Şanghay İşbirliği Örgütü Zirvesi: Modi 'terörle mücadele' Şi ise 'dayanışma' vurgusu yaptı

Hindistan, Şanghay İşbirliği Örgütü zirvesine ev sahipliği yapıyor (Reuters)
Hindistan, Şanghay İşbirliği Örgütü zirvesine ev sahipliği yapıyor (Reuters)
TT

Şanghay İşbirliği Örgütü Zirvesi: Modi 'terörle mücadele' Şi ise 'dayanışma' vurgusu yaptı

Hindistan, Şanghay İşbirliği Örgütü zirvesine ev sahipliği yapıyor (Reuters)
Hindistan, Şanghay İşbirliği Örgütü zirvesine ev sahipliği yapıyor (Reuters)

Şanghay İşbirliği Örgütünün (ŞİÖ) bu yıl Hindistan'ın ev sahipliğinde çevrim içi düzenlenen zirvesinde Hindistan Başbakanı Narendra Modi ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping açıklamalar yaptı.

India Tv News'in haberine göre, ŞİÖ zirvesinin gündeminde terörizm, bölgesel güvenlik ve refah konuları yer alıyor.

ŞİÖ'yü bir "aile" olarak niteleyen Modi, örgütün vizyonunun "güvenlik, ekonomik kalkınma, bağlantısallık, birlik, egemenliğe saygı, bölgesel bütünlük, çevrenin korunması" olduğu söyledi.

Putin, Modi ve Şi (AP)
Putin, Modi ve Şi (AP)

Modi, "Geçtiğimiz yirmi yıl içerisinde ŞİÖ, tüm Avrasya bölgesinde barış, refah ve kalkınma için önemli bir platform olmuştur. Hindistan'ın Avrasya'yla olan binlerce yıllık kültürel ve insanlar arası bağları, ortak mirasımızın canlı bir kanıtıdır." dedi.

Terörle mücadelenin önemine de değinen Modi, bazı ülkelerin "sınır ötesi terörizmi kendi politikaları için kullandığını ve teröristlere sığınak sağladığını" iddia etti.

Modi, ŞİÖ üyelerine söz konusu durumu "kınama" çağrısında bulundu.

Çin Devlet Başkanı Cinping "dayanışmaya" dikkati çekti

China Daily gazetesinin haberine göre, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping zirvede yaptığı açıklamada, örgütün üyelerinin dayanışma ve karşılıklı güveni güçlendirmesine işaret etti.

Üyelerin dayanışması ve karşılıklı güveniyle bölgesel barış ortamı oluşturulmasının gerekliliğinden bahseden Şi, ekonomik iyileşmenin hızlanması için üye ülkeler arasında "pragmatik işbirliğinin" önemine değindi.

Şi barış, kalkınma ve işbirliği trendinin geçmişten bu yana sürdüğünü ve devam edeceğini belirtti.

Şanghay İşbirliği Örgütü

Türkiye'nin "diyalog ortağı" olarak yer aldığı ŞİÖ, ilk olarak "Şanghay Beşlisi" adıyla 1996'da Çin, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan temsilcilerinin Çin'in Şanghay kentinde bir araya gelerek Sınır Bölgelerinde Askeri Güvenin Derinleştirilmesi Anlaşması'nı imzalamasıyla kurulmuştu.

Özbekistan'ın 2001'de katılımıyla üye sayısı 6'ya çıkan Şanghay Beşlisi'nin adı "Şangay İşbirliği Örgütü" olarak değiştirilmişti. Pakistan ve Hindistan da daha sonra tam üye olarak örgüte kabul edilmişti.



Katar, İran-İsrail ateşkesinde son dakika arabuluculuğunu açıkladı

TT

Katar, İran-İsrail ateşkesinde son dakika arabuluculuğunu açıkladı

Katar, İran-İsrail ateşkesinde son dakika arabuluculuğunu açıkladı

Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) Katar'ın el-Udeyd Hava Üssü’ne yönelik füze saldırılarına rağmen Katar'ın İran ve İsrail arasında ateşkes anlaşmasına varılması için yoğun çaba sarf ettiğini açıkladı.

Doha'yı ziyaret etmekte olan Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam ile düzenlediği ortak basın toplantısında konuşan Al Sani şu ifadeleri kullandı: “Ateşkes konusuyla ilgili olarak Katar devleti, ateşkesin istikrarını sağlayacak bir anlaşmaya varmak için Katar Emiri Şeyh Temim'in hem ABD tarafı hem de İran Cumhurbaşkanı ile gerçekleştirdiği temaslar aracılığıyla büyük çaba sarf etti… Bu sürecin başarısı nihayetinde ilgili tarafların iradesine ve kararlılığına bağlıdır.”

Al Sani, Katar Emiri'nin İran Cumhurbaşkanı ile yaptığı bir telefon görüşmesini de açıklayarak şunları söyledi: “Sayın Emir, İran Cumhurbaşkanı ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi ve bu görüşmede Katar'ın komşu bir ülke olarak her zaman bölgenin güvenlik ve istikrarını korumaya çalıştığını vurguladı.”

sdfrgt
Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani (DPA)

Al Sani, “Durumu alevlendirmeyi amaçlayan tüm girişimlere rağmen Katar olayları akıllıca ele almaya devam edecektir” dedi.

Bununla birlikte, İran'ın Katar'a yönelik füze saldırısının ülkenin egemenliğinin ihlali olduğunu vurguladı. Al Sani, “Yaşananlar Katar devletinin egemenliğinin ihlalidir ve bu kabul edilemez; ülkenin güvenliğini ve egemenlik haklarını korumak için uluslararası hukuk ve kabul edilen sözleşmeler uyarınca gerekli hukuki ve siyasi tedbirler alınacaktır” şeklinde konuştu.

Al Sani, İran ile İsrail arasındaki ateşkesin önemini vurgulayarak, ABD ve İran'ı müzakere masasına geri dönmeye çağırdı. Al Sani, “Ateşkesin kararlaştırıldığı şekilde devam edeceğini umuyor ve Katar devletinin her zaman istediği kapsamlı bir diplomatik çözüme ulaşmak için ABD ve İran taraflarını müzakere masasına dönmeye çağırıyoruz” ifadesini kullandı.

Al Sani sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüm tarafların çıkarlarını garanti altına alan adil bir anlaşma çerçevesinde, nükleer silahlardan arındırılmış, güvenli ve istikrarlı bir bölge için çalışmanın önemine inanıyoruz. İran'ın da komşu bir ülke olarak anlayış ve yapıcı bölgesel iş birliği çerçevesinde güvenlik, istikrar ve büyüme arzusunda olduğunu yineliyoruz.”

Al Sani, “Bölgedeki olayları her zaman sorumluluk ruhu ve bilgelik gözüyle ele almalıyız. İsrail'in bölgeye ve İran'a yönelik tekrarlanan saldırganlığı gerilimin daha da artmasına yol açmakta ve bölgedeki istikrarsızlık durumunu daha da kötüleştirmektedir. Bu düşmanca yaklaşımın devam etmesi bölgeyi daha karmaşık ve tehlikeli yollara sürüklemekte ve bölgesel barış ve güvenliği önemli ölçüde tehdit etmektedir” ifadelerini kullandı.

Katar'ın hava savunma sistemlerinin İran füzelerine karşı gösterdiği başarı konusunda ise Al Sani şunları söyledi: “Katar'ın bugün açıkça teyit ettiği mesaj, güvenliğini korumak, topraklarını ve halkını savunmak için tam kapasiteye sahip olduğudur. Katar Silahlı Kuvvetleri etkinliğini ve yüksek hazırlık düzeyini kanıtlamış ve herkese Katar devletinin kendisini, vatandaşlarını ve topraklarında yaşayanları tam güç ve yeterlilikle savunabileceği yönünde güçlü bir mesaj göndermiştir.”

Katar Silahlı Kuvvetleri’nin ‘söz konusu saldırıya karşı koymada kahramanca bir hareket’ sergilediğini ve düşman füzelerinin biri hariç hepsini durdurup düşürdüğünü belirten Al Sani, “Bu performans silahlı kuvvetlerimizin sahip olduğu yüksek hazırlık ve profesyonellik düzeyini yansıtmakta ve anavatanın güvenlik ve egemenliğini yetkinlikle koruma kabiliyetlerini teyit etmektedir” dedi.

Al Sani ayrıca, İsrail'in Lübnan topraklarına yönelik saldırılarını da kınayarak şunları söyledi: “İsrail'in ateşkesi sürekli ihlal etmesini ve Lübnan'ın egemenliğine yönelik saldırılarını açık ve kesin bir dille kınıyoruz… Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'ni sorumluluklarını yerine getirmeye ve İsrail'in bölgenin istikrarını tehdit eden bu sorumsuz hareketlerini durdurmaya çağırıyoruz.”