İsrail'in, Gazze'de soykırımı engelleme önlemlerine ilişkin UAD'nin talep ettiği raporu yarın sunması bekleniyor

İsrail'in Soykırım Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle Uluslararası Adalet Divanında (UAD) yargılandığı dava kapsamında Filistinlileri soykırımdan korumaya yönelik aldığı önlemlere ilişkin raporunu yarın Divan'a sunması bekleniyor

(AA)
(AA)
TT

İsrail'in, Gazze'de soykırımı engelleme önlemlerine ilişkin UAD'nin talep ettiği raporu yarın sunması bekleniyor

(AA)
(AA)

Uluslararası Adalet Divanının, Güney Afrika Cumhuriyeti'nin açtığı davada Gazze’deki Filistinlilere yönelik soykırımın engellenmesi için gerekli tedbirleri almasına ve bununla ilgili raporunu Divan'a sunmasına ilişkin İsrail’e verdiği bir aylık süre yarın doluyor.

İsrail’in, Divan’ın 26 Ocak'ta hükmettiği tedbirlere uyduğunu göstermesi ve Filistinlilere yönelik soykırımı engellemek amacıyla aldığı önlemleri anlatması gerekiyor.

Buna karşın, Divan'da 12 Ocak'ta görülen duruşmada Gazze'de soykırım yaptığını reddeden İsrail'in, Filistinlilere yönelik saldırıları ve ihlalleri artarak devam ediyor.

İsrail'in saldırılarında ölenlerin sayısı arttı

Divan'ın tedbir kararını verdiği 26 Ocak'tan bu yana geçen bir aylık süreçte İsrail'in, Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az bin 660’ı çocuk, bin 70’i kadın olmak üzere 3 bin 523 Filistinli öldürüldü, 5 bin 250 kişi yaralandı.

Buna göre İsrail'in, Divan'ın hükmettiği tedbir kararına rağmen son bir ayda günde 100'den fazla Filistinliyi öldürdüğü görülüyor.

Enkaz altında halen binlerce ölünün olduğu bildirilen Gazze'de İsrail, Filistinlilerin sığındığı hastane ve eğitim kurumlarını, sivil altyapıyı hedef almaya devam ediyor.

İnsani yardımlar yetersiz

İsrail, Divan'ın Gazzelilere yönelik insani yardımların artırılmasına hükmeden kararına rağmen son bir aylık süreçte yeterli insani yardımı Gazze’ye ulaştırmadı.

Saldırılar nedeniyle Gazze'de 2 milyondan fazla kişi yerinden olurken İsrail'in çıkardığı zorluklar ve engellemeler sebebiyle bölgeye insani yardımlar da gerektiği kadar ulaştırılamıyor.

Tel Aviv yönetiminin toplu açlığa sürüklediği ve hastalıkların kol gezdiği Gazze'ye yardımların ulaştırılmasını istemeyen İsrailliler de Filistinlilere yönelik insani yardımları engellemek için gösterilerine devam ediyor.

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisinin (UNOCHA) açıklamasına göre 7 Ekim 2023 öncesinde Gazze'ye giren ortalama kamyon sayısı günlük 500-600 civarındayken bu rakamın 7 Ekim’de başlayan İsrail saldırıları sonrası çok ciddi şekilde azaldığı görülüyor.



BM, Trump’ın Gazze planına ilişkin karar taslağını büyük çoğunlukla onayladı

ABD Başkanı Donald Trump, Knesset'te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile tokalaşırken, 13 Ekim 2025 (AP)
ABD Başkanı Donald Trump, Knesset'te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile tokalaşırken, 13 Ekim 2025 (AP)
TT

BM, Trump’ın Gazze planına ilişkin karar taslağını büyük çoğunlukla onayladı

ABD Başkanı Donald Trump, Knesset'te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile tokalaşırken, 13 Ekim 2025 (AP)
ABD Başkanı Donald Trump, Knesset'te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile tokalaşırken, 13 Ekim 2025 (AP)

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze için hazırladığı yol haritasını büyük çoğunlukla onaylayarak, 20 maddelik planına uluslararası meşruiyet kazandırdı.

Taslak karar, Rusya ve Çin'in çekimser kalmasına rağmen, pazartesi akşamı BMGK’da 15’e 13'lük çoğunlukla kabul edildi. Bu gelişme, Trump yönetimi için önemli bir diplomatik zafer oldu.

Filistin Yönetimi, kararın onaylanmasını memnuniyetle karşılarken, Hamas ve diğer Filistinli gruplar, bunu ‘Filistin’in milli iradesinin dışında sahada düzenlemeler yapılmasının önünü açan bir karar’ olarak değerlendirerek, ortak ve ayrı ayrı açıklamalarla kararı reddettiklerini bildirdiler. Ayrıca Gazze'ye konuşlandırılacak herhangi bir uluslararası gücün ‘bir tür vesayet veya dayatılan yönetim’ haline geleceğini söylediler. Şarku’l Avsat’a konuşan Filistinli gruplardan kaynaklar, söz konusu uluslararası gücün rolü ve bu grupların üyelerini takip etmek ve tutuklamak için potansiyel olarak kullanılabileceği konusundaki endişeleri dile getirdiler.

Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İngilizce olarak Trump ve Gazze planını öven bir blog yazısı yayınlarken, hükümet üyeleri sessizliğini korudu. Bu durum, İsrail'de Trump'ın planından duyulan memnuniyetsizlik ile onu kızdırmamak arasındaki ikilem arasında gerçek bir krizin yaşandığını gösterdi. İsrail televizyonu Kanal 12 muhabiri Barak Ravid, “İsrail-Filistin çatışmasının bir daha asla eskisi gibi olmayacağını söylemek mümkün” ifadelerini kullandı.


ABD, Tayvan'a 700 milyon dolar değerinde hava savunma füzesi satışını doğruladı

Norveç savunma ve uzay silahları fabrikasında üretim aşamasındaki bir Nasams roketatar (AFP)
Norveç savunma ve uzay silahları fabrikasında üretim aşamasındaki bir Nasams roketatar (AFP)
TT

ABD, Tayvan'a 700 milyon dolar değerinde hava savunma füzesi satışını doğruladı

Norveç savunma ve uzay silahları fabrikasında üretim aşamasındaki bir Nasams roketatar (AFP)
Norveç savunma ve uzay silahları fabrikasında üretim aşamasındaki bir Nasams roketatar (AFP)

Amerika Birleşik Devletleri, Ukrayna'da test edilen yaklaşık 700 milyon dolar değerindeki gelişmiş bir hava savunma füze sisteminin Tayvan'a satışını onayladı. Bu, ABD'nin Taipei ile bir hafta içinde yaptığı ikinci silah anlaşması.

ABD, geçen yıl Tayvan'ın 2 milyar dolarlık bir silah anlaşması kapsamında RTX tarafından üretilen üç orta menzilli karadan havaya füze (NASAMS) alacağını duyurmuştu. Bu, Tayvan için yeni bir silah, çünkü şu anda bölgede yalnızca Avustralya ve Endonezya kullanıyor.   

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) pazartesi günü yaptığı açıklamada, şirketin NASAMS üniteleri satın almak için sabit fiyatlı bir sözleşme imzaladığını ve tahminlere göre çalışmanın Şubat 2031'de tamamlanacağını belirtti. RTX henüz yorum talebine yanıt vermedi. 

Ukrayna'da Rus saldırılarını püskürtmek için kullanılan NASAMS sistemi, ABD'nin talebin arttığı Tayvan'a ihraç ettiği hava savunma kabiliyetlerine önemli bir katkı sağlıyor.

ABD, perşembe günü Tayvan'a 330 milyon dolarlık savaş uçağı ve diğer uçak parçaları satışını onayladı. Bu, Başkan Donald Trump'ın ocak ayında göreve gelmesinden bu yana yapılan ilk anlaşmaydı. Bu hamle Pekin'i öfkelendirdi.

Tayvan ordusu, adayı kendi toprağı olarak gören Çin'den gelebilecek herhangi bir saldırıya karşı daha iyi savunma sağlamak için hayati önem taşıyan deniz ikmal hatlarını savunmak üzere, özel olarak tasarlanmış denizaltılar inşa etmek gibi çabalarla yeteneklerini güçlendiriyor.

Resmi diplomatik ilişkilerin olmamasına rağmen, Amerika Birleşik Devletleri'nin Tayvan'a kendini savunması için gerekli araçları sağlamakla yasal olarak yükümlü olması, Pekin'in tepkisini çekmeye devam eden bir tartışma konusu. Tayvan hükümeti, Pekin'in ada üzerindeki egemenlik iddialarını reddediyor.


Macron: İki ülke arasındaki ilişkiler konusunda Cezayir Cumhurbaşkanı ile diyaloğa hazırız

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 18 Kasım 2025'te Almanya'nın Berlin kentinde düzenlenen Avrupa Dijital Egemenlik Zirvesi'nde düzenlediği basın toplantısında (AP)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 18 Kasım 2025'te Almanya'nın Berlin kentinde düzenlenen Avrupa Dijital Egemenlik Zirvesi'nde düzenlediği basın toplantısında (AP)
TT

Macron: İki ülke arasındaki ilişkiler konusunda Cezayir Cumhurbaşkanı ile diyaloğa hazırız

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 18 Kasım 2025'te Almanya'nın Berlin kentinde düzenlenen Avrupa Dijital Egemenlik Zirvesi'nde düzenlediği basın toplantısında (AP)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 18 Kasım 2025'te Almanya'nın Berlin kentinde düzenlenen Avrupa Dijital Egemenlik Zirvesi'nde düzenlediği basın toplantısında (AP)

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron dün yaptığı açıklamada, iki ülke arasındaki gergin ilişkiler konusunda Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebboune ile diyaloğa hazır olduğunu söyledi. Bu hafta sonu Güney Afrika'da düzenlenecek G20 zirvesi kapsamında Tebboune ile görüşme olasılığı hakkındaki bir soruya yanıt veren Macron, "Fransa'ya saygı duyulmasını ve ciddi ve sakin bir diyalog içinde olmamızı sağlamak istiyorum" ifadelerini kullandı.

"Bu şartlar sağlanırsa ve sonuç alınabilirse, elbette her türlü diyaloğa hazırım" diyen Macron, Fransız diplomatik heyetlerin "bu konu üzerinde çalıştığını" ifade etti.