ABD: Irak-Türkiye boru hattının yeniden açılması için tüm taraflarla çalışmaya devam edeceğiz

Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan günlük basın toplantısında (AP)
Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan günlük basın toplantısında (AP)
TT

ABD: Irak-Türkiye boru hattının yeniden açılması için tüm taraflarla çalışmaya devam edeceğiz

Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan günlük basın toplantısında (AP)
Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan günlük basın toplantısında (AP)

ABD, mart ayında askıya alınan Irak-Türkiye boru hattının en kısa sürede yeniden açılması için ilgili taraflarla çalışmaya devam edeceğini duyurdu.

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, bugün yaptığı açıklamada, “ABD, Irak-Türkiye boru hattının mümkün olan en kısa sürede yeniden açılması için ilgili taraflarla çalışmaya devam edecek” dedi.

Uluslararası Tahkim Mahkemesi, Irak merkezi hükümetinin izni olmadan Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) 2014-2018 yılları arasında petrol ihraç etmesine izin verdiği için Türkiye’ye tazminat cezası vermişti. Türkiye bunun üzerine 25 Mart’ta Kerkük-Ceyhan hattı üzerinden sevkiyatı durdurmuştu.

Türkiye, daha sonra sismik açıdan aktif bir bölgeden geçen ve sel nedeniyle zarar gördüğünü bildirdiği boru hattında bakım çalışmalarına başlamıştı.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, IKBY bölgesinden Ceyhan’a uzanan petrol boru hattının, bakım çalışmaları ve sel nedeniyle oluşan hasarın onarılması sonrası faaliyete hazır hale geleceğini bildirdi.

Bayraktar, petrol boru hattında incelemelerin tamamlandığını ve yakın zamanda teknik olarak faaliyete hazır olacağını da dile getirdi.

Irak ve Türkiye, küresel petrol arzının yaklaşık yüzde 0,5’ini oluşturan boru hattı üzerinden ihracata devam etmeden önce bakım çalışmalarının tamamlanmasını bekleme konusunda anlaşmıştı.

Bazı kaynaklara göre, petrol akışının ekim ayından önce başlaması beklenmiyor.

IKBY hükümeti, bu hat üzerinden Ceyhan limanına petrol akışının kesilmesinden bu yana yaklaşık 4 milyar dolar kaybetti.



Lahey Mahkemesi Netanyahu ve Gallant'ın tutuklama kararını dondurmaya hazır

Uluslararası Ceza Mahkemesi Binyamin Netanyahu ve Yoav Galant'ı Gazze savaşı nedeniyle tutuklama kararı almıştı (Reuters)
Uluslararası Ceza Mahkemesi Binyamin Netanyahu ve Yoav Galant'ı Gazze savaşı nedeniyle tutuklama kararı almıştı (Reuters)
TT

Lahey Mahkemesi Netanyahu ve Gallant'ın tutuklama kararını dondurmaya hazır

Uluslararası Ceza Mahkemesi Binyamin Netanyahu ve Yoav Galant'ı Gazze savaşı nedeniyle tutuklama kararı almıştı (Reuters)
Uluslararası Ceza Mahkemesi Binyamin Netanyahu ve Yoav Galant'ı Gazze savaşı nedeniyle tutuklama kararı almıştı (Reuters)

İsrail hükümeti tarafından Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde (UCM) temsil etmek üzere atanan İsrail Başyargıcı Ahron Barak, mahkemenin 7 Ekim 2023'te yaşanan olayları ve ardından gelen savaşı soruşturmak üzere resmi bir soruşturma komisyonu kurulması halinde Başbakan Benjamin Netanyahu ve görevden alınan Savunma Bakanı Yoav Galant'ı tutuklama kararını dondurmaya hazır olduğunu açıkladı.

İbrani medyasına açıklamalarda bulunan Barak, birkaç gün önce İsrail'in Gazze'de soykırım yaptığına ilişkin davayı görüşen ve Netanyahu ile Gallant'ın tutuklanmasına karar veren mahkemenin yetkilileriyle görüştüğünü söyledi. Onlara İsrail'de 7 Ekim'le ilgili resmi bir soruşturma komisyonu kurulması halinde tutumlarının ne olacağını soran Barak şu yanıtı almış: “Açıkça bu durumda Netanyahu ve Gallant'ı tutuklama kararlarını iptal edeceklerini ve davayı donduracaklarını söylediler.”

İsrail yargısında devrim yaptığı bilinen ve hem sağ hem de sol kesim tarafından kabul görmeyen 89 yaşındaki Barak, “İsrail yargısına saygı duyan ve bütünlüğüne inanan dünya bizimle çatışmak istemiyor ama biz haritayı okumuyoruz. Netanyahu liderliğindeki hükümet İsrail yargısının altını oymaya ve uluslararası konumunu zayıflatmaya devam ediyor” dedi.

Şin Bet şefi Ronen Bar'ın görevden alınmasına ve Yargı Danışmanı Gali Behraf-Miara'nın görevden alınma niyetine atıfta bulunan Barak “Bunlar yasadışı kararlardır. Bu kararların bir Yüksek Mahkeme yargıcı olarak kendisine sunulması halinde bunları tamamen reddederim" şeklinde konuştu. Barak, Dünyanın İsrail demokrasisindeki gerilemeyi izlediği ve yakından takip ettiği ve bu nedenle İsrail'e karşı pozisyon aldığı uyarısında bulundu.

21 Kasım 2024 tarihinde Lahey Mahkemesi I. Ön Yargılama Dairesi, Netanyahu ve Gallant hakkında savaş suçları ve soykırımın işlendiği savaş sırasında İsrail'i yönettiklerinden dolayı tutuklama emri çıkarmıştı. Aynı kararla Hamas lideri Muhammed Diab İbrahim el-Masri (Muhammed el-Deif olarak biliniyor) hakkında da insanlığa karşı suç ve savaş suçu işlediği gerekçesiyle tutuklama emri çıkarıldı. UCM Savcısı başlangıçta Hamas'ın diğer iki üst düzey lideri İsmail Haniye ve Yahya el-Sinvar için de tutuklama emri çıkarılması için başvuruda bulunmuştu. Suikastların doğrulanmasının ardından Daire talepleri geri çekmeyi kabul ederek Netanyahu ve Gallant hakkındaki tutuklama emirlerini saklı tuttu.

scdfvgh
UCM Genel Merkezi (Reuters)

UCM Dairesi o dönemde yaptığı iki açıklamada, tanıkları korumak ve soruşturmaların yürütülmesini sağlamak için tutuklama kararlarının “gizli” olarak sınıflandırıldığını söyledi. Ancak, tutuklama emrinde ele alınana benzer eylemlerin devam etmesi nedeniyle açıklamasında yer alan bilgileri yayınlamaya karar verdi. Mahkeme, tutuklama kararlarının varlığından haberdar edilmenin mağdurların ve ailelerinin yararına olacağını değerlendirdiğini de belirtti. Mahkeme, o gün İsrail'in yargı yetkisi olmadığı yönündeki görüşünü reddetti. Mahkeme “Netanyahu ve Gallant'ın iddia edilen davranışları mahkemenin yetki alanına girmektedir” dedi. Mahkeme, bu yetki alanının Doğu Kudüs de dahil olmak üzere Gazze ve Batı Şeria'yı kapsadığını kaydetti.

İsrail, kararının antisemitik olduğunu düşünerek mahkemeye saldırdı ve çeşitli ülkelerdeki hükümetleri uymamaya ikna etmeye çalışarak mahkemeye karşı siyasi bir kampanya başlattı. Ancak mahkemenin kurulduğu Roma Deklarasyonu'na taraf olan ülkelerin büyük çoğunluğu kararı kabul etmeyerek karara bağlı olduklarını açıkladı ve İsrail hükümetinden, yargının kendilerini ve savaştan sorumlu diğer İsrailli yetkilileri tutuklamasını engelleyemeyecekleri için kendilerini küçük düşürmemesi ricasında bulundu. Amerika Birleşik Devletleri kararı reddetti ve Netanyahu'yu memnuniyetle karşıladı. Macaristan ve Arjantin gibi bazı ülkeler ise karara uymayacaklarını açıkladılar.