Tahran nükleer müzakerelerin Tokyo’da yapılacağı iddialarını yalanladı

İran Dışişleri Bakanlığı: “Umman girişimi tüm tarafların anlaşmaya dönme sürecidir”

Umman Dışişleri Bakanı Bedir el-Busaidi, geçen ay New York’ta Genel Kurul çalışmaları sırasında İranlı mevkidaşı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile bir
Umman Dışişleri Bakanı Bedir el-Busaidi, geçen ay New York’ta Genel Kurul çalışmaları sırasında İranlı mevkidaşı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile bir
TT

Tahran nükleer müzakerelerin Tokyo’da yapılacağı iddialarını yalanladı

Umman Dışişleri Bakanı Bedir el-Busaidi, geçen ay New York’ta Genel Kurul çalışmaları sırasında İranlı mevkidaşı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile bir
Umman Dışişleri Bakanı Bedir el-Busaidi, geçen ay New York’ta Genel Kurul çalışmaları sırasında İranlı mevkidaşı Hüseyin Emir Abdullahiyan ile bir

İran, ABD ile doğrudan müzakereler yapılacağına dair dünya basınında yer alan iddiaları yalanladı. Tahran yönetimi öte yandan Umman’ın 2015 nükleer anlaşmasını yeniden canlandırmayı amaçlayan diplomatik süreçteki çıkmaza son verme girişiminden duyduğu memnuniyeti yineledi. İranlı parlamenter Şehriyar Haydari, Japonya’da müzakere masasına dönülebileceğini söyledi.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasıl Kenani, haftalık basın toplantısında Umman Sultanı Heysem bin Tarık’ın nükleer anlaşmayı yeniden canlandırma planının Washington ile Tahran arasındaki görüşleri yakınlaştırmaya yönelik pratik bir girişim olduğunu söyledi. “Bu girişim ne yeni bir anlaşma ne de yeni bir projedir” diyen Kenani, “Defalarca belirttiğimiz gibi, Umman dahil dost ülkelerin tüm tarafları nükleer anlaşmaya döndürme yönündeki çabalarını ve girişimlerini memnuniyetle karşılıyoruz” dedi.

İranlı yetkili, “Diplomatik süreç de mesaj alışverişi de açık. Bu süreç devam ediyor” diyerek, sözlerinin devamında ise “ABD ile doğrudan müzakere yapmayacağız ve doğrudan müzakere planımız da yok” şeklinde konuştu.

Şarku’l Avsat’ın ABD merkezli Semaphore sitesi ve Londra merkezli Farsça yayın yapan Iran International kanalının hazırladığı araştırma haberinden aktardığına göre Sözcü, İran Uzmanlar Girişimi konusuna girmekten ise kaçındı. Haber, İran kökenli Amerikalı uzmanlar ile Devrim Muhafızları’yla yakından bağlantılı olan İran Dışişleri Bakanlığı Araştırma Dairesi yetkilisi arasındaki mesaj alışverişine de ışık tutuyor.

31 senatörün Pentagon’a mesajların içeriği, ABD çevrelerinde, özellikle de Kongre üyeleri arasında öfkeye yol açtı.

Mesajda, İran asıllı ABD’li bir araştırmacıya, nükleer müzakere ekibinden çıkarılması sonrasında bakanlıkta üst düzey bir pozisyonu üstlenmesi için nasıl güvenlik izni verildiği soruldu.

Konuyla ilgili olarak Kenani, “Özellikle bazılarının İran kartını oynamaya çalışması ve buna bağlı meseleler nedeniyle ABD’nin iç sorunları ve partiler arası rekabet çerçevesindeki bazı konulara girmek istemiyoruz” dedi.

Öte yandan İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi’nin medya platformu Nour News, ‘İran ile savaş açmaya çağıranlar’ olarak adlandırdığı kişileri, İran’ın ABD’deki nüfuzu meselesini alevlendirmekle suçladı. Ajans, sosyal medya platformu X üzerinden “Onlar, esir takası anlaşmasına varıldıktan sonra, yaptırımların kaldırılmasına (nükleer anlaşmanın yeniden canlandırılması) yönelik müzakerelerde anlaşmaya varma şansının arttığına inanıyorlar. Bu nedenle Demokratların yaklaşan başkanlık seçimlerinde bunu kullanmasını engelleyecek bir ortam yaratmak ve yaptırımların kaldırılması konusunda olası bir atılımı engellemek istiyorlar” açıklamasında bulundu.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani’nin bugün düzenlediği haftalık basın toplantısından yayınlanan videodan bir görüntü
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani’nin bugün düzenlediği haftalık basın toplantısından yayınlanan videodan bir görüntü

Kitle imha silahları

Öte yandan Kenani, İran’ın bu bölgede oluşturduğu kalıcı tehdide ilişkin ABD’nin kitle imha silahlarıyla mücadeleye yönelik stratejik belgesindeki uyarıyı yalanladı. Kenani, “Bu iddialar asılsızdır. İran, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması’nın bir üyesidir ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile kapsamlı bir koruma anlaşmasının imzacısıdır” dedi.

“İran defalarca nükleer silahların askeri ve savunma doktrininde yeri olmadığını ilan etti” diyen Nasır Kenani, “İran bu tür kitle imha silahlarının kullanımını ve kullanım tehdidini reddediyor” ifadelerini kullandı. Kenani ayrıca, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın İran’ın Kimyasal Silahlar Sözleşmesi’ne uymamasına ilişkin yıllık raporunu da protesto ederken, “Şiddetle reddediyoruz” dedi. Kenani ayrıca, bunların asılsız suçlamalar olduğunu söyledi.

Nükleer müzakereler, geçen yıl son zamanlarda sekteye uğradı. Öncesinde ise Tahran, UAEA’nın insan yapımı uranyum izleri bulduğu iki gizli bölgede nükleer faaliyetlere ilişkin uluslararası bir soruşturmayı kapatmak da dahil olmak üzere şartlarına bağlıydı. Batılı diplomatlar, Tahran’ın geçen yıl anlaşmayı tamamlamaya yönelik en az iki taslağı reddettiğini söylüyor.

UAEA, İran’ın yüzde 60 zenginleştirilmiş uranyumdan oluşan üç bomba geliştirmeye yetecek kadar güce sahip olduğunu tahmin ediyor. Ajansa göre İran, yüzde 20 oranında zenginleştirilmiş daha büyük miktarlarda uranyuma sahip. Tahran ayrıca, nükleer anlaşmanın yeniden canlandırılması yönündeki görüşmelerin Nisan 2021’de başlatılmasına paralel olarak yüzde 60 oranında uranyum zenginleştirmeye başladı.

Tokyo arabuluculuğu

Milletvekili Şehriyar Haydari, geçen pazar günü Dideban İran internet sitesinden yaptığı açıklamada, Japonya’da nükleer müzakerelerin yeniden başlatılabileceğini belirtti.

Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komitesi üyesi Haydari, nükleer anlaşmanın tarafları arasında üçüncü bir ülkede toplantı yapılmasının planlandığını söylerken, “Son zamanlarda Batı ve ABD mesajları açıklandı. Japonya’nın hazır olduğunu beyan etmesiyle nükleer anlaşma için toplantı yapılmasına yönelik mekanizmanın bir ölçüde hazırlandığını ve bunun üçüncü bir ülkede yapılabileceğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

“Nükleer anlaşma sonuca ulaşsa da ulaşmasa da bunun diyalog ve toplantı çerçevesinde yapılması gerekiyor” diyen Milletvekili, “Nükleer anlaşma, şu anda hem Avrupa’da hem de ABD’de gündemde. Ancak ABD’nin bu konudaki politikası ve yaklaşımı farklı” şeklinde konuştu.

Geçen hafta İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Japon arabuluculuğunun varlığını açıklamadan önce, Umman Sultanı’nın nükleer müzakere masasına dönme yönünde önerdiği bir girişimden bahsetti.

Abdullahiyan, Japon Kyodo ajansı tarafından geçen çarşamba günü yayınlanan bir açıklamada Tokyo’nun teklifinin İran’ın çıkarlarını karşıladığını, ilgiyi hak ettiğini ve olumlu olarak değerlendirilebileceğini söyledi. Batılı tarafları abartılı taleplerde bulunmakla suçlayan Abdullahiyan, ülkesinin Japonya’nın nükleer anlaşmanın yeniden canlandırılmasında oynadığı her türlü yapıcı role desteğini ifade etti.

Abdullahiyan ayrıca, İran resmi medyasına Sultan Heysem bin Tarık’ın nükleer anlaşmayı yeniden canlandırmaya çalıştığını belirterek, “Önerilen Umman girişimi, tüm tarafları hızlandırmanın ve yükümlülüklerine geri döndürmenin bir yoludur. Ancak bu, Umman Sultanı’nın yeni bir planı veya metni olduğu anlamına gelmiyor” dedi.

İbrahim Reisi hükümeti, bölgesel ve uluslararası izolasyonunu kırmak için arabuluculuğa güveniyor. Arabuluculuk, İran ile büyük güçler arasındaki nükleer müzakerelerin 2013 yılında yeni haliyle başlatılmasının ve 2015 yazında nükleer anlaşmayla sona ermesinin anahtarıydı.

Geçen Nisan ayında İran Dışişleri Bakanı, Japon mevkidaşı Yoshimasa Hayashi ile yaptığı telefon görüşmesinin ardından, Hayashi’nin bozulan nükleer görüşmeleri tamamlamak için Tahran’a yardım teklif ettiğini söyledi.

Geçen Ağustos ayının ilk haftasında Abdullahiyan, Tokyo’yu ziyaret ederek Japon yetkililere, Tahran’ın tüm tarafların nükleer anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine geri dönmeye hazır olduğunu bildirdi.

Japonya, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın 2018’de nükleer anlaşmadan çekilmesinin ardından gerginliği azaltmak için ABD ile İran arasında arabuluculuk yapmaya çalıştı. Ancak eski Japonya Başbakanı Şinzo Abe’nin girişimi, 2019’da başarısız oldu. Bu, Şah rejimini deviren 1979 devriminden bu yana bir Japon başbakanının İran’a yaptığı ilk ziyaretti.

Abe, Trump’ın İran rejim lideri Rehber Ali Hamaney’e mesajını iletirken, Devrim Muhafızları deniz kuvvetleri Umman Körfezi’nde bir Japon petrol tankerini alıkoydu.



Maduro: ABD yeni bir savaş "icat ediyor"

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro ve ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro ve ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
TT

Maduro: ABD yeni bir savaş "icat ediyor"

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro ve ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro ve ABD Başkanı Donald Trump (AFP)

Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro, ABD'yi, Washington'un Karayipler'e bir uçak gemisi konuşlandırarak askeri varlığını artırmasıyla aynı zamana denk gelen yeni bir savaş "icat etmekle" suçladı.

Maduro dün devlet medyasına yaptığı açıklamada, "Yeni ve ebedi bir savaş icat ediyorlar. Bir daha asla savaşa girmeyeceklerine söz verdiler ve şimdi de bizim engelleyeceğimiz bir savaş icat ediyorlar" ifadelerini kullandı.

Pentagon, dün Latin Amerika'daki uyuşturucu kaçakçılığı örgütleriyle mücadele etmek için USS Gerald R. Ford uçak gemisi grubunun Karayipler'e konuşlandırılacağını duyurdu. Bu durum, ABD'nin savaş korkularını artıran askeri yığınağını güçlendirdi.

ABD Başkanı Donald Trump, geçen eylül ayında Karayipler'de "narko-teröristleri" hedef aldığını söylediği bir askeri harekât başlattı. Bu harekât kapsamında 10 F-35 savaş uçağı ve 8 ABD Donanma gemisi konuşlandırıldı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre en az 10 tekneyi hedef alan ABD hava saldırılarında şimdiye kadar 40'tan fazla kişi hayatını kaybetti. Hükümetleri ve aileleri, bunların çoğunun sivil ve balıkçı olduğunu belirtiyor.

Washington ayrıca perşembe günü Venezuela açıklarında Trinidad ve Tobago ile ortak askeri tatbikat duyurdu.

Trinidad ve Tobago hükümeti tarafından yapılan açıklamaya göre ABD savaş gemisi USS Gravely'nin 26-30 Ekim tarihleri ​​arasında Venezuela kıyılarına ulaşması planlanıyor. ABD Deniz Piyadeleri'nin 22. Deniz Piyade Seferi Birimi ise aynı dönemde Trinidad ve Tobago Savunma Kuvvetleri ile ortak tatbikatlar yürütüyor.


Trump, Venezuela'daki kokain tesislerini hedef almayı değerlendiriyor

ABD Başkanı Donald Trump ve Savunma Bakanı Pete Hegseth Beyaz Saray'da (AP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Savunma Bakanı Pete Hegseth Beyaz Saray'da (AP)
TT

Trump, Venezuela'daki kokain tesislerini hedef almayı değerlendiriyor

ABD Başkanı Donald Trump ve Savunma Bakanı Pete Hegseth Beyaz Saray'da (AP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Savunma Bakanı Pete Hegseth Beyaz Saray'da (AP)

CNN, dün üç ABD'li yetkiliye dayandırdığı haberinde, ABD Başkanı Donald Trump'ın Venezuela'daki kokain üretim tesislerini ve ülke içindeki uyuşturucu kaçakçılığı rotalarını hedef alma planlarını değerlendirdiğini, ancak henüz harekete geçip geçmeme konusunda karar vermediğini bildirdi.

Pentagon sözcüsü Sean Parnell, dün yaptığı açıklamada, Savunma Bakanı Pete Hegseth'in USS Gerald R. Ford uçak gemisinin, saldırı grubunun ve hava filosunun ABD Güney Komutanlığı bölgesine konuşlandırılması emrini verdiğini belirtti.

Pentagon sözcüsü, X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, bu önlemin Trump'ın ulusötesi suç örgütlerini çökertmek ve uyuşturucuyla bağlantılı terörizmle mücadele etmek yönündeki direktiflerini desteklediğini ifade etti.

Sözcü, "Güney Komutanlığı bölgesindeki askeri varlığımızı artırmak, vatanın güvenliğini tehdit eden aktörleri ve faaliyetleri tespit etme ve bunlara müdahale etme yeteneğimizi artıracaktır" ifadesini kullandı.

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth dün yaptığı açıklamada, Venezuelalı bir çete tarafından işletilen ve uyuşturucu kaçakçılığı için kullanıldığından şüphelenilen bir tekneye düzenlenen ABD hava saldırısında Karayip Denizi'nde altı kişinin öldüğünü belirtti.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre Hegseth, X platformunda yaptığı açıklamada, "Uluslararası sularda gerçekleştirilen saldırı sırasında teknede altı erkek uyuşturucu kaçakçısı vardı ve bu ilk gece saldırısıydı. Altı teröristin tamamı öldürüldü" dedi.

ABD Başkanı Donald Trump, uyuşturucu kaçakçılarına yönelik saldırılar için Kongre'den izin almayı düşünmediğini söyledi.


New York City'nin Müslüman belediye başkan adayı Mamdani: Artık saklanmayacağım

New York Belediye Başkanlığı için Demokrat Parti adayı Zahran Mamdani, New York'taki Bronx Camii'ndeki İslam Kültür Merkezi'nde konuşuyor (AP)
New York Belediye Başkanlığı için Demokrat Parti adayı Zahran Mamdani, New York'taki Bronx Camii'ndeki İslam Kültür Merkezi'nde konuşuyor (AP)
TT

New York City'nin Müslüman belediye başkan adayı Mamdani: Artık saklanmayacağım

New York Belediye Başkanlığı için Demokrat Parti adayı Zahran Mamdani, New York'taki Bronx Camii'ndeki İslam Kültür Merkezi'nde konuşuyor (AP)
New York Belediye Başkanlığı için Demokrat Parti adayı Zahran Mamdani, New York'taki Bronx Camii'ndeki İslam Kültür Merkezi'nde konuşuyor (AP)

New York Belediye Başkan Adayı Zahran Mamdani, dün yaptığı açıklamada, eski Vali Andrew Cuomo ve destekçilerinin "temelsiz ve ırkçı" olarak nitelendirdiği artan saldırılarına yanıt olarak Müslüman kimliğini ifade etmeye devam edeceğine söz verdi.

Bronx'taki bir caminin dışında din adamlarının arasında bulunan Mamdani, şehrin Müslüman nüfusunun uzun süredir maruz kaldığı "hakaretler" hakkında duygusal bir şekilde konuştu ve teyzesinin 11 Eylül saldırılarının ardından başörtüsüyle görülmekten çekindiği için metroya binmeme kararını anlatırken gözyaşlarına zor hakim oldu.

Zahran Mamdani İslami kimliğini ifade etmeye devam edeceğine söz verdi (AP)New Yorklular 4 Kasım 2025'te belediye başkanlarını seçecek.(AP)

 Siyasete ilk adım attığında amcasının ona inancını kendine saklamasını nazikçe nasıl tavsiye ettiğini anlattı.

Mamdani, "Bunlar New York'taki birçok Müslümanın öğrendiği dersler," dedi. "Ve son birkaç gündür bu dersler Andrew Cuomo, Curtis Sliwa ve Eric Adams'ın kapanış mesajları haline geldi."

Cuomo, dün akşam düzenlediği basın toplantısında, Mamdani'yi siyasi amaçlarla "mağdur rolü yapmakla" suçladı ve New York'ta yaygın bir İslamofobinin varlığını reddetti.

Yarış boyunca demokrat ve sosyalist olan Mamdani, Gazze'deki Filistinlilere karşı soykırım yapmakla suçladığı İsrail hükümetini eleştirmesi nedeniyle Cuomo ve diğerleri tarafından eleştirilerin hedefi oldu.

Zahran Mamdani İslami kimliğini ifade etmeye devam edeceğine söz verdi (AP)Zahran Mamdani İslami kimliğini ifade etmeye devam edeceğine söz verdi (AP)

Ancak bu saldırıların tonu son günlerde yoğunlaştı ve bazı Demokratlar, Cuomo'nun kampanyasının son dönemde İslamofobiye doğru yöneldiği yönünde suçlamalarda bulundu.

Mamdani, dün yaptığı konuşmada, sözlerini siyasi rakiplerine değil, Müslüman New Yorklulara yönelttiğini söyledi. "Her Müslümanın hayali, diğer New Yorklular gibi muamele görmektir. Ancak çok uzun zamandır bizden daha azını istememiz ve elde ettiğimiz azla yetinmemiz isteniyor" ifadelerini kullandı.

Mamdani, bu amaçla Müslüman kimliğini daha bütünüyle benimseyeceğini söyledi; bu, kampanyasının başında bilerek kaçındığı bir karardı.

 Şöyle devam etti: "İyi davranırsam veya asılsız ırkçı saldırılar karşısında sessiz kalırsam, öz mesajıma dönerek, sadece inancımdan daha fazlası olabileceğimi düşündüm." "Yanılmışım. Ne kadar değişirsem değişeyim, asla yeterli olmayacak."

"Kim olduğumu, beslenme şeklimi veya gururla bağlı olduğum inancımı değiştirmeyeceğim. Ama değiştireceğim bir şey var. Artık kendimi gölgelerde aramayacağım. Kendimi ışıkta bulacağım" diye devam etti.

Ön seçimlerde ezici bir zafer kazanan Mamdani, özellikle İsrail'e yönelik eleştirileri nedeniyle Demokrat Parti'nin bazı üyelerinin şüpheleriyle karşılaştı. Mamdani dün, Temsilciler Meclisi Azınlık Lideri Hakeem Jeffries'in desteğini aldı.

Cuomo, perşembe günü muhafazakar bir radyo yayınına katıldı ve sunucu Sid Rosenberg'in Mamdani'nin 11 Eylül tarzı bir saldırıyı daha "teşvik edeceği" yönündeki iddiasına güldüğü anlaşıldı. Cuomo, "Bu da ayrı bir sorun," diye yanıt verdi.

Cuomo'nun sosyal medya hesabı, Mamdani'nin elleriyle pirinç yediğini ve destekçilerine suçlu dediğini gösteren bir videoyu paylaştı ve ardından sildi. Bir kampanya sözcüsü, videonun yanlışlıkla yayınlandığını söyledi. Eski valiyi destekleyen bir etkinlikte Belediye Başkanı Eric Adams, New York'ta terör saldırıları olasılığını gündeme getirdi ve Mamdani yönetiminde bunların daha olası olduğunu -hiçbir delil göstermeden- ima etti.