‘DEAŞ’IN gelini’ olarak bilinen Şamima Begüm, İngiliz vatandaşlığını geri alma mücadelesini kaybetti

Londra İstinaf Mahkemesi, Begüm’ün itirazını reddetti ve vatandaşlıktan mahrum bırakma kararının yasal olduğunu teyit etti.

Şamima Begüm'ün fotoğrafı. (AFP)
Şamima Begüm'ün fotoğrafı. (AFP)
TT

‘DEAŞ’IN gelini’ olarak bilinen Şamima Begüm, İngiliz vatandaşlığını geri alma mücadelesini kaybetti

Şamima Begüm'ün fotoğrafı. (AFP)
Şamima Begüm'ün fotoğrafı. (AFP)

Londra Temyiz Mahkemesi, bugün itibarıyla, öğrenci olduğu dönemde Suriye'ye giderek DEAŞ’a katılmak amacıyla ülkesini terk eden İngiltere doğumlu Şamima Begüm'ün, vatandaşlığının iptaline yönelik karara yönelik itirazı reddetti.

İngiliz hükümeti, ulusal güvenlik gerekçesiyle Begüm'ün vatandaşlığını 2019 yılında, Suriye'deki bir gözaltı kampında bulunmasının ardından iptal etmişti. Şu an 24 yaşında olan Begüm, alınan kararın yasa dışı olduğunu savunarak İngiliz yetkililerin kendisini insan ticareti mağduru olup olmadığını doğru bir şekilde değerlendirmediğini iddia etti. Bu argüman, Şubat 2023 yılının şubat ayında gerçekleşen alt mahkeme tarafından reddedilmişti.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığına göre ekim ayında yapılan temyiz başvurusu üzerine mahkeme bugün yaptığı açıklamada, Begüm'ün durumuna ilişkin kararın zorlu olduğunu kabul etmekle birlikte, durumdan kendisinin sorumlu olduğunu belirtti. Yargıç Sue Carr, mahkemenin görevinin kararı yasal açıdan değerlendirmek olduğunu, bu bağlamda yapılan inceleme sonucunda vatandaşlıktan mahrumiyet kararının yasa dışı olmayıp temyizin reddedildiğine karar verdiğini ifade etti.

Hükümet, mahkemenin kararını memnuniyetle karşıladı. İçişleri Bakanlığı Sözcüsü, İngiltere’nin ve halkının güvenliğinin önceliği kapsamında bu yönde alınan her kararın güçlü bir şekilde savunulacağını belirtti.

Begüm'ün avukatları, onun ve Suriye'de kalmış diğer kişilerin İngiltere'ye geri dönüşü için çağrıda bulundu ve bu talebin reddedilmesini ‘utanç verici’ olarak niteledi.

Begüm'ün avukatı Gareth Peirce, gazetecilere şun açıklamayı yaptı:

"Fransa, Almanya, Belçika, ABD, Kanada ve Avustralya gibi diğer tüm ülkeler, vatandaşlarını geri getirdi. Benzer durumda olan her ülke, vatandaşlarını geri almak dışında bir çözüm olmadığını kabul etti. Şimdi İngiltere neredeyse yalnız kaldı."

Begüm'ün durumu, onun terör örgütüne kendi iradesiyle katıldığını iddia edenlerle, henüz bir çocukken ayrıldığı ve iddia edilen suçlar için İngiltere'de yargılanması gerektiğini savunanlar arasında tartışma konusu oldu

Begüm, 2015 yılında 15 yaşındayken iki okul arkadaşıyla birlikte Londra'dan ayrılarak Suriye'ye gitmiş, orada DEAŞ mensubu biriyle evlenmişti. Doğurduğu üç çocuk henüz bebekken yaşamını yitirmişlerdi.

Genç kadın, 2019 yılından bu yana Suriye'de, Roj Kampı'nda, diğer yabancı kadın ve çocuklarla birlikte yaşıyor.



İran’da gençler toplumu değiştiriyor: 40 yılın en büyük dönüşümü

İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)
İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)
TT

İran’da gençler toplumu değiştiriyor: 40 yılın en büyük dönüşümü

İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)
İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)

Uzmanlara göre İran'da son 40 yılın en büyük toplumsal değişimlerinden biri yaşanıyor. 

New York Times'ın (NYT) haberinde, gençlerin başını çektiği dönüşüm kapsamında son dönemde binlerce kişinin katıldığı açık hava pop konserleri ve kadınların saçı açık şekilde erkeklerde dans ettiği eğlenceler düzenlendiği yazılıyor. 

Sokak müzisyenleri ve hip-hop dansçılarından sabah yoga grupları ve sanat festivallerine kadar özellikle Tahran'da çeşitli organizasyonların yapıldığına dikkat çekiliyor. 

Başkente ek olarak bazı etkinliklerin Şiraz, İsfahan, Yezd gibi çeşitli şehirlere de yayıldığı aktarılıyor. Hatta çöldeki bazı bölgelerde özel rave partileri düzenlendiği belirtiliyor.

İranlı sosyolog Fadime Hassani, gençlerin "ikili hayat yaşamak istemediğini" özel ve kamusal alan arasındaki ayrımların gittikçe bulanıklaştığını söylüyor: 

Son 40 yılda İran kültürünün büyük bir kısmı özel alanlarda, yani evlerde, partilerde ve kısıtlı ortamlarda varlığını sürdürdü. Ancak bugün aynı değerler, duygular ve yaşam tarzları kamusal alanda da yeniden üretiliyor.

Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, seçim kampanyasında daha fazla sosyal özgürlük vaadinde bulunmuştu. NYT'nin analizinde hükümetin gençlerin liderliğindeki dönüşümü "bastırmaktan çekindiği veya buna gücünün yetmediği" yorumu yapılıyor. 

22 yaşındaki Mahsa Emini'nin başörtüsü kurallarına uymadığı iddiasıyla gözaltına alınıp işkence sonucu öldürülmesiyle İran'da 2022'de patlak veren protesto dalgası da hatırlatılıyor. Kuraklık, ekonomik kriz ve haziranda 12 gün süren İsrail-İran savaşının etkilerinden toparlanmaya çalışan Tahran yönetiminin, benzer bir tepkiyle karşılaşma endişesiyle etkinliklere karşı sert önlemler almadığı yazılıyor. 

Diğer yandan muhafazakarların değişimden rahatsız olduğuna da dikkat çekiliyor. NYT'nin İran medyasından aktardığına göre İstihbarat Bakanlığı, sosyal kurallardaki gevşemeye ve kadınların başörtüsünden uzaklaşmasına dair ülkenin dini lideri Ali Hamaney'e rapor sundu. Hamaney'in de "gençlerin ve kadınların hizaya getirilmesi" talimatı verdiği öne sürülüyor. 

Independent Türkçe, New York Times, Iran Wire


Netanyahu, ‘iyi niyet gösterilmesi halinde’ Suriye ile anlaşma olabileceğini düşünüyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)
TT

Netanyahu, ‘iyi niyet gösterilmesi halinde’ Suriye ile anlaşma olabileceğini düşünüyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ‘iyi niyet gösterilmesi halinde’ Suriye ile bir anlaşmanın mümkün olabileceğini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Yediot Aharonot’tan aktardığına göre Netanyahu, geçen hafta Suriye’de yaşanan çatışmada yaralanan askerleri ziyaret ederken yaptığı açıklamada, “Suriye’den beklenen, Şam’dan mevcut tampon bölgeye kadar silahsızlandırılmış bir tampon hat oluşturmasıdır. Buna elbette Hermon Dağı’nın etekleri ve zirvesi de dahildir” dedi.

Netanyahu, “Bu bölgeler üzerindeki kontrolümüzü, İsrail vatandaşlarının güvenliğini sağlamak için sürdürüyoruz. Eğer iyi niyet gösterilir ve bu ilkeler üzerinde anlaşılırsa, Suriyelilerle bir anlaşmaya varmak da mümkün. Ancak her koşulda kendi ilkelerimizden vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Diğer taraftan İsrail medyasına göre Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz, bugün ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilci Yardımcısı Morgan Ortagus ile bir araya geldi.

Yediot Aharonot’a bağlı Ynet haber sitesinin aktardığına göre görüşme, Kudüs’te Başbakanlık Ofisi’nde gerçekleşti.

Ortagus’un ilerleyen saatlerde Beyrut’u ziyaret etmesinin beklendiği bildirildi.


İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
TT

İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi bugün, İsrail’in Hamas tarafından Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracılığıyla teslim edilen kalıntı örneklerini teslim aldığını duyurdu. Örneklerin adli tıp laboratuvarına gönderilmesi planlanıyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre bir Hamas lideri, hareketin bugün Gazze Şeridi'nde kalan iki cesetten birini teslim edeceğini açıklamıştı.

İsrailli rehine Ran Gvili ve Taylandlı rehine Sudthisak Rinthalak'ın cesetleri halen Gazze'de bulunuyor.

Bu gelişme, İsrail güçlerinin bugün Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda bir Filistinliyi öldürmesi ve Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde evlerin yıkılması ve bombardımanların devam etmesi ile birlikte gerçekleşti.

Filistin resmi haber ajansı WAFA, ‘işgal güçlerinin kuzeydeki Cibaliye Mülteci Kampı’na yoğun hava saldırıları düzenlediğini ve kuzey Gazze’de bazı konut binalarını yıktığını’ bildirdi. Ayrıca İsrail’e ait insansız hava araçları (İHA) et-Tuffah mahallesindeki es-Senafur kavşağı yakınlarında Filistinlilerin evlerine bombalar attı ve eşzamanlı olarak yoğun ateş açıldı.