İsrail, Hamas'ı 'ölümcül darbeyle' tehdit etti

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

İsrail, Hamas'ı 'ölümcül darbeyle' tehdit etti

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Yedi gün süren ateşkesin ardından bu sabah Gazze’de savaş yeniden başladı. İsrail uçakları, onlarca kişinin ölümüne yol açan şiddetli saldırılar düzenlerken, Filistinli grupların Gazze'den İsrail kasabalarına füze fırlattığı bildirildi. Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, İsrail uçakları ve topçuları Gazze Şeridi'nin kuzey, güney ve merkezindeki birçok bölgeye saldırı düzenlemesinin ardından 60 kişinin öldüğünü duyurdu.

Bu, İsrail hükümeti sözcüsü Hamas'ın ateşkesin sona ermesinden saatler sonra "ölümcül bir darbe" tehdidinde bulunduğu bir zamanda gerçekleşti. İsrail hükümeti sözcüsü Elon Levy basın açıklamasında, Hamas’ın ölümcül bir darbe alacağını ifade ederek, Hamas’ı ateşkesin yürürlükteki anlaşma uyarınca uzatılması halinde Filistinli tutuklular karşılığında serbest bırakmayı planladığı rehinelerin listesini teslim etmemekle suçladı. Levy, “Ne yazık ki Hamas, kaçırılan kadınların tamamını serbest bırakmayarak ateşkesi sona erdirmeye karar verdi” dedi. Ancak İsrail Yayın Kurumu daha sonra adı açıklanmayan bir İsrailli kaynağın, Hamas'ın "kaçırılan kadınları" serbest bırakma sözü vermesi halinde İsrail'in çatışmaları bir gün durdurmaya hazır olduğunu söylediğini aktardı. Kaynak, "Gazze Şeridi'ndeki savaşın Hamas hareketi ortadan kaldırılıncaya kadar devam edeceğini" ve İsrail'in müzakerelere dönme niyetinde olmadığını söyledi. Ancak Hamas'ın kaçırılan kadınları geri vermesi halinde İsrail'in savaş operasyonlarını bir gün askıya almaya hazır olduğunu bildirdi. Kaynak, “Tahminler, Hamas'ın kaçırılan kişileri serbest bırakma isteğini açıklamasına kadar birkaç gün süren çatışmaların sürebileceğini gösteriyor” dedi.  AWP’nin haberine göre, kaynak Hamas hareketine on kadından oluşan bir liste sunmaya çağrısında bulunulduğunu ve "ardından üzerinde anlaşılan kriterlere göre bir günlük ateşkesin uygulanabileceğini söyledi.

Bombalamaların yeniden başlamasıyla birlikte Mısırlı ve Katarlı kaynaklar, ateşkesin sona ermesine ve bombalamaların yeniden başlamasına rağmen şu anda askeri operasyonların durdurulmasından bahsedildiğini belirtti.

frgth
İsrail ile Hamas arasındaki geçici ateşkesin sona ermesinin ardından bir İsrail askeri, silahını Gazze Şeridi'ndeki bir noktaya doğrultuyor ( Reuters)

Hamas ise askeri operasyonların yeniden başlamasından İsrail'i sorumlu tuttu ve İsrail'in gece boyunca daha fazla rehinenin serbest bırakılması yönündeki tekliflere yanıt vermediğini vurguladı. Hamas açıklamasında, “Mahkumların ve yaşlıların değişimini teklif ettik, ayrıca İsrail bombardımanı sonucu öldürülen mahkumların cenazelerinin teslim edilmesini de teklif ettik” diyerek, İsrail'in bu teklifleri reddettiğini, çünkü "suç niteliğindeki saldırganlığa devam etme konusunda önceden bir kararı olduğunu" doğruladı. Filistin İslami Cihad hareketinin askeri kanadı olan Kudüs Tugayları, Gazze Şeridi'nin orta bölgesinde bir İsrail insansız hava aracını düşürdü. Kudüs Tugayları, ayrıntıya girmeden İHA’nın "Skylark" tipinde olduğunu belirtti.

24 Kasım'da başlayan ve iki kez uzatılan yedi günlük ateşkes, Gazze'de tutulan onlarca rehinenin yüzlerce Filistinli mahkumla takas edilmesine olanak sağladı ve insani yardımın Gazze Şeridi’ne girişini kolaylaştırdı.

Birleşmiş Milletler ( BM) Gazze'deki askeri operasyonların yeniden başlamasını kınayarak, buradaki düşmanlıkları "felaket bir mesele" olarak nitelendirdi ve tarafları ateşkese uymaya çağırdı. BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, " Gazze'de çatışmaların yeniden başlaması felakettir. Ateşkesin sağlanması için taraflara, çabaların acilen iki katına çıkarılması çağrısında bulunuyorum" ifadelerini kullandı. BM Genel Sekreteri Guterres ise sosyal medya platformu X hesabından yaptığı açıklamada, "Gazze'de askeri operasyonların yeniden başlamasından derin üzüntü duyuyorum" ifadelerini kullanarak, Gazze'de çatışmalara verilen insani aranın yenilenmesinin mümkün olacağını umduğunu söyledi. Guterres, çatışmaların yeniden başlamasının, gerçek bir insani ateşkesin ne kadar önemli olduğunu gösterdiğini vurguladı. BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Gazze Şeridi'ndeki ateşkesin sona ermesinden üzüntü duyarak "çocukların öldürülmesine yeniden başlamaya" karar verenleri kınadı. UNICEF Sözcüsü James Elder, Gazze'den görüntülü görüşme yoluyla Cenevre'deki gazetecilere "eylemsizliğin çocukların öldürülmesine yeşil ışık yaktığına” değinerek, Gazze'ye yapılacak daha fazla saldırının katliamdan başka bir şeye neden olmayacağını aktardı.



Trump gerçekten Venezuela petrolünün mü peşinde?

ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (AFP)
ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (AFP)
TT

Trump gerçekten Venezuela petrolünün mü peşinde?

ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (AFP)
ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (AFP)

ABD'nin Venezuela açıklarındaki petrol tankerine el koyup Karakas yönetimine yeni yaptırımlar getirmesiyle Karayipler'de gerginlik arttı.

ABD Başkanı Donald Trump, çarşamba günü yaptığı açıklamada Venezuela açıklarındaki petrol tankerine "iyi bir gerekçeyle" el koyduklarını savunmuştu. Venezuela Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamadaysa ABD'nin hamlesi "hırsızlık ve uluslararası korsanlık eylemi" diye nitelenmişti.

ABD Adalet Bakanı Pam Bondi, X'ten yaptığı paylaşımda operasyonun görüntülerine yer vermiş, tankerin Venezuela'dan İran'a petrol taşıyarak yaptırımları deldiğini öne sürmüştü.

Amerikan medyasında yer alan haberlerde, el konan tankerin adının Skipper olduğu yazılmıştı. ABD Hazine Bakanlığı, İran Devrim Muhafızları ve Hizbullah arasındaki petrol kaçakçılık ağında rol oynadığı gerekçesiyle Skipper'ı 2022'de yaptırım listesine almıştı.

80 milyon dolarlık petrole el kondu

Wall Street Journal'ın analizine göre el konan tankerde yaklaşık 80 milyon dolar değerinde petrol var, bu da Venezuela'nın aylık ithalatının yaklaşık yüzde 5'ine denk geliyor.

ABD'nin tankere baskın düzenleyerek Venezuela yönetimini ekonomik felce uğratmak istediği yazılıyor. Ham petrol satışları Latin Amerika ülkesinin ihracat gelirlerinin yüzde 90'ından fazlasını oluşturuyor.

Diğer yandan Washington, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'nun eşi Cilia Flores'in üç yeğenini, Maduro'yla bağlantılı bir iş insanını ve Venezuela petrol sektöründe faaliyet gösteren 6 nakliye şirketini yaptırım listesine eklediğini de dün duyurdu.

ABD'nin son hamleleriyle bölgedeki gerginlik tırmanırken Maduro, dün yaptığı açıklamada ülkede uyuşturucu kaçakçılığından sorumlu Tren de Aragua kartelini etkisiz hale getirdiklerini savunarak, Trump'ın asıl amacının Venezuela petrolünü çalmak olduğu iddiasını yineledi.

Trump petrolün peşinde mi?

ABD Enerji Enformasyon Dairesi'ne göre Venezuela, dünyadaki ham petrol rezervlerinin neredeyse beşte birine sahip. Yaklaşık 303 milyar varil ham petrole denk gelen bu miktar, dünyadaki en büyük ham petrol rezervini oluşturuyor. 

Diğer yandan Karakas yönetimi gerek ABD'nin uyguladığı yaptırımlar gerek de ekipman eksikliği ve devlete ait enerji şirketi PDVSA üzerindeki kontrolün sıkılaştırılması nedeniyle bu potansiyeli tam olarak kullanamıyor.

Ülkede faaliyet gösteren tek Amerikan şirketi olan petrol devi Chevron'un üretimi de Washington'ın yaptırımları nedeniyle düşmüştü.

Beyaz Saray, Karayipler'deki askeri yığınağın uyuşturucu kaçakçılığını ve düzensiz göçmen akışını engelleme amacı taşıdığını, Venezuela'nın petrol kaynaklarıyla ilgisi olmadığını savunuyor.

Ancak BBC'nin analizinde, Venezuela'daki petrol üretimini yeniden artırmanın on milyarlarca dolara mal olabileceğine dikkat çekiliyor. Diğer yandan ABD'nin yaptırımları hafifletmesi halinde Chevron'un kârının hızlıca artabileceği yazılıyor.

Bunlara ek olarak petrolün gelecekte önemini yitirmeye başlayacağı öngörüsü paylaşılıyor. Ekonomi analiz şirketi Capital Economics'ten David Oxley şunları söylüyor:

Petrol talebi bir anda düşüşe geçmeyecek ancak eskisi gibi artmaya da devam etmeyecek. Talebin zayıfladığını görüyoruz ve 2030'ların sonlarında düşüşe geçeceğini tahmin ediyoruz. Venezuela petrol sektörüne yatırım yapan herkes şunu düşünmek zorunda: Buna değer mi?

Trump yönetimi uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele gerekçesiyle Güney Mızrağı Operasyonu'nu başlattığını geçen ay duyurmuştu. Amerikan ordusu, dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford'un da aralarında bulunduğu çok sayıda savaş gemisiyle birlikte 15 bin askerini bölgeye sevk etmişti.

Bölgede eylülden bu yana en az 22 operasyon düzenleyen Amerikan ordusu, uyuşturucu kaçakçılığına karıştığını iddia ettiği 87 kişiyi öldürdü.

Independent Türkçe, BBC, Wall Street Journal, New York Times


İsrail Güvenlik Kabinesi işgal altındaki Batı Şeria'da 19 yeni yerleşim birimini onayladı

İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)
İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)
TT

İsrail Güvenlik Kabinesi işgal altındaki Batı Şeria'da 19 yeni yerleşim birimini onayladı

İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)
İşgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Hebron'da, haftalık yerleşimci turuna katılanları korumak için nöbet tutan bir İsrail askeri (Arşiv - Reuters)

İsrail Güvenlik Kabinesi dün  (Perşembe) geç saatlerde, Maliye Bakanı ve Savunma Bakanlığı'nda Yerleşimden Sorumlu Bakan Bezalel Smotriç tarafından sunulan, İşgal altındaki Batı Şeria’da 19 yeni yerleşim biriminin inşası ve mevcut bazı kaçak yerleşimlerin yasallaştırılmasına yönelik planı onayladı.

Aşırı sağ çizgideki Kanal 14, yeni planın onaylandığını ilk duyuran medya kuruluşu oldu. Haberde, yeni yerleşim birimlerinin kurulmasının ve daha önce kaçak statüsünde olan bazı noktaların yasallaştırılmasının yanı sıra, İsrail’in 2005’te Gazze ve Kuzey Batı Şeria’dan çekilme planı kapsamında boşalttığı yerleşimlere geri dönüşün de öngörüldüğü aktarıldı.

Söz konusu yerleşimlerin bir bölümü Batı Şeria’nın merkezinde, bir kısmı ise kuzey ve güney bölgelerinde, Kudüs çevresine kadar uzanıyor.

sddf
İsrail'in aşırı sağcı maliye bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (Arşiv - AFP)

İsrail Güvenlik Kabinesi onayıyla, daha önce boşaltılan Ganim ve Kadim yerleşimlerinin Cenin yakınlarında yeniden inşa edilmesinin yolu açıldı. Aynı bölgede aylardır devam eden süreçle birlikte Homeş ve Sanur’un da yeniden kurulması kararlaştırılmıştı. Kanal 14, bu gelişmeleri tam anlamıyla kuzeydeki eski yerleşimlere dönüşün tamamlanması şeklinde değerlendirdi ve Smotriç’in hamlesini yerleşim dünyasında gerçek bir devrim olarak nitelendirdi.

Birkaç ay önce de Güvenlik Kabinesi, Batı Şeria’da 22 yeni yerleşimin yasallaştırılması ve inşasına yönelik benzer bir planı kabul etmişti.

Yeni kararla birlikte, her bir yerleşim için hızlandırılmış teknik ve imar hazırlık sürecinin başlatılacağı bildirildi. Kanal 14’ün haberinde, adımın “2005’teki çekilme planıyla ağır darbe alan yerleşim projesinin tarihi bir şekilde düzeltilmesi” olarak görüldüğü ifade edildi.

ds
İsrailli yerleşimciler, işgal altındaki Batı Şeria'da yakınlardaki bir yerleşim karakolunun yakınlarında eşeklere binerek keçi ve koyun sürülerini otlatıyorlar (Arşiv - AFP)

Filistin tarafı karara sert tepki gösterdi.  Filistin'e bağlı Duvar ve Yerleşimlere Karşı Direniş Kurumu Başkanı Müeyyed Şaban, İsrail’in bu adımını “Filistin coğrafyasını ortadan kaldırmaya yönelik kolonyal bir proje kapsamında yürütülen yarış” olarak tanımladı. Şaban, bunun ilhak, ayrımcılık ve toprakların tamamen Yahudileştirilmesi hedeflerini açıkça ortaya koyan tehlikeli bir tırmanış olduğunu söyledi.

ssdc
Kudüs'ün doğusundaki İsrail yerleşimi Ma'ale Adumim'i gösteren bir fotoğraf  (AFP)

İsrail basını da Smotriç’in planlarının kapsamını gündeme taşıdı. Yediot Aharonot birkaç gün önce yayımladığı haberinde, bakanın Batı Şeria’daki yerleşim faaliyetlerini genişletmeyi amaçladığını, 2026 bütçesine bu doğrultuda milyarlarca şekelin ayrıldığını yazdı. Gazeteye göre bütçe, yeni yerleşimler kurulmasını, mevcutların statülerinin düzenlenmesini, altyapı projelerini, yol açmayı ve sağlık, eğitim ile kültür kurumlarının inşasını da kapsıyor.

Aynı haberde, Smotriç’in özellikle Kuzey Batı Şeria’ya yeniden yerleşimi merkez alan bir plan yürüttüğü, çekilme planı kapsamında “yeşil hattın içine” taşınan bazı askeri üslerin yeniden bölgeye taşınmasının değerlendirildiği aktarıldı. Yerleşimci liderlerin hedefinin, 2005’te boşaltılan kuzeydeki yerleşimlere tekrar nüfus yerleştirmek ve uzun vadede Batı Şeria’ya bir milyon yerleşimci taşımak olduğu ifade edildi.


Putin: İran ile ilişkilerimiz olumlu yönde gelişiyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)
TT

Putin: İran ile ilişkilerimiz olumlu yönde gelişiyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'daki görüşme sırasında İranlı mevkidaşı Mesud Pezeşkiyan ile tokalaşırken (Reuters)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bugün Türkmenistan’da düzenlenen uluslararası bir forum kapsamında İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile yaptığı görüşmede, Moskova ile Tahran arasındaki ilişkilerin ‘son derece olumlu bir şekilde geliştiğini’ söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Rus haber ajansı Sputnik’ten aktardığına göre Putin, görüşmede, Rusya’nın Birleşmiş Milletler’de (BM) İran’ın nükleer programı konusunda Tahran ile yakın koordinasyon içinde çalıştığını ifade etti.

dfrgt
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)

Putin, iki ülkenin Buşehr Nükleer Santrali başta olmak üzere çeşitli alanlarda iş birliği yürüttüğünü, ayrıca Uluslararası Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru gibi altyapı projelerinde birlikte çalıştıklarını belirtti. Rus lider, gaz ve elektrik sektörlerinde ortaklık imkanlarının da değerlendirildiğini dile getirdi.

Pezeşkiyan ise görüşmede, Tahran’ın Moskova ile imzalanan kapsamlı stratejik ortaklık anlaşmasının tüm maddelerine bağlı olduğunu vurguladı.