Görevden alınan Çin Dışişleri Bakanı Qin Gang nerede?

Daha önce ABD Büyükelçiliği de yapan Qin aralıkta bakanlığa getirilmişti

2021-2022'de Çin'in ABD Büyükelçisi olarak görev yapan Qin Gang, 1992'den bu yana dışişleri bakanlığı bünyesinde çalışıyordu (Reuters)
2021-2022'de Çin'in ABD Büyükelçisi olarak görev yapan Qin Gang, 1992'den bu yana dışişleri bakanlığı bünyesinde çalışıyordu (Reuters)
TT

Görevden alınan Çin Dışişleri Bakanı Qin Gang nerede?

2021-2022'de Çin'in ABD Büyükelçisi olarak görev yapan Qin Gang, 1992'den bu yana dışişleri bakanlığı bünyesinde çalışıyordu (Reuters)
2021-2022'de Çin'in ABD Büyükelçisi olarak görev yapan Qin Gang, 1992'den bu yana dışişleri bakanlığı bünyesinde çalışıyordu (Reuters)

Haftalar boyunca kamuoyunun karşısına çıkmadıktan sonra bu hafta Çin yönetimi tarafından görevden alınan eski Dışişleri Bakanı Qin Gang'ın durumu belirsizliğini koruyor.

Aralıkta göreve getirilen Qin'in neden görevden alındığına ilişkin Pekin'den bir açıklama yapılmış değil ancak Çinli diplomatın isminin geçtiği tüm ifadeler Çin Dışişleri Bakanlığı'nın resmi internet sitesinden silinmiş durumda. 

Öyle ki henüz 5 hafta önce Pekin'i ziyaret eden ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın Qin Gang'la yaptığı görüşmeyle ilgili yapılan duyuru bile sitede bulunamıyor.

Qin'in nerede olduğu, neden görevden alındığı ve Çin Komünist Partisi içindeki akıbetinin ne olacağı bilinmezliğini koruyor.

Ancak bu durum Çin için normal kabul edilebilir. 

Zira Çin'de ortadan kaybolan üst düzey yetkililer, aylar sonra gizli disiplin soruşturması altında olduklarının açıklanmasıyla ortaya çıkabiliyor.

Qin Gang'ın durumu ise önceki vakalara göre daha dikkat çekici. Zira tecrübeli diplomat uzun yıllardır Şi'nin güvenilir bir danışmanı olarak görülüyordu ve eski ABD Büyükelçisi olarak Çin dış politikasının dünyadaki en tanıdık yüzlerinden biriydi.

Washington merkezli düşünce kuruluşu Stimson Center'da Çin Programı'nın direktörlüğünü yapan Yun Sun, CNN'e yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

Qin'in hızlı bir şekilde görevde alınması elbette Şi için iyi değil. İnsanlar en azından neyin yanlış gittiğini ve görevden almanın gerekli olup olmadığını sorgulayacaklar. Ancak bu karar aynı zamanda Qin'in görevden alınması için vahim bir neden olduğunu da gösteriyor.

Qin Gang'ın görevden alınması Çin diplomasisi için ne anlama geliyor?

Salı günü Ulusal Halk Kongresi'nin özel oturumunda görevden alınmasına karar verilen Qin Gang, "şahin" imajına sahip olmasına karşın ABD Büyükelçiliği yaptığı dönemde daha yumuşak görevler için de uygun bir isim olduğunu göstermişti.

Washington'daki görev süresi boyunca sık sık NBA ve beyzbol maçlarında görülen Qin, sporla arası çok iyi olan Amerikan kamuoyunun dikkatini çekmeyi başarmış ve iki süper gücün daha "incelikli" bir ilişki içinde olması çağrısı yapmıştı.

Qin'in aralıkta, parti içinde dış politika alanında daha kıdemli isimler olmasına karşın dışişleri bakanlığına atanması da Pekin'in diplomasi alanında artık daha ılımlı isimleri kullanmak istediği yönünde yorumlara neden olmuştu.

Buna karşın uzmanlar Qin'in görevden ayrılmasının Çin dış politikasında bir değişikliğe neden olmayacağı konusunda hemfikir.

Dışişleri koltuğunda oturan kişinin nihayetinde Şi Cinping'in siyasi ajandasını uygulamakla yükümlü olduğunu hatırlatan Asya Toplum Politikaları Enstitüsü'nde Neil Thomas konuyla ilgili BBC'ye şunları söyledi:

Şi, Qin Gang'ı dış politikayı belirlesin diye değil, diplomasi de Şi Cinping düşüncesini uygulasın diye seçti. Dış politika kararları Şi'ye ve yakın çevresine ait olmayı sürdürüyor. 

Ancak Qin'in görevden alınmasının Çin Komünist Partisi'nin imajı için iyi olmadığını düşünenler de var. 

Asya Merkezi isimli düşünce kuruluşundan araştırmacı Jean Pierre Cabestan, Qin Gang'ın Şi tarafından bir "yıldız" olarak görüldüğü için basamakları hızla çıktığını hatırlatıyor.

Cabestan, "Qin Gang'ın görevden alınması Çin Komünist Partisi'nin yurtdışındaki ve hatta yurtiçindeki imajı için iyi değil. Bu durum liderlik için belli seviyede istikrarsızlık, siyasi anlaşmazlıklar, amatör atama metotları ve Çin'in küresel güç olma hırslarıyla uyuşmayan şeffaflık eksikliği olduğunu gösteriyor" diye konuştu.

Qin Gang neden görevden alındı?

Son olarak 25 Haziran'da Sri Lanka, Rusya ve Vietnam'dan gelen yetkililerle Pekin'de görüşen ve ondan sonra bir daha görülmeyen Qin Gang'ın durumuyla ilgili nadir yapılan resmi açıklamalar Çinli diplomatın sağlık durumuna işaret ediyordu.

Ancak açıklamalardaki detay eksikliği ve Çin siyasetinde alışık olunan biçimde konunun gizlilik içinde yürütülmesi Qin Gang'ın akıbetiyle ilgili soru işaretlerini artırdı.

Qin'in haftalar boyunca ortaya çıkmaması, Çinli diplomatın siyaseten cezalandırıldığı şeklinde yorumlara neden olurken, sosyal medyada Qin'in bir kadın televizyon sunucusuyla yaşadığı ilişkinin görevden alınmasına neden olmuş olabileceğine yönelik dedikodular zaman içinde yayıldı.

Normalde sosyal medyada çok aktif olan bu sunucunun da neredeyse eş zamanlı olarak "ortadan kaybolması" söylentileri ateşleyen unsurlardan biri oldu.

Böyle bir ilişki Çin yasalarına aykırı değil ancak BBC'ye göre bu durum parti disiplinin ihlali olarak değerlendirilmiş ve Qin'in parti içindeki rakipleri tarafından kullanılmış olabilir.

Birleşik Krallık merkezli yayın kuruluşu ayrıca Qin'in hızlı yükselişinin, başka birilerinin hızlı gerilemesi anlamına gelmiş olabileceğini ve bunun da bir risk faktörü olduğuna dikkat çekiyor.

Sağlık sorunu, yasak aşk ya da parti içi rekabet. Pekin'den konuyla ilgili net bir açıklama gelmeden bu spekülasyonların hiçbirini teyit etmek ya da olası nedenler listesinden silmek mümkün değil. 

Ancak Çin siyasetini yakından takip edenler Qin'in isminin Çin Dışişleri Bakanlığı'nın sitesinden silinmesinin siyasi nedenlere işaret ettiğini düşünüyor ve gerçek nedeninin gelecek aylarda Qin hakkında bir soruşturma yürütülüp yürütülmediğinin açıklanmasıyla ortaya çıkabileceğini savunuyor.

Washington merkezli Stimson Center'da çalışan Yun Sun, "Pekin, kendi hikayesine karar vermek için esnekliğini koruyor. Yakın bir zamanda neler olduğuna dair bir açıklama yapılmasını beklemiyorum. Pekin yönetimi konunun daha fazla ilgi çekmemesi için insanlar neredeyse unutana kadar bekleyecek" diye konuştu.

Independent Türkçe, Reuters, BBC, CNN, Politico, Guardian



Trump bugün Venezuela’ya yönelik sonraki adımları görüşecek

ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'daki yıl sonu tatil süslemelerinin önündeki fotoğrafı (AP)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'daki yıl sonu tatil süslemelerinin önündeki fotoğrafı (AP)
TT

Trump bugün Venezuela’ya yönelik sonraki adımları görüşecek

ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'daki yıl sonu tatil süslemelerinin önündeki fotoğrafı (AP)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'daki yıl sonu tatil süslemelerinin önündeki fotoğrafı (AP)

ABD merkezli CNN televizyonu, Başkan Donald Trump’ın bugün akşam saatlerinde Beyaz Saray’da Venezuela konusunda izlenecek yol haritasını değerlendirmek üzere bir toplantı düzenleyeceğini duyurdu. Toplantı, Washington yönetiminin Karakas üzerindeki baskıyı artırdığı bir dönemde gerçekleşiyor.

Habere göre toplantıya, Savunma Bakanı Pete Hegseth, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Dan Kane, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Beyaz Saray Özel Kalem Müdürü Susie Wiles ve Başkan Yardımcısı Özel Kalem Müdürü Stephen Miller gibi yönetimin kilit isimleri katılacak.

ABD son haftalarda, uyuşturucu kaçakçılığı yapan gemilere yönelik operasyonlar düzenleyerek ve Karayipler’deki askeri varlığını güçlendirerek Venezuela üzerindeki baskısını tırmandırdı.

Trump, cumartesi günü Truth Social hesabından yaptığı açıklamada, Venezuela’nın üzerindeki ve çevresindeki hava sahasının “tamamen kapalı” kabul edilmesi gerektiğini söyledi.

Öte yandan New York Times gazetesi, Trump’ın geçen hafta Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro ile telefon görüşmesi yaptığını ve tarafların olası bir buluşmayı değerlendirdiğini aktardı. Gazete, Trump’ın Maduro’ya ABD’de bir görüşme teklif ettiğini ancak şu anda böyle bir plan bulunmadığını kaydetti.


Witkoff, ABD'nin Ukrayna savaşını sona erdirme planını görüşmek üzere yarın Putin'le bir araya gelecek

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 25 Nisan 2025 tarihinde ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff'u Kremlin'de ağırladı. (DPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 25 Nisan 2025 tarihinde ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff'u Kremlin'de ağırladı. (DPA)
TT

Witkoff, ABD'nin Ukrayna savaşını sona erdirme planını görüşmek üzere yarın Putin'le bir araya gelecek

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 25 Nisan 2025 tarihinde ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff'u Kremlin'de ağırladı. (DPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 25 Nisan 2025 tarihinde ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff'u Kremlin'de ağırladı. (DPA)

Kremlin, ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un yarın öğleden sonra Moskova’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya geleceğini duyurdu. Kremlin tarafından bugün yapılan açıklamada, görüşmenin, Ukrayna savaşını sona erdirmeye yönelik Amerikan planına ilişkin temasların devamı niteliğinde olacağı belirtildi.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov günlük basın toplantısında, “Witkoff ile toplantının yarın yapılması planlanıyor” ifadesini kullandı ve buluşmanın öğleden sonra gerçekleşeceğini söyledi.

Witkoff’un Rusya ziyareti, dün Florida’da ABD ve Ukrayna heyetleri arasında yapılan görüşmelerin ardından gerçekleşiyor. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, bu temasları ‘verimli’ olarak nitelese de anlaşmaya varılabilmesi için daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ise Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’yi bugün Paris’te ağırlaması nedeniyle, içinde bulunulan haftanın çatışmayı sonlandırma çabaları açısından büyük önem taşıdığını ifade etti.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Rusya’nın yaklaşık dört yıl önce başlattığı savaşın sona erdirilmesine yönelik çözüm arayışları sürerken, hem askeri hem de siyasi açıdan yoğun baskı altında bulunuyor. Bu süreçte ABD Başkanı Donald Trump da çatışmanın çözülebileceğine dair iyimserliğini dile getiriyor.

Washington, üç yılı aşkın süredir devam eden savaşı bitirmeyi amaçlayan bir plan sunmuş durumda. ABD yönetimi, bu planın son halini Moskova ve Kiev’in onayına sunarak tamamlamayı hedefliyor.

Trump, başkanlık uçağında gazetecilere yaptığı açıklamada, “Ukrayna’nın bazı küçük sorunları var” dedi. Bu ifadeyle, kısa süre önce Ukrayna’da yolsuzluk soruşturması nedeniyle Zelenskiy’nin hem başkanlık ofisi direktörünü hem de müzakere heyeti başkanını görevden almak zorunda kalmasına gönderme yaptı. Trump, “Her şeye rağmen bir anlaşmaya varılması için iyi bir fırsat olduğunu düşünüyorum” değerlendirmesinde bulundu.

Ukrayna heyetine Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi Sekreteri Rüstem Umerov başkanlık ederken, ABD tarafını Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Steve Witkoff ve Jared Kushner temsil ediyor.

Öte yandan Umerov müzakereleri överek, bunları ‘verimli ve başarılı’ olarak nitelendirdi.

Umerov Facebook hesabından yaptığı paylaşımda, Zelenskiy’yi müzakerelerde kaydedilen ‘önemli ilerleme’ hakkında bilgilendirdiğini söyledi.

Zelenskiy ise görüşmelerin ardından X platformunda yaptığı açıklamada, “Müzakerelerin yapıcı bir dinamizmle ilerlemesi, tüm konuların açık biçimde tartışılması ve odağın Ukrayna’nın egemenliği ile ulusal çıkarlarının korunması üzerinde olması büyük önem taşıyor” ifadelerini kullandı.

İlk taslak, Ukrayna’nın Avrupa’daki müttefiklerinin müdahalesi olmadan hazırlanan 28 maddelik bir öneriden oluşuyordu. Bu taslak, Ukrayna güçlerinin doğudaki Donetsk bölgesinden çekilmesini ve ABD’nin Donetsk, Kırım ve Luhansk bölgelerinde fiili Rus kontrolünü tanımasını öngörüyordu. Washington, Kiev ve Avrupa’dan gelen eleştirilerin ardından ilk metinde değişiklik yaptı; ancak mevcut taslağın içeriği hâlâ net değil.

Florida’daki Kiev heyetine yakın bir kaynak dün AFP’ye yaptığı açıklamada, “Süreç kolay değil; hâlâ formüller ve çözümler aranıyor” dedi.

Görüşmelere hâkim bir başka kaynak ise AFP’ye, “Amerikalılar, Moskova’ya gidebilmek için yürütülen müzakerelerde nihai maddelerin gerçekten netleşmesini istiyor” değerlendirmesinde bulundu.


İsrail Cumhurbaşkanı, Netanyahu'nun af talebine ilişkin konuştu: ‘Devletin çıkarlarını’ dikkate alacağız

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve Başbakan Binyamin Netanyahu (EPA)
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve Başbakan Binyamin Netanyahu (EPA)
TT

İsrail Cumhurbaşkanı, Netanyahu'nun af talebine ilişkin konuştu: ‘Devletin çıkarlarını’ dikkate alacağız

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve Başbakan Binyamin Netanyahu (EPA)
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve Başbakan Binyamin Netanyahu (EPA)

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog bugün yaptığı açıklamada, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun af talebiyle ilgili olarak, “Sadece devletin çıkarlarını dikkate alacağız” dedi.

Netanyahu, yıllardır süren yolsuzluk suçlamalarıyla ilgili davada af talebini dün Herzog'a resmi olarak iletti. Netanyahu, cezai yargılamanın İsrail'i yönetme yeteneğini engellediğini ve af kararının ülkenin çıkarlarına en uygun adım olacağını savundu.

İsrail'in kuruluşundan bu yana en uzun süre görev yapan başbakanı olan Netanyahu, rüşvet, dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanma suçlamalarını uzun süredir reddediyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre avukatları, Cumhurbaşkanlığı Ofisi’ne gönderdikleri mektupta, Netanyahu'nun hukuki sürecin tam beraatle sonuçlanacağına halen inandığını belirtti.

Likud Partisi’nin yayınladığı kısa bir video açıklamasında Netanyahu, “Avukatlar bugün Cumhurbaşkanı’na af talebini ilettiler… Ülkenin çıkarlarını önemseyen herkesin bu adımı desteklemesini bekliyorum” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'un ofisi bugün erken saatlerde talebin alındığını doğruladı ve avukatların mektubunu yayınladı. Diğer yandan ABD Başkanı Donald Trump bu ay Herzog'a Netanyahu'yu affetmesini isteyen bir mektup gönderdi.