Gaz sızıntısının ardından İsveç istihbarat binası boşaltıldı: 8 kişi hastaneye nakledildi

Gaz maskesi takan bir polis memuru, Stokholm'ün kuzeyindeki Solna'daki güvenlik polis merkezine giden yolda nöbet tutuyor (EPA)
Gaz maskesi takan bir polis memuru, Stokholm'ün kuzeyindeki Solna'daki güvenlik polis merkezine giden yolda nöbet tutuyor (EPA)
TT

Gaz sızıntısının ardından İsveç istihbarat binası boşaltıldı: 8 kişi hastaneye nakledildi

Gaz maskesi takan bir polis memuru, Stokholm'ün kuzeyindeki Solna'daki güvenlik polis merkezine giden yolda nöbet tutuyor (EPA)
Gaz maskesi takan bir polis memuru, Stokholm'ün kuzeyindeki Solna'daki güvenlik polis merkezine giden yolda nöbet tutuyor (EPA)

İsveç istihbarat servisinin genel merkezi dün (Cuma) gaz sızıntısı nedeniyle boşaltılırken, olayın ardından sekiz kişi bazı ‘semptomlar’ gösterdikleri gerekçesiyle hastaneye kaldırıldı.

AFP’nin haberine göre, olay yerinden çekilen görüntülerde, gaz maskeli iki polisin yanı sıra binanın yakınında ambulanslar da görülüyor.

Stockholm bölgesindeki sağlık hizmetlerinden sorumlu Patrick Söderberg, AFP’ye "Bugün (dün) saat 13.00 civarında, (SAPO) genel merkezinde tehlikeli bir maddenin varlığına dair belirtiler vardı" dedi.

Stockholm Bölge İdaresi ise yaptığı açıklamada, ‘toplam 8 kişinin semptomlar gösterdikten sonra hastanede tedavi altına alındığını’ belirterek, gaz sızıntısının nedeninin belli olmadığını ekledi.

Gaz maskesi takan iki polis, Solna'daki Güvenlik Polisi karargahına giden yolda bekliyor (EPA)
Gaz maskesi takan iki polis, Solna'daki Güvenlik Polisi karargahına giden yolda bekliyor (EPA)

İsveç istihbarat servisi sözcüsü Karen Lutz, önlemlerin alındığını belirterek, uyarı aldıktan sonra acil servislerin olay yerine gittiğini kaydetti.

Rusya'nın iki yıl önce Ukrayna'yı işgal etmesinden sonra kararlaştırılan NATO’ya katılım prosedürlerini tamamlamak üzere olan İsveç, Rusya'nın kendisine yönelik olası bir tehdidi korkusuyla alarm durumuna geçmiş durumda.

Sözcü, ayrıntılara girmeyi reddederek binanın ‘kısmen boşaltıldığını’ doğruladı.

Öte yandan İsveç istihbarat servisleri Çarşamba günü, ülkenin güvenliğine yönelik Rusya, Çin ve İran'dan gelebilecek potansiyel tehditler konusunda uyarıda bulundu.



Netanyahu 29 Eylül'de Beyaz Saray'da Trump ile görüşecek

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)
TT

Netanyahu 29 Eylül'de Beyaz Saray'da Trump ile görüşecek

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)

İsrail medyası dün, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun 29 Eylül'de Beyaz Saray'da ABD Başkanı Donald Trump ile görüşeceğini bildirdi.

Netanyahu dün, Trump'ın, BM Genel Kurulu'ndaki konuşmasının ardından bu ayın sonlarında kendisiyle görüşeceğini duyurdu.

Netanyahu basın toplantısında, "Trump beni Beyaz Saray'a davet etti. BM'deki konuşmamın ardından onunla görüşeceğim" dedi.

Şarku’l Avsat’ın Times of Israel'den aktardığına göre Netanyahu, İsrail'in Gazze'deki savaş nedeniyle dünya sahnesinde giderek artan bir yalnızlıkla karşı karşıya kaldığı ve önümüzdeki yıllarda daha yalnız bir devlet olmak zorunda kalacağı yönündeki açıklamasıyla tepkilere yol açtıktan bir gün sonra basın toplantısı düzenledi ve piyasaların olumsuz tepkisini "yanlış anlama" olarak nitelendirdi.

Netanyahu, "İsrail ekonomisine tam güven duyuyorum" diyerek, "İsrail ekonomisi son iki yıldır süren savaşta tüm dünyayı şaşkına çevirdi" ifadelerini kullandı.


İspanya, Atlantik'te bir teknede göçmenleri öldürmekle suçlanan 19 kişi tutuklandı

Madrid'deki Colon Meydanı'nda İspanyol bayrağı (Reuters)
Madrid'deki Colon Meydanı'nda İspanyol bayrağı (Reuters)
TT

İspanya, Atlantik'te bir teknede göçmenleri öldürmekle suçlanan 19 kişi tutuklandı

Madrid'deki Colon Meydanı'nda İspanyol bayrağı (Reuters)
Madrid'deki Colon Meydanı'nda İspanyol bayrağı (Reuters)

İspanyol polisi dün, Senegal'den Kanarya Adaları'na doğru yola çıkan ve varışta en az 50 kişinin kayıp olduğu bildirilen bir teknede göçmenleri öldürüp işkence ettikleri iddiasıyla 19 kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

24 Ağustos'ta, Atlantik Okyanusu'ndaki Kanarya Adaları açıklarında harap bir tekneden göçmenler kurtarıldı. İspanyol polisine göre teknede 248 kişi bulunuyordu.

Reuters'ın haberine göre yetkililer yola çıktığı sırada teknede 300 kişinin bulunduğunu ve kayıpların çoğunun 11 günlük yolculuk sırasında denize atıldığını düşünüyor. Polis açıklamasına göre hayatta kalanlar soruşturmacılara, gözaltına alınanların çoğunun "onlarca kişiye saldırdığını, onları dövdüğünü ve çeşitli şekillerde darp ettiğini" söyledi.

Açıklamada ayrıca şunlar kaydedildi: "Bazı durumlarda göçmenleri diri diri denize attılar ve kazara suya düşenleri kurtarmayı reddettiler."

Polis, bazı cinayetlerin batıl inançlarla bağlantılı olduğunu ve mağdurların "büyücülük" yapmakla ve motor arızalarından, yiyecek kıtlığından ve fırtınalardan sorumlu olmakla suçlandığını belirtti. Diğerleri ise zorlu koşulları protesto ettikleri için öldürüldü.

Tutuklu yargılanan 19 şüphelinin tamamı yasadışı göç, cinayet, saldırı ve işkence suçlamalarıyla karşı karşıya.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre son yıllarda binlerce göçmen, Kuzey Afrika'dan İspanya'ya, özellikle de Afrika'nın kuzeybatı kıyısındaki İspanyol Kanarya Adaları'na deniz yoluyla göç etmeye çalışırken hayatını kaybetti.

İspanya, İtalya ve Yunanistan ile birlikte Avrupa'ya giden düzensiz göçmenler için üç ana giriş noktasından biridir.


Trump İngiltere'de: Eşi benzeri görülmemiş törenler ve milyar dolarlık anlaşmalar

Kral Charles ve Kraliçe Camilla dün Windsor Kalesi'nde Başkan Trump ve eşi Melania'ya eşlik etti (AP)
Kral Charles ve Kraliçe Camilla dün Windsor Kalesi'nde Başkan Trump ve eşi Melania'ya eşlik etti (AP)
TT

Trump İngiltere'de: Eşi benzeri görülmemiş törenler ve milyar dolarlık anlaşmalar

Kral Charles ve Kraliçe Camilla dün Windsor Kalesi'nde Başkan Trump ve eşi Melania'ya eşlik etti (AP)
Kral Charles ve Kraliçe Camilla dün Windsor Kalesi'nde Başkan Trump ve eşi Melania'ya eşlik etti (AP)

Birleşik Krallık, dün Windsor Kalesi'nde ABD Başkanı Donald Trump'a iki günlük resmi ziyaretinin ilk gününde kraliyet karşılama töreni düzenledi.

Ziyaret, Kral Charles’ın genellikle ikinci döneminde olan ABD başkanlarını sarayda akşam yemeğine davet etmesi nedeniyle benzeri görülmemiş bir olaydı. Ayrıca, Birleşik Krallığa gerçekleşen resmi ziyaretlerin tarihindeki en büyük şeref kıtası da bu ziyaret sırasında görüldü.

Bu yaklaşım, teknoloji sektöründe milyar dolarlık anlaşmalar yoluyla Washington ile Londra arasındaki ‘özel ilişkiyi’ güçlendirmeyi amaçlayan Başbakan Keir Starmer hükümetinin çabalarıyla örtüşüyor. Trump, Birleşik Krallığa ikinci kez resmi ziyaretle kabul edilmenin kendisi için ‘büyük onur’ olduğunu ifade etmekten çekinmediğinden, Londra'nın stratejisi meyvesini veriyor gibi görünüyor.

Trump'ın bugün İngiliz liderin kırsaldaki inziva yeri Chequers'a gitmesi ve burada başbakan ve hükümet üyeleriyle bir araya gelerek Ukrayna'daki savaş ve gümrük vergileri başta olmak üzere çeşitli konuları görüşmesi bekleniyor.