Yardım sırasındaki Gazzelilerin öldürülmesinin ardından Cezayir’den BMGK’ya acil toplanma talebi

İsrail’in katliamı sonucu 112 sivil hayatını kaybederken, 760 sivil de yaralandı

Filistinliler, Gazze Şehri’ndeki Şifa Hastanesi’nde, İsrail güçlerinin dün yardım dağıtım noktasına akın eden kalabalığa ateş açması sonucu hayatını kaybeden bir vatandaşın cesedi önünde ağladı (AFP)
Filistinliler, Gazze Şehri’ndeki Şifa Hastanesi’nde, İsrail güçlerinin dün yardım dağıtım noktasına akın eden kalabalığa ateş açması sonucu hayatını kaybeden bir vatandaşın cesedi önünde ağladı (AFP)
TT

Yardım sırasındaki Gazzelilerin öldürülmesinin ardından Cezayir’den BMGK’ya acil toplanma talebi

Filistinliler, Gazze Şehri’ndeki Şifa Hastanesi’nde, İsrail güçlerinin dün yardım dağıtım noktasına akın eden kalabalığa ateş açması sonucu hayatını kaybeden bir vatandaşın cesedi önünde ağladı (AFP)
Filistinliler, Gazze Şehri’ndeki Şifa Hastanesi’nde, İsrail güçlerinin dün yardım dağıtım noktasına akın eden kalabalığa ateş açması sonucu hayatını kaybeden bir vatandaşın cesedi önünde ağladı (AFP)

Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları Gözlemevi’ne (Euro-Med) bağlı bir saha ekibi, dün Gazze'de insani yardım almaya çalışan ve açlıktan ölmek üzere olan düzinelerce Filistinli sivilin, İsrail ordusunun açtığı ‘doğrudan’ ateş sonucu öldüğünü ve yaralandığını belgeledi. 

Cezayir, dün yaşanan katliamdan saatler sonra Gazze Şeridi’ndeki son gelişmelere ilişkin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) acil bir şekilde toplanmasını talep etti.

Euro-Med, İsrail güçlerinin tanklarla, dün şafak vakti Gazze şehrinin batısındaki Raşid Caddesi üzerindeki Nabulsi kavşağında saatlerce yardım gelmesini bekleyen binlerce sivile top ve mermilerle saldırmasını ‘kanlı bir katliam’ olarak nitelendirdi.

Dün yapılan açıklamada, yardım tırları gelir gelmez saldırının başladığı bilgisi verilerek, “Sonuç olarak 112 sivil hayatını kaybederken, 760 sivil de yaralandı” denildi.

Arap ülkeleri ve uluslararası alanda korkunç olaya yönelik kınamalar devam etti.

Suudi Arabistan, insani yardım kuyruğunda bekleyen sivillerin hedef alınmasını güçlü bir şekilde kınadı.

Riyad, uluslararası insancıl hukukun, herhangi bir tarafça çeşitli bahanelerle ihlal edilmesini reddettiklerini bir kez daha ifade etti.

Beyaz Saray ‘ciddi bir olay’ olarak nitelendirdiği saldırıyla ilgili inceleme yaptıklarını duyurdu.

Açıklamada, “Bu, olası bir geçici ateşkes de dahil olmak üzere, Gazze’ye insani yardım akışı ve sürekliliğinin arttırılmasının önemini vurgulamaktadır” ifadelerine yer verildi.

BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Griffiths de olayın ardından yaptığı yazılı açıklamada, Gazze’de yaşam belirtilerinin korkutucu bir hızla kaybolduğu uyarısında bulundu.

Griffiths ayrıca, “Beş aya yakın süren acımasız düşmanlıklardan sonra bile Gazze hala bizi şok etme yeteneğine sahip” ifadesini kullandı.

BM Koordinatörü, bu saldırıyla birlikte, 7 Ekim’den bu yana Gazze’de hayatını kaybedenlerin sayısının 30 bine ulaştığının da altını çizdi.



İran vazgeçmiyor: Husiler ve Hizbullah yeniden silahlandırılıyor

Husi militanlar, Yunan şirkete ait Magic Seas gemisinin batma anını paylaşmıştı (Reuters)
Husi militanlar, Yunan şirkete ait Magic Seas gemisinin batma anını paylaşmıştı (Reuters)
TT

İran vazgeçmiyor: Husiler ve Hizbullah yeniden silahlandırılıyor

Husi militanlar, Yunan şirkete ait Magic Seas gemisinin batma anını paylaşmıştı (Reuters)
Husi militanlar, Yunan şirkete ait Magic Seas gemisinin batma anını paylaşmıştı (Reuters)

İran'ın Lübnan’daki Hizbullah ve Yemen’deki Husilere yeniden silah gönderdiği iddia ediliyor.

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde, Yemen yönetiminin, Kızıldeniz kıyısında Husilere gönderilen büyük bir silah sevkiyatını durdurduğu yazılıyor. 

Yemen hükümetinden çarşamba günü yapılan açıklamada, yönetime bağlı Ulusal Direniş Güçleri’nin 750 tonluk seyir füzesi, gemi ve hava savunma füzesi, savaş başlığı ve drone motoruna el koyduğu bildirildi. 

Yemen hükümeti, Birleşmiş Milletler (BM), Körfez İşbirliği Konseyi (GCC) ve başta Suudi Arabistan’la ABD olmak üzere birçok ülke tarafından meşru yönetim olarak tanınıyor.

ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM), bunun İran’dan gönderilen ve Ulusal Direniş Güçleri’nin el koyduğu en büyük silah sevkıyatı olduğunu aktarıyor. 

Yetkililere göre klima kutularına saklanan silahlar arasında, İran tarafından geliştirilen Kader gemisavar füzeleri ve Husi milislerinin ABD'nin MQ-9 Reaper drone’larını düşürmek için kullandığı SA-67 füzeleri de bulunuyordu. 

ABD merkezli güvenlik danışmanlık şirketi Basha Report’un kurucusu Mohammed al-Basha, Tahran’ın ABD’nin Husilere martta düzenlediği hava saldırılarıyla imha edilen silah stokunu yenilemek için hamle yaptığını savunuyor. 

Husiler geçen hafta Kızıldeniz’de iki ticari gemiyi roketatar, füze ve drone saldırısıyla batırmıştı. En az üç mürettebat ölmüş, bazı kişiler de rehin alınmıştı. 

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, Yemen’e silah gönderildiği yönündeki iddiaları reddetti. 

WSJ, İran’dan Hizbullah’a gönderildiği iddia edilen silah sevkıyatının da Suriye’de durdurulduğunu yazıyor. 

Şam yönetimine bağlı güvenlik güçlerinin, aralarında Rus yapımı Grad roket ve Kornet tanksavar füzeleriyle İran menşeli hava savunma füzelerinin yer aldığı silah sevkıyatına, Irak ve Lübnan sınırında el koyduğu aktarılıyor. Mayıs ve haziranda düzenlenen operasyonlarda, sebze kolilerine saklanmış silahların bulunduğu ifade ediliyor. 

Haberde, Tahran’ın Suriye üzerinden Hizbullah’a silah sevkıyatı yaptığı ancak Beşar Esad’ın devrilmesinin ardından İran’ın rotayı kullanmakta güçlük çektiği yazılıyor. 

ABD merkezli düşünce kuruluşu Washington Enstitüsü’nden Michael Knights, şunları söylüyor:

İran, Levant bölgesindeki varlığını yeniden inşa ediyor. Hizbullah’a füze gönderiyor ve Irak’tan Suriye’ye silah taşıyor.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Telegraph