İsrail askeri gücünün zirvesindeyken derin zayıflıklarla karşı karşıya

ABD, daha iyi bir strateji bulması için İsrail'e yardım etmeli

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Savaş Kabinesi toplantısının ardından basın toplantısı düzenlerken, 28 Ekim 2023 (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Savaş Kabinesi toplantısının ardından basın toplantısı düzenlerken, 28 Ekim 2023 (Reuters)
TT

İsrail askeri gücünün zirvesindeyken derin zayıflıklarla karşı karşıya

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Savaş Kabinesi toplantısının ardından basın toplantısı düzenlerken, 28 Ekim 2023 (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Savaş Kabinesi toplantısının ardından basın toplantısı düzenlerken, 28 Ekim 2023 (Reuters)

The Economist

Ufukta Gazze cehenneminden çıkışa yardımcı olabilecek dar bir dönüm noktası görünüyor. Belki geçici bir ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılması İsrail hükümetinde değişimin önünü açabilir ve geriye kalan Hamas savaşçılarını Gazze’nin güneyinde kontrol altına almak, hatta yok etmek mümkün olabilir. Enkazın altından ABD ve Körfez'deki müttefiklerinin desteğiyle iki devletli çözüm görüşmeleri doğabilir. Buna karşın ateşkes görüşmelerinin başarısızlıkla sonuçlanması ve İsrail'in 75 yıllık varlığının en kasvetli yoluna hapsolması, sonsuz işgal, tecrit ve aşırı sağcı politikalarla karakterize edilmesi ihtimali de var. Bugün birçok İsrailli bu gerçeği inkar ederek yaşamaya devam etse de önünde sonunda bir siyasi hesaplaşma gerçekleşecek. Bu sadece Filistinlilerin kaderini belirlemeyecek, aynı zamanda İsrail'in önümüzdeki 75 yıl içinde refaha ulaşıp ulaşamayacağını da gösterecek.

efrvbf
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'taki İsrail askerleri, 7 Mart 2024 (Reuters)

Eğer İsrail'in dostuysanız, çok rahatsız edici bir dönemden geçiyorsunuz demektir. İsrail, geçtiğimiz ekim ayında teröristleri, İsrail'in Yahudiler için güvenli bir toprak olduğu fikrini tehdit eden bir vahşete imza atan Hamas'a karşı haklı bir meşru müdafaa savaşı başlattı. İsrail bugün, Hamas güçlerinin neredeyse yarısını yok etmiş olmasına rağmen misyonu birkaç kritik açıdan başarısız oldu.

Bunlardan birincisi, yardım sağlama ya da dağıtma konusundaki isteksizliğinin önlenebilir bir insani felakete yol açtığı Gazze'de, savaşta ölen sivillerin sayısı 30 bini aştı ve ölen sivil sayısı artmaya devam ediyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun aşırı sağcı hükümeti, savaş sonrası Gazze Şeridi'nin Filistin Yönetimi ya da uluslararası bir güç tarafından yönetilmesi yönündeki planları reddetti. Buna göre Gazze’nin İsrail tarafından yeniden işgali en olası sonuç olarak görünüyor. Buna Batı Şeria da eklendiğinde İsrail, dört ila beş milyon Filistinli üzerinde kalıcı bir kontrole sahip olabilir.

İsrail, içeride de başarısız oldu. Sorunlar Netanyahu'nun berbat liderliğinden daha derin meselelere uzanıyor. Artan yerleşim hareketi ve ultra-Ortodoks nüfus siyaseti sağa kaydırdı ve toplumu kutuplaştırdı. Yargı bağımsızlığı için 7 Ekim öncesinde verilen mücadelede bu durum açıkça görülüyordu. Savaş riskleri daha da artırdı. Koalisyondaki aşırı sağcı partiler savaş hükümetinden dışlanmış olmalarına rağmen kışkırtıcı söylemler kullanarak, yerleşimci şiddetini körükleyerek, insani yardımları ve savaş sonrası planları sabote etmeye çalışarak İsrail'in ulusal çıkarlarını tehlikeye attılar. İsrail'in güvenlik aygıtının, yetenekli ve pragmatik olmasına rağmen artık tam yetkiye sahip değil.

İsrail'in son başarısızlığı ise diplomatik beceriksizliğiydi. Özellikle de Küresel Güney'deyse savaşa öfke durulması kaçınılmaz, ama İsrail bununla baş etmede kötü bir performans sergiledi.

Lawfare'in sahte soykırım iddiaları da dahil olmak üzere yayınladıkları, İsrail'in itibarına zarar veriyor. Genç ABD’liler, İsrail'e ebeveynlerinden daha az sempati duyuyor. ABD Başkanı Joe Biden, Netanyahu hükümetini kamuoyu önünde kucaklayarak dizginlemeye çalıştıysa da girişimleri başarısız oldu. İsrail'in ABD Senatosu'ndaki en büyük müttefiki Chuck Schumer, 14 Mart'ta Hamas'ın yaptıklarını kınarken aynı zamanda Netanyahu hükümetinin ‘İsrail’in ihtiyaçlarına artık uygun olmadığını’ söyledi.

Kudüs ya da Tel Aviv'de her zaman itiraf edilmese de ortada kasvetli bir tablo var. Netanyahu Hamas'ın son kalesi Refah kentini ele geçirmekten bahsederken, aşırı sağcılar Gazze'de yeniden yerleşim birimleri inşa etmenin hayalleri kuruyorlar. Ana akımdan çok sayıda İsrailli de kendini kandırıyor. İsrail'e yönelik daha önce eşi ve benzeri görülmemiş tehditlerin acımasızlığını haklı çıkardığına ve savaşın caydırıcılığı yeniden tesis etmeye yardımcı olduğuna inanıyorlar. Ancak Gazze’deki durum, İsraillileri öldürürseniz, ufukta yıkımın belirdiğini gösterdi.

Birçok kişi, Filistin Yönetimi’nin yolsuzluk batağına batmış durumda olmasından ve anketlerin Filistinlilerin yüzde 93’ünün Hamas’ın işlediği zulmü inkar ettiğini göstermesinden dolayı barış için gerçek bir ortağın olmadığına inanıyor ve senekler arasında işgalin, kötünün en iyisi olduğunu düşünüyorlar. İsrailliler yurt dışında popüler olmanın tadını çıkarmayı tercih etseler de kınama ve antisemitizm (Yahudi karşıtlığı) güvenlik için ödenecek küçük bir bedel olarak karşılarına çıkıyor. ABD daha önce de İsrail’e karşı öfkeliydi. Ancak aralarındaki ilişkinin kopması söz konusu değil. Öte yandan eğer Donald Trump yeniden başkan seçilirse İsrail'e yeniden serbest geçiş hakkı verebilir.

Netanyahu Hamas'ın son kalesi Refah kentini ele geçirmekten bahsederken, aşırı sağcılar Gazze'de yeniden yerleşim birimleri inşa etmenin hayalleri kuruyorlar.

Bu kışkırtıcı hikaye bir felaket manifestosudur. Savunmayı da göz önünde bulunduralım. İsrail'in itibarının zedelenmesi Gazze'de savaşmaya devam etmesini zorlaştırabilir. Uzun zamandır İran’ın ve Hizbullah dahil olmak üzere İran yanlısı silahlı grupların tehdidi altında olduğunu hisseden İsrail’in, bu tehdidi caydırmak için ABD ile askeri olarak her iki tarafın da desteğini gerektiren bir ortaklığın kurulmasını gerektirirken ideal durumda Körfez’deki Arap ülkeleri de buna destek verecektir. Ancak bu destek ekonomi, teknoloji ihracatı ve küresel pazarlara erişimi olan uzmanlara bağlı. Kalıcı işgal, İsraillileri güvende kılmak yerine, aşırı sağı cesaretlendirerek ve Filistin aşırıcılığını körükleyerek siyasi atmosferi zehirlerken İsrailliler bugün barış için bir ortakları olmadığına inanıyorlar. Bu konu haklı olsalar da bu kısır döngüyü kırabilecek en iyi konumda oldukları da bir gerçek.

sxdv
Birkaç parça kişisel eşyalarını yüklenip Han Yunus'tan ayrılan Filistinliler, 7 Mart 2024 (AFP)

İsrail'in izlediği yol, etno-milliyetçi politikalarını yoğunlaştıracak ve ekonomiye hukuki tehditler oluşturacaktır. Batı ülkelerinden İsrail’e yönelik tecrit derinleştikçe İsrail’in caydırıcılığı zayıflayabilir. Şirketler kara listeye alınabilir. Şirket yöneticileri yüksek teknoloji şirketlerini yurt dışına taşıyabilir ve İsrail ordusunun yedek askeri personeli olmaları halinde Batılı ülkelerde tutuklanabilirler.

ABD, İsrail'in böyle bir sona uğramaktan kaçınmasına yardım etmeli. Aksi takdirde başarısız olması halinde kendisi de ağır bir diplomatik bedel ödeyecektir. İki devletli çözüm için müzakerelerin önünü de açacak olan geçici ateşkes, en iyi çözüm. Ateşkes olmazsa ABD politikasının gözden geçirilmesi gerekecek. Biden’ın başlarda Netanyahu’yu kucaklaşması da ardından dayatmacı bir tutum sergilemesi de başarısızlıkla sonuçlandı. Hamas saflarını yeniden düzenleme imkanı bulurken ABD, İsrail'i Gazze’den ayrılmaya zorlamaya, askeri desteğini kısmasya ya da Birleşmiş Milletler’de (BM) verdiği desteği geri çekmeye çalışırsa İsrail'in güvenliği ciddi bir riske girebilir.

ABD, İsrail'in böyle bir sona uğramaktan kaçınmasına yardım etmeli. Aksi takdirde başarısız olması halinde kendisi de ağır bir diplomatik bedel ödeyecektir

Dolayısıyla ABD’nin başka yollara başvurması, tek taraflı olarak daha fazla insani yardım dağıtması ve sivil malzeme sıkıntısı göz önünde bulundurularak İsrail’in Refah’ı işgal etmesine silah sağlamaktan kaçınması gerekiyor. Ancak bunun yanında İsrailli vatandaşlara ABD’nin güvenliklerini garanti ettiğini, ancak aşırılık ya da kalıcı işgali garanti etmediğini kanıtlamak için de yerleşimcilere ve aşırı sağcı Yahudi fanatiklere karşı yaptırımların kapsamını genişletmeye çalışmalı. Ayrıca Filistin'i iki devletli çözüme dayalı barış müzakerelerinin taraflarından biri olarak tanıma kararlılığını göstermeye de devam etmeli.

Bir sonraki savaş

ABD’nin yapabilecekleri sınırlı. İsrail’in girdiği savaşların çoğunu büyük siyasi huzursuzluklar takip ediyor. Netanyahu'yu sahneden silmek kolay olmasa da hesaplaşma zamanı geldiğinde, bunun büyük bir hesaplaşma olacağına şüphe yok. Bu savaş, Filistinlilerin görmezden gelinebileceği, Filistin Yönetimi'nin reform istediği ve antisemitizmin azaldığı, bir yandan yerleşim birimleri inşa edilirken diğer yandan İsrail'in iki devletli çözümden bahsetmeye devam edebileceği ve aşırı sağın ehlileştirilebileceği gibi pek çok yanılsamayı yerle bir etti. İyi haber şu ki hala umut için zemin var. Anketler, İsrail'de merkezcilerin oyların yüzde 50 ila 60’ını kontrol ettiğini, Yüksek Mahkeme gibi kurumların halen güçlü olduğunu ve daha iyi liderlerin bulunduğunu gösteriyor. İsrail'in geleceği için bir mücadele bizi bekliyor. Gazze'deki savaş sadece bir başlangıçtı.



'İlkel şifreli mesajlar’ savaş zamanlarında hayatta kalmak için kullanılmaya devam ediyor

Sinvar, tünellerin dışındaki dünya ile elle yazılmış şifreli mesajlar aracılığıyla iletişim kuruyor (Getty Images)
Sinvar, tünellerin dışındaki dünya ile elle yazılmış şifreli mesajlar aracılığıyla iletişim kuruyor (Getty Images)
TT

'İlkel şifreli mesajlar’ savaş zamanlarında hayatta kalmak için kullanılmaya devam ediyor

Sinvar, tünellerin dışındaki dünya ile elle yazılmış şifreli mesajlar aracılığıyla iletişim kuruyor (Getty Images)
Sinvar, tünellerin dışındaki dünya ile elle yazılmış şifreli mesajlar aracılığıyla iletişim kuruyor (Getty Images)

İnci Mecdi

ABD Merkezî İstihbarat Teşkilatı’nın (CIA) El Kaide lideri Usame bin Ladin'i 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra 2011 yılında İslamabad'da bulması ve Bin Ladin’in ABD Donanması Özel Hareket Kuvvetleri (Navy SEALs) tarafından öldürmesi neredeyse on yıl sürdü. El Kaide lideri Afganistan dağlarında ve ötesindeki ceplerde izini kaybettirmenin bir yolunu bulmuştu. Bazen videoların içine gizlenen mesajlar ve şifrelerle dünyanın en tehlikeli terör örgütünü oradan yönetti.

Ölümünden sonra Pakistan'daki gizli bir karargâhta bulunan mektuplarına göre Bin Ladin, dış dünyaya mesaj göndermek için çoğunlukla kuryeleri kullanıyordu. Çünkü şifreli e-postaların, takip edilmesini engellemeye yeteceğine inanmıyordu. Aynı geleneksel iletişim yöntemi, İsraillilerin Hamas Hareketi’nin bazı liderlerinin, son olarak da Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin geçtiğimiz temmuz ayında İran'ın başkenti Tahran'da kaldığı konutta tasfiye edilmesine rağmen, neden Hamas lideri Yahya es-Sinvar'a ulaşamadıklarını açıklayabilir.

Elle yazılan mektup ve notlar

ABD merkezli gazete Wall Street Journal (WSJ), Sinvar'ın İsrail'in kendisini takip edememesi ve nerede saklandığını bulamaması için telefon görüşmeleri, cep telefonu mesajları ve diğer dijital iletişim araçları, hatta şifrelenmiş olanlar da dahil olmak üzere dış dünyayla iletişim kurmak için teknolojiyi kullanmaktan büyük ölçüde kaçındığını ve ‘tünellerde saklanırken Hamas’ın operasyonlarını yönetmek için karmaşık bir kod sistemi ve elle yazılan notlar’ kullandığını ortaya çıkardı.

Mısır, Katar ve ABD’nin arabuluculuğunda 31 Temmuz öncesinde yürütülen ateşkese yönelik müzakerelerde bulunan Hamas Siyasi Büro Başkanı Heniyye'nin öldürülmesinden ve Sinvar'ın Hamas’ın başına geçmesinden sonra Sinvar’ın, Heniyye ile nasıl iletişim kurduğuna dair soru işaretleri oluştu. WSJ’ye göre Sinvar mektuplarını el yazısıyla yazıyor ve Hamas'ın güvenilir bir üyesine iletiyor. O da mesajı, bazıları sivil de olabilen bir kuryeler zinciri ile yerine ulaştırıyor. Mektuplardaki yazılar genellikle şifreli oluyor. Farklı zamanlarda ve koşullarda farklı alıcılar için farklı kodlardan oluşuyor. Bu sistem, Sinvar ve diğer Hamas üyeleri tarafından İsrail hapishanelerinde kaldıkları sırada geliştirildi. Son olarak mektup, Gazze'deki bir Arap aracıya ya da telefonla yahut başka yollarla yurtdışındaki Hamas üyelerine ileten bir Hamas ajanına ulaşıyor.

WSJ’ye göre İsrail'in başta Hamas'ın askeri kanadının kurucularından Salih el-Aruri'yi Beyrut’ta düzenlediği suikast olmak üzere, Sinvar’ın yakın çevresinden kişileri bulup öldürmeyi başarmasından bu yana Sinvar'ın iletişim yöntemleri daha tedbirli ve karmaşık hale geldi. WSJ’ye konuşan Arap aracılara göre Aruri'nin ölümünden bu yana Sinvar neredeyse tamamen elle yazılan mektuplara ve sözlü iletişime geçti. Bazen ses kayıtlarını küçük bir yardımcı çemberi aracılığıyla dağıtıyor.

İsrail askeri istihbaratının Filistin işlerinden sorumlu eski başkanı Michael Milstein, İsrail ordusunun Sinvar'ı bulamamasının ana nedenlerinden birinin tüm şahsi hareketlerini çok sıkı bir şekilde koruması olduğuna inanıyor.

Gazze'de yaşayan Uluslararası Kriz Grubu (ICG) araştırmacısı Azmi Kişavi, Sinvar’ın Hamas’ın eski iletişim yöntemlerine geri döndüğünü söyledi. ICG’den başka araştırmacılar da Sinvar'ın Hamas üyeleri ve dış dünya ile iletişim kurmaya yönelik mevcut ilkel yaklaşımının, Hamas'ın ilk günlerinde kullandığı ve Sinvar'ın 1988 yılı ve sonrasında İsrail hapishanelerinde tutukluyken bizzat benimsediği bir sisteme dayandığını söyledi.

Sinvar hapse atılmadan önce İsrail'le iş birliği yaptığından şüphelenilen kişileri yakalamak üzere Hamas'ın Mecd adlı iç güvenlik teşkilatını kurmuştu. Mecd, İsrail hapishanelerinde de çalışmalarını sürdürdü. İsrail casusuna dönüşen eski bir Hamas üyesi tarafından yazılan ‘İbn Hamas’ (Hamas’ın oğlu) adlı kitaba göre Mecd’in hapishanelerde ‘es-Sevaid’ adı verilen ve şifreli mesajları bir koğuştan diğerine dağıtan ajanları vardı.

Yine aynı kitapta, es-Sevaid’lerin el yazısıyla yazılmış mektupları ekmeğin içine sarıp top haline getirip kuruttuktan sonra beyzbol oyuncuları gibi bu ekmek toplarını hapishanenin bir koğuşundan diğerine fırlatarak ‘Özgürlük savaşçılarından mektup var!’ diye bağırdıkları yazıyor.

Sabit telefon

Aralarında CIA Başkanı William Burns'ün de bulunduğu ABD'li üst düzey yetkililer, haziran ayında İsrail ve Hamas'ı ateşkese varmaya zorlamak için Ortadoğu'ya gittiler. Burns, Katar’ın başkenti Doha'da Katar Başbakanı Muhammed bin Abdurrahman bin Casim es-Sani ve Mısır İstihbarat Başkanı Abbas Kamil ile görüşmeler yaptı. Ardından Hamas yetkililerine bir anlaşma yapmaları için baskı uygulamak üzere Heniyye ile bir araya geldi.

İsrail, Hamas'ın tünellerde sabit hatlı bir telefon sistemi kurduğunu en az on yıldır biliyor. Şarku’l Avsat’ın Indepenedent Arabia’dan aktardığı analize göre İsrail’in Hamas ile arasında 2018 yılında günlerce sürecek bir çatışmaya yol açan başarısız operasyonu, İsrail ordusunun Hamas’ın telefon ağına girme girişimiydi.

Arabulucular, Gazze Şeridi’ndeki mevcut savaşın başlarında İsrail ile Hamas arasında İsrail'in Gazze Şeridi'ni işgalini önleyecek bir rehine anlaşması yapmaya çalışıyorlardı. Hamas'ın silahlı kanadı İzzettin el-Kassam Tugayları’nın üyeleriyle görüşmek ve şifreli mesajlar iletmek üzere Gazze'ye haberciler gönderdiler.

WSJ’ye konuşan aracılar, Sinvar'ın Hamas'ın sabit hat ağındaki aracılarla tünellerde telefon görüşmeleri yaptığını, gün ve saati belirlemek için kodlar kullandığını söylediler. Aracıların aktardığına göre telefon görüşmelerinin ayarlanması için Sinvar, mesajlarda takma isimlerin yanı sıra bazen gerçek kimliğini gizlemek için hapishanede birlikte kaldığı kişilerin isimlerini de kullandı.

İletişim kurmanın yaygın yolları

Gözlemcilere göre son yirmi yılda teröristler ve organize suçlular için mevcut seçeneklerin sayısı arttı. Tabii ki sıradan, yasalara saygılı vatandaşların birbirleriyle iletişim kurma olanakları da dijital teknolojideki büyümeye paralel olarak gelişti. Ancak radikal teröristler, izlenebilir bir 'dijital ayak izi' bırakmanın ve asıl göndericinin kimliğinin tespit edilmesini tehlikelerinin tamamen farkındalar. ABD istihbaratının, mesaj ve verileri elden teslim eden kuryelere güvenen Usame bin Ladin'in izini bulması da bu yüzden bu kadar uzun sürdü.

Dijital olsalar da anonim olarak satın alınabilen, cep telefonuna takılan, bir kez kullanılıp atılan ucuz ve yasal sim kartları gibi iletişim kurmanın yaygın yolları da var. Bu sim kartları Rusya ve Çin'deki şirket yöneticileri tarafından da cep telefonlarının hacklenmesine karşı bir önlem olarak kullanılıyor. Bununla birlikte sosyal medyada, sohbet odalarında ve oyunlarda da şifreli dil kullanılabilir. Bu yüzden e-oyun oynayanlar arasındaki yazışmalarda mesajları gizlemenin giderek yaygınlaşan bir yolu olarak karşımıza çıkıyor.

Terör eylemlerinin planlayıcıları da hedeflerini müzakere ederken kod ya da metaforlar kullanarak iletişim kurarlar. Örneğin, ABD’de gerçekleşen 11 Eylül saldırısının planlayıcılarından Muhammed Atta ve Remzi bin eş-Şibh, Dünya Ticaret Merkezi'nden ‘İmara’ (mimari), ABD Savunma Bakanlığı’ndan (Pentagon) ‘funun’ (sanat) ve Beyaz Saray'dan ‘siyase’ (siyaset) olarak bahsetmişlerdir.

Uydu telefonları, Mısır'daki 25 Ocak devrimi sırasında, hapishaneden kaçan Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan-ı Müslimin) üyelerinin iletişim kurmak için Thuraya mobil uydu telefonları kullandıkları söylentisiyle gündeme gelmişti. Bu telefonlar şifreleme teknolojisine sahip olsa da gizli dinlemeye karşı savunmasız bir yapıya sahip. Terör örgütlerinin liderleri, uzak ve az nüfuslu bölgelerde bile bu telefonların kullanımına karşı uzun zamandır temkinli davranıyor. Ancak gözlemcilere göre bu telefonlar, terör örgütlerinin liderleri arasında popüler bir iletişim aracı olmaya devam ediyor ve takip edilmelerini zorlaştırıyor.