Taliban’ın tehdit ettiği beş Afgan kadın Fransa’ya iltica etti

İngilizce öğretmeni Hafsa, Fen Fakültesi Başkanı Necla Latif, kadın hakları alanında araştırmacı ve aktivist Nevin Haşim, bir güzellik salonunun eski çalışanı Zekiye Abbasi ve gazeteci Mazcan Faraci’ni Fransa’nın Charles De Gaulle Havalimanı’na vardıklarında çekildikleri hatıra fotoğrafı (AFP)
İngilizce öğretmeni Hafsa, Fen Fakültesi Başkanı Necla Latif, kadın hakları alanında araştırmacı ve aktivist Nevin Haşim, bir güzellik salonunun eski çalışanı Zekiye Abbasi ve gazeteci Mazcan Faraci’ni Fransa’nın Charles De Gaulle Havalimanı’na vardıklarında çekildikleri hatıra fotoğrafı (AFP)
TT

Taliban’ın tehdit ettiği beş Afgan kadın Fransa’ya iltica etti

İngilizce öğretmeni Hafsa, Fen Fakültesi Başkanı Necla Latif, kadın hakları alanında araştırmacı ve aktivist Nevin Haşim, bir güzellik salonunun eski çalışanı Zekiye Abbasi ve gazeteci Mazcan Faraci’ni Fransa’nın Charles De Gaulle Havalimanı’na vardıklarında çekildikleri hatıra fotoğrafı (AFP)
İngilizce öğretmeni Hafsa, Fen Fakültesi Başkanı Necla Latif, kadın hakları alanında araştırmacı ve aktivist Nevin Haşim, bir güzellik salonunun eski çalışanı Zekiye Abbasi ve gazeteci Mazcan Faraci’ni Fransa’nın Charles De Gaulle Havalimanı’na vardıklarında çekildikleri hatıra fotoğrafı (AFP)

Fransa, Taliban tarafından tehdit edilen ve komşu Pakistan’da sürgünde olan Afgan kadınlarını kabul etti.

Şarku’l Avsat’ın Fransız haber ajansı AFP’den aktardığı habere göre söz konusu kadınların destekçileri, bir süredir Paris’e kadınlar için bir insani koridor oluşturma çağrısında bulunuyordu.

Beklenen 5 Afgan kadından dördünü (bunlardan biri üç çocuklu) taşıyan bir uçak, 2021 yazında Afganistan’da gücünü yeniden tesis eden Taliban rejiminden kaçmalarından aylar sonra 4 Eylül’de öğleden sonra Paris’teki Charles De Gaulle Havalimanı’na indi.

Tam ismini vermek istemeyen 28 yaşındaki Hafsa, AFP’ye yaptığı açıklamada “Hala idrak edemiyorum. Rüya görüyormuşum gibi hissediyorum” dedi.

Afganistan’da öğretmen olarak çalışan Hafsa, Taliban yetkililerinin ‘öğretmenliği bırakması ve öğrencileriyle iletişim kurması halinde onu hapis cezasına çarptırma’ tehdidinde bulunduğunu söylerken, artık güvende olduğunu dile getirdi.

Aralarında bir bilim üniversitesinin eski direktörü, bir sivil toplum kuruluşu danışmanı ve bir TV sunucusunun da bulunduğu kadınlar, Afganistan hükümetinin Taliban tarafından devrilmesinin ardından sonbahar döneminde Batı ülkelerine yapılan hava tahliyelerinin bir parçası olamadılar.

Fransız Göçmenlik ve Uyum Ofisi (OFII) Genel Müdürü Didier Leschi, yaptığı açıklamada “Cumhurbaşkanının yayınladığı talimata göre, Afgan toplumunda önemli mevkilerde bulunmaları veya Batılılarla yakın temas halinde olmaları nedeniyle Taliban tarafından tehdit edilen kadınlara öncelikle özel önem veriliyor” diyerek, “Bu, bugün dua eden beş kadın için de geçerlidir” şeklinde konuştu.

Kadın sığınma evi

Kadınlar, Paris bölgesindeki bir kabul merkezine giderek sığınmacı olarak kayıt altına alınacak ve daha sonra ‘uzun süreli’ ikamet yerlerine yönlendirilecek. Aynı şekilde yetkililer de onların taleplerini karara bağlayacak.

Leschi, ‘Apagan’ adını verdiği Afgan kadınların Fransa’ya tahliye edilmesi sürecinin sessizce devam ettiğini söyledi. Ayrıca bu durumdaki diğer kadınların da Pakistan’a sığınması durumunda tahliyelerin muhtemelen bir kez daha gerçekleşeceğini vurguladı.

‘Afgan Kadınlar Hoş Geldiniz’ grubunun eşbaşkanlarından ve tahliye için aylarca kampanya yürüten aktivist Solan Chalfon Fioretti, “Bir kadın sığınma mekanizması oluşturmak mümkün” dedi.

Sivil toplum örgütü ‘France Terre D’asile (Sığınma Ülkesi Fransa)’ Başkanı eski sosyalist bakan Najat Vallaud-Belkacem, “Bunun mümkün olduğunu kanıtladığı için hükümete teşekkürler” açıklamasında bulundu.

Örgütü, sosyal medya platformu X üzerinden Afgan kadınlarını kabul edecek olan Belkacem, “Bir sonraki adım, bu tahliyeden çıkmayı ve Afgan mülteci kadınlara yönelik gerçek bir insani dayanışma ağı oluşturmayı gerektiriyor” dedi.

Ancak France Terre D’asile Derneği Genel Müdürü Delphine Royo, kadınların Fransa’ya gelişinin getirdiği ‘iyi haberi’ memnuniyetle karşılasa da, konunun ‘siyasi bir kararın meyvesi’ olmadığını belirtti. Royo, kadınlar için giriş vizesi almaya çalışan aktivistler tarafından zorlu bir mücadelenin ardından bu vizelerin onaylandığına dikkati çekti.

Dernek, Pakistan’da ‘saklanan’ Afgan kadın sayısının yüzlerce olduğunu tahmin ediyor.

Kaderlerine terk edildiler

Yetkililere göre Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 2021 yazında, 2021 baharından Temmuz 2023 sonuna kadar 15 bin 769 kişinin tahliye edildiği dönemde Fransa’nın Afgan kadınların yanında olacağı sözü vermişti.

Afgan Kadınları Karşılama Grubu’nun Nisan sonunda Fransız Le Monde gazetesi tarafından yayınlanan bir makalede yazdığına göre iki yıl sonra kadınlar, özellikle de yalnız olanlar ve başkalarıyla başa çıkmak için gerekli becerilere sahip olmayanlar, büyük ölçüde ihmal edildi.

Taliban rejimi iktidara döndüğünden beri, on iki yaşından sonra artık okula, üniversitelere, parklara veya spor salonlarına gidemeyen Afgan kadınlarının haklarını kademeli olarak kısıtladı.

Evlerinden çıkarken tamamen örtünmek zorunda kalan kadınların artık STK’larda çalışma hakkı bulunmuyor ve çoğu kamu görevinden dışlanıyorlar.

Ülkesinde bir üniversitenin müdürü olan ve tahliye edilen kadınlar arasında yer alan Necla Latif, her şeyin ellerinden alındığını söylerken, Fransa’ya vardığında ise “Artık Afganistan’da bir geleceğimiz yok” şeklinde konuştu.

Pazartesi günü gerçekleşecek tahliye sürecini daha önemli tahliyelerin takip edip etmeyeceği yönündeki soruya yanıt olarak Dışişleri Bakanlığı veya Elysee Sarayı’ndan açıklama yapılmadı.



İran’da gençler toplumu değiştiriyor: 40 yılın en büyük dönüşümü

İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)
İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)
TT

İran’da gençler toplumu değiştiriyor: 40 yılın en büyük dönüşümü

İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)
İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)

Uzmanlara göre İran'da son 40 yılın en büyük toplumsal değişimlerinden biri yaşanıyor. 

New York Times'ın (NYT) haberinde, gençlerin başını çektiği dönüşüm kapsamında son dönemde binlerce kişinin katıldığı açık hava pop konserleri ve kadınların saçı açık şekilde erkeklerde dans ettiği eğlenceler düzenlendiği yazılıyor. 

Sokak müzisyenleri ve hip-hop dansçılarından sabah yoga grupları ve sanat festivallerine kadar özellikle Tahran'da çeşitli organizasyonların yapıldığına dikkat çekiliyor. 

Başkente ek olarak bazı etkinliklerin Şiraz, İsfahan, Yezd gibi çeşitli şehirlere de yayıldığı aktarılıyor. Hatta çöldeki bazı bölgelerde özel rave partileri düzenlendiği belirtiliyor.

İranlı sosyolog Fadime Hassani, gençlerin "ikili hayat yaşamak istemediğini" özel ve kamusal alan arasındaki ayrımların gittikçe bulanıklaştığını söylüyor: 

Son 40 yılda İran kültürünün büyük bir kısmı özel alanlarda, yani evlerde, partilerde ve kısıtlı ortamlarda varlığını sürdürdü. Ancak bugün aynı değerler, duygular ve yaşam tarzları kamusal alanda da yeniden üretiliyor.

Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, seçim kampanyasında daha fazla sosyal özgürlük vaadinde bulunmuştu. NYT'nin analizinde hükümetin gençlerin liderliğindeki dönüşümü "bastırmaktan çekindiği veya buna gücünün yetmediği" yorumu yapılıyor. 

22 yaşındaki Mahsa Emini'nin başörtüsü kurallarına uymadığı iddiasıyla gözaltına alınıp işkence sonucu öldürülmesiyle İran'da 2022'de patlak veren protesto dalgası da hatırlatılıyor. Kuraklık, ekonomik kriz ve haziranda 12 gün süren İsrail-İran savaşının etkilerinden toparlanmaya çalışan Tahran yönetiminin, benzer bir tepkiyle karşılaşma endişesiyle etkinliklere karşı sert önlemler almadığı yazılıyor. 

Diğer yandan muhafazakarların değişimden rahatsız olduğuna da dikkat çekiliyor. NYT'nin İran medyasından aktardığına göre İstihbarat Bakanlığı, sosyal kurallardaki gevşemeye ve kadınların başörtüsünden uzaklaşmasına dair ülkenin dini lideri Ali Hamaney'e rapor sundu. Hamaney'in de "gençlerin ve kadınların hizaya getirilmesi" talimatı verdiği öne sürülüyor. 

Independent Türkçe, New York Times, Iran Wire


Netanyahu, ‘iyi niyet gösterilmesi halinde’ Suriye ile anlaşma olabileceğini düşünüyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)
TT

Netanyahu, ‘iyi niyet gösterilmesi halinde’ Suriye ile anlaşma olabileceğini düşünüyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ‘iyi niyet gösterilmesi halinde’ Suriye ile bir anlaşmanın mümkün olabileceğini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Yediot Aharonot’tan aktardığına göre Netanyahu, geçen hafta Suriye’de yaşanan çatışmada yaralanan askerleri ziyaret ederken yaptığı açıklamada, “Suriye’den beklenen, Şam’dan mevcut tampon bölgeye kadar silahsızlandırılmış bir tampon hat oluşturmasıdır. Buna elbette Hermon Dağı’nın etekleri ve zirvesi de dahildir” dedi.

Netanyahu, “Bu bölgeler üzerindeki kontrolümüzü, İsrail vatandaşlarının güvenliğini sağlamak için sürdürüyoruz. Eğer iyi niyet gösterilir ve bu ilkeler üzerinde anlaşılırsa, Suriyelilerle bir anlaşmaya varmak da mümkün. Ancak her koşulda kendi ilkelerimizden vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Diğer taraftan İsrail medyasına göre Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz, bugün ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilci Yardımcısı Morgan Ortagus ile bir araya geldi.

Yediot Aharonot’a bağlı Ynet haber sitesinin aktardığına göre görüşme, Kudüs’te Başbakanlık Ofisi’nde gerçekleşti.

Ortagus’un ilerleyen saatlerde Beyrut’u ziyaret etmesinin beklendiği bildirildi.


İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
TT

İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi bugün, İsrail’in Hamas tarafından Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracılığıyla teslim edilen kalıntı örneklerini teslim aldığını duyurdu. Örneklerin adli tıp laboratuvarına gönderilmesi planlanıyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre bir Hamas lideri, hareketin bugün Gazze Şeridi'nde kalan iki cesetten birini teslim edeceğini açıklamıştı.

İsrailli rehine Ran Gvili ve Taylandlı rehine Sudthisak Rinthalak'ın cesetleri halen Gazze'de bulunuyor.

Bu gelişme, İsrail güçlerinin bugün Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda bir Filistinliyi öldürmesi ve Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde evlerin yıkılması ve bombardımanların devam etmesi ile birlikte gerçekleşti.

Filistin resmi haber ajansı WAFA, ‘işgal güçlerinin kuzeydeki Cibaliye Mülteci Kampı’na yoğun hava saldırıları düzenlediğini ve kuzey Gazze’de bazı konut binalarını yıktığını’ bildirdi. Ayrıca İsrail’e ait insansız hava araçları (İHA) et-Tuffah mahallesindeki es-Senafur kavşağı yakınlarında Filistinlilerin evlerine bombalar attı ve eşzamanlı olarak yoğun ateş açıldı.