Avrupalı liderler Moldova'da toplandı

Avrupalı ​​liderlerin buluştuğu Bulboaca'daki Mimi Kalesi (EPA)
Avrupalı ​​liderlerin buluştuğu Bulboaca'daki Mimi Kalesi (EPA)
TT

Avrupalı liderler Moldova'da toplandı

Avrupalı ​​liderlerin buluştuğu Bulboaca'daki Mimi Kalesi (EPA)
Avrupalı ​​liderlerin buluştuğu Bulboaca'daki Mimi Kalesi (EPA)

Avrupa'dan 50'ye yakın lider, Avrupa Siyasi Topluluğu'nun (AST) ikinci toplantısı için Moldova'da bir araya geldi.

Başkent Kişinev'e yaklaşık 40 kilometre mesafedeki tarihi Mimi Kalesi'ndeki AST Zirvesi'ne Rusya ve Belarus dışında Avrupa kıtasında bulunan 47 ülke ve Avrupa Birliği (AB) kurumlarının liderleri davet edildi.

AST Zirvesi'ne Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy de geldi. Daha önce katılımı resmen duyurulmayan Ukrayna liderini, komşu ve ev sahibi ülke Moldova'nın Cumhurbaşkanı Maia Sandu karşıladı.

Rusya'nın Ukrayna'ya Şubat 2022'de başlayan saldırısından sonra Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un önerisiyle hayata geçirilen AST'nin ilk toplantısı, geçen yılın ikinci yarısında AB dönem başkanlığını yürüten Çekya'nın başkenti Prag'da 6 Ekim 2022'de yapılmıştı. O zirvede ikinci toplantının Moldova'da yapılması kararlaştırıldı.

Rusya'ya "kuvvetli mesaj"

AST'nin ikinci toplantısının 2,6 milyon nüfuslu Moldova yapılması, AB ve Batılı ülkelerden Moskova'ya verilen "kuvvetli bir birliktelik mesajı" olarak değerlendiriliyor.

Ukrayna'dan sonra Rusya'nın sıradaki hedefinin Moldova olacağı yorumlarını hatırlatan AB yetkilileri, Avrupa'nın AB yanlısı Moldova hükümetinin arkasında durduğunu göstermek istediğini vurguluyor.

Moldova, AB sürecini hızlandırmak istiyor

AB, geçen yıl, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısının başlamasından yaklaşık 3 ay sonra Ukrayna ve Moldova'ya aynı anda "aday ülke" statüsü verdi. Zirve sırasında da AB'nin Moldova'ya güçlü desteğini vurgulaması bekleniyor.

Zirveden bir gün önce Moldova'ya gelen ve AB'nin bu ülkedeki ortaklık misyonunun açılışını yapan AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, 50'ye yakın devlet ve hükümet başkanının Kişinev'e gelmesinin Kremlin'e yönelik "çok güçlü bir mesaj" olduğunu vurguladı.

Von der Leyen, "Moldova, Avrupa'nın kalbindedir. Moldova, Avrupa'dır." dedi.

Zirve sırasında Moldova hükümeti de AB üyelik sürecinin hızlandırılması, normalde uzun yıllar alacak üyeliğin bir an önce verilmesi için başta Almanya ve Fransa olmak üzere üye ülkelerin ve AB yönetiminin liderlerini iknaya çalışacak.

Moldova Cumhurbaşkanı Maia Sandu, toplantı öncesinde, ikili görüşmelerinde ülkesinin AB üyeliğini gündeme getireceğini, 2030'a kadar üye olmak istediklerini açıkladı.

Azerbaycan-Ermenistan ve Kosova da gündemde

AST, liderlerin fikir alışverişi yapmaları, çözüm bekleyen konuları değerlendirmeleri beklenen bir platform olarak düşünülüyor.

Liderler, bu çerçevede Moldova'daki zirvede, çok sayıda ikili ve çoklu görüşme yapacak. Bunlardan biri de Azerbaycan ile Ermenistan arasında barışa varılması amacıyla yürütülen çabalar kapsamında gerçekleşecek.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, AB Konseyi Başkanı Charles Michel'in girişimiyle yürüttükleri müzakerelere Moldova'da devam edecek.

Üç liderin görüşmesine bu kez Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da katılacak.

Zirve sırasında son günlerde gerginliğin yeniden yükseldiği Kosova'daki durum da gündemde. Kosova Başbakanı Albin Kurti ile Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, AST toplantısına katılan liderler arasında yer alıyor. İki liderin katılımı, konuyu görüşmek için liderler açısından fırsat olarak görülüyor.

Ayrıca zirve sırasında liderler arasında yuvarlak masa toplantıları yapılacak. Liderlerin 4 grup halinde katılacağı toplantılar, güvenlik, enerji ve ulaştırma ana başlıklarında düzenlendi.

Güvenlik için NATO uçakları havada

Zirve nedeniyle Kişinev'de geniş güvenlik önlemleri de alındı. Hava sahası uçuşa kapatılırken, AWACS olarak bilinen NATO'ya bağlı havadan erken ihbar uçakları, güvenliğe katkı sağlamak üzere müttefik hava sahasında görev yapıyor.

Ayrıca güvenlik güçleri, şehrin ana caddelerini tutarken, bazı yollar trafiğe kapatıldı. Gazeteciler, şehrin 40 kilometre dışındaki zirvenin yapıldığı Mimi Kalesi'nin bulunduğu Bulboaca bölgesine trenlerle taşındı. Güvenlik nedeniyle bölgeye alternatif ulaşım imkanı sağlanmadı. Yaklaşık 50 ülkeden gelen gazeteciler, 1 saat süren tren yolculuğunun ardından bölgeye ulaştı.



Bolivya'nın eski cumhurbaşkanı yolsuzluk davasında tutuklandı

Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)
Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)
TT

Bolivya'nın eski cumhurbaşkanı yolsuzluk davasında tutuklandı

Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)
Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)

Bolivya hükümetinin açıklamasına göre, eski Bolivya Devlet Başkanı Luis Arce, ekonomi bakanı olduğu dönemdeki yolsuzluk iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında dün La Paz'da tutuklandı.

62 yaşındaki Arce, ağustos ayındaki seçimlerde yeniden aday olmamıştı.

Eski devlet başkanı Jaime Paz Zamora'nın (1989-1993) oğlu 58 yaşındaki Rodrigo Paz, başkanlığı kazandı.

Paz'ın cumhurbaşkanlığı seçimindeki zaferi, ülkedeki büyük bir siyasi değişimi yansıttı. Bu zafer, 26 yıl boyunca Evo Morales (2006-2019) tarafından kurulan ve yönetilen Sosyalizm Hareketi (MAS) partisinin yirmi yıllık egemenliğine son verdi; Arce ise Morales'in mirasını sürdürdü.

Arce'nin cumhurbaşkanlığı, özellikle yakıt ve döviz kıtlığı gibi ciddi krizlerle gölgelendi ve bu durum protestolara yol açtı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre yolsuzluk soruşturması, Arce'nin Morales döneminde ekonomi bakanı olduğu zamana kadar uzanıyor.

Arce, kamu hazinesinden siyasi liderlerin kişisel hesaplarına para transferine izin vermekle suçlanıyor. Bu transferlerden faydalandığı şüphelenilenler arasında, geçen hafta aynı davada yaklaşık 100 bin dolar domates yetiştirme projesi için aldığı şüphesiyle tutuklanan eski solcu milletvekili Lydia Paty de bulunuyor.


ABD Temsilciler Meclisi, Suriye’ye uygulanan Sezar yaptırımlarının kaldırılmasını onayladı

ABD Senatosu (AFP)
ABD Senatosu (AFP)
TT

ABD Temsilciler Meclisi, Suriye’ye uygulanan Sezar yaptırımlarının kaldırılmasını onayladı

ABD Senatosu (AFP)
ABD Senatosu (AFP)

ABD Temsilciler Meclisi dün, 2026 yılı savunma bütçesinin tartışılması kapsamında Suriye'ye uygulanan Caesar (Sezar) yaptırımlarının kaldırmasını öngören bir tasarıyı onayladı.

ABD’li Temsilci Joe Wilson, Temsilciler Meclisi'nin Caesar Yasası'nın tamamen kaldırılmasını onaylamasından dolayı şükranlarını dile getirdi. Wilson, önümüzdeki günlerde Senato'nun da tasarıyı onaylamasını ve ABD Başkanı Donald Trump’ın imzalamasını beklediğini söyledi.

Wilson, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Bu ay Temsilciler Meclisi'nde tam iptal yasasını sunmaktan ve son altı ay boyunca Mecliste bu çabayı yönlendirmekten dolayı minnettarım.”

Wilson, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bunu gerçeğe dönüştürmemde Başkan Trump, Büyükelçi (Tom) Barrack ve Senatör (Jeanne) Shaheen’in desteğine de minnettarım. Senato'nun önümüzdeki günlerde bunu onaylamasını ve ardından Suriye'yi yeniden büyük yapmak için Başkan Trump'ın imzasına sunmasını sabırsızlıkla bekliyorum.”

Wilson dün, Suriye ile ilgili sorunların çözülmesine ve Suriye'nin rolünü yeniden kazanmasına yardımcı olmak için ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barak ile birlikte çalıştığını açıkladı.

Suriye haber ajansı SANA'ya göre yasanın iptali kapsamlı ve koşulsuzdu ve ABD’nin 2026 yılı savunma bütçe yasasında yer alan bir maddeye dahil edildi. Suriye hükümetinin yoğun diplomatik çabaları, Suriye toplumu ve Washington'da faaliyet gösteren Suriye-ABD kuruluşlarının desteği ve Suriye halkına ağır yük olan bu yaptırımların kaldırılması için çalışan kardeş ve dost ülkelerin desteği sonucunda bu karar alındı.

frgt
Beyaz Saray önünde Caesar Yasası'nın yürürlükten kaldırılmasını talep eden bir pankart taşıyan protestocular, 10 Kasım 2025 (AFP)

Suriye'nin resmi televizyonu el-İhbariyye'ye göre ABD Kongresi, 2019 yılında Beşşar Esed rejimini Suriyelilere karşı işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan dolayı cezalandırmak için Caesar Yasası'nı kabul etti. Yasa, eski rejimin hapishanelerinde işkence altında ölen tutukluların binlerce korkunç fotoğrafını sızdıran “Sezar” kod adlı Ferid el-Mezhan'a atıfla bu adla anılıyor. Yasa, Esed rejimiyle bağlantılı kişi, şirket ve kurumları hedef alan geniş kapsamlı yaptırımların uygulanmasını sağladı.


ABD ve İsrail’in “Yeni Suriye” anlaşmazlığı derinleşiyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye ile olan tampon bölgeyi, üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde ziyaret etti, 19 Kasım 2025 (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye ile olan tampon bölgeyi, üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde ziyaret etti, 19 Kasım 2025 (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)
TT

ABD ve İsrail’in “Yeni Suriye” anlaşmazlığı derinleşiyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye ile olan tampon bölgeyi, üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde ziyaret etti, 19 Kasım 2025 (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye ile olan tampon bölgeyi, üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde ziyaret etti, 19 Kasım 2025 (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)

ABD yönetiminin yeni Şam yönetimi ile güvenlik alanındaki iş birliğini genişletme yolu, İsrail'in sahadaki yaklaşımıyla çelişiyor ve iki geleneksel müttefik arasında Suriye devletinin geleceği konusunda bir anlaşmazlık olduğunu ortaya koyuyor.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar dün, Suriye ile anlaşmaya varma şansının azaldığını açıklayarak, iki tarafın ‘birkaç hafta öncesine göre anlaşmaya daha uzak’ olduğunu ve ‘yeni taleplerle birlikte iki taraf arasındaki uçurumun genişlediğini’ belirtti.

ABD gazetesi Wall Street Journal (WSJ), Beşşar Esed rejiminin düşüşünden bir yıl sonra Washington ve Tel Aviv arasında Suriye'nin geleceği konusunda bir anlaşmazlık olduğunu ve bunun nadir görüldüğünü bildirdi.

Öte yandan ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı Amiral Brad Cooper, Washington'ın ortak güvenlik tehditlerine karşı koymak için Suriye ordusuyla ‘giderek daha fazla’ iş birliği yaptığını açıkladı. Amiral Cooper’a göre ABD ordusu Suriye ordusuna ekim ayından bu yana, DAEŞ'e karşı 20'den fazla operasyonda ‘danışmanlık, yardım ve destek’ sağlarken Lübnan Hizbullahı'na gönderilen silah sevkiyatlarını engelledi. Amiral Cooper, bu kazanımların ‘Suriye hükümet güçleriyle yakın iş birliği içinde ancak elde edilebileceğini’ vurguladı.