İsrailli aşırı sağcı vekiller, Mecliste, İsrailli esirlerin yakınları ile tartıştı

İsrail hükümetindeki aşırı sağcı milletvekillerinin, Gazze’de esir tutulan İsraillilerin yakınları ile Meclis oturumunda sözlü tartışmaya girmesi ülkede gündem oldu

(AA)
(AA)
TT

İsrailli aşırı sağcı vekiller, Mecliste, İsrailli esirlerin yakınları ile tartıştı

(AA)
(AA)

İsrail'de "teröristler için idam cezası" öneren yasa tasarısını görüşmek üzere Meclisteki Ulusal Güvenlik Komitesinde bir oturum düzenlendi.

Oturuma, aşırı sağcı ve ırkçı görüşleriyle sık sık gündeme gelen İsrail'in Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ile milletvekilleri Limor Son Har-Melech, Almog Cohen ve Zvika Fogel’in yanı sıra Gazze Şeridi'nde Hamas'ın elindeki İsrailli esirlerin yakınlarından temsilciler katıldı.

Meclisteki oturumdan paylaşılan görüntülerde, hararetli geçen oturum sırasında aşırı sağcı vekiller ile İsrailli esirlerin yakınları arasında karşılıklı sözlü atışma yaşandığı görüldü.

İsrailli esirlerin aileleri, yasa yapıcılara "teröristlere idam cezası" verilmesi yönündeki yasa önerisini durdurmaları çağrısında bulunarak, bu haliyle çıkarılacak bir yasanın şu anda Gazze'de rehin tutulan yakınlarını tehlikeye atabileceğini ifade etti.

Kuzeni Gazze'de esir tutulan Gil Dikman, aşırı sağcı Bakan Ben-Gvir’e seslenerek, "Acılarımızdan faydalanmaman için sana yalvardım. Sevdiklerimizin hayatları tehlikedeyken ve kılıç boyunlarına dayanmışken bu yasa ters etki yaratacak." dedi.

Ben-Gvir ise, yasa tasarısı konusunda geri adım atmayarak, partisinin sunduğu tasarının, tam tersine, esirlerin "geri dönüşünü teşvik ettiğini" ileri sürdü.

"Arapları öldürmekten bahsetmeyi bırakın, Yahudileri kurtarmayı konuşmaya başlayın"

İsrailli bir esirin babası, iktidar ortağı aşırı sağcı vekillerin bu tasarıyı sadece "Arapları öldürmek için" geçirmek istediğini belirterek, "Zaten yeterince öldürdünüz. Arapları öldürmekten bahsetmeyi bırakın, Yahudileri kurtarmayı konuşmaya başlayın." dedi.

Zaman zaman masaya vurduğu görülen İsrailli milletvekili Almog Cohen, esir yakınlarından birine karşı "Acı sizin tekelinizde değil." ifadelerini kullandı.

İsrail medyasına göre Almog Cohen, tartışmadan kısa bir süre sonra oturumu terk etti.

Lapid: Koalisyon üyelerinin utanmazlığının sınırı yok

Öte yandan muhalefet lideri ve eski başbakan Yair Lapid, esir yakınlarına karşı kullandıkları sözler nedeniyle koalisyondaki aşırı sağcı vekillere tepki gösterdi.

Lapid, sosyal medya platformu X’ten yaptığı açıklamada, koalisyon hükümetine ve oturumdaki milletvekillerine şu ifadelerle yüklendi:

Kaçırılanların aileleri hem kendi acılarını hem de tüm ülkenin acısını haykırıyor. Ailelere ahlak dersi veren ihmalkar koalisyon üyelerinin donukluğunun ve utanmazlığının sınırı yok. Almog Cohen'in bugün yaptıkları sonsuza kadar hatırlanacak. Kendinden utanmalı.

Aşırı sağcı hükümet ortağı Otzma Yehudit (Yahudi Gücü) Partisi'nden Milletvekili Limor Son Har-Meleh tarafından sunulan söz konusu yasa tasarısı, hükümetin hukuk danışmanı Gali Baharav-Miara'nın muhalefetine rağmen geçen mart ayında Meclisin hazırlık oturumunda geçmiş, ancak yasalaşması için gereken diğer oturumlar yapılmamıştı.

İdam cezasının bulunmadığı İsrail’de, aşırı sağcı koalisyon partileri, Hamas ile bağlantılı kişilerin terör suçundan yargılanarak idam cezasına çarptırılmasını istiyor.

Başta Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir olmak üzere, Har-Melech, Cohen ve Fogel gibi milletvekilleri, sık sık Filistinlilere karşı kullandıkları ırkçı ve ayrımcı söylemleri ve politikalarıyla dikkati çekiyor.

Çoğu, işgal altındaki Batı Şeria'da uluslararası hukuka aykırı sayılan Yahudi yerleşimlerinde yaşayan bu İsrailli siyasiler, fanatik Yahudi yerleşimci terörünü teşvik etmeleriyle gündeme geliyor.



Putin: İran ile ilişkilerimiz olumlu yönde gelişiyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)
TT

Putin: İran ile ilişkilerimiz olumlu yönde gelişiyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bugün Türkmenistan’da düzenlenen uluslararası bir forum kapsamında İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile yaptığı görüşmede, Moskova ile Tahran arasındaki ilişkilerin ‘son derece olumlu bir şekilde geliştiğini’ söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Rus haber ajansı Sputnik’ten aktardığına göre Putin, görüşmede, Rusya’nın Birleşmiş Milletler’de (BM) İran’ın nükleer programı konusunda Tahran ile yakın koordinasyon içinde çalıştığını ifade etti.

dfrgt
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)

Putin, iki ülkenin Buşehr Nükleer Santrali başta olmak üzere çeşitli alanlarda iş birliği yürüttüğünü, ayrıca Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru gibi altyapı projelerinde birlikte çalıştıklarını belirtti. Rus lider, gaz ve elektrik sektörlerinde ortaklık imkanlarının da değerlendirildiğini dile getirdi.

Pezeşkiyan ise görüşmede, Tahran’ın Moskova ile imzalanan kapsamlı stratejik ortaklık anlaşmasının tüm maddelerine bağlı olduğunu vurguladı.


Fildişi Sahili, El Kaide ile bağlantılı militanlara karşı koymak için ABD casus uçaklarını görevlendirmeyi planlıyor

Casus uçak
Casus uçak
TT

Fildişi Sahili, El Kaide ile bağlantılı militanlara karşı koymak için ABD casus uçaklarını görevlendirmeyi planlıyor

Casus uçak
Casus uçak

Fildişi Sahili’nden iki güvenlik yetkilisi, ülkenin ABD Başkanı Donald Trump yönetiminden, El Kaide bağlantılı militanlara karşı sınır ötesi operasyonlarda kullanılmak üzere ülkenin kuzeyine Amerikan keşif uçakları konuşlandırmasını talep ettiğini söyledi. Yetkililer, Washington’dan gelecek kararın gelecek yıl netleşmesini beklediklerini belirtti.

Terörle mücadelede görevli üst düzey bir yetkili, Abidjan ile Washington’ın bölgesel güvenlik ihtiyaçları konusunda mutabakata vardığını, ancak zamanlamanın hâlâ kesinleşmediğini ifade etti.

Beyaz Saray yorum talebine yanıt vermezken, Pentagon şu anda Fildişi Sahili’nde operasyon planı olmadığını açıkladı. ABD Dışişleri Bakanlığı ise değerlendirme yapmaktan kaçındı, ancak “Amerikan çıkarlarıyla bağlantılı olduğunda terörle mücadele hedeflerimizi sürdürmeye devam edeceğiz” açıklamasını yaptı.

Fildişi Sahili Savunma Bakanlığı da yorum talebine yanıt vermedi.

Washington, geçen yıl Batı Afrika’daki ana üssünü kaybetmişti. Nijer’in güvenlik desteği için Rusya’ya yönelmesi üzerine ABD, 100 milyon dolar değerindeki insansız hava aracı (İHA) üssünden çıkarılmıştı.

Bu üs, Sahel bölgesinde El Kaide ve DEAŞ bağlantılı gruplara ilişkin kritik istihbarat sağlıyordu. Küresel Terörizm Endeksi’ne göre, geçen yıl bölgede bu gruplarla bağlantılı faaliyetler nedeniyle 3 bin 885 kişi hayatını kaybetti. Bu sayı, dünya genelindeki terör kaynaklı ölümlerin yarısına denk geliyor.


Taliban’dan Pakistan’a fetvalı güvence

Afganistan'da Perşembe günü Celalabad'da düzenlenen mezuniyet töreninde polis memurları (EPA)
Afganistan'da Perşembe günü Celalabad'da düzenlenen mezuniyet töreninde polis memurları (EPA)
TT

Taliban’dan Pakistan’a fetvalı güvence

Afganistan'da Perşembe günü Celalabad'da düzenlenen mezuniyet töreninde polis memurları (EPA)
Afganistan'da Perşembe günü Celalabad'da düzenlenen mezuniyet töreninde polis memurları (EPA)

Afganistan’daki Taliban yönetimi, iki ülke arasında günler önce yeniden alevlenen sınır çatışmalarının ardından, Pakistan’a yönelik dolaylı güvence mesajlarını yoğunlaştırdı. Kabil, kırılgan ateşkesi koruma çabalarının sürdüğü bir dönemde hem dinî hem de siyasi bir dizi taahhüdü arka arkaya açıkladı.

Başbakan Ahund ve üst düzey isimlerin katıldığı, binden fazla din adamını bir araya getiren toplantıda yayımlanan fetva, Afgan topraklarının hiçbir ülkeye karşı kullanılmayacağını ilan etti. Siyasi–fiqhî bildiri, sınır ötesi çatışmalara müdahil olanlara karşı yaptırım uygulanacağını vurguladı.

Bildirinin ardından Dışişleri Bakanı Emirhan Muttaki, hükümetin fetvadaki taahhütlere “tam bağlılık” göstereceğini açıkladı. Açıklama, Pakistan içini hedef alan ve sorumluluğu başta Pakistan Talibanı (TTP) olmak üzere çeşitli gruplara atfedilen saldırıların ardından yükselen gerilimi yatıştırma girişimi olarak değerlendirildi.

Sınırdaki son saldırıda, salı günü Afganistan sınırına yakın Kurram bölgesindeki bir güvenlik noktasının hedef alınması sonucu 6 Pakistan askeri hayatını kaybetmişti. İslamabad, saldırıların Afgan topraklarını kullanan silahlı gruplarca planlandığını savunurken, Kabil bu iddiaları reddediyor ve TTP ile operasyonel bağları olmadığını öne sürüyor.

dfgt
3 Aralık 2025'te Afganistan sınırında düzenlenen saldırıda hayatını kaybeden Pakistanlı güvenlik görevlileri için düzenlenen cenaze töreninden bir kare (AFP)

Din adamları kurultayının sonunda yayımlanan bildiride, Afgan hükümetinin ülke topraklarının hiçbir devlete karşı kullanılmaması taahhüdünü “şer’î bir sorumluluk” olarak üstlendiği belirtildi. Açıklamada, bu taahhüdü ihlal edenlerin asi sayılacağı ve gerekli işlemlerin uygulanacağı ifade edildi.

Bildiride, ülke egemenliğini savunmanın dinî bir görev olduğu vurgulanırken, aynı zamanda “Afgan topraklarının başka herhangi bir devlete zarar vermek için kullanılmasının caiz olmadığı” yeniden teyit edildi. Ayrıca Afgan vatandaşlarının sınır ötesindeki askerî faaliyetlere katılmak üzere ülke dışına gitmesinin yasak olduğu, bunu yapanların “muhalif ve asi” kabul edileceği kaydedildi.

Toplantıda Başbakan Ahund’un yanı sıra Yüksek Mahkeme Başkanı, İyiliği Emretme ve Kötülükten Sakındırma Bakanı, Yükseköğrenim Bakanı ve diğer üst düzey isimlerin bulunması, Taliban yönetiminin Pakistan’a hem dinî hem de siyasi nitelikte çift katmanlı güvence sunma çabasının işareti olarak değerlendirildi. Kabil yönetimi, özellikle sınır aşan silahlı gruplar konusunda artan uluslararası baskıyla karşı karşıya.

hyju
Afganlar, 6 Aralık 2025'te Pakistan güçleriyle sınır çatışmalarında öldürülen bir adam için yas tutuyor (AFP)

Dışişleri Bakanı Muttaki, devlet medyasına yaptığı açıklamada, ülke genelindeki din alimlerinin “İslami düzenin korunmasına yönelik birleşik fetvalarını” yenilediklerini belirterek, Afganistan’ın hiçbir ülkeye zarar verecek bir faaliyete izin vermeyeceğini yineledi. Muttaki, “Bu, alimlerin tavsiyesidir ve tüm Müslümanlar için yerine getirilmesi gereken bir görevdir” dedi.

Muttaki, fetvayı ihlal ederek sınır ötesi faaliyetlerde bulunanlara karşı Afgan yönetiminin gerekli adımları atma hakkına sahip olduğunu vurguladı. Bu ifade, TTP’ye katılan Afgan unsurlara yönelik üstü kapalı bir mesaj olarak değerlendirildi.

Açıklamasının sonunda “birlik ve fitneden uzak durma” çağrısı yapan Muttaki, Afgan halkının tarih boyunca din alimlerinin fetvalarına uyduğunu ve bugün de bu çizginin sürdürüleceğini belirtti.

Gözlemcilere göre fetva, siyasi bildiri ve resmî açıklamaların tamamı, son haftalarda tırmanan saldırılar nedeniyle artan Pakistan tepkisini yatıştırmaya ve Kabil’in güvenlik taahhütlerine bağlılık gösterdiğini ispatlamaya yönelik koordineli bir çabanın parçası niteliğinde. Geçen cuma yaşanan ve 4 kişinin ölümüne yol açan sınır çatışması, iki ülke arasındaki gerilimi yeniden tırmandırmıştı.