Kırım'da bomba yüklü otomobil alarmı

NATO Genel Sekreter Yardımcısı Mircea Geoana ise Putin'in "nükleer savaş blöfü" yaptığını savundu

Patlayıcı yüklü araçla ilgili iddialara Ukrayna'dan henüz yanıt gelmedi (@RIA-Novosti/Telegram)
Patlayıcı yüklü araçla ilgili iddialara Ukrayna'dan henüz yanıt gelmedi (@RIA-Novosti/Telegram)
TT

Kırım'da bomba yüklü otomobil alarmı

Patlayıcı yüklü araçla ilgili iddialara Ukrayna'dan henüz yanıt gelmedi (@RIA-Novosti/Telegram)
Patlayıcı yüklü araçla ilgili iddialara Ukrayna'dan henüz yanıt gelmedi (@RIA-Novosti/Telegram)

Rus istihbaratının, Kırım'da bomba yüklü bir aracın inflak ettirilmesini önlediği bildirildi.

Rus devletine ait haber ajansı Ria Novosti'nin bugün aktardığına göre, iç güvenlik kurumu Federal Güvenlik Servisi'ne (FSB) bağlı görevliler, Kırım'daki bir arabada el yapımı patlayıcı buldu. 

Olayın, Kırım'ın kuzeyindeki Azak Denizi'ne kıyısı olan Canköy şehrindeki geçiş noktasında gerçekleştiği belirtildi. Söz konusu yer, Rusya'nın 2014'te ilhak ettiği Kırım sınırları içinde kalıyor. 

Rus devletine ait RT'nin aktardığına göre şehir, Herson Oblastı'yla Kırım'ı birbirine bağlayan noktalardan biri. 

FSB görevlilerinin patlayıcıyı şoför koltuğunun altında bulduğu, daha sonra aracı güvenli bir noktaya götürüp bombayı etkisiz hale getirdiği aktarıldı.

Ria Novosti'ye konuşan ve kimliğinin paylaşılmamasını isteyen bir kaynak, incelemelerde bombanın "NATO ülkeleri tarafından Ukrayna'ya gönderilen yabancı menşeli parçalarla hazırlandığının tespit edildiğini" öne sürdü.  

Aracın, Herson bölgesindeki bir kolluk kuvveti görevlisi tarafından sürüldüğü belirtilirken, şoförün kimliği paylaşılmadı. Olayla ilgili inceleme başlatıldığı bildirildi.

Rusya, oblastın merkezi Herson şehrini Mart 2022'de ele geçirmiş, aynı yıl eylülde yapılan referandumla bölgenin ilhak edildiği duyurulmuştu. Ukrayna ise ekimde başlattığı saldırılarda şehri tekrar ele geçirmişti. Rusya halen tüm oblastta hak iddia etse de bölgenin sadece bir kısmının kontrolüne sahip. 

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 24 Şubat 2022'de başlattığı savaşın iki yılı geride kalırken, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un pazartesi günü yaptığı açıklamada Ukrayna'ya asker göndermelerinin "ihtimal dışı olmadığını" söylemesi tartışma yaratmıştı.

Fransız Le Monde gazetesi, dünkü haberinde Paris yönetiminin Ukrayna'ya özel harekat birliklerini gönderebileceğini yazdı. Kimliği paylaşılmayan kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Polonya'da Ukraynalı askerlere eğitim veren bazı özel harekatçılar, doğrudan Ukrayna'ya gönderilebilir. 

Özel harekatçıların, Ukrayna'da askerlere hava savunma sistemlerinin kullanılmasına yönelik eğitim verebileceği belirtildi. Paris yönetiminin bu hamleyle Moskova adına "stratejik bir açmaz" yaratarak Rusya'nın Ukrayna topraklarına saldırılarını kısıtlamaya çalışacağı savunuldu.

Putin, perşembe günkü açıklamasında Macron'u eleştirerek, NATO askerlerinin Ukrayna'da konuşlandırılmasının "nükleer savaşa yol açabileceğini" söylemişti.

"Putin blöf yapıyor"

NATO Genel Sekreter Yardımcısı Mircea Geoana ise Putin'in nükleer savaş tehdidinin gerçek değil psikolojik bir yıpratma taktiği olduğunu savundu.

Geoana, İspanyol gazetesi El Pais'te dün yayımlanan söyleşisinde, Putin'in iki yıldır böyle tehditlerle gündeme geldiğine işaret ederek, bunun Rusya gibi nükleer güce sahip bir ülke için "çok sorumsuzca" olduğunu söyledi.

NATO'nun iki numaralı ismi, Rus liderin nükleer tehditlerle "baskı ve yıldırma stratejisi" izlediğini belirtti. Geoana, Macron'un sözlerine ithafen de "NATO'nun Ukrayna'ya asker gönderme niyeti ve planı yok" dedi.

Independent Türkçe, RT, El Pais, Le Monde



ABD Senatörü: Washington, Maduro'ya Rusya'ya gitmesini teklif etti

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Karakas'ta Peru kılıcı tutuyor (EPA)
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Karakas'ta Peru kılıcı tutuyor (EPA)
TT

ABD Senatörü: Washington, Maduro'ya Rusya'ya gitmesini teklif etti

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Karakas'ta Peru kılıcı tutuyor (EPA)
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Karakas'ta Peru kılıcı tutuyor (EPA)

ABD’nin, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'ya "Rusya'ya veya başka bir ülkeye gitme" seçeneğini sunduğunu belirten Cumhuriyetçi Senatör Markwayne Mullen dün yaptığı açıklamada, Washington'un Latin Amerika ülkesinin kıyılarına askeri güç konuşlandırdığını ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın CNN'den aktardığına göre Oklahoma senatörü, "Bu arada, Maduro'ya gitme şansı verdik. Ona Rusya'ya veya başka bir ülkeye gidebileceğini söyledik" ifadelerini kullandı.

Bu açıklamalar, ABD ile Venezuela arasındaki gerginliğin arttığı bir dönemde geldi. ABD Başkanı Donald Trump, Karayipler'e askeri güç konuşlandırılmasını emretti ve cumartesi günü, dünyanın en büyük uçak gemisini bölgeye göndermesinin ardından Venezuela hava sahasının "tamamen kapatılması" çağrısında bulundu.

Fransız Haber Ajansı AFP’ye göre Cumhuriyetçi milyarder, bu operasyonları, ABD'ye uyuşturucu kaçakçılığının arkasında Karakas'ın olduğunu iddia ederek meşrulaştırıyor.

Maduro ise bu suçlamaları reddederek, Washington'ın bunları kendisini devirmek ve ülkesinin petrol rezervlerine el koymak için bir bahane olarak kullandığını iddia ediyor. Cumartesi günü, hükümetine kıyı şeridinde askeri tatbikat düzenlemesi emrini verdi.

Mullen, CNN'e yaptığı açıklamada, "Venezuela halkının da yeni bir lider ve Venezuela'yı bir ulus olarak yeniden canlandırmak istediğini söyledi" dedi.

Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham da cumartesi günü, Venezuela'da rejim değişikliği olasılığı hakkında kamuoyuna konuştu.

X platformunda yaptığı bir paylaşımda, "Maduro, on yıldan fazla süredir Amerika'yı zehirleyen bir terörist uyuşturucu devletini kontrol ediyor" dedi ve Venezuela Devlet Başkanı'nı "gayrimeşru bir lider" olarak nitelendirdi.

Başkan Trump'ın Venezuela'daki bu çılgınlığa son verme konusundaki sarsılmaz kararlılığı, sayısız Amerikalı'nın hayatını kurtaracak ve sevgili Venezuela halkına yeni bir hayat verecek" diyen Senatör Graham, "Türkiye ve İran'ın yılın bu zamanında çok güzel olduğunu duyuyorum" ifadesini kullandı.

Eylül ayından bu yana ABD güçleri, Karayipler ve Doğu Pasifik'te uyuşturucu kaçakçılığı yaptığından şüphelenilen 20'den fazla gemiyi hedef aldı ve en az 83 kişinin ölümüne yol açtı. Birleşmiş Milletler bu operasyonları "yargısız infaz" olarak nitelendirdi.

Uçak takip sitelerine göre, son günlerde Venezuela açıklarında onlarca kilometre açıkta ABD savaş uçaklarının aralıksız faaliyeti tespit edildi.

Bu arada New York Times, Trump ile Maduro'nun yakın zamanda ABD'de olası bir görüşmeyi telefonla konuştuğunu bildirdi.


ABD ordusu: Suriye ile birlikte DEAŞ'ın silah depolarına hava saldırıları düzenledik

ABD Merkez Komutanlığı'na bağlı bir uçak, tatbikatlar sırasında havada yakıt ikmali yapıyor (ABD Merkez Komutanlığı, X platformu hesabı)
ABD Merkez Komutanlığı'na bağlı bir uçak, tatbikatlar sırasında havada yakıt ikmali yapıyor (ABD Merkez Komutanlığı, X platformu hesabı)
TT

ABD ordusu: Suriye ile birlikte DEAŞ'ın silah depolarına hava saldırıları düzenledik

ABD Merkez Komutanlığı'na bağlı bir uçak, tatbikatlar sırasında havada yakıt ikmali yapıyor (ABD Merkez Komutanlığı, X platformu hesabı)
ABD Merkez Komutanlığı'na bağlı bir uçak, tatbikatlar sırasında havada yakıt ikmali yapıyor (ABD Merkez Komutanlığı, X platformu hesabı)

ABD ordusu, dün yaptığı açıklamada, geçen hafta Suriye'nin güneyinde DEAŞ'a ait silah depolarının bulunduğu 15 tesisi imha ettiğini bildirdi.

Reuters'ın haberine göre ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM), Suriye güçleriyle iş birliği içinde, 24-27 Kasım tarihleri ​​arasında Şam kırsalındaki çeşitli silah depolarını tespit edip imha ettiğini bildirdi.

ABD Merkez Komutanlığı’nın yaptığı açıklamada, "Ortak operasyonda 130'dan fazla havan topu ve roket, çok sayıda saldırı tüfeği ve makineli tüfek, tanksavar mayını ve el yapımı patlayıcı (EYP) imha edildi" ifadelerine yer verdi.

CENTCOM Komutanı Amiral Brad Cooper, "Bu başarılı operasyon, DEAŞ'a karşı elde edilen kazanımların devamını sağlıyor ve örgütün faaliyetlerine yeniden başlamasını veya ABD'ye ve dünyanın dört bir yanına karşı terör saldırıları düzenlemesini engelliyor" dedi.

Cooper, "Suriye'de DEAŞ'ın kalıntılarını takip etmeye devam edeceğiz ve uyanık olacağız"ifadelerini kullandı.


Netanyahu, siyasi hayattan çekilme karşılığında af teklifini değerlendirmiyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)
TT

Netanyahu, siyasi hayattan çekilme karşılığında af teklifini değerlendirmiyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (EPA)

Jerusalem Post gazetesi, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya yakın kaynaklara dayandırdığı haberinde, Netanyahu'nun siyasi arenadan çekilmesi karşılığında affedileceği bir yasal anlaşmayı düşünmediğini belirtti.

Kaynaklar, Netanyahu'nun yaklaşan seçimlerde tekrar aday olmayı planladığını ve İsrail cumhurbaşkanının onu affetme kararının en az iki ay sürebileceğini belirtti.

Netanyahu, üç yolsuzluk davasıyla karşı karşıya. Bu davalardan biri, Netanyahu ile Yediot Aharonot gazetesinin genel yayın yönetmeni Arnon Mozes arasında "rakip gazeteleri zayıflatmak karşılığında medyada daha fazla yer alma" konusunda yaptığı gizli görüşmeleri içeriyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, yıllardır süren yolsuzluk davasında af talebinde bulunmak için dün Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'a başvurdu. Netanyahu, ceza yargılamasının İsrail'i yönetme yeteneğini engellediğini ve affın devletin kamu çıkarına hizmet edeceğini savundu.

Ülkenin kuruluşundan bu yana İsrail'de en uzun süre başbakanlık yapan isim olan Netanyahu, uzun süredir rüşvet, dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanma suçlamalarını reddediyor.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre avukatları, cumhurbaşkanlığı ofisine yazdıkları mektupta, Netanyahu'nun hâlâ hukuki sürecin kendisinin tamamen beraatiyle sonuçlanacağına inandığını belirtti.

Netanyahu, partisi Likud'dan yayımladığı kısa video açıklamasında, "Avukatlar bugün af talebini cumhurbaşkanına ilettiler ve ülkenin çıkarlarını önemseyen herkesin bu adımı desteklemesini bekliyorum" ifadeleri yer aldı.

Devlet Başkanı Isaac Herzog'un ofisi dün erken saatlerde talebi aldıklarını ve avukatların mektubunu yayınladıklarını doğruladı. ABD Başkanı Donald Trump, bu ay Herzog'a Netanyahu'nun affedilmesini isteyen bir mektup göndermişti.