Birleşik Krallık Başbakanı Sunak'a deepfake çağrısı

The Independent Özel Haber: Yvette Cooper, "Teknoloji, kadın düşmanı içerik üretme amacıyla giderek daha fazla manipüle ediliyor ve kadınlarla kız çocuklarına yönelik şiddet faillerini cesaretlendiriyor" diyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Birleşik Krallık Başbakanı Sunak'a deepfake çağrısı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Rishi Sunak, deepfake porno üretenlere cezai işlem uygulanmasını sağlamak için yasal boşluğu kapatmaya çağrılıyor.

İşçi Partisi, deepfake konusunda hükümetin internet tarafından "geride bırakıldığı" uyarısında bulundu. Giderek büyüyen bu fenomen, müstehcen görüntülerin ya da videoların kişilerin rızası olmadan onlara benzeyecek şekilde değiştirilmesini içeriyor.

Deepfake içeriklerin kişinin izni olmadan paylaşılması Birleşik Krallık'ta (BK) Çevrimiçi Güvenlik Yasası kapsamında 31 Ocak'tan beri yasadışı.

Ancak deepfake'lerin üretimini yasadışı hale getirmek adına İşçi Partisi, parlamentoda görüşülen Ceza Adaleti Yasa Tasarısı'na bir değişiklik önergesi sundu.

The Independent'a konuşan BK Gölge İçişleri Bakanı Yvette Cooper "Mahrem görüntülerin ve videoların deepfake'lerini yapmak, bir kişinin özerkliğinin ve gizliliğinin korkunç bir ihlali ve buna müsamaha gösterilmemeli" dedi.

Teknoloji, kadın düşmanı içerik üretme amacıyla giderek daha fazla manipüle ediliyor ve kadınlarla kız çocuklarına yönelik şiddet faillerini cesaretlendiriyor.

Cooper, hükümetin bu alandaki yasaları güçlendirerek "bu tür faaliyetlerin zararlı ve yanlış olduğuna dair açık ve net bir mesaj" vermesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

Önceki günlerde Channel 4'un yaptığı bir araştırma, deepfake porno miktarında son yıllarda patlama yaşandığını ortaya koymuştu.

Araştırmacılar 2016'da internette bir adet deepfake porno videosu bulurken, geçen yılın ilk üç çeyreğinde en çok kullanılan 40 deepfake porno sitesine yaklaşık 143 bin 733 yeni deepfake porno videosu yüklendi; bu, önceki tüm yılların toplamından daha fazlasına denk geliyor.

En çok ziyaret edilen 5 deepfake internet sitesinin analizinde, deepfake pornonun kurbanı olan binlerce tanınmış isim arasında 250'den fazla Britanyalı ünlünün yer aldığı ortaya çıkmıştı ve bunlar arasında oyuncu, YouTuber, televizyon kişiliği ve müzisyen olan kadınlar da var.

Daha önce internette kendisinin deepfake pornosunu bulan bir kadın, The Independent'a yaptığı açıklamada saldırganı kendisini "susturmaya" ve "korkutmaya" çalışmakla suçlayarak bunun "ihlal teşkil eden" bir çile olduğunu söylemişti.

Kadın "Birisi kimliğimi, profilimi iznim olmadan cinsel bir şekilde kullanıyordu. Bazılarının bunu o kadar da büyük bir mesele olarak görmemesini anlıyorum" demişti.

Ancak algıyla gerçeklik arasındaki bulanık çizgilere çarptık çünkü algı, artık gerçeklik. Görüntümü beni susturmak, korkutmak ya da rızam olmadan cinsel tatmin için kullanmalarını iğrenç buluyorum.

Birçok kişi deepfake'lerin halkı nasıl yanıltabileceğine dair tehlike çanlarını çalıyor ve siber güvenlik firması Deeptrace'in daha önce yaptığı bir araştırma, tüm deepfake videoların yaklaşık yüzde 96'sının rıza dışı porno olduğunu ve vakaların yüzde 96'sında kadınların hedef alındığını göstermişti.

The Independent yorum için BK İçişleri Bakanlığı'yla temasa geçse de henüz yanıt alamadı.

Independent Türkçe



Starmer, uygulamanın devlet aygıtlarında yasaklanmasına rağmen TikTok hesabını açtı

İngiltere Başbakanı Keir Starmer (AFP)
İngiltere Başbakanı Keir Starmer (AFP)
TT

Starmer, uygulamanın devlet aygıtlarında yasaklanmasına rağmen TikTok hesabını açtı

İngiltere Başbakanı Keir Starmer (AFP)
İngiltere Başbakanı Keir Starmer (AFP)

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, hükümet cihazlarında yasaklı olmasına rağmen, genç seçmenlerle bağlantı kurmak amacıyla dün TikTok hesabını açtı.

Başbakanlık sözcüsü, Başbakan'ın uygulamadaki hesabında "güçlendirilmiş güvenlik önlemlerinin" etkinleştirildiğini söyledi. Kendisinin ve eşinin Downing Caddesi'ndeki Noel ağacını yaktığını gösteren ilk TikTok videosunda Starmer, "TikTok, beni takip edin" dedi.

Starmer, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Başbakanı Friedrich Merz ile Ukrayna'daki savaşı sona erdirme önerilerini görüşmek üzere bir araya gelmeden önce, konutunun dışında kendisine sarıldığı bir başka videoyu paylaştı.

Mart 2023'te Londra, popüler video paylaşım uygulaması ByteDance'in Çinli ana şirketiyle bağlantılı veri güvenliği endişeleri nedeniyle resmi cihazlarda TikTok kullanımını yasakladı. Bu yasaktan önce, Boris Johnson'ın Başbakan olduğu Mayıs 2022'de İngiltere Başbakanı @10DowningStreet adına resmi bir hesap açılmış, ancak üç ay sonra video paylaşımı durdurulmuştu.

Starmer'ın sözcüsü, "Uygulamanın, çoğu devlet cihazında kullanımına ilişkin kısıtlamalar devam ediyor ve TikTok ile ilgili güvenlik politikamızda herhangi bir değişiklik yok" açıklamasını yaptı. Bu hamle, Starmer'ın ve hükümetinin popülaritesinin düşmeye devam etmesi nedeniyle seçmenlerle doğrudan bağlantı kurmak için attığı son adım olarak görülüyor.


"Sarhoş bir komünist" az kalsın Thatcher'ı öldürüyormuş

Uzun süre başbakanlık yapan Margaret Thatcher, 2013'te 87 yaşındayken ölmüştü (AP)
Uzun süre başbakanlık yapan Margaret Thatcher, 2013'te 87 yaşındayken ölmüştü (AP)
TT

"Sarhoş bir komünist" az kalsın Thatcher'ı öldürüyormuş

Uzun süre başbakanlık yapan Margaret Thatcher, 2013'te 87 yaşındayken ölmüştü (AP)
Uzun süre başbakanlık yapan Margaret Thatcher, 2013'te 87 yaşındayken ölmüştü (AP)

Birleşik Krallık Ulusal Arşivleri'ndeki gizlilik kararı yeni kaldırılan belgeleri inceleyen Daily Mail, 1979-1990'da ülkeyi yöneten Margaret Thatcher'ın atlattığı büyük tehlikeyi dünya kamuoyuna açıkladı.

1989 baharında Afrika turuna çıkan Muhafazakar Partili siyasetçi, o dönem hapiste olan Nelson Mandela'nın serbest bırakılması ve Güney Afrika'daki apartheid rejiminin sonlandırılması için kıtayı dolaşıyordu. 

30 Mart'ta Zimbabve'den Malavi'ye gitmek üzere Mozambik hava sahasından geçen Thatcher'ın bindiği Vickers VC-10'a yerden havaya atılan füzelerin gönderildiği ortaya çıktı. 

Füzelerin hepsinin Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait uçağı ıskalamasıyla birlikte Margaret Thatcher saldırıdan kıl payı kurtulmuş.

Bu olay üzerine, o dönem iktidardaki Marksist-Leninist Mozambik Kurtuluş Cephesi'yle (FRELIMO) Güney Afrika destekli Mozambik Milli Direnişi (RENAMO) arasında iç savaşın sürdüğü ülkenin yöneticilerinden resmi açıklama talep edilmiş. 

Kasım 1989'da Mozambikli yetkililer, sarhoş bir uçaksavar bataryası komutanının füzeleri kazara ateşlediği yanıtını vermiş. 

Birleşik Krallık, RENAMO'ya karşı destekledikleri Mozambik ordusuna 1980'lerde askeri eğitim yardımı vermişti.

Demir Leydi lakaplı siyasetçi, 1984'te kendi ülkesinde İrlanda Cumhuriyet Ordusu (IRA) tarafından hedef alınmıştı.

Muhafazakar Parti konferansının düzenlendiği Brighton'daki Grand Hotel'i bombalayan ayrılıkçı örgüt, 5 kişinin ölümüne, 31 kişininse yaralanmasına yol açmıştı.

Eski Sinn Fein lideri Gerry Adams, bu saldırı sırasında Margaret Thatcher ölseydi, Birleşik Krallık'ın bazı bölgelerinde "çok az gözyaşı" döküleceğini iddia ederek önceki yıllarda gündem olmuştu.

Independent Türkçe, Telegraph, Daily Mail


İranlı göçmenlerle dolu bir uçak daha ABD'den kalktı

Eylülde ülkelerine gönderilen İranlılar, Devrim Muhafızları'nın kendilerini sorguladığını söylemişti (Reuters)
Eylülde ülkelerine gönderilen İranlılar, Devrim Muhafızları'nın kendilerini sorguladığını söylemişti (Reuters)
TT

İranlı göçmenlerle dolu bir uçak daha ABD'den kalktı

Eylülde ülkelerine gönderilen İranlılar, Devrim Muhafızları'nın kendilerini sorguladığını söylemişti (Reuters)
Eylülde ülkelerine gönderilen İranlılar, Devrim Muhafızları'nın kendilerini sorguladığını söylemişti (Reuters)

Eylül sonunda Tahran'la anlaşarak onlarca İranlıyı sınır dışı eden ABD, bir uçağı daha doldurdu. 

New York Times'ın (NYT) iki İranlı yetkiliye dayandırdığı habere göre, pazar günü Arizona'nın Mesa kentinden havalanan uçakta 50'ye yakın İran yurttaşıyla birlikte Arap ülkelerinin veya Rusya'nın pasaportlarını taşıyıp da sınır dışı edilenler de var.

Ad ve görevlerinin gizlenmesini isteyen yetkililer, kiralanan uçağın Mısır ve Kuveyt'e gideceğini söyledi. 

Ruslar ve Arapların Kahire'de ineceği, İranlılarınsa Kuveyt'te bir başka uçağa binerek ülkelerine döneceği aktarıldı. 

Uçaktaki kişilerin kimlikleri açıklanmadı. ABD'den gönüllü mü zorla mı ayrıldıkları da bilinmiyor. 

Yaklaşık 2 bin İranlının ABD'de kaçak statüsünde olduğu tahmin ediliyor. Geçmişte ABD, sınır dışı ettiği İranlıları ticari uçaklarla ülkelerine gönderiyordu. 

Washington ve Tahran arasında aylardır yürütülen görüşmelerin ardından iki ülke eylülde nadir görülen bir işbirliğine imza atmıştı. 

İran Dışişleri Bakanlığı'nın kendi vatandaşlarının dönüşünü koordine ettiği ve bu kişilerin herhangi bir sorunla karşılaşmayacağı güvencesini verdiği yine NYT tarafından bildirilmişti. 

Ancak uçaktaki 45 kişiden en az 8'i zorla gönderildiğini ve hayatından endişe ettiğini de söylemişti. 

ABD Başkanı Donald Trump, sınır dışı edilen kaçak göçmen sayısında rekor kırmayı planlıyor.

79 yaşındaki Cumhuriyetçi, Demokrat Partili selefi Joe Biden döneminde çok fazla kişinin yasadışı yollarla ABD sınırlarından girdiğini ve bu durumun düzeltilmesi gerektiğini savunuyor. 

Ancak Trump yönetimi yeni yollar bulsa da bu hedefi gerçekleştirmekte zorlanıyor. 

Kaçak yollarla ABD'ye giden göçmenlerin, yurttaşları olmadıkları ülkelere gönderilmesi de bu yeni yöntemlerden biri. 

Bu hamleler, insan hakları örgütlerinin tepkisini çekiyor. Göçmenlerin gönderildikleri yerlerde zor durumlara düşmesinin önemsenmediği vurgulanıyor. 

Independent Türkçe, New York Times, Reuters