İran'ın Hürremabad kentini İsrail drone'ları mı vurdu?

Şehirde duyulan şiddetli sesin ardından sarsıntı yaşandı

Hürremabad'daki askeri üste Şahab-3 füzelerine ait fırlatma sistemleri yer alıyor (AP)
Hürremabad'daki askeri üste Şahab-3 füzelerine ait fırlatma sistemleri yer alıyor (AP)
TT

İran'ın Hürremabad kentini İsrail drone'ları mı vurdu?

Hürremabad'daki askeri üste Şahab-3 füzelerine ait fırlatma sistemleri yer alıyor (AP)
Hürremabad'daki askeri üste Şahab-3 füzelerine ait fırlatma sistemleri yer alıyor (AP)

İran'ın Loristan eyaletindeki Hürremabad kentinde duyulan şiddetli sesin ardından meydana gelen sarsıntıda İsrail'in rolü olabileceği öne sürüldü.

Tesnim Haber Ajansı'nın aktardığına göre pazartesi akşamı yerel saatle 22.00 civarında duyulan şiddetli sesin ardından kentte güçlü bir sarsıntı yaşandı.

Tahran Üniversitesi Jeofizik Enstitüsü, bölgede herhangi bir deprem kaydedilmediğini bildirdi. Loristan eyaleti Kriz Yönetimi Genel Müdürü Mehdi Pazuki de sarsıntının ve sesin kaynağının henüz tespit edilemediğini ama  patlama ihtimali üzerinde durulduğunu belirtti. 

Öte yandan İsrail merkezli haber sitesi Times of Israel, Hürremabad kentinin yaklaşık 35 kilometre uzağında İmam Ali askeri üssünün yer aldığına dikkat çekti.

Söz konusu üste Şahab-3 adlı orta menzilli balistik füzeler üretiliyor. Haberde, füzenin yeni tasarlanan modelinin menzilinin 2 bin kilometreye çıkarıldığı ve İsrail'i vurabilecek kapasitede olduğuna da işaret edildi. 

Yazar ve gazeteci Babak Taghvaee, X'te yaptığı paylaşımda, patlamanın ve sarsıntının İsrail'in ulusal istihbarat teşkilatı Mossad'ın düzenlediği drone saldırısı nedeniyle yaşandığını öne sürdü.

Taghvee, İran Devrim Muhafızları'na ait üssün yakıt deposunun Mossad'a ait drone'larla vurulduğunu iddia etti. 

ABD'de yaşan İran asıllı araştırmacı gazeteci Erfan Fard da X'ten yaptığı paylaşımda, üssün Mossad tarafından vurulduğunu ileri sürdü. Tahran yönetiminin saldırıyı gizlemeye çalıştığını iddia eden Fard, üste Şahab-3 füzelerinin geliştirildiğini ve İsrail istihbaratının burayı etkisiz hale getirmeye çalıştığını savundu. 

Tahran yönetimi olaya dair henüz açıklama yapmazken, iddialar bağımsız olarak doğrulanamadı.  

Olayın, İran Savunma Bakanlığı Sözcüsü Rıza Talayinik'in pazar günü "Elimizde İsrail'i vurabilecek füzeler var" demesinin ardından yaşanması da dikkat çekti. 

Sözcü, füzeye 2020'de ABD'nin düzenlediği suikastla öldürülen Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani onuruna "Hacı Kasım" adının verildiğini söylemişti.

Independent Türkçe



Witkoff, Trump'ın planını görüşmek üzere Moskova'ya gidiyor

Putin, Witkoff’u Kremlin'de kabul ederken, 6 Ağustos 2025 (Reuters)
Putin, Witkoff’u Kremlin'de kabul ederken, 6 Ağustos 2025 (Reuters)
TT

Witkoff, Trump'ın planını görüşmek üzere Moskova'ya gidiyor

Putin, Witkoff’u Kremlin'de kabul ederken, 6 Ağustos 2025 (Reuters)
Putin, Witkoff’u Kremlin'de kabul ederken, 6 Ağustos 2025 (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff, önümüzdeki hafta Moskova’ya yapacağı ziyaret öncesinde Kremlin tarafından dün yapılan açıklamada ABD’nin Rusya-Ukrayna barış planına ilişkin devam eden diplomatik süreç ‘ciddi’ olarak nitelendirildi.

Rusya Devlet Başkanlığı Sözcüsü Dmitriy Peskov, diplomatik sürecin devam ettiğini belirterek “Bu ciddi bir süreç... Şu anda belki de bundan daha önemli bir şey yok” dedi.

Moskova ve Washington arasında önerilen planın ‘kısaltılmış versiyonunu’ görüşmek üzere yapılan ilk doğrudan görüşmelerin ertesi günü, Rusya Devlet Başkanlığı beklentileri düşürdü ve tartışılan ‘birçok plan’ arasında geniş çaplı bir ikilem olduğunu belirtti. Rusya Devlet Başkanlığı, ABD içindeki ve dışındaki bazı tarafları ‘barış çabalarını baltalamaya çalışmakla’ suçladı.

Rusya Devlet Başkanı Siyasi İşler Danışmanı Yuri Ushakov, medyada barış planı ile ilgili tartışmaların etrafını ‘histeri’ sardığı eleştirisinde bulundu. Moskova'nın görüşlerini medya platformları aracılığıyla değil, resmi kanallar aracılığıyla ABD tarafıyla doğrudan iletişim kurma yönündeki tutumuna bir kez daha dikkati çeken Ushakov, medyanın iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesini engellemek amacıyla Rus ve ABD’li temsilciler arasında olası temaslar hakkında yanlış bilgiler yaydığını da sözlerine ekledi.


AB Büyükelçisi: Avrupa'dan Husilere karşı müsamaha yok

Avrupa Birliği Yemen Delegasyonu Başkanı Patrick Simonnet (Fotoğraf: Salih el-Ganem)
Avrupa Birliği Yemen Delegasyonu Başkanı Patrick Simonnet (Fotoğraf: Salih el-Ganem)
TT

AB Büyükelçisi: Avrupa'dan Husilere karşı müsamaha yok

Avrupa Birliği Yemen Delegasyonu Başkanı Patrick Simonnet (Fotoğraf: Salih el-Ganem)
Avrupa Birliği Yemen Delegasyonu Başkanı Patrick Simonnet (Fotoğraf: Salih el-Ganem)

Avrupa Birliği Yemen Delegasyonu Başkanı Patrick Simonnet, Avrupa'nın Husi grubuna karşı herhangi bir hoşgörü göstermediğini vurgulayarak, AB üye ülkelerinin grubun Kızıldeniz'deki uluslararası nakliye araçlarına yönelik saldırılarını "en güçlü şekilde" kınadığını vurguladı.

Simonnet, Şarku'l Avsat'a verdiği röportajda, Brüksel'in Husileri "terörist grup" olarak ilan etmeyi planlayıp planlamadığı sorusuna yanıt olarak, AB içinde "tüm seçenekleri" değerlendirmek üzere görüşmelerin sürdüğünü açıkladı.

Büyükelçi, Avrupa Birliği'nin amacının "Yemenli tarafları müzakere masasına geri getirmek" olduğunu vurgulayarak, BM çabalarını destekleme ve BM destekli "yol haritası" üzerinde ilerleme sağlama konusunda Avrupa'nın kararlılığını dile getirdi ve özellikle Yemen hükümeti ve liderlik konseyinin ekonomik reformları hayata geçirmesini sağlamaya odaklandı.

Yemenli gözlemcilere göre, Avrupa'nın yıllardır siyasi krizin kökenlerine inmeden insani boyutlara odaklanmasının ardından, Avrupa'nın tutumunda "olumlu bir değişim" yaşandı.

Avrupalı ​​diplomat, Suudi Arabistan'ın Yemen'deki rolünü, özellikle kalkınma ve insani boyutlarıyla, "çok olumlu" olarak nitelendirerek, Riyad ile Brüksel arasında Yemen ve Kızıldeniz konularında önemli görüş birliği olduğunu ve mevcut aşamaya "kolektif bir yaklaşım" gerektiğini kaydetti.


Trump, Honduras başkanlığı için bir kuşu destekliyor

ABD Başkanı Donald Trump ve Honduras cumhurbaşkanı adayı Nasri Asfura, (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Honduras cumhurbaşkanı adayı Nasri Asfura, (AFP)
TT

Trump, Honduras başkanlığı için bir kuşu destekliyor

ABD Başkanı Donald Trump ve Honduras cumhurbaşkanı adayı Nasri Asfura, (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Honduras cumhurbaşkanı adayı Nasri Asfura, (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, dün yaklaşan Honduras cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sağcı aday Nasri Asfura'ya destek verdiğini açıkladı ve bölgedeki "komünist uyuşturucu kaçakçılarına" karşı birlikte çalışabileceklerini söyledi.

Trump, TruthSocial platformunda "Honduras'ta özgürlüğün tek gerçek dostu Tito Asfura'dır," diye yazdı ve politikacıya lakabıyla atıfta bulundu. Trump, "Tito ve ben uyuşturucu kaçakçılarıyla mücadele etmek ve Honduras halkına çok ihtiyaç duyulan yardımı sağlamak için birlikte çalışabiliriz" ifadelerini kullandı.

Honduras'ın başkenti Honduras'ın eski belediye başkanı olan 67 yaşındaki Asfoura, pazar günü yapılması planlanan başkanlık seçimlerinde sol görüşlü bir avukat ve sağ görüşlü bir televizyon sunucusuyla kıyasıya bir yarışa giriyor.

Asfour ise Trump'ın desteğinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, sosyal medyada yaptığı paylaşımda, "Demokrasimizi, özgürlüğümüzü ve ülkemizi büyük kılan değerlerimizi savunma kararlılığımıza sadığız" dedi. Trump, Honduras'ın kaderini Venezuela'nın kaderine bağlayarak, uyuşturucu karteli yönetmekle suçladığı sol görüşlü Devlet Başkanı Nicolás Maduro'yu devirmek için askeri müdahale olasılığını dışlamadı ve "Maduro ve uyuşturucu kaçakçısı teröristleri başka bir ülkeyi ele geçirebilecek mi?" diye yazdı.

Honduras, Latin Amerika'nın en şiddet yaşayan ülkelerinden biri. Bunun başlıca nedeni, uyuşturucu ticaretini ve organize suçu kontrol eden çeteler.