Gabonlu darbe lideri geçici cumhurbaşkanı olarak yemin etti

Gabonlu darbe lideri geçici cumhurbaşkanı olarak yemin etti
TT

Gabonlu darbe lideri geçici cumhurbaşkanı olarak yemin etti

Gabonlu darbe lideri geçici cumhurbaşkanı olarak yemin etti

Gabon'da geçtiğimiz hafta yönetime el koyan Kurumların Geçişi ve Restorasyonu Komitesi (CTRI) isimli geçiş hükümetinin lideri General Brice Oligui Nguema yemin etti.

Nguema yemin töreninin ardından yaptığı konuşmada, “Yeni hükümete, sürgündeki siyasilerin geri dönüşüne ilişkin prosedürlerin başlatılması yönünde talimat verildi” ifadelerini kullandı.

AFP’nin haberine göre, Nguema bir tarih belirtmeden ‘özgür, şeffaf ve güvenilir seçimler’ yoluyla ‘iktidarı sivillere iade etme’ sözü verdi.

Batı ve Orta Afrika'da üç yıl içinde gerçekleşen sekizinci darbede, General Brice Olegy Nguema liderliğindeki subaylar, Ali Bongo'nun seçimleri üçüncü kez kazandığını duyurduktan hemen sonra 30 Ağustos'ta iktidarı ele geçirdi.

Geçtiğimiz haftadan beri ordu tarafından yönetici olarak seçilen Nguema, bugün geçici cumhurbaşkanı olarak yemin etti.

Bongo ailesinin 56 yıllık iktidarını sona erdiren darbe, coşkulu kalabalıkları başkent Libreville sokaklarına çekti ancak yurt dışından kınamalarla karşılandı. Orta Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) liderleri, Ali Bongo hükümetinin devrilmesiyle ilgili tepkilerini tartışmak üzere bugün bir araya gelecek.

Geçtiğimiz hafta, Birleşmiş Milletler ve Afrika Birliği ülkeleri, anayasal düzene hızlı bir şekilde dönme çağrısında bulunuldu.

Askeri konsey henüz ne kadar süre iktidarda kalması beklendiğini bildirmedi.

Nguema Cuma günü ‘hızlı ama emin adımlarla’ ilerleyeceğini söyledi ancak çok fazla acelenin güvenilirliği olmayan bir seçime yol açabileceği konusunda uyarıda bulundu.

26 Ağustos seçimlerinin meşru galibi olduğunu söyleyen Gabon'un ana muhalefet grubu Değişim İttifakı, uluslararası topluma cuntayı iktidarı sivillere iade etmesi yönünde çağrıda bulunmaya çağırdı.

Değişim İttifakı’ndan kaynaklar Reuters’a yaptığı açıklamada, koalisyon üyelerinin daha fazla ayrıntı vermeden görüşmeler için dün Nguema ile bir araya geldiğini söyledi.

Hali hazırda ev hapsinde tutulan Bongo, 1967'de iktidara gelen merhum babasının yerine 2009 yılında göreve başladı.

Eleştirmenler, Bongo ailesinin petrol zengini ve 2,3 milyon insanının yaşadığı ülkeye pek fazla yatırım yapmadığını söylüyor.



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times