçeceği belirtilmedi.

İsrail, geçtiğimiz mayıs ayında Refah Sınır Kapısı’nın Filistin tarafını bombalayıp bazı bölümlerini tahrip ettikten sonra işgal etmiş ve sınır kapısında daimî temsilci bulundurma talebinde bulunmuş, Mısır ise bunu reddetmişti.

Diğer yandan Mısır-İsrail görüşmesinde Philadelphia Koridoru’yla ilgili bir ‘anlaşmazlık’ yaşandığını belirten kaynak şunları söyledi: “Farklılıklar teknik ve lojistik olup muhakkak çözülecektir. İsrail bu koridordan kısmi çekilmeyi önerdi. Mısır ise bu fikri kabul etmedi; tam çekilme ve savaştan önceki duruma dönülmesi konusunda ısrar etti.”

İsrail güçleri mayıs ayında Gazze Şeridi'nin Mısır'la olan sınırını, Philadelphia Koridoru da dâhil olmak üzere ele geçirdikten sonra Mısır'ın sınır boyunca uzanan tüneller aracılığıyla Gazze Şeridi'ne silah girişini engellemek için yeterince çaba göstermediğini iddia etmiş, Kahire ise bu iddiayı reddetmişti.

İsrail, Filistin Yönetimi ile İsrail arasında 2005 yılında imzalanan geçişlerin ve sınırların yönetimine ilişkin anlaşma uyarınca Philadelphia Koridoru da dâhil olmak üzere Mısır'ın Gazze sınırından çekilmişti.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynak, Mossad ve Şin-Bet başkanlarının Mısır Genel İstihbarat Servisi Başkanı’yla yaptıkları görüşmede, ‘geçişler anlaşmasının daha sonraki bir aşamada değiştirilmesi olasılığının konuşulduğunu ve mevcut ateşkesin uygulanmasıyla ilgili olarak üzerinde anlaşmaya varılan şeyin sadece bu aşamayla ilgili geçici bir konu olduğunu’ söyledi.

15 Kasım 2005 tarihinde, birinci taraf olarak Filistin Yönetimi ve ikinci taraf olarak İsrail, Geçişler Anlaşması olarak bilinen ve bu geçişler yoluyla Filistin topraklarına giriş ve çıkışları düzenleyen koşulların, kontrollerin ve standartların belirlendiği bir anlaşma imzaladı. Ayrıca üçüncü bir tarafın (Avrupa Birliği-AB) da anlaşmaya dahil olması kararlaştırıldı.

Anlaşma, Filistin Yönetimi'nin şüpheli kişilerin geçişini engellemek için sınır kapılarından geçenleri İsrail'e bildirmesini ve AB'nin de bunun yapılmasını sağlamasını öngörüyor. Filistin ve İsrail gümrükleri arasında, geçişlerle ilgili gelişmeleri görüşmek üzere mümkün olduğunca Mısır gümrüğünün de katılımıyla periyodik toplantılar yapılıyor.