Güney Afrika ile ABD arasındaki gerginlik bitiyor mu?

Soruşturmanın ardından Pretorya’nın Moskova’ya silah gönderdiği yönündeki suçlamalar yalanlandı.

Rusya Devlet Başkanı, Güney Afrikalı mevkidaşını geçen Haziran ayında St. Petersburg’da kabul etti (AFP)
Rusya Devlet Başkanı, Güney Afrikalı mevkidaşını geçen Haziran ayında St. Petersburg’da kabul etti (AFP)
TT

Güney Afrika ile ABD arasındaki gerginlik bitiyor mu?

Rusya Devlet Başkanı, Güney Afrikalı mevkidaşını geçen Haziran ayında St. Petersburg’da kabul etti (AFP)
Rusya Devlet Başkanı, Güney Afrikalı mevkidaşını geçen Haziran ayında St. Petersburg’da kabul etti (AFP)

Güney Afrika ile ABD arasında 3 aydan fazla süren gerginliğin ardından Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa, geçen pazar günü yaptığı açıklamada, bağımsız bir soruşturmada ‘bir Rus gemisinin geçen yılın sonlarında ülkeden Rusya’ya silah gönderdiğine dair hiçbir kanıt bulunmadığını’ açıkladı. Pretorya ile Moskova arasındaki ilişkiler, Washington’u öfkelendiren bir yakınlaşmaya sahne oluyor.

Ramaphosa’nın açıklamaları, ABD’nin Pretorya Büyükelçisi Reuben Brigety’nin geçen Mayıs ayında düzenlediği basın toplantısında yaptığı önceki açıklamaların yol açtığı diplomatik krizin ardından geldi. Brigety, söz konusu basın toplantısında Lady R isimli bir Rus kargo gemisinin, geçen yıl Aralık ayında Cape Town yakınlarındaki bir deniz üssünden Rusya’ya silah taşıdığını iddia etti.

ABD’nin suçlamaları, Güney Afrika’nın Rusya’nın Ukrayna’daki savaşına karşı beyan ettiği bağlantısızlık ve tarafsızlık tutumu ve Batı’nın olası yaptırımlarından duyulan korku hakkında soruları gündeme getirdi. Ramaphosa, halka açık bir konuşmasında suçlamaların, Güney Afrika’nın ekonomisi ve dünyadaki konumu üzerinde zararlı bir etki bıraktığını söylerken, “Komisyon, geminin Güney Afrika’dan Rusya’ya silah taşıdığı iddiasını destekleyecek hiçbir kanıt bulunmadığını tespit etti. Hiçbir izin verilmedi veya herhangi bir silah ihraç edilmedi” dedi.

Güney Afrika Devlet Başkanı, geminin, Güney Afrika silah tedarik şirketi (Armscor) tarafından 2018’den bu yana Ulusal Savunma Kuvvetleri için sipariş edilen ekipmanı teslim etmek üzere üsse yanaştığını da dile getirdi. Cyril Ramaphosa ayrıca, askeri operasyonları tehlikeye sokma korkusuyla boşaltılan teçhizatın ayrıntılarını açıklayamayacağını vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığı habere göre Pretorya’daki ABD büyükelçiliği, geminin Güney Afrika’daki varlığına ilişkin yürütülen soruşturmanın ciddiyetini takdir ettiğini söyledi. ABD’nin Güney Afrika Misyonu’nun sözcüsü David Feldman ise ülkesinin, Güney Afrika’ya, kurduğu soruşturma komisyonunun sonuçları hakkında konuşma izni vereceğini ifade etti.

ABD’nin Güney Afrika’ya yönelik suçlamalarının ardından Ramaphosa, bu suçlamaların doğru olup olmadığını belirlemek için hızlı bir şekilde emekli bir yargıcın önderliğinde bağımsız bir soruşturma başlattı.

Washington’un Pretorya’yı suçlamasının ardından Rusya ve Güney Afrika liderleri, iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirme konusunda anlaşmaya vardı. Kremlin de 12 Mayıs’ta (ABD büyükelçisinin açıklamalarından birkaç gün sonra) yaptığı açıklamada, Putin ve Ramaphosa’nın iki ülke arasındaki ikili ilişkileri güçlendirme konusunda anlaştıklarını duyurdu. Ayrıca çeşitli alanlarda ortak çıkarlar doğrultusunda ilişkileri güçlendirme niyeti taşıdıkları ifade edildi. Gözlemciler, iki lider arasındaki uzlaşıyı ‘ABD’nin suçlamalarına açık bir mesaj’ olarak nitelendirdi.

Görsel kaldırıldı.
Güney Afrika Cumhurbaşkanı, geçen Ağustos ayında Johannesburg’daki BRICS zirvesine ev sahipliği yaptı (DPA)

Güney Afrikalı siyaset bilimi araştırmacısı Shaina Foren’e göre Washington’un Güney Afrika’nın Rusya’ya silah gönderdiği yönündeki suçlamaları, daha büyük bir krizin küçük bir yüzü gibi. Foren, Pretorya ile Washington arasındaki gergin ilişkilerin, ‘Güney Afrika’nın Rusya ile siyasi, ekonomik ve askeri açıdan yakınlaşma konusunda kararını verdiğine inanan’ ABD görüşünden kaynaklandığını söyledi.

Şarku’l Avsat’a konuşan Shaina Foren, “Washington, Rusya’nın Ukrayna’daki askeri operasyonunu açıkça kınamamak da dahil olmak üzere, Güney Afrikalı yetkililerin daha önceki tutumlarına odaklanıyor. Ona göre Güney Afrika’nın önde gelen Rus yetkililere ev sahipliği yapması, ABD ve Batılı ülkelerin özellikle savaşın ilk yılında Moskova’ya dayatmaya çalıştığı diplomatik izolasyonun kırılmasına neden oldu” dedi.

Güney Afrikalı araştırmacı, Rusya’ya silah sevkiyatına ilişkin soruşturma sonuçlarının açıklanmasının Pretorya ile Washington arasındaki gerginliği sonlandırmayacağını dile getirirken, bu gerginliği körükleyen pek çok faktör olduğuna dikkati çekti. Ancak Foren, gerginliğin tırmanmasının iki tarafın çıkarlarını temsil etmediğini vurguladı.

Ukrayna’daki krizin patlak vermesinden bu yana Güney Afrika, tarafsız kalmaya çalıştığını ve diyaloğun çatışmayı sona erdirmenin yolu olduğuna inandığını dile getirdi. Ancak bu yılın başlarında Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’u kabul etti. Ayrıca daha önce Ukrayna’da Rus askeri operasyonunun patlak vermesiyle eş zamanlı olarak 17 Şubat- 27 Şubat tarihleri arasında da Çin ve Rusya ile ülkenin doğu kıyısında ortak askeri tatbikatlara ev sahipliği yaptı.

Öte yandan eski Mısır Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Mısır Afrika İşleri Konseyi Başkan Yardımcısı Büyükelçi Salah Halime, ABD’nin Güney Afrika’nın Rusya’ya silah sağladığı yönündeki suçlamalarının Washington’un Güney Afrika’ya baskı yapma girişimleri çerçevesinde görülebileceğine inanıyor. Halime, Pretorya’nın birçok tutumunun, Washington’un, Güney Afrika büyüklüğünde bir ülkeyi kıtadaki Rusya etkisine kaptırma korkusunu artırdığına dikkat çekti.

Halime, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada Rusya’nın, kendisini izole etmeye yönelik her türlü girişimin üstesinden gelmesini sağlayacak güçlü ittifaklar aracılığıyla Güney Afrika ve kıtanın diğer ülkeleriyle stratejik ilişkiler kurmayı başardığını söyledi. Mısırlı yetkili, Washington ile Pretorya arasındaki gerginliğin azalmayacağına inandığını söylerken, ancak Güney Afrika’nın Rusya’ya silah ihracatına karışmamasının, tırmanması muhtemel bir krizi etkisiz hale getirmek olduğu dile getirdi.

Mısır Afrika İşleri Konseyi Başkan Yardımcısına göre ABD, Afrika ülkelerinin kendisine ve ortaya çıkan küresel kutuplara yönelik tutumlarında değişiklikler olduğunun farkında. Bu durum ise onu, kıta üzerinde daha fazla nüfuz alanı kaybını önlemek için tüm araçlarıyla baskı yapmaya itiyor.

Geçen Nisan ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda Rusya’nın İnsan Hakları Konseyi üyeliğinin askıya alınmasına ilişkin karar taslağının oylanması sırasında karara yalnızca 10 Afrika ülkesi evet oyu kullandı. 9 ülke ise karşı çıkarken, 35 Afrika ülkesi de çekimser kaldı veya oturuma katılmama kararı aldı. Daha önce Birleşmiş Milletler’de Rus kuvvetlerinin Ukrayna’dan derhal ve koşulsuz olarak çekilmesi çağrısında bulunan bir karar taslağına yalnızca 28 Afrika ülkesi destek vermişti.



Zelenskiy: Rusya ile bin 200 esirin takası için çalışıyoruz

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Zaporijya bölgesindeki 65. Mekanize Tugayı'nı ziyareti sırasında askerlere hitap ediyor. (AFP)
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Zaporijya bölgesindeki 65. Mekanize Tugayı'nı ziyareti sırasında askerlere hitap ediyor. (AFP)
TT

Zelenskiy: Rusya ile bin 200 esirin takası için çalışıyoruz

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Zaporijya bölgesindeki 65. Mekanize Tugayı'nı ziyareti sırasında askerlere hitap ediyor. (AFP)
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Zaporijya bölgesindeki 65. Mekanize Tugayı'nı ziyareti sırasında askerlere hitap ediyor. (AFP)

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ve Ukrayna Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi Sekreteri Rüstem Umerov, Kiev'in bin 200 Ukraynalının serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla Rusya ile esir takasını yeniden başlatmak üzere çalıştığını söyledi.

Zelenskiy bugün Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, “Takasların yeniden başlamasını sabırsızlıkla bekliyoruz... Bu amaçla birçok toplantı, müzakere ve görüşme yaptık” ifadelerini kullandı.

Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi Sekreteri Umerov dün yaptığı açıklamada, Kiev'in ortaklarının desteğiyle Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri'nde (BAE) takasların yeniden başlatılması konusunda istişarelerde bulunduğunu söyledi. Umerov, “Bu müzakereler sonucunda taraflar İstanbul anlaşmalarına geri dönme konusunda anlaştılar... Bu, bin 200 Ukraynalının serbest bırakılmasıyla ilgili” dedi.

İstanbul anlaşmaları, 2022 yılında Türkiye'nin arabuluculuğuyla varılan esir takası anlaşmalarıdır ve Rusya ile Ukrayna arasında büyük ölçekli, koordineli takaslar için kurallar belirlemektedir.

O zamandan bu yana iki ülke binlerce esirin takasını gerçekleştirdi, ancak takaslar düzensizdi ve Şubat 2022'den bu yana Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşının cephe hatlarındaki gerginlikler nedeniyle sık sık kesintiye uğradı.

Operasyonun usul ve organizasyonel ayrıntılarını belirlemek için yakın gelecekte istişareler yapılacağını ifade eden Umerov, “Esaretten dönen Ukraynalıların Yeni Yıl ve Noel'i evlerinde, aile sofralarında ve sevdikleriyle birlikte kutlayabilmeleri için yorulmadan çalışıyoruz” dedi.

Diğer yandan Zelenskiy, Ukrayna'nın hava ve hava savunma kapasitesini güçlendirmek için yarın (pazartesi) Fransa ile imzalanacak bir anlaşma hazırlandığını, ertesi gün (salı) ise İspanya'da Ukrayna'ya hava savunma ve füze sistemleri konusunda destek verilmesi konusunu görüşeceğini söyledi.

Zelenskiy ayrıca, bugün Yunanistan ile kış aylarında doğal gaz ithalatına ilişkin bir anlaşma imzalayacağını bildirdi.


Ağır toplardan motosikletlere... Rusya, Ukrayna'daki askeri stratejisini nasıl değiştirdi?

Pokrovsk kenti yakınlarında Rus güçlerine havan topu ateşleyen Ukraynalı askerler (Reuters)
Pokrovsk kenti yakınlarında Rus güçlerine havan topu ateşleyen Ukraynalı askerler (Reuters)
TT

Ağır toplardan motosikletlere... Rusya, Ukrayna'daki askeri stratejisini nasıl değiştirdi?

Pokrovsk kenti yakınlarında Rus güçlerine havan topu ateşleyen Ukraynalı askerler (Reuters)
Pokrovsk kenti yakınlarında Rus güçlerine havan topu ateşleyen Ukraynalı askerler (Reuters)

Rusya'nın Ukrayna'daki savaşı, son zamanlarda Moskova'nın askeri stratejisinde geleneksel savaş yöntemlerinden daha yenilikçi ve sıra dışı taktiklere doğru kayan önemli bir değişime tanık oldu.

Aylarca ağır topçu silahlarına yoğun bir şekilde güvenen ve ‘kıyma makinesi’ stratejisi olarak bilinen bir taktik izleyen Rusya yeni taktikler benimsemeye başladı. Bu taktikler arasında sivil araçların (motosikletler de dâhil) muharebe görevlerinde kullanılması da yer alıyor. Bu durum, Rusya’nın Ukrayna cephelerinde savaş yürütme biçiminde belirgin bir değişime işaret ediyor.

Şarku’l Avsat’ın CNN’den aktardığına göre söz konusu değişim, sosyal medyada yaygın olarak paylaşılan (yoğun sisin içinden çıkan ve Ukrayna'nın doğusunda bulunan Donetsk bölgesindeki Pokrovsk şehrine doğru ilerleyen bir Rus askeri konvoyunu gösteren) bir videoda açıkça görülüyor. Videoda, bazı askerlerin motosikletlere bindiği, bazılarının ise harap bir kamyonun kasasında ayakta durduğu fark ediliyor. Bu sahne, Moskova'nın şu anda cephede uyguladığı alışılmadık taktikleri yansıtıyor.

Eğer Pokrovsk Rus kuvvetlerinin eline geçerse -ki bu artık giderek daha olası görünüyor-, burası Moskova’nın Mayıs 2023’te Bahmut’u ele geçirmesinden bu yana kontrol ettiği en büyük şehir olacak.

Bahmut gibi Pokrovsk da büyük ölçüde enkaza dönüştü ve stratejik önemi önemli ölçüde azaldı. Ancak Bahmut gibi Pokrovsk da Ukrayna direnişinin sembolü haline gelmiş bir şehir.

Bu nedenle Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, burayı ele geçirmek için neredeyse her bedeli ödemeye hazır görünüyor. Dolayısıyla Ukrayna ordusu, durum her geçen gün kötüleşse de şehri savunmaya devam ediyor.

İki doğu kentinin kaderi birbirine çok benziyor gibi görünse de, sahadaki askerler, askeri gözlemciler ve analistler, Rusya'nın her iki kente yaklaşımının çok farklı olduğunu ve bu taktik değişikliğinin son iki yılda savaşın nasıl geliştiğini gösterdiğini söylüyor.

Bu değişimin başlıca nedeni, insansız hava araçlarının (İHA) yaygınlaşması. Modern teknolojik gelişmeler, bu araçların çok daha geniş mesafelere konuşlandırılmasını mümkün kıldı. Bu durum, Rus ve Ukrayna kuvvetleri arasındaki cephe hattının her iki tarafında ‘öldürme alanlarını’ fiilen genişletti ve böylece savaş alanında ilerlemeyi daha da zorlaştırdı.

‘Mantıklı bir değişim’

Pokrovsk'un kuzeydoğusundaki Kostyantynivka yakınlarında konuşlanmış Ukrayna 129. Tugayı’ndan bir asker CNN'e, birliğinin Rus kuvvetleriyle motosikletler üzerinde yaptığı ilk karşılaşmanın ‘son derece beklenmedik’ olduğunu, ancak buna rağmen mantıklı olduğunu söyledi.

“Bu mantıklı. Biz İHA'larla saldırıyoruz ve bu durumda onların hafif nakliye araçlarıyla hareket etmesi daha kolay” diyen asker, güvenlik nedeniyle isminin açıklanmamasını istedi.

Ukrayna Savunma Bakanlığı salı günü, yaklaşık 300 Rus askerinin Pokrovsk'ta olduğunu ve çatışmaların halen devam ettiğini bildirdi.

Tıbbi tahliye zorluğu

Rusya, 2024 yılının başlarında doğudaki Avdiyivka hattını yarıp geçmesinden bu yana, neredeyse iki yıldır yavaş bir şekilde Pokrovsk yönünde ilerliyor.

Washington merkezli bir düşünce kuruluşu olan Savaş Çalışmaları Enstitüsü (ISW) bünyesindeki Avrupa Savunma Projesi Direktörü Mason Clark, tıpkı Avdiyivka’nın ele geçirilmesinde olduğu gibi, Rusya'nın Pokrovsk’a doğru ‘nihayetinde Ukrayna güçlerini geri çekilmeye zorlamak veya onları tamamen kuşatmak amacıyla yavaş yavaş ilerlediğini’ belirtti.

Clark şöyle devam etti: “Bu, Bahmut’ta yaşanan süreçten farklı; Bahmut daha çok yoğun ve doğrudan bir kentsel saldırıydı. Pokrovsk’ta ise operasyonel hedef, şehri tamamen temizlemekten ziyade Ukrayna kuvvetlerini kuşatmaktı.”

Rus kuvvetleri Pokrovsk’u tamamen abluka altına alamamış olsa da, Ukrayna’nın ikmal hatlarını kesmeyi başardı.

Pokrovsk ve komşu Mirnograd kentinde halen çatışan bir Ukraynalı sağlık görevlisi, şehirden tıbbi tahliyenin neredeyse imkânsız olduğunu söyledi. Zira tahliye araçları şehre 10-15 kilometreden fazla yaklaşamıyor ve bu mesafe bile İHA’lar nedeniyle son derece tehlikeli.

Sağlık görevlisi CNN’e şunları söyledi: “Ağır yaralılar tıbbi stabilizasyon noktasına ulaşamıyor. Orta derecede yaralanan biri, şanslıysa oraya ulaşabilirse ağır duruma düşüyor. Hafif yaralanmalar ise çoğu zaman orta seviyeye dönüşüyor… Şu anda, yerlerinden çıkaramadığımız, iki haftadır ağır yaralı birkaç kişi var. Bir kişi de bir haftadır ağır durumda ve onu da çıkaramıyoruz.”

gt
Ukrayna'nın Donetsk bölgesindeki Pokrovsk kentinde hasar görmüş binaların önünden geçen Ukraynalı bir asker (AP)

Ukrayna ordusu, yaralıları tahliye etmek için insansız zırhlı araçlar kullanmayı deniyor ancak Pokrovsk’ta görev yapan sağlık görevlisi, bu araçların büyük miktarda Rus ateşine maruz kaldığını belirtiyor. Uluslararası hukuka göre, silahsız ve açık şekilde işaretlenmiş tıbbi taşıma araçlarına saldırmak yasak olmasına rağmen bu saldırılar devam ediyor.

Küçük gruplar gizlice sızıyor

2023’ün ilk yarısında Bahmut’taki savaş, Ukraynalıların ‘kıyma makinesi’ adını verdiği saldırılarla karakterize edildi. Bu taktik kapsamında Rus birlikleri, Ukrayna’nın iyi tahkim edilmiş mevzilerine doğru ilerlemeye devam ediyordu. Bu stratejinin temel fikri, Ukrayna kuvvetleri ateş açtığında kendi mevzilerini ele vermeleriydi.

Bu taktik, esasen öldürülmek üzere cepheye gönderilen Rus askerleri arasında çok yüksek kayıp oranlarına yol açtı. Geri çekilmek isteyenler, üstleri tarafından öldürülme tehdidiyle karşı karşıya kaldılar.

Bahmut'ta savaşan Ukraynalı askerler CNN'e, her gün onlarca Rus askerini öldürdüklerini ve cesetlerini tarlalarda donmaya bıraktıklarını, ertesi gün ise aynı görev için başka bir asker dalgasının gönderildiğini söylediler. Sonunda, ezici sayısal baskı sayesinde, bu Rus yöntemi aylarca süren çatışmalardan sonra Ukrayna ordusunu yormayı başardı.

Ancak şimdi taktikler değişti.

Mason Clark, “Bahmut'ta Wagner, Ukrayna'nın ateşini çekmek için adamlarını açık alanlara gönderiyor ve onların öldürülmesini bekliyordu. Şimdi amaç, bu adamların mümkün olduğunca çoğunu Ukrayna mevzilerine yaklaştırmak. Artık öldürülmek için gönderilmiyorlar” ifadelerini kullandı.

129. Tugay'dan bir Ukrayna askeri, Rus saldırı gruplarının küçüldüğünü bildirdi.

Güvenlik nedenleriyle isminin açıklanmamasını isteyen asker, “Kentsel alanlarda eskiden beş ila yedi kişilik gruplar halinde hareket ediyorlardı. Şimdi ise üç kişiden fazla olmuyorlar. Ekranda hareketlilik olmadığı için keşif İHA'larıyla onları takip etmek zor” dedi.

Ukrayna İHA biriminden başka bir asker, Rusların genellikle üç kişilik gruplar halinde hareket ettiğini ve kayıp oranlarının yüksek olduğunu bildirdi.

Geçen hafta isminin açıklanmaması kaydıyla CNN'e konuşan asker, “Onlar, üç kişiden ikisinin öldürüleceği, fakat birinin şehre ulaşarak orada tutunabileceği gerçeğine güveniyorlar” dedi.

Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı’nın tahminlerine göre, Rusya’nın Şubat 2022’de Ukrayna’ya karşı başlattığı geniş çaplı işgalden bu yana verdiği 1,1 milyondan fazla zayiatın üçte biri yalnızca bu yıl öldürülen veya yaralanan askerlerden oluşuyor.

Clark, “Bu durum Ruslar açısından mantıklı. Çünkü son derece yavaş bir ilerleme temposunu kabullenmiş durumdalar ve bu tür operasyonel yaklaşım çok yavaş ilerliyor… Oysa 2022 ve 2023 yıllarında hâlâ hızlı ilerlemeye daha fazla önem veriyorlardı” ifadelerini kullandı.


Venezuela, Trinidad ve Tobago ile ABD arasında yapılan ‘sorumsuz’ askeri tatbikatları kınadı

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro (AFP)
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro (AFP)
TT

Venezuela, Trinidad ve Tobago ile ABD arasında yapılan ‘sorumsuz’ askeri tatbikatları kınadı

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro (AFP)
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro (AFP)

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro dün yaptığı açıklamada, Washington'ın Karayipler'deki askeri varlığını artırması nedeniyle, ABD ile müttefiki Trinidad ve Tobago arasında yapılan ‘sorumsuz’ askeri tatbikatları kınadı.

Karakas, Washington'un uyuşturucu çetelerine karşı olduğunu söylediği Karayipler'deki ABD askeri faaliyetlerinin, solcu lider Maduro'yu devirmek için bir bahane olduğunu düşünüyor.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre bu, ABD ile Trinidad ve Tobago tarafından bir aydan kısa bir süre içinde gerçekleştirilen ikinci ortak tatbikat.

Ekim ayında, güdümlü füzelerle donatılmış bir ABD destroyeri, Venezuela'nın ‘kışkırtıcı’ olarak nitelendirdiği eğitim tatbikatları yapmak üzere dört gün boyunca Trinidad'da demirledi.

Maduro dün Karakas'ta düzenlenen bir etkinlikte şunları söyledi: “Trinidad ve Tobago hükümeti, bir kez daha sorumsuz askeri tatbikatlar yapacağını duyurdu ve Sucre eyaleti açıklarındaki sularını, Venezuela gibi bir devleti tehdit etmeyi amaçlayan askeri tatbikatlar için kullanıma açtı.”

Maduro, doğu eyaletlerindeki destekçilerini, 16-21 Kasım tarihleri arasında yapılması planlanan tatbikatlar sırasında ‘protesto gösterileri’ düzenlemeye çağırdı.

Trump yönetimi haftalar önce Karayipler ve Pasifik'te uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı iddia edilen tekneleri hedef alan saldırılar başlatmıştı. Ayrıca hava ve deniz kuvvetlerini de devreye soktu; uçak gemisi USS Gerald R. Ford’un salı günü bölgenin kıyılarına ulaştığı duyuruldu.

Son birkaç hafta içinde Washington, uluslararası sularda yaklaşık 20 tekneyi hedef alan saldırılar düzenledi ve ABD verilerine göre en az 76 kişi öldü.

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth perşembe günü Latin Amerika'da ‘terörist uyuşturucu kaçakçılarına’ karşı askeri operasyon başlatıldığını duyurdu; ancak bu operasyonun mevcut ABD askeri konuşlanmasından nasıl farklılaşacağı belirsizdi.

ABD Başkanı Donald Trump, Venezuela konusunda ne yapılacağına dair bir karar verdiğini ima ederek, “Ne olduğunu size söyleyemem, ancak uyuşturucu akışını durdurma konusunda Venezuela ile büyük ilerleme kaydettik” dedi.