İsveç: İki devletli çözüm için Arap Barış Girişimi’ni destekliyoruz

Billström, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda ülkesinin dinlere saygısızlık edenleri kovuşturma konusunda ciddi olduğunu vurguladı

İsveç: İki devletli çözüm için Arap Barış Girişimi’ni destekliyoruz
TT

İsveç: İki devletli çözüm için Arap Barış Girişimi’ni destekliyoruz

İsveç: İki devletli çözüm için Arap Barış Girişimi’ni destekliyoruz

İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström, barışçıl çözüm için çabaların seferber edilmesinin ve müzakerelerin etkinleştirilmesinin önemini vurgulayarak, Arap Barış Girişimi’nin iki devletli çözüm için önemli bir seçenek olduğuna dikkati çekti. İsveçli Bakan aynı zamanda, ülkesine yönelik İslamofobi suçlamalarını da reddederek, dinlere saygısızlık edenleri yasal olarak kovuşturmak için bir komite kurulduğuna işaret etti.

Yakın bir zamanda ziyaret ettiği Riyad’dan ayrılmadan önce Şarku’l Avsat’a demeç veren Billström, “Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ile Riyad’da İsrail ve Filistin’deki tehlikeli tırmanış, Yemen’deki barış çabaları, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırganlığı ve Suriye’deki durum gibi birçok küresel ve bölgesel siyasi meseleye ilişkin istişarelerde bulunduk” ifadelerini kullanarak Krallık’ın ülkesi için stratejik bir ortak ve ticari açıdan da en önemli ortak olduğuna dikkati çekti.

Bölgedeki mevcut duruma ilişkin Billström şu değerlendirmelerde bulundu:

“İsrail ve Filistin’deki mevcut şiddet olayları, Ortadoğu’daki çatışmalara, özellikle de İsrail-Filistin çatışmasına barışçıl çözümler aramanın önemini daha da gösteriyor. İsveç ve Avrupa Birliği (AB), İsrail ve Filistin için iki tarafın barış ve güvenlik içinde yaşayabileceği müzakere edilmiş iki devletli çözüme sürdürülebilir bir alternatif görmüyor. Bu bağlamda Arap Barış Girişimi büyük önem taşıyor.”

Öte yandan Billström, ülkesinin dünyayı yeni bir İslamofobiye sürüklediği yönündeki iddiaları reddederek İsveç hükümetinin ‘her türlü hoşgörüsüzlük, ırkçılık veya İslamofobi eylemini güçlü bir şekilde reddetme konusunda kararlı’ olduğunu vurguladı. Billström “İsveç, pek çok Müslümanın yeni vatanı olarak seçtiği ve hoş karşılandığı bir ülke. Bugün İsveç nüfusunun yaklaşık yüzde 10’u Müslümandır” dedi. Kur’an-ı Kerim’in yakılmasına izin verilmesinin nedeni sorulduğunda ise “Anayasanın güvence altına aldığı ifade özgürlüğü, toplanma özgürlüğü ve gösteri özgürlüğü hakları İsveç’te güçlü bir şekilde korunmaktadır. Ancak şu yanlış anlaşılmayı düzeltmeme izin verin. İzinlerin verilmesinden sorumlu olan İsveç Polis Teşkilatı, dini bir metne saygısızlık yapılmasını ne onaylıyor ne de tasvip ediyor” cevabını verdi. Bakan, hükümetinin, kamuya açık gösterilerin izin başvurusu incelenirken daha geniş değerlendirmelerin dikkate alınabilmesini sağlamak amacıyla Kamu Düzeni Yasası’nı gözden geçirecek bir soruşturma komitesi atama kararı aldığına işaret etti.



Batı Şeria'da öldürülen Türk asıllı ABD vatandaşı aktivistin ailesi İsrail'i suçluyor ve bağımsız soruşturma talep ediyor

Aktivist Ayşe Nur Ezgi Eygi'nin Uluslararası Dayanışma Hareketi  tarafından sağlanan fotoğrafı (AP)
Aktivist Ayşe Nur Ezgi Eygi'nin Uluslararası Dayanışma Hareketi tarafından sağlanan fotoğrafı (AP)
TT

Batı Şeria'da öldürülen Türk asıllı ABD vatandaşı aktivistin ailesi İsrail'i suçluyor ve bağımsız soruşturma talep ediyor

Aktivist Ayşe Nur Ezgi Eygi'nin Uluslararası Dayanışma Hareketi  tarafından sağlanan fotoğrafı (AP)
Aktivist Ayşe Nur Ezgi Eygi'nin Uluslararası Dayanışma Hareketi tarafından sağlanan fotoğrafı (AP)

İşgal altındaki Batı Şeria'da İsrail yerleşimlerine karşı düzenlenen bir protesto gösterisi sırasında vurularak öldürülen Türk asıllı ABD vatandaşı aktivistin ailesi, İsrail ordusunu bir sivili ‘vahşice’ öldürmekle suçlayarak, kızlarının ölümüyle ilgili bağımsız bir soruşturma başlatılmasını talep etti. 26 yaşındaki Ayşenur Ezgi Eygi, dün (Cuma) işgal altındaki Batı Şeria'nın Beyta beldesinde düzenlenen gösteride ‘başından bir kurşunla’ vuruldu. İşgal karşıtı Uluslararası Dayanışma Hareketi'nde gönüllü barış aktivisti olan kurbanın ailesi yaptığı açıklamada şunları söyledi: “O, İsrail ordusu tarafından hukuka aykırı bir şekilde hayatımızdan koparıldı. ABD vatandaşı olan Ayşenur, İsrail askeri tarafından öldürüldüğünde barışçıl bir şekilde adaleti savunuyordu.”

Kurbanın ailesi bağımsız bir soruşturma talep etti. Aile tarafından yapılan açıklamada, “Ayşenur'un ölüm koşulları göz önüne alındığında, bir İsrail soruşturması uygunsuz olacaktır. Başkan Joe Biden, Başkan Yardımcısı Kamala Harris ve Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ı bir Amerikan vatandaşının hukuksuz bir şekilde öldürülmesine ilişkin bağımsız bir soruşturma talimatı vermeye ve sorumluların tam olarak hesap vermesini sağlamaya çağırıyoruz” denildi.

Beyaz Saray bugün (Cumartesi) erken saatlerde, Filistinli yetkililere göre ABD vatandaşı aktivistin öldürülmesinden ‘derin rahatsızlık’ duyduğunu belirterek, İsrail'e uluslararası toplumda büyük tepkilere neden olan cinayeti soruşturması çağrısında bulundu.

Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre, Washington'un ‘daha fazla bilgi için İsrail hükümetine ulaştığını ve olayla ilgili bir soruşturma talep ettiğini’ belirterek, trajik ölüm karşısında derin bir şok yaşadıklarını ifade etti.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, “Bu trajik kayıptan dolayı büyük üzüntü duyuyoruz. Yapılması gereken en önemli şey, gerçek bilgileri toplamaktır” diyerek, eylemlerin ve sonuçların ‘gerçeklere dayanacağını’ kaydetti.

Filistin yanlısı Uluslararası Dayanışma Hareketi'nin üyesi olan Eygi'nin dün İsrail yerleşimlerine karşı düzenlenen haftalık gösterinin bir parçası olarak Beyta beldesinde bulunduğu belirtildi. Filistin topraklarında yabancı gönüllüleri organize eden Uluslararası Dayanışma Hareketi, İsrail güçlerinin dün sabah haftalık protesto sırasında uluslararası insan hakları aktivistini ‘kasten vurarak öldürdüğünü’ bildirdi. Şarku’l Avsat’ın The Guardian'dan aktardığı habere göre hareket gönüllünün ismini vermedi.

 Filistinli sağlık görevlileri, Batı Şeria'da yerleşim karşıtı protesto gösterisinde İsrail askerleri tarafından vurularak öldürülen 26 yaşındaki Ayşenur Ezgi Eygi'nin cesedini taşıyor. (AP)Filistinli sağlık görevlileri, Batı Şeria'da yerleşim karşıtı protesto gösterisinde İsrail askerleri tarafından vurularak öldürülen 26 yaşındaki Ayşenur Ezgi Eygi'nin cesedini taşıyor. (AP)

Uluslararası Dayanışma Hareketi’nden yapılan açıklamada şöyle denildi: “Çoğunlukla erkek ve çocukların namaz kıldığı gösteri, bir tepede konuşlanmış İsrail ordusu tarafından şiddetle karşılandı. Gönüllü, Nablus'taki yerel bir hastaneye kaldırıldıktan kısa bir süre sonra hayatını kaybetti.”

Türkiye ve Katar, Türk asıllı ABD vatandaşı aktivistin Batı Şeria'da Nablus'un güneyindeki Beyta beldesinde ‘yerleşimlere karşı barışçıl bir gösteriye’ katıldığı sırada öldürülmesini kınadı. Filistin resmi haber ajansı WAFA, bir ABD vatandaşının Batı Şeria'nın kuzeyinde yerleşim karşıtı yürüyüşe katıldığı sırada İsrail güçleri tarafından vurularak öldürüldüğünü bildirdi. Türkiye, aktivistin ‘İsrail işgal askerleri’ tarafından öldürüldüğünü söylerken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu ‘vahşi’ eylemi kınadı.

WAFA’nın tıbbi kaynaklara dayandırdığı haberinde, Eygi’nin kritik kafa travmasıyla hastaneye kaldırıldıktan sonra hayatını kaybettiği belirtildi.

Nablus Valisi Gassan Daglas, işgal altındaki Batı Şeria'nın Nablus kentinde bulunan bir hastane morgunda, Türk asıllı ABD vatandaşı Ayşenur Ezgi Eygi ve 13 yaşındaki Filistinli Bana Bekr’in cesetleri önünde konuşuyor. (AFP)Nablus Valisi Gassan Daglas, işgal altındaki Batı Şeria'nın Nablus kentinde bulunan bir hastane morgunda, Türk asıllı ABD vatandaşı Ayşenur Ezgi Eygi ve 13 yaşındaki Filistinli Bana Bekr’in cesetleri önünde konuşuyor. (AFP)

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre İsrail ordusu, güçlerinin ‘askerlere taş atan ve onlara tehdit oluşturan şiddet kışkırtıcısına ateş ederek karşılık verdiğini’ belirtti.

Son yıllarda Filistin yanlısı göstericiler, Beyta beldesine bakan ve aşırı sağcı İsrailli bakanlar tarafından desteklenen Eviatar yerleşimine karşı haftalık protestolar düzenliyor. Birleşmiş Milletler (BM), Eygi'nin dünkü gösteri sırasında başından vurulduğunu ve Rafidiya Hastanesi de aldığı yaralar nedeniyle öldüğünü doğruladı.

İsrail 1967'den bu yana Batı Şeria'yı işgal altında tutuyor ve Gazze Şeridi'ndeki savaşın patlak vermesinden bu yana bölgedeki operasyonlarını yoğunlaştırdı. Filistin Sağlık Bakanlığı'na göre İsrail güçleri ya da yerleşimciler 7 Ekim'den bu yana, Batı Şeria'da en az 660 Filistinliyi öldürdü. İsrailli yetkililere göre aynı dönemde bölgedeki Filistinlilerin saldırılarında aralarında güvenlik personelinin de bulunduğu en az 23 İsrailli öldürüldü.