İsrail Savaş Konseyi, Mescid-i Aksa’nın yetkilerini Ben-Gvir’den geri aldıhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4885906-i%CC%87srail-sava%C5%9F-konseyi-mescid-i-aksa%E2%80%99n%C4%B1n-yetkilerini-ben-gvir%E2%80%99den-geri-ald%C4%B1
İsrail Savaş Konseyi, Mescid-i Aksa’nın yetkilerini Ben-Gvir’den geri aldı
Müslüman kadınlar Mescid-i Aksa içinde yer alan Kubbetus-Sahra yakınında yürüyor (AP)
İsrail Savaş Konseyi’nin, Mescid-i Aksa üzerindeki güvenlik yetkilerini Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’den geri alma ve Ramazan ayında 1948 Filistinlileri’nin Mescid-i Aksa’ya alınmaması yönündeki talebini uygulamama kararı aldı.
Konsey’in ayrıca, Ben-Gvir’in bazı taleplerini kabul ettiği ve Ramazan ayında Cuma günleri 250 bin yerine 50-60 bin kişinin Mescid-i Aksa’ya girmesine izin verme kararı aldığı ortaya çıktı.
Şarku’l Avsat’ın İsrail merkezli Kanal 12’den aktardığı habere göre Savaş Kabinesi, bu konuyla ilgili kararları güvenlik güçlerinin tavsiyeleri doğrultusunda almaya ve Filistinli İsrail vatandaşlarının Mescid-i Aksa’ya girişine geniş kısıtlamalar getirmemeye karar verdi.
Haziran 2016’DA Ramazan ayında Mescid-i Aksa dışındaki Filistinliler (AFP)
Ayrıca polisin güvenlik gerekçesiyle ibadet edecek kişi sayısına tavan koyması ve ‘istihbarat bilgilerine göre’ kişisel kısıtlama getirilmesi de kararlaştırıldı.
Polis, Ramazan başında durumun daha sonra değerlendirilmesi şartıyla yaklaşık 50-60 bin kişinin Mescid-i Aksa’ya girmesine izin verecek.
Ben-Gvir ise konuya ilişkin bir açıklama yaparak, Başbakan Binyamin Netanyahu’yu Savaş Kabinesi’nin aldığı kararlara dair çıkan haberleri reddetmeye çağırdı.
Ulusal Güvenlik Bakanı açıklamasında, Başbakan’ın Mescid-i Aksa konusunda savaş kabinesi üyesi Benny Gantz’ın, barışın baş eğerek ve teröre teslim olarak elde edildiği görüşünü benimsediğini iddia etti.
Ayrıca, Ulusal Güvenlik Bakanı’nın yetkilerinin ‘algı kabinesine teslim edildiğini’ belirtti.
Savaş Konseyi’nin söz konusu kararından önce, İsrail polis teşkilatındaki üst düzey yetkililer bir uyarıda bulundu.
Mescid-i Aksa avlusundaki kişiler (Reuters)
Yetkiler, Ben-Gvir’in Mescid-i Aksa’da dayattığı, Ramazan ayında Mescid-i Aksa’ya kısıtlama getiren kararlarının Kudüs’te ve İsrail’de ‘karma şehirler’ olarak bilinen 1948 Filistinlilerinin yaşadığı bölgede güvenlik durumunun alevlenmesine yol açabileceği konusunda uyardı.
İlk bakışta, Netanyahu ile Ben-Gvir arasında beklenen bir kriz var gibi görünüyor.
Ben-Gvir, Ramazan ayı boyunca güvenlik durumuyla ilgili görüşmelerin yapılacağı polis liderliği oturumuna, Netanyahu’nun bir temsilcisinin katılmasına izin vermedi.
İsrail hükümeti, Gazze’de savaşın başından itibaren Müslümanların Mescid-i Aksa’da ibadet etmesine kısıtlamalar getirirken, Yahudiler her an Mescid-i Aksa’ya girme imkanına sahip.
Mescid-i Aksa’da Cuma namazın kılanların sayısı normal şartlarda 50 bin iken savaş döneminde 5 bin ila 10 bin arasında kaldı.
İsrail polisi, Ben-Gvir’in Temmuz ayında yaptığı ziyaret sırasında Mescid-i Aksa’nın girişini kapattı (Reuters)
Ramazan ayındaki Cuma günlerinde ise burada namaz kılanların sayısı normal günlerde 250 ile 500 bine ulaşırken, Ramazan ayında Mescid-i Aksa’da ibadet edenlerin sayısının 60 binden fazla olamayacağına dair karar tepki çekebilir.
Ben-Gvir (sağda) Netanyahu’nun Ocak ayı başında Tel Aviv’de düzenlenen hükümet toplantısında (AFP)
Savaş Konseyi, Ben-Gvir’in Batı Şeria sakinlerinin Kudüs ve Mescid-i Aksa’ya girişinin engellenmesi yönündeki tavsiyelerinden bazılarını kabul etti.
Ben-Gvir bunların tamamen yasaklanmasını isterken, polis Batı Şeria’da 60 yaş ve üzeri sakinlerin girişine izin verilmesini önerdi.
İstihbarat servisi Şin Bet ise, 45 yaş üstü Batı Şeria sakinlerinin girişine izin verilmesini teklif etti.
Bu konuda henüz net bir karar alınmış değil ancak girişlerin ciddi şekilde kısıtlanması yönünde bir eğilim var.
İsrail Savunma Bakanı Yoav Galant (DPA-Arşiv)
İsrail Savunma Bakanı Yoav Galant ise Salı günü yaptığı açıklamada, Hamas’ın Ramazan ayını ‘istismar etmesine’ karşı uyardı.
Galant, bu durumun Hamas’ın asıl amacı olan, İran ve Hizbullah üzerinden güçlendirilip 7 Ekim’de başlayan planının ikinci aşamasına dönüştürüleceğini iddia etti.
Bakan açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
Bunu yapmalarına izin vermemeliyiz, amaç her ne şekilde olursa olsun bölgeyi sakinleştirmektir. Bu açıdan süreci iki basit parçaya bölmek gerekiyor ki, bunu siz de iyi biliyorsunuz, onlar da ayrımını yapıyorlar. Kim sabotajcıdır, kimden şüphelenilmelidir ya da kim bunu yapmak üzeredir ona ulaşmalı, onu durdurmalı ve ortadan kaldırmalıyız.
İsrailli bir polis memuru, Ekim ayının sonunda Filistinli bir kadının Mescid-i Aksa’da namaz kılmasını engelledi (AFP)
İsrail Ordu Radyosu’na göre, ordu ve Şin Bet, Netanyahu’yu, İsrail’deki Arap vatandaşların Ramazan ayında Mescid-i Aksa’da ibadet etmelerine yönelik kısıtlamalar konusunda yeni müzakereler yürütme ve bu konudaki kararı değiştirmeye çağırdı.
Şin Bet, Batı Şeria’da ‘güvenlik bozulması ihtimalinin yüksek olduğunu’ belirten bir rapor sundu ve bu gerçekleşirse, önümüzdeki dönemde bu gerilimi durdurup durduramayacaklarına dair şüphelerin olduğunu ifade etti.
Gazze’deki savaşa ve Hizbullah’a yönelik karşılıklı bombardımanlara atıfta bulunulan raporda, İsrail güçlerinin tüm bu cephelere konuşlandığı bir dönemde yeni çatışma ihtimaline karşı uyarı yer aldı.
Hamas lideri İsmail Heniyye, Çarşamba günü Beyrut’ta düzenlenen Uluslararası Kudüs Vakfı konferansında konuşuyor (Reuters)
Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, Kudüs ve Batı Şeria’daki Filistinlileri, Müslümanların girişine yönelik kısıtlamaya, Ramazan’ın ilk gününde Mescid-i Aksa’ya yürüyerek yanıt vermeye çağırdı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller ise, Hanniye’nin açıklaması hakkında yorum yapması istendiğinde, “ABD, geçmişteki uygulamalara uygun olarak, İsrail’i Müslümanların Ramazan ayı boyunca Mescid-i Aksa’ya erişimini kolaylaştırmaya çağırmaya devam ediyor” dedi.
Miller ayrıca, “Bu sadece insanlara hak ettikleri ve hakları olan din özgürlüğünün verilmesi meselesi değil, aynı zamanda İsrail’in güvenliği için de doğrudan önemli olan bir mesele. Batı Şeria’da veya daha geniş bir bölgede gerilimi alevlendirmek İsrail’in güvenlik çıkarına değildir” diye ekledi.
"Sarhoş bir komünist" az kalsın Thatcher'ı öldürüyormuşhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5217361-sarho%C5%9F-bir-kom%C3%BCnist-az-kals%C4%B1n-thatcher%C4%B1-%C3%B6ld%C3%BCr%C3%BCyormu%C5%9F
"Sarhoş bir komünist" az kalsın Thatcher'ı öldürüyormuş
Uzun süre başbakanlık yapan Margaret Thatcher, 2013'te 87 yaşındayken ölmüştü (AP)
Birleşik Krallık Ulusal Arşivleri'ndeki gizlilik kararı yeni kaldırılan belgeleri inceleyen Daily Mail, 1979-1990'da ülkeyi yöneten Margaret Thatcher'ın atlattığı büyük tehlikeyi dünya kamuoyuna açıkladı.
1989 baharında Afrika turuna çıkan Muhafazakar Partili siyasetçi, o dönem hapiste olan Nelson Mandela'nın serbest bırakılması ve Güney Afrika'daki apartheid rejiminin sonlandırılması için kıtayı dolaşıyordu.
30 Mart'ta Zimbabve'den Malavi'ye gitmek üzere Mozambik hava sahasından geçen Thatcher'ın bindiği Vickers VC-10'a yerden havaya atılan füzelerin gönderildiği ortaya çıktı.
Füzelerin hepsinin Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait uçağı ıskalamasıyla birlikte Margaret Thatcher saldırıdan kıl payı kurtulmuş.
Bu olay üzerine, o dönem iktidardaki Marksist-Leninist Mozambik Kurtuluş Cephesi'yle (FRELIMO) Güney Afrika destekli Mozambik Milli Direnişi (RENAMO) arasında iç savaşın sürdüğü ülkenin yöneticilerinden resmi açıklama talep edilmiş.
Kasım 1989'da Mozambikli yetkililer, sarhoş bir uçaksavar bataryası komutanının füzeleri kazara ateşlediği yanıtını vermiş.
Birleşik Krallık, RENAMO'ya karşı destekledikleri Mozambik ordusuna 1980'lerde askeri eğitim yardımı vermişti.
Demir Leydi lakaplı siyasetçi, 1984'te kendi ülkesinde İrlanda Cumhuriyet Ordusu (IRA) tarafından hedef alınmıştı.
Muhafazakar Parti konferansının düzenlendiği Brighton'daki Grand Hotel'i bombalayan ayrılıkçı örgüt, 5 kişinin ölümüne, 31 kişininse yaralanmasına yol açmıştı.
Eski Sinn Fein lideri Gerry Adams, bu saldırı sırasında Margaret Thatcher ölseydi, Birleşik Krallık'ın bazı bölgelerinde "çok az gözyaşı" döküleceğini iddia ederek önceki yıllarda gündem olmuştu.
Independent Türkçe, Telegraph, Daily Mail
İranlı göçmenlerle dolu bir uçak daha ABD'den kalktıhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5217360-i%CC%87ranl%C4%B1-g%C3%B6%C3%A7menlerle-dolu-bir-u%C3%A7ak-daha-abdden-kalkt%C4%B1
İranlı göçmenlerle dolu bir uçak daha ABD'den kalktı
Eylülde ülkelerine gönderilen İranlılar, Devrim Muhafızları'nın kendilerini sorguladığını söylemişti (Reuters)
Eylül sonunda Tahran'la anlaşarak onlarca İranlıyı sınır dışı eden ABD, bir uçağı daha doldurdu.
New York Times'ın (NYT) iki İranlı yetkiliye dayandırdığı habere göre, pazar günü Arizona'nın Mesa kentinden havalanan uçakta 50'ye yakın İran yurttaşıyla birlikte Arap ülkelerinin veya Rusya'nın pasaportlarını taşıyıp da sınır dışı edilenler de var.
Ad ve görevlerinin gizlenmesini isteyen yetkililer, kiralanan uçağın Mısır ve Kuveyt'e gideceğini söyledi.
Ruslar ve Arapların Kahire'de ineceği, İranlılarınsa Kuveyt'te bir başka uçağa binerek ülkelerine döneceği aktarıldı.
Uçaktaki kişilerin kimlikleri açıklanmadı. ABD'den gönüllü mü zorla mı ayrıldıkları da bilinmiyor.
Yaklaşık 2 bin İranlının ABD'de kaçak statüsünde olduğu tahmin ediliyor. Geçmişte ABD, sınır dışı ettiği İranlıları ticari uçaklarla ülkelerine gönderiyordu.
Washington ve Tahran arasında aylardır yürütülen görüşmelerin ardından iki ülke eylülde nadir görülen bir işbirliğine imza atmıştı.
İran Dışişleri Bakanlığı'nın kendi vatandaşlarının dönüşünü koordine ettiği ve bu kişilerin herhangi bir sorunla karşılaşmayacağı güvencesini verdiği yine NYT tarafından bildirilmişti.
Ancak uçaktaki 45 kişiden en az 8'i zorla gönderildiğini ve hayatından endişe ettiğini de söylemişti.
ABD Başkanı Donald Trump, sınır dışı edilen kaçak göçmen sayısında rekor kırmayı planlıyor.
79 yaşındaki Cumhuriyetçi, Demokrat Partili selefi Joe Biden döneminde çok fazla kişinin yasadışı yollarla ABD sınırlarından girdiğini ve bu durumun düzeltilmesi gerektiğini savunuyor.
Ancak Trump yönetimi yeni yollar bulsa da bu hedefi gerçekleştirmekte zorlanıyor.
Kaçak yollarla ABD'ye giden göçmenlerin, yurttaşları olmadıkları ülkelere gönderilmesi de bu yeni yöntemlerden biri.
Bu hamleler, insan hakları örgütlerinin tepkisini çekiyor. Göçmenlerin gönderildikleri yerlerde zor durumlara düşmesinin önemsenmediği vurgulanıyor.
Independent Türkçe, New York Times, Reuters
Hindistan'ın stratejik bağımsızlığı ve Moskova ile Washington arasında denge kurma çabasıhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5217261-hindistan%C4%B1n-stratejik-ba%C4%9F%C4%B1ms%C4%B1zl%C4%B1%C4%9F%C4%B1-ve-moskova-ile-washington-aras%C4%B1nda-denge-kurma
Yeni Delhi'de Hindistan Başbakanı Narendra Modi ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in fotoğraflarının önünde bisiklet süren bir adam, 4 Aralık 2025 (Reuters)
Hindistan'ın stratejik bağımsızlığı ve Moskova ile Washington arasında denge kurma çabası
Yeni Delhi'de Hindistan Başbakanı Narendra Modi ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in fotoğraflarının önünde bisiklet süren bir adam, 4 Aralık 2025 (Reuters)
Samir İlyas
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Hindistan ziyareti, Yeni Delhi'nin çok kutuplu dünyada ‘Önce Hindistan’ çerçevesinde süper güçlerle ilişkilerinde ‘stratejik bağımsızlık’ ilkesini ısrarla sürdürdüğünü bir kez daha gösterdi.
Putin, Ukrayna'daki savaşın başlamasından bu yana Yeni Delhi'ye gerçekleştirdiği bu ilk ziyaretinde sıcak bir şekilde karşılandı. Havaalanında kendisini bekleyen Hindistan Başbakanı Narendra Modi tarafından gayri resmi bir toplantı için konutuna götürüldü. Ertesi gün, iki lider ikili bir toplantı ve her iki ülkenin heyetleriyle başka görüşme gerçekleştirdi. Rus ve Hint iş adamları için bir ekonomi forumuna katıldı.
Ziyaretin sonunda yayınlanan ortak bildiride, atom enerjisi ve silahlanma dahil olmak üzere ekonomi, ticaret ve enerji alanlarında ilişkilerin geliştirilmesine odaklanıldı. İki ülke, Sovyet döneminden beri güçlü olan ikili ilişkilerini güçlendirmek için 29 anlaşma ve iş birliği mutabakatı imzaladı.
Putin ve Modi'nin açıklamalarında ekonomik iş birliği ve ticaretin mümkün olan en kısa sürede 100 milyar dolara çıkarılmasının planlandığı öğrenilirken, savunma ve güvenlik konuları da müzakere masasındaydı. Ziyaret öncesinde ve sırasında bazı önemli anlaşmaların imzalandığı duyuruldu. Putin, ülkesinin güvenilir bir enerji kaynağı olduğunu ve Hindistan'ın tüm ihtiyaçlarını karşılamaya devam edeceğini vurguladı. Hindistan'ın Rusya'ya ihracatını artırmayı ve ticaretteki dengesizliği azaltmayı istediklerine işaret eden Modi, ülkesinin dünyanın önde gelen ilaç üreticilerinden biri olduğunu belirtirken, ülkesinin diğer birçok sektördeki ilerlemesini övdü.
Trump, Hindistan'ı Rusya'dan petrol satın aldığı için cezalandırmak amacıyla gümrük vergilerini yüzde 50'ye çıkardı ve Yeni Delhi'ye daha fazla Amerikan silahı satın alması için baskı yaptı.
Bu ziyaret, Rusya’nın Batı’nın izolasyon iddialarını çürütmesine olanak sağlarken, Hindistan'a da ABD ile devam eden ticaret anlaşması müzakerelerinde ilave bir koz verdi.
Öte yandan Putin'in Hindistan’da sıcak bir şekilde karşılanması ve tüm alanlarda Rusya ile daha derin bir iş birliği yapılacağına dair yapılan açıklamalar, Hindistan'ın dünya güçleriyle ilişkilerinde ‘stratejik bağımsızlık’ ilkesini sürdüreceği yönünde Donald Trump yönetimine güçlü bir mesaj gönderdi. Ziyaretin sonuçları, Yeni Delhi’den Trump yönetimine yeni bir meydan okumayı temsil ediyordu. Bu durum, daha önce Rusya-Hindistan askeri iş birliği ve Rusya'nın Hindistan'a petrol ihracatının artmasından duyduğu memnuniyetsizliği açıkça gösteren Trump yönetimi ile Yeni Delhi arasındaki gerilimi tırmandırabilir.
Geçen mayıs ayında Hindistan ve Pakistan arasında yaşanan kısa süreli savaşın ardından Trump yönetimi ile Yeni Delhi arasındaki ilişkilerin tarihinin en düşük noktasına ulaştı. Bununla birlikte Washington İslamabad ile yakınlaştı ve Trump, Hindistan'ın Rusya'dan petrol almasını cezalandırmak için Hindistan'a uygulanan gümrük vergilerini yüzde 50'ye çıkararak, Yeni Delhi'ye daha fazla ABD silahı satın alması için baskı yaptı. Washington, Hindistan'ı Rus petrolü alımlarını artırarak Rusya’nın Ukrayna'ya karşı savaşını desteklemekle suçluyor.
Ancak Hindistan, Ukrayna'daki savaşa karşı temkinli bir tutum sergileyerek, müzakere yoluyla savaşın sona erdirilmesi çağrısında bulunurken, Moskova'yı kınamayı reddediyor ve onunla ilişkilerini güçlendirmeye istekli davranıyor. Hatta Hindistan, Birleşmiş Milletler'de (BM) savaşı kınayan kararların oylamasında çekimser kaldı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Yeni Delhi'deki resmi karşılama töreninde Hindistan Cumhurbaşkanı Droupadi Murmu ile Başbakan Narendra Modi arasında, 5 Aralık 2025 (Sputnik/Reuters)
Rusya, ucuz ham petrol fiyatlarından yararlanan Hindistan ile petrol ticaretini sürdüreceğini düşünürken, Hindistan ucuz ham petrol ihtiyacını ABD'nin gümrük vergileri ve yaptırımlarından kaçınma çabasıyla dengelemek zorunda kalıyor.
Hindistan, tarihsel olarak Rus petrolünün önemli bir ithalatçısı olmamıştır ve Rusya'nın Ukrayna'daki savaşından önce Rus petrol ihracatındaki payı %2,5'i geçmemiştir. 2022'de savaşın başlamasının ardından Hindistan, Rusya’dan deniz yoluyla taşınan petrolün en büyük alıcısı haline geldi.
Enerji ve Temiz Hava Araştırmaları Merkezi'nin (CREA) 13 Aralık tarihli raporuna göre geçtiğimiz ay Rusya'nın petrol ihracatında Çin yüzde 47 ile ilk sırada yer alırken, onu yüzde 38 ile Hindistan izledi. Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) ise yüzde 6 ile üçüncü sırayı paylaştı.
İki ülkenin enerji ve silah alanlarının ötesinde iş birliğini artırmak için bu ziyareti kullanma isteğinin bir göstergesi olarak, Modi ve Putin geçtiğimiz cuma günü özel şirketleri çekmek için bir iş forumuna katıldı. Putin ve Modi, ikili ticaretin hacmini yıllık 68 milyar dolardan 2030 yılına kadar 100 milyar dolara çıkarmayı ve yerel para birimleriyle ödeme sistemlerini iyileştirmeyi hedeflediklerini açıkladılar. Putin, iki ülke arasındaki ikili ticaretin yüzde 96’sının yerel para birimleriyle yapıldığını belirtti.
Yerel para birimleriyle ticaret hacminin artırılması, Moskova'ya Hindistan şirketlerine petrol satışlarından elde ettiği gelirle Hindistan rupisi cinsinden Hindistan ürünleri satın alma fırsatı veriyor. Rusya'nın en büyük ikinci bankası VTB, ziyaretin yan etkinliği olarak Yeni Delhi'de bir şube açtı ve Ruslar, banka şubesinin açılmasının SWIFT sistemine alternatif transfer sistemleri aracılığıyla iki ülke arasındaki ikili ticareti ve şirketler arasındaki hesapları artırmaya katkıda bulunacağını umuyor.
Savaşın başlamasından bu yana ticarette istikrarlı bir büyüme olmasına rağmen, ticaret dengesi büyük ölçüde Rusya'nın lehine. Geçen yılın mali tablosuna göre Rusya Hindistan'a yaklaşık 60,8 milyar dolarlık ürün ihraç ederken, Hindistan'dan 4,2 milyar dolarlık ilaç, pirinç, çay ve diğer malları ithal etti.
Moskova'nın Hindistan'a gerekli silahları tedarik etmeye açık olmasına rağmen, yeni anlaşmaların tamamlanması gecikebilir. İki ülke arasındaki ikili ticaret, 2020'de sadece 8,1 milyar ABD doları iken, bu yılın mart ayı sonlarında 68 milyar ABD dolarına yükseldi. Bu keskin artış, Hindistan'ın indirimli Rus petrolü alımlarındaki yükselişten kaynaklanıyor.
Bu durum, dengeleri önemli ölçüde Rusya'nın lehine çevirdi. Bu durumu düzeltmeye çalışan Modi, ABD’nin gümrük vergilerinden etkilenen Hint ihracatçıların, Rusya pazarına erişimini artırmak amacıyla Hindistan’ın deniz ürünleri ve gıda ürünlerinin yanı sıra teknoloji, giyim ve diğer malların ihracatını artırmayı umuyor. Hindistan’ın umutlarına rağmen, Rusya pazarına erişim kolay olmayacak. Yerli ürünler ve Çin malları rekabetçi fiyatlarla piyasada yaygın olarak bulunuyor ve Hint ihracatçılar için pazarlanabilir ürünlerin listesi oldukça daralıyor.
Savunma
Silah alımı, geçtiğimiz yüzyıldan bu yana iki ülke arasındaki geleneksel iş birliğinin en önemli alanlarından biri olsa da son yıllarda bu alanda bir düşüş görülüyor. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü'nün (SIPRI) raporuna göre Rusya'nın Hindistan'ın savunma alımlarındaki payı, 2010 ile 2015 yılları arasında zirveye ulaşarak savunma alım portföyünün yüzde 72'sini oluşturduktan sonra düşmeye devam etti. SIPRI’ye göre Hindistan'ın Rusya'dan silah ithalatı 2020 ile 2024 yılları arasında toplam alımların yüzde 36'sına geriledi.
Hindistan, silahlanma konusunda ABD, Fransa ve İsrail'e olan bağımlılığını artırdı ve son yıllarda Rusya ile önemli bir silah anlaşması imzalamadı.
Bu düşüş, büyük ölçüde Hindistan'ın savunma portföyünü çeşitlendirme ve yerel üretimi teşvik etme çabasının bir sonucu olsa da Hindistan savunması büyük ölçüde Rus yapımı S-400 savunma sistemlerine bağımlı. Hindistan Hava Kuvvetleri'nin birçok filosu MiG-29 ve Suhoy Su-30 uçaklarını kullanıyor. Hindistan'ın, güncellenmiş S-500 savunma sistemleri ve beşinci nesil Su-57 savaş uçağı satın almakla ilgilendiği bildiriliyor. Geçtiğimiz bahar Pakistan ile yaşanan kısa süreli çatışmadan alınan dersler, Hindistan'ı Rusya ile askeri iş birliğini artırmaya itmiş olabilir.
Moskova, Hindistan'a ihtiyaç duyduğu silahları tedarik etmeye açık olsa da yeni anlaşmaların tamamlanması gecikebilir. Rusya, Batı'nın yaptırımları ve Ukrayna’daki savaş nedeniyle hava savunma sistemleri ve uçakların üretimi için gerekli olan önemli bileşenlerde sıkıntı yaşıyor. Raporlara göre bazı S-400 savunma sistemi birimlerinin teslimatı için verilen son tarih 2026'ya ertelendi.
2022 yılında 300 bin yedek askerin kısmi seferberliği, askere alınmaktan korkan gençlerin kitlesel göçüne yol açtı ve bu da krizi daha da şiddetlendirdi.
İki ülke, havacılık ve hava savunma alanındaki iş birliğinin yanında denizcilik alanında da iş birliğini geliştirmeye çalışıyor. Bloomberg, geçtiğimiz perşembe günü bilgili kaynaklardan aktardığı haberde, Hindistan'ın Rusya’dan nükleer enerjili bir denizaltıyı kiralamak için 2 milyar dolar ödemeyi kabul ettiğini ve Hindistan'ın denizaltıyı 2028 yılında teslim alacağını bildirdi. Bloomberg'in bilgili olarak nitelendirdiği kaynaklar, Rusya'dan saldırı denizaltısını kiralamak için yapılan görüşmelerin fiyat müzakereleri nedeniyle yıllardır durma noktasına geldiğini söyledi. Hindistan hükümeti daha sonra sözleşmenin 2019 mayısında imzalandığını, ancak teslimatın ertelendiğini ve geminin artık 2028'de teslim edilmesinin planlandığını açıkladı. Bloomberg’in kaynaklarına göre Rusya, Rus saldırı denizaltısının savaşta kullanılmamasını şart koştu.
Hindistan Başbakanı Narendra Modi ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Yeni Delhi'deki görüşmeleri öncesinde kameralara poz verirken, 5 Aralık 2025 (Sputnik/Reuters)
Rusya ve Hindistan arasındaki askeri iş birliğinin artmasına ABD ile Avrupa'nın tepkisinin yanı sıra, Hindistan'a gelişmiş silahlar sağlanması Çin'i kışkırtıyor. Şarku'l Avsat'ın al Majalla'dan aktardığı analize göre Rusya ve Hindistan'ın belirli türdeki gelişmiş silahları ortaklaşa geliştirmesi halinde, Rusya-Çin ilişkileri zarar görebilir.
Hindistan’ın işgücü
İki lider, yasadışı göçle mücadele etmek ve her iki ülkenin vatandaşları için diğer ülkede istihdam fırsatlarını teşvik etmek amacıyla bir anlaşma imzaladı.
Modi, ziyaretin sonunda yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Hindistan, sanayi ve diğer alanlarda yüksek vasıflı insan kaynağı ihraç etme potansiyeline sahip. Rusya’daki demografik önceliklerden bahsederken, vatandaşlarımızın Rusça öğrenmesine izin verebilir ve her iki ülkenin refahına katkıda bulunabiliriz.”
Anlaşmanın öncelikle daha fazla Hint işçiyi Rusya'ya çekmeyi amaçladığı açık. Anlaşma çerçevesinde bazı Rus şirketleri, 2024 ilkbaharında Moskova'daki Crocus City Hall'da meydana gelen terör saldırısı ve ardından çoğunluğu Müslüman ülkelerin vatandaşlarına yönelik uygulanan baskılar nedeniyle, Orta Asya'dan gelen işgücündeki azalmayı telafi etmek için belirli alanlarda Hint işçiler ve iş profesyonellerini istihdam etmeye başladı.
Rusya’nın Hint işçilere kapılarını açması, ciddi bir işgücü eksikliğinden kaynaklanıyor. 2022 yılında 300 bin yedek askerin kısmi seferberliği, askere alınmaktan korkan gençlerin kitlesel göçüne yol açtı ve bu da krizi daha da şiddetlendirdi. Rusya Çalışma Bakanlığı'nın tahminlerine göre ülkenin 2030 yılına kadar 3,1 milyon işçi açığı ile karşı karşıya kalması bekleniyor.
Rus şirketleri teknik eğitimli işçiler arıyor. Orta Asya vatandaşlarının aksine, Hintler tek bir bölgedeki tek bir işverenle sözleşme yaparlar ve daha yüksek ücretler için sık sık iş değiştirme özgürlüğüne sahip olmazlar.
Hindistan iş gücünün artması, Rusya'dan Hindistan'a para transferleri için yeni bir kanal açarak, yurt içi işsizlik baskısını hafifleterek ve Hindistan'ın Rusya’nın Uzak Doğu ve Arktik bölgelerindeki projelere katılımını genişleterek, ikili ticaret dengesizliğini düzeltmeye yardımcı olabilir.
Rus ve Hint yetkililerin açıklamalarında, ABD'nin Hindistan'a, özellikle enerji ve savunma sektörlerinde Rusya ile iş birliğini azaltması için yaptığı baskıdan bahsetmemeleri dikkati çekti.
Ancak ziyaretin sonuçları, Modi'nin ülkesinin Rusya ve ABD ile ilişkilerini dengeleme çabalarını baltalayabilir. Hindistan, Rusya’nın petrol fiyatlarındaki büyük indirimlerden yararlanırken, Rusya Hindistan'a yeni bir pazar sağlıyor ve Pakistan ile kısa süreli çatışmanın ardından savunmasını güçlendirmesine yardımcı oluyor. Yeni Delhi, Moskova ile ‘özel ve ayrıcalıklı stratejik ortaklığını’ sürdürmeye çalışıyor.
Bunun yanında ABD ile gergin olan ilişkileri düzeltmek, bir ticaret anlaşması imzalamak ve mallarına uygulanan yüzde 50'lik yüksek gümrük vergilerinden muafiyet elde etmek için çalışıyor. Hindistan ayrıca Çin'e baskı uygulamak isteyen ABD'nin politikalarına da uyum sağlıyor.
Putin'in ziyareti sırasında imzalanan anlaşmalar ve oluşan olumlu atmosfere rağmen, pratik sonuçlar büyük ölçüde Trump yönetiminin tepkisinin niteliğine bağlı olmaya devam ediyor.
Putin'in ziyareti sırasında imzalanan anlaşmalar ve oluşan olumlu atmosfere rağmen, pratik sonuçlar büyük ölçüde Trump yönetiminin tepkisinin niteliğine bağlı olmaya devam ediyor. Beyaz Saray'ın Hindistan ile ticaret müzakerelerinde sergilediği katı tutum ve Hindistan-Rusya yakınlaşmasının hızını frenlemek için verdiği tavizler, Modi'yi pragmatik yaklaşımla çözülemeyecek zor bir duruma sokabilir. Zira bu durumda ikisi arasında yapılacak olan seçim karmaşık jeopolitik ve ekonomik hesaplamalara tabi olacaktır.
*Bu analiz Şarku’l Avsat tarafından Londra merkezli al Majalla dergisinden çevrilmiştir.
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة