Kim Jong-un'un Rusya'dan aldığı hediyeler 115 bin parçalık koleksiyona ekleniyor

Müzede Michael Jordan'ın imzaladığı top da var, Fidel Castro'nun hediye ettiği tüfek de...

Kim'e hediye edilen şapkanın boyutunu belirlemek için Rusya'nın Pyongyang Büyükelçisi Aleksandr Matsegora'nın kafa ölçüsü kullanıldı (Reuters)
Kim'e hediye edilen şapkanın boyutunu belirlemek için Rusya'nın Pyongyang Büyükelçisi Aleksandr Matsegora'nın kafa ölçüsü kullanıldı (Reuters)
TT

Kim Jong-un'un Rusya'dan aldığı hediyeler 115 bin parçalık koleksiyona ekleniyor

Kim'e hediye edilen şapkanın boyutunu belirlemek için Rusya'nın Pyongyang Büyükelçisi Aleksandr Matsegora'nın kafa ölçüsü kullanıldı (Reuters)
Kim'e hediye edilen şapkanın boyutunu belirlemek için Rusya'nın Pyongyang Büyükelçisi Aleksandr Matsegora'nın kafa ölçüsü kullanıldı (Reuters)

Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, çok konuşulan Rusya ziyaretinin ardından bugün ülkesine döndü.

Kim'e Rusya ziyareti sırasında tüfek, astronot eldiveni ve askeri drone'lar hediye edildi. Kuzey Kore liderinin ülkesine götürdüğü hediyelerin, üç nesildir devlet başkanlarına verilen hediyelerin tutulduğu Dostluk Müzesi'nde sergilenmesi bekleniyor.

Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov'un açıklamasına göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le yaptığı görüşmenin ardından Kim'e Rus yapımı "en kaliteli tüfek" hediye edildi. 

Kim'in de Putin'e Kuzey Kore yapımı bir tüfek hediye ettiği belirtildi.

Putin'in Kuzey Koreli meslektaşına uzayda giyilmiş bir astronot kıyafetinin eldivenini de hediye ettiği duyuruldu.

TASS haber ajansında yer alan habere göre, Kim'e ayrıca 5 adet kamikaze saldırı drone'u ve Geranium-25 tipi keşif drone'u hediye edildi. 

Rueters, Ukrayna'da kullanılan bu modellerin Kuzey Kore liderine hediye edilmesinin Moskova'nın da onayladığı en az iki BM yaptırımını ihlal ettiğine dikkat çekti.

Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu'nun ise Kim'e kürk bir şapka hediye ettiği ifade edildi.

Kim'lerin "Dostluk Müzesi"

Üç nesildir Kuzey Kore'yi yöneten Kim ailesi, yabancı devlet başkanlarından gelen hediyeleri sergileme konusundaki hassasiyetleriyle de tanınıyor.

Kim Jong-un, babası Kim Jong-il ve Kuzey Kore'nin kurucusu Kim Il Sung'a gelen tüm hediyeler, Pyongyang'ın 160 kilometre uzağındaki Myohyangsan dağının eteklerindeki Uluslararası Dostluk Müzesi'ne konuluyor.

1978'de açılan müzede 100'den fazla sergi salonu ve 200'den fazla ülkeden gelen yaklaşık 115 bin hediye yer alıyor.

Kuzey Kore medyasına göre müzede yer alan eserlerin önemi ve sayısı Dostluk Müzesi'ni, Paris'in simge müzelerinden Louvre'la kıyaslanabilir hale getiriyor.

Müzenin koleksiyonunda hangi hediyeler var?

Dostluk Müzesi'ndeki koleksiyonda eski ABD Başkanı Jimmy Carter tarafından gönderilen kristal eşyalar ve eski Fransa Cumhurbaşkanı Francois Mitterrand'ın hediye ettiği çay fincanı seti gibi parçalar bulunuyor.

Dönemin ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright'ın 2000'de ülkeye yaptığı ziyaret sırasında yanında getirdiği Michael Jordan imzalı bir basketbol topu ve Küba'nın efsanevi lideri Fidel Castro tarafından hediye edilen bir tüfek de yer alıyor.

Müzede ayrıca başkanlık döneminde Pyonyang'a yönelik barış politikaları izleyen Güney Kore lideri Kim Dae-jung'dan gelen bir televizyon seti ve Hyundai'nin Kuzey Kore doğumlu kurucusu Chung Ju-yung'un Kim Jong Il'e hediye ettiği bir Dynasty model araba da sergileniyor.

Independent Türkçe



Tayvan, ada çevresinde 7 askeri uçak ve 8 Çin gemisi tespit etti

Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)
Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)
TT

Tayvan, ada çevresinde 7 askeri uçak ve 8 Çin gemisi tespit etti

Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)
Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)

Tayvan Savunma Bakanlığı, son 24 saatte Çin’in ait yedi askeri uçak ve sekiz geminin ada çevresinde görüldüğünü duyurdu.

Bakanlığın açıklamasına göre, tespit edilen uçaklardan beşi Tayvan Boğazı’ndaki orta hattı geçerek ülkenin kuzey ve güneybatı Hava Savunma Tanımlama Bölgesi’ne girdi. Şarku’l Avsat’ın Taiwan News’ten aktardığı habere göre Tayvan ordusu bu hareketliliğe karşı deniz ve hava unsurlarını görevlendirerek sahil füze sistemleri de bölgede hazır konuma getirildi.

Tayvan, bu ay şu ana kadar Çin ordusuna ait uçakları 235, gemileri ise 148 kez tespit etti. Çin, Eylül 2020’den bu yana Tayvan çevresindeki askeri uçak ve gemi faaliyetlerini kademeli şekilde artırarak gri bölge taktiklerini yoğunlaştırmış durumda.

Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi (CSIS), gri bölge taktiklerini, “Bir devletin doğrudan ve yoğun güç kullanımına başvurmadan güvenlik hedeflerine ulaşmasını amaçlayan çaba veya çabalar bütünü” olarak tanımlıyor.


Avustralya Başbakanı Albanese’den Bondi saldırısının ardından güvenlik alarmı

Bondi sahilinde 21 Aralık’ta kurban ve yaralıları anma töreni öncesi, maskeli ve silahlı bir görevli çatı üstünde nöbet tutarken görüntülendi (AP)
Bondi sahilinde 21 Aralık’ta kurban ve yaralıları anma töreni öncesi, maskeli ve silahlı bir görevli çatı üstünde nöbet tutarken görüntülendi (AP)
TT

Avustralya Başbakanı Albanese’den Bondi saldırısının ardından güvenlik alarmı

Bondi sahilinde 21 Aralık’ta kurban ve yaralıları anma töreni öncesi, maskeli ve silahlı bir görevli çatı üstünde nöbet tutarken görüntülendi (AP)
Bondi sahilinde 21 Aralık’ta kurban ve yaralıları anma töreni öncesi, maskeli ve silahlı bir görevli çatı üstünde nöbet tutarken görüntülendi (AP)

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, geçen hafta Sydney’in Bondi sahilinde Yahudi bir bayram kutlaması sırasında meydana gelen ve 15 kişinin ölümüne, çok sayıda kişinin yaralanmasına neden olan saldırının ardından, ülkenin güvenlik mimarisinin yeniden değerlendirileceğini duyurdu. Albanese, emniyet ve istihbarat birimlerinin yetkilerinden işbirliği düzenlerine kadar tüm unsurlarının kapsamlı bir incelemeden geçirileceğini söyledi.

Albanese, bugün yaptığı açıklamada, eski Avustralya istihbarat örgütü başkanlarından birinin yöneteceği incelemenin; federal polis ve istihbarat birimlerinin “Avustralyalıların güvenliğini sağlamak için gerekli yetkilere, yapılara, prosedürlere ve işbirliği düzenlemelerine sahip olup olmadığını” değerlendireceğini söyledi.

Saldırı sonrasında, silah ruhsatı değerlendirme süreçleri ile kurumlar arası bilgi paylaşımında ciddi açıkların bulunduğu ortaya çıkmıştı.

fvg
Bondi Pavilion’da güvenlik birimleri, 14 Aralık’taki saldırının kurbanları ve yaralılarını anmak için düzenlenecek tören öncesi konukları aramadan geçiriyor (AP)

Başbakan Albanese, açıklamasında, “Geçen pazar günü DEAŞ’tan ilham alınarak gerçekleştirilen vahşi eylem, ülkemizdeki güvenlik ortamının hızla değiştiğini gösteriyor. Güvenlik kurumlarımızın, bu duruma en güçlü şekilde yanıt verebilecek kapasitede olması gerekiyor” dedi.

İncelemenin Nisan ayı sonuna kadar tamamlanması planlanıyor.

Albanese ayrıca bugün Sydney ve Melbourne’de düzenlenen göçmen karşıtı yürüyüşleri kınadı. Başbakan, “Geçen pazar günü yaşanan antisemitik terör saldırısının ardından toplumu bölmeyi amaçlayan bu yürüyüşlere ülkemizde yer yok. Yapılmamalı ve katılım sağlanmamalıdır” ifadelerini kullandı. Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığı habere göre öğle saatlerinde Sydney’deki yürüyüşte yaklaşık 50 kişinin bulunduğu görüldü.

Albanese, güvenlik incelemesinin; federal güvenlik ve istihbarat kurumlarının halkı korumak için gerekli yetki ve kapasitelere sahip olup olmadığını ortaya koyacağını belirterek, raporun Nisan ayında kamuoyuna açıklanacağını kaydetti.

Bugün, Sydney’in ünlü Bondi sahilinde iki saldırganın kalabalığa ateş açarak 15 kişiyi öldürdüğü ve onlarca kişiyi yaraladığı saldırının üzerinden bir hafta geçti.


Trump intikam alıyor: Suriye'de DEAŞ'a ait 70 hedef vuruldu

ABD askerleri, cuma günü Suriye'deki DEAŞ hedeflerine saldırmak üzere havalanmadan önce bir F-15E savaş uçağına mühimmat yüklüyor (AFP)
ABD askerleri, cuma günü Suriye'deki DEAŞ hedeflerine saldırmak üzere havalanmadan önce bir F-15E savaş uçağına mühimmat yüklüyor (AFP)
TT

Trump intikam alıyor: Suriye'de DEAŞ'a ait 70 hedef vuruldu

ABD askerleri, cuma günü Suriye'deki DEAŞ hedeflerine saldırmak üzere havalanmadan önce bir F-15E savaş uçağına mühimmat yüklüyor (AFP)
ABD askerleri, cuma günü Suriye'deki DEAŞ hedeflerine saldırmak üzere havalanmadan önce bir F-15E savaş uçağına mühimmat yüklüyor (AFP)

Başkan Donald Trump, geçen cumartesi günü Suriye çölündeki Palmira'da bir aşırılıkçı tarafından düzenlenen saldırıda üç Amerikalının (iki asker ve bir tercüman) öldürülmesinin ardından DEAŞ'a karşı misilleme tehdidini yerine getirdi. ABD hava saldırıları, cuma sabahı erken saatlerde Deyrizor, Hums ve Rakka çöllerindeki 70 DEAŞ mevzisini hedef aldı. Yaklaşık beş saat süren baskınlara uçaklar, helikopterler ve HIMARS roketatarları katıldı. Ürdün de uçaklarının saldırıya katıldığını açıkladı.

Trump cuma günü “çok güçlü bir misilleme saldırısı”ndan bahsederken, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, “ABD güçleri, DEAŞ savaşçılarını, altyapısını ve silah depolarını ortadan kaldırmak için Suriye'de Hawkeye Operasyonuna başladı” diyerek, operasyonu üç Amerikalının ölümüne yol açan Palmira saldırısının ardından “misilleme ilanı” olarak nitelendirdi.

Şarku’kul Avsat’ın görüştüğü Şam'daki Suriye Savunma Bakanlığına yakın kaynaklar, ABD saldırılarının süresiz olabileceğini ve günlerce devam edebileceğini söyledi.