İsrail Yüksek Mahkemesi, yürütme üzerindeki denetimini kaldıracak yasayı iptal etti

İsrail Yüksek Mahkemesi, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki koalisyon hükümetinin tartışmalı yargı reformu kapsamındaki "Akla Yatkınlık Yasası"nı iptal etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)
TT

İsrail Yüksek Mahkemesi, yürütme üzerindeki denetimini kaldıracak yasayı iptal etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (DPA)

İsrail devlet televizyonu KAN'ın haberine göre, Yüksek Mahkeme, 15 hakimden 8'inin karşı oyuyla Akla Yatkınlık Yasasının iptaline karar verdi.

"Akla uygunluk standardı" şeklinde ifade edilen hukuki terim, hükümetin aldığı bir kararın makul görülmediği durumlarda Yüksek Mahkeme'ye bu kararı bozma yetkisi veriyor.

Buna göre, "akla uygun olmayan" bir karar, "kamu yararını yeterince dikkate almadan orantısız bir şekilde siyasi çıkarlara odaklanan karar" olarak tanımlanıyor.

Mecliste çoğunluğu oluşturan koalisyon hükümeti, yargı düzenlemesine karşı büyüyen siyasi ve toplumsal muhalefete ve kitlesel protestolara rağmen bu yasayı 24 Temmuz'da Meclisten geçirdi.

Hükümet, bu yasa değişikliği ile Yüksek Mahkeme'nin "akla uygunluk standardı"nı uygulayarak hükümetin kararlarını bozma yetkisini elinden alıyordu.

Likud Partisi'nden mahkemenin kararına tepki

Mahkemenin kararının ardından Netanyahu liderliğindeki Likud Partisi'nden yapılan açıklamada, "Yüksek Mahkeme'nin İsrail'deki toplumsal tartışmanın merkezinde, özellikle de Gazze'deki askeri operasyonda sağdan ve soldan askerler savaşırken ve hayatlarını tehlikeye atarken böyle bir karar alması üzücü." ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, "mahkemenin kararının özellikle savaş zamanlarında halkın birlik isteğiyle çeliştiği" belirtildi.

İsrail Meclis Başkanı Amir Ohana da "Yüksek Mahkemenin Temel Yasayı bozma yetkisinin bulunmadığının açık" olduğunu kaydetti.

İsrail muhalefetinden mahkemenin kararına destek

Meclisteki ikinci büyük parti Yesh Atid (Gelecek Var) lideri Yair Lapid, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda "Yüksek Mahkeme'nin kararı, bizi içeriden parçalayan ve tarihimizin en kötü felaketine yol açan zorlu bir çatışma yılını sonlandırıyor." ifadelerini kullandı.

"İsrail'in gücünün kaynağının Yahudi, demokratik, liberal, yasalara saygılı bir devlet olmasından geldiğini" kaydeden Lapid, şunları kaydetti:

Bugün Yüksek Mahkeme İsrail vatandaşlarını koruma rolünü sadakatle yerine getirdi. Yüksek Mahkeme'ye tam destek veriyoruz.

Eski İsrail Başbakanı Naftali Bennett, X platformundaki hesabından yaptığı paylaşımda, İsrail halkının "düşmanı yenmeye ve güvenliği yeniden sağlamaya odaklanması" gerektiğini aktardı.

"Birbirimizle çatıştığımızda bunu yapamayız. Şimdi birbirimize kenetlenme zamanıdır." ifadelerini kullanan Benett, "anayasal kuralların zorla dayatılan yasalarla veya zorlayıcı kararlarla belirlenmediğini" kaydederek, hükümeti eleştirdi.



İsrail Genelkurmay Başkanı: İran artık “nükleer eşikte” bir ülke değil

İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (Reuters)
İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (Reuters)
TT

İsrail Genelkurmay Başkanı: İran artık “nükleer eşikte” bir ülke değil

İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (Reuters)
İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (Reuters)

İsrail Genelkurmay Başkanı General Eyal Zamir, meslektaşlarına, İran'ın nükleer programına yönelik İsrail ve ABD'nin saldırıları sonrasında artık “nükleer eşikte” bir ülke olmadığını söyledi. Bu bilgi, dün “Times of Israel” gazetesine verdiği demeçte, konuyla ilgili bilgisi olan bir kaynak tarafından doğrulandı.

Zamir, İran'ın nükleer programının bir kısmını hala elinde tutuyor olabileceğini, ancak kaynağa göre, ülkenin uğradığı zararlar, aralarında iki önemli bilim insanının öldürülmesi, önemli nükleer tesislerin saldırıya uğraması ve diğer üretim ve silahlanma unsurlarının tahrip edilmesi nedeniyle, programın yıllarca gerilediğini belirtti.

Bu açıklamalar, İran'ın Birleşmiş Milletler Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın İsrail ve ABD'nin bombardımanlarından zarar gören nükleer tesis ve malzemeleri denetleme talebini reddetmesinin ardından geldi.

 İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (Reuters)İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (Arşiv-Reuters)

Bu arada İsrail Savunma Bakanı İsrael Katz, orduya İran'ın nükleer silah elde etme çabalarını engelleme talimatı verdiğini açıkladı. Katz, 7 Ekim 2023'te Hamas'ın Gazze'de savaşı başlatan saldırısının ardından İsrail'in düşmanlarının “dokunulmazlığının” sona erdiğini belirtti.

Katz, “X” sitesinde yaptığı paylaşımda, “İsrail ordusuna, İran'a karşı İsrail'in hava üstünlüğünü korumayı, nükleer ilerlemeyi ve füze üretimini engellemeyi ve İran'ın İsrail'e karşı terörist faaliyetlerini desteklemesine yanıt vermeyi içeren bir eylem planı hazırlaması talimatını verdim” ifadelerini kullandı.

İsrail ordusunun İran'a karşı 12 gün süren harekatında alınan önlemleri özetleyen Katz, “Bu tür tehditleri bertaraf etmek için düzenli olarak çalışacağız” dedi.

Katz, “Tahran'da kesik başlı yılanın başına şunu söylemek istiyorum: Esed'in yükselişi, İsrail'in yeni politikasının sadece bir başlangıcıydı ve 7 Ekim'den sonra dokunulmazlık sona erdi” dedi.

İsrail Dışişleri Bakanı Gidon Sa'ar ise İran'a saldırarak “İsrail, kendisine, bölgeye ve uluslararası topluma yönelik acil bir tehdide karşı son anda harekete geçti” ifadesini kullandı.

İran Dini Lideri Ali Hamaney, Tahran'da kalabalıkları selamlarken (Arşiv-EPA)İran Dini Lideri Ali Hamaney, Tahran'da kalabalıkları selamlarken (Arşiv-EPA)

İsrail ve İran, 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğuyla ateşkesle sona eren savaşta zafer ilan etti.

İsrail, 13 Haziran'da İran'a karşı ilk saldırıyı başlattı. İsrail'e göre İran'ın üst düzey askeri komutanlarına, nükleer bilim adamlarına, uranyum zenginleştirme tesislerine ve balistik füze programına yönelik kapsamlı saldırı, Tahran'ın Yahudi devletini yok etme planını gerçekleştirmekten alıkoymak için gerekliydi.

İran, İsrail'in saldırılarına 500'den fazla balistik füze ve yaklaşık bin 100 insansız hava aracı fırlatarak yanıt verdi. Şarku’l Avsat’ın Sağlık yetkilileri ve hastanelerden aktardığına göre İran'ın füze saldırıları İsrail'de 28 kişinin ölümüne ve binlerce kişinin yaralanmasına neden oldu. Bazı füzeler konut binalarını, iki üniversiteyi ve bir hastaneyi vurarak ağır hasara yol açtı.

İran, nükleer silah sahibi olma çabalarını yalanlasa da uranyumu barışçıl olmayan seviyelere kadar zenginleştirmiş, uluslararası müfettişlerin nükleer tesislerini denetlemesini engellemiş ve balistik füze kapasitesini artırmıştı.