Biden'ın ekibi, ABD Başkanı’nın yanlış adımlarını ve dil sürçmelerini nasıl kontrol altına almaya çalışıyor?

ABD Başkanı Joe Biden. (EPA)
ABD Başkanı Joe Biden. (EPA)
TT

Biden'ın ekibi, ABD Başkanı’nın yanlış adımlarını ve dil sürçmelerini nasıl kontrol altına almaya çalışıyor?

ABD Başkanı Joe Biden. (EPA)
ABD Başkanı Joe Biden. (EPA)

ABD Başkanı Joe Biden'ın yanlış adımları ve dil sürçmeleri artarken birçok seçmen ve vatandaş, 81 yaşındaki başkanın zihinsel ve fiziksel durumundan endişe duyuyor.

New York Times'ın yayımladığı habere göre Biden'ın yardımcıları, ABD Başkanı’nın hatalarından ve yanlış adımlarından mümkün olduğunca korumaya çalışırken, vatandaşları ve kamuoyu nezdindeki imajını korumak için çeşitli önlemler aldı.

Örneğin Biden'ın geçtiğimiz yıllarda birden fazla kayma ve takılma kazasına maruz kalmasının ardından, yardımcıları tarafından spor ayakkabı giymesi ve başkanlık uçağına kısa merdivenleri kullanarak binmesi istenmişti.

Biden Mart 2021'de, Atlanta gezisi öncesinde Andrews Ortak Hava Üssü'nden ayrılırken defalarca Air Force One'ın merdivenlerinde düştü. Beyaz Saray olaydan havaalanındaki fırtınalı havayı sorumlu tuttu.

Mayıs 2022'de ABD Başkanı, Illinois'e gittiği sırada Air Force One'a binerken dengesini kaybetti. Ayrıca aynı yılın haziran ayında Los Angeles uçuşu sırasında uçağa binerken yine tökezledi.

Biden geçtiğimiz yıl Hava Harp Okulu'nda bir kum torbasına takılıp yere düşmüştü.

Biden'ın yardımcıları, sık sık yaptığı dil sürçmelerinden kaçınmak için basın toplantıları sırasında soruları hızla bitirmek amacıyla yüksek sesle bağırıyor ve bazen de etkinliğin bittiğini anlatmak için yüksek sesle müzik çalıyor.

Başkanın ekibi aynı zamanda büyük haber yayın kuruluşlarının eski ABD başkanlarıyla büyük olaylar sırasında yaptığı röportajları da kendisinin yürütmesini engellemeye çalışıyor.

Şarku’l Avsat’ın New York Times gazetesinden aktardığına göre, ABD başkanlığını yürüten en yaşlı kişi olan Biden'ın yardımcılarının çoğu, onun eylemlerinden ve tepkilerinden her zaman korkuyor ve onun her zaman hata yapma riski taşıdığını düşünüyor.

Geçtiğimiz perşembe günü, özel savcı Robert Hoare, Washington'daki ofisinde ve Wilmington, Delaware'deki evinin garajında ​​bulunan gizli belgeleri yanlış kullanmasına ilişkin birkaç ay süren soruşturmanın ardından, başkana karşı suç duyurusunda bulunulmamasını tavsiye ettiği bir rapor yayınladı. Belgeler Afganistan'la ilgili askeri ve dış politika hakkında bilgiler içeriyordu. Hoare, jüriyi Biden'ın kasıtlı bir ruh hali gerektiren ciddi bir suçtan mahkum edilmesi gerektiğine ikna etmenin zor olacağını söyleyerek, yaşlı bir adam olduğuna ve hafızasının zayıf olduğuna dikkat çekti.

Hoare, Biden'ın sorgusu sırasında Başkan Yardımcısı olarak görev yaptığı dönem gibi bazı temel ayrıntıları hatırlayamadığını kaydetti. Ayrıca raporunda Biden'ın, oğlu Beau'nun ne zaman öldüğünü hatırlamadığını, Afganistan'daki duruma değindiğinde hafızasının bulanık göründüğünü bildirdi.

Ancak ABD Başkanı aynı gün hızla dikkate değer bir dil sürçmesi gerçekleştirdi. Biden, Gazze Şeridi'ndeki duruma ilişkin bir soruya yanıt olarak Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi'yi Meksika lideri olarak nitelendirdi.

Bu, Las Vegas'ta bir kalabalığın önünde yaklaşık 30 yıl önce ölen Fransa cumhurbaşkanı François Mitterrand'ı Emmanuel Macron ile karıştırdığı, ayrıca 2017'de ölen Almanya Başbakanı Helmut Kohl ile   Angela Merkel’i karıştırdığı açıklamalarından birkaç gün sonra geldi.

First Lady Jill Biden da dahil olmak üzere Biden'a en yakın kişilerden bazıları, yaklaşan başkanlık seçimlerinde aday olma niyeti sırasında tekrarlanan dil sürçmelerinden ve bunların imajı üzerindeki etkisinden oldukça endişe duyuyor.

Sonuç olarak, çifte yakın yardımcılar onun programını dikkatle izliyor ve yapmaması gereken açıklamalar ve değinmemeyi tercih ettiği konular da dahil olmak üzere en küçük ayrıntıları onunla tartışıyor.

New York Times'ın haberinde, Biden'ın Başkan Ronald Reagan döneminden bu yana seleflerine kıyasla daha az televizyon röportajı verdiği ve çok az basın toplantısına katıldığı belirtildi.

Haberde, görev süresinin başında ‘şeffaflık ve doğruluk’ sözü veren Biden’ın  bunu başarmak ve kararlarını kamuoyuna açıklamak konusunda yeterli çabayı göstermediği yönündeki eleştirilerin yaygınlaşmasının nedeninin bu konu olduğu kaydedildi.

Sık sık yaşadığı fiziksel tökezlemelerle ilgili olarak Beyaz Saray yetkilileri, Biden'ın ne zaman yeni bir fizik muayeneye tabi tutulacağını söylemedi çünkü Biden'ın son muayenesi neredeyse bir yıl önce kişisel doktoru Kevin O'Connor tarafından yapılmıştı

Beyaz Saray dışında Biden'ın destekçileri onun sağlığı konusunda endişeli. NBC News tarafından yakın zamanda yapılan bir anket, Demokrat seçmenlerin yarısının Biden'ın zihinsel ve fiziksel sağlığıyla ilgili endişeleri olduğunu söylediğini gösterdi.

Ancak Biden'ın bazı yardımcıları, restoranlara ve mağazalara plansız ziyaretler de dahil olmak üzere halkla doğrudan etkileşim kurmasına olanak tanıyan görünümlerin sayısını kamuoyunda artırmaya devam edeceğini söylüyor.

Beyaz Saray ayrıca başkanın zihinsel yeteneklerinin sorgulanmasına da karşı çıktı.



Dünyada ilk kez bir böcek türüne yasal hak tanındı

Yerli halklar, Meliponini arılarının kendilerine gıda ve ilaç sağladığını söylüyor (Wikimedia Commons)
Yerli halklar, Meliponini arılarının kendilerine gıda ve ilaç sağladığını söylüyor (Wikimedia Commons)
TT

Dünyada ilk kez bir böcek türüne yasal hak tanındı

Yerli halklar, Meliponini arılarının kendilerine gıda ve ilaç sağladığını söylüyor (Wikimedia Commons)
Yerli halklar, Meliponini arılarının kendilerine gıda ve ilaç sağladığını söylüyor (Wikimedia Commons)

Dünyada ilk kez bir böcek türüne yasal haklar tanındı. Peru'da yaşayan bir arı grubunu kapsayan gelişme, koruma çalışmalarında önemli bir adıma işaret ediyor.

Amazon Ormanları'nda yaşayan Meliponini arı sınıfı, bal arısı (Apis mellifera) kuzenlerinden farklı olarak iğne taşımaz. 

Peru'nun yerli halkları tarafından Kolomb öncesi dönemden beri yetiştirilen bu arılar, yağmur ormanlarında polen taşıyıcı rolü üstlenerek biyoçeşitliliği ve ekosistemi korumada kilit rol oynuyor. 

Grubun bilinen 500 türünün yaklaşık yarısı Amazon'da yaşıyor ve kakao, kahve ve avokado gibi bitkileri de içeren floranın yüzde 80'inden fazlasının tozlaşmasında rol oynuyor.

Ancak Meliponini arıları iklim krizi, ormansızlaşma, pestisit kullanımı ve  diğer arı türleriyle rekabet yüzünden ciddi bir yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. 

Peru'nun iki belediyesinde kabul edilen yasalar artık bu böceklerin sağlıklı ekosistemlerde yaşama, üreme ve gelişme haklarını garanti altına alıyor.

Bu iğnesiz arıların yasal haklar elde etmesi, kimyasal biyolog Rosa Vásquez Espinoza'nın yerli halklarla birlikte yıllar süren çalışmaları sayesinde mümkün oldu.

Kovid-19 pandemisinde yerli halklar ilaç bulamadıklarında bu arıların balını kullanıyordu. Bir meslektaşının ricası üzerine 2020'de balı inceleyen Espinoza çarpıcı sonuçlarla karşılaştı.

Guardian'a konuşan bilim insanı "Yüzlerce tıbbi molekül gördüm, tedavi potansiyeli taşıdığı bilinen moleküller" diyerek ekliyor: 

 Üstelik çeşitlilik de gerçekten çok fazlaydı. Bu moleküllerin antiinflamatuvar, antiviral, antibakteriyel, antioksidan, hatta kanser önleyici etkileri olduğu biliniyor.

Bu nedenle saha çalışmalarını genişleten araştırmacı, yerli halktan uzmanlarla birlikte ormanın derinlerine keşif gezileri düzenledi. Nesillerdir devam eden geleneksel arıcılık yöntemlerini kaydettiler.

Ancak kısa süre sonra ciddi bir sorun olduğu fark edildi: Arıcılar, eskiden arı kolonilerini yarım saatte bulurken, artık saatler sürüyordu.

Espinoza, "Farklı topluluk üyeleriyle konuşuyorduk ve ilk söyledikleri 'Artık arılarımı göremiyorum' oldu" diye anlatıyor.

Biyoloğun yaptığı çalışmada, endüstriyel çiftliklerden uzak bölgelerdeki arıların bile balında pestisit izlerine rastlandı.

Meliponini arılarının korumaya ihtiyaç duyduğuna karar veren Espinoza ve meslektaşları, ilk olarak bu hayvanların tanınması için çaba gösterdi.

Araştırmaları sayesinde 2024'te, Meliponini arılarını Peru'ya özgü yerli türler olarak resmen tanıyan bir yasa kabul edildi. Peru yasaları yerli türlerin korunmasını gerektirdiği için bu kritik bir adımdı.

Daha sonra bu yıl ekimde Satipo, 22 Aralık Pazartesi de Nauta belediyeleri dünyada bir ilke imza atarak bu böcekleri yasal hak sahibi olarak tanımladı. 

Earth Law Center'ın Latin Amerika direktörü ve kampanyanın parçası olan Constanza Prieto gelişmeyi şöyle değerlendiriyor: 

Bu yönetmelik, doğayla ilişkimizde bir dönüm noktası: Meliponini arılarını görünür kılıyor, onları hak sahibi özneler olarak tanıyor ve ekosistemlerin korunmasında temel rol oynadıklarını onaylıyor.

Hukuk uzmanları yeni yasaların habitat restorasyonunu, daha sıkı pestisit kontrollerini ve genişletilmiş araştırmaları zorunlu kılabileceğini söylüyor.

Düzenlemeyi Peru genelinde uygulamaya koymak için bir imza kampanyası düzenlenirken, Bolivya, Hollanda ve ABD gibi ülkelerdeki koruma grupları da kendi bölgelerindeki arılar için benzer yasal yaklaşımları inceliyor.

Independent Türkçe, Guardian, Interesting Engineering


Trump'la Musk nasıl barıştırıldı?

Elon Musk, Trump'ın seçim kampanyasına verdiği destekle gündem olmuştu (Reuters)
Elon Musk, Trump'ın seçim kampanyasına verdiği destekle gündem olmuştu (Reuters)
TT

Trump'la Musk nasıl barıştırıldı?

Elon Musk, Trump'ın seçim kampanyasına verdiği destekle gündem olmuştu (Reuters)
Elon Musk, Trump'ın seçim kampanyasına verdiği destekle gündem olmuştu (Reuters)

ABD Başkan Yardımcısı JD Vance'in Donald Trump ve Elon Musk arasında arabuluculuk yaptığı ortaya çıktı.

Dünyanın en zengin kişisi, yeni Donald Trump yönetiminin ilk aylarında Hükümet Verimliliği Bakanlığı'nın (DOGE) başına getirilince manşetlerden düşmemişti. 

Ancak Musk'ın, Trump'ın Büyük Güzel Yasa Tasarısı'nı sert bir dille eleştirmesinin ardından ikili arasındaki ipler haziranda kopmuştu. 

Trump, elektrikli otomobil teşviklerini kestiği için Musk'ın "çıldırdığını" söylemişti. 

Amerika Partisi'ni kuracağını öne süren Musk "Büyük bombayı patlatmanın zamanı geldi" diyerek Trump'ın Jeffrey Epstein dosyasında adının geçtiğini iddia etmişti.

İkili suikastla öldürülen sağcı aktivist Charlie Kirk'ün eylüldeki cenaze töreninde bir araya gelerek buzları eritmişti. 

Washington Post, ABD Başkan Yardımcısı JD Vance'in perde arkasında ikiliyi nasıl yumuşattığını dünkü haberinde işledi. 

41 yaşındaki Cumhuriyetçi'nin ekibiyle birlikte büyük çaba göstererek Amerika Partisi'nin kurulmasını engellediği bildirildi. 

Vance'in bunun için hem Musk'a hem de çevresine baskı yaptığı ifade edildi.

Washington Post, Musk-Trump ilişkisinin yumuşamasıyla birlikte teknoloji milyarderinin 2026'daki ara seçimlerde yarışacak Cumhuriyetçi adaylara bağış yapmaya başladığını belirtti. 

Aylar boyunca uğraşan Vance'in de 2028'de başkan adayı olup Musk'tan destek görmeyi planladığı öne sürüldü. 

Musk'ın kasımda Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman şerefine Beyaz Saray'da verilen akşam yemeğine katıldığı hatırlatıldı. 

Musk-Trump ilişkisinin hâlâ hassas bir dengede durduğu aktarılan haberde Jared Isaacman'ın NASA Direktörlüğü'ne atanmasının önüne engeller çıkarılmasının teknoloji milyarderini kızdırdığı da ifade edildi. 

ABD Başkanı Donald Trump, "geçmişteki bağlantılarını yeniden değerlendirdikten sonra" adaylığını haziranda geri çektiği milyarder iş insanı Isaacman'ı, NASA Direktörlüğü görevine yeniden aday gösterdiğini kasımda açıklamıştı.

Musk'ın iyi ilişkilere sahip olduğu bilinen Isaacman, önceki haftalarda resmen bu göreve getirilmişti. 

Isaacman, 2021 ve 2024'te Musk'ın SpaceX roketleriyle uzaya çıkmıştı.

Independent Türkçe, Washington Post, Daily Beast, Gizmodo


ABD, Venezuela topraklarını vursa da Maduro dans ediyor

Maduro, başkent Karakas'taki bir etkinlikte Bobby McFerrin'in meşhur Don't Worry Be Happy şarkısının sözlerine eşlik ederek "Endişelenme, mutlu ol" dedi (AP)
Maduro, başkent Karakas'taki bir etkinlikte Bobby McFerrin'in meşhur Don't Worry Be Happy şarkısının sözlerine eşlik ederek "Endişelenme, mutlu ol" dedi (AP)
TT

ABD, Venezuela topraklarını vursa da Maduro dans ediyor

Maduro, başkent Karakas'taki bir etkinlikte Bobby McFerrin'in meşhur Don't Worry Be Happy şarkısının sözlerine eşlik ederek "Endişelenme, mutlu ol" dedi (AP)
Maduro, başkent Karakas'taki bir etkinlikte Bobby McFerrin'in meşhur Don't Worry Be Happy şarkısının sözlerine eşlik ederek "Endişelenme, mutlu ol" dedi (AP)

ABD tehdidi altındaki Nicolás Maduro denizdeki ablukanın ardından ülkesinin topraklarına saldırı düzenlenmesine rağmen görevden ayrılacağına dair herhangi bir sinyal vermiyor.

Donald Trump, Venezuela liderinin zamanının dolduğunu öne sürerken 63 yaşındaki siyasetçi son haftalarda katıldığı etkinliklerde dans ederken görülüyor. 

Wall Street Journal (WSJ), ABD'nin askeri yığınağı ve petrol gemilerine uygulanan ablukayla karşı karşıya olan Maduro'nun kendine güvenini hem ülkesine hem de dünyaya göstermeye çalıştığını bildiriyor. 

Amerikan gazetesi, ekonominin büyük ölçüde devlet kontrolüne alındığı Venezuela'da Maduro'nun ihaleleri yandaşlarına vererek kendi konumunu güçlendirdiğini iddia ediyor. 

13 yılı aşkın süredir iktidarda olan lider, ülkeden kaçacağı iddialarına rağmen mitinglerde "Bizi devrim yolunda asla çıkaramayacaklar. Sonsuza kadar zafer!" diyor. 

Geçmişte ABD adına Venezuela'yla pek çok müzakere yapan eski diplomat Thomas A. Shannon Jr., 14 yıllık iktidarın ardından 2013'te ölen Hugo Chávez'in ülkeyi devrime ve anti emperyalizme inandırdığını söylüyor:

Chavezciler ne kadar yoz, zalim ve suçlu olursa olsun Latin Amerika'da onlardan başka anti emperyalist solcu kaldığına inanmıyor. Bu pozisyonlarından vazgeçmek istediklerini sanmıyorum.

Önceki haftalarda Nobel Barış Ödülü'nü almak için gizli bir operasyonla Venezuela'dan Norveç'e giden María Corina Machado ise Oslo'da yaptığı konuşmada "Müzakereyle ya da değil Maduro iktidardan düşecek" dedi. 

Geçmişte Chávez'e danışmanlık yapan Amerikalı avukat Eva Golinger, Maduro için şu yorumu yaptı:

Trump'ın Kim Jong-un'u övdüğünü, eski El Kaide liderini Beyaz Saray'a çağırdığını görünce 'Neden onunla müzakere edemeyim ki?' diye düşünüyor. Kanımca ülkeyi terk edeceğine orada ölmeyi tercih eder.

Diğer yandan Donald Trump, Venezuela'nın topraklarına ilk kez saldırı düzenlediklerini duyurdu. 

Cuma günü yaptığı açıklamada saldırının geçen hafta düzenlendiği dışında pek bir bilgi vermeyen ABD Başkanı teknelere uyuşturucu yüklenen bir limanı vurduklarını dün söyledi. 

CNN de kaynaklarına dayandırdığı haberde saldırıda drone kullanıldığını bildirdi. 

Karakas yönetimi hâlâ konuya dair sessizliğini koruyor. 

İnsan hakları ihlalleri ve siyasi mahkumlara işkenceyle suçlanan Maduro yönetimi, kendi doğal kaynaklarına göz diken ABD'nin bu iddiaları kullandığını savunuyor. 

ABD, Karakas yönetiminin kartellerle işbirliği yaptığını da iddia ediyor. Venezuela ise Washington'ın ülkede darbe planladığını öne sürüyor. 

ABD eylülden beri Karayipler ve Pasifik Okyanusu'ndaki teknelere uyuşturucu ticaretiyle mücadele iddiasıyla saldırılar düzenliyor.

En az 105 kişinin öldürüldüğü operasyonlar, yargısız infaz eleştirilerinin hedefi oluyor. 

"Uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele" gerekçesiyle Güney Mızrağı Operasyonu'nu geçen ay başlattığını duyuran ABD'nin Venezuela'ya askeri hareket düzenlemesi ihtimali haftalardır dünya gündeminde.

Amerikan ordusu, dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford'un da aralarında bulunduğu çok sayıda savaş gemisiyle birlikte 15 bin askerini bölgeye sevk etti.

Trump, iki hafta önce Venezuela limanlarında yaptırıma tabi tankerlere "tam abluka" uygulanması talimatını verdi.

Washington, geçen ay yabancı terör örgütü olarak ilan ettiği Güneşler Karteli'nin (Cartel de los Soles) liderinin Maduro olduğunu savunuyor. 

Beyaz Saray, Maduro'nun tutuklanması veya mahkum edilmesine ilişkin bilgi sağlanması karşılığında verilecek ödülü iki katına çıkararak 50 milyon dolara yükselttiğini 8 Ağustos'ta duyurmuştu.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, CNN, Reuters