Ukrayna savaşı: Rusya-Fransa hattında nükleer silah gerilimi

Misilleme tatbikatlar düzenlendi.

Tatbikatta kullanılan savaş jetleri ve füzeler Fransız üretimi (@SebLecornu/Twitter)
Tatbikatta kullanılan savaş jetleri ve füzeler Fransız üretimi (@SebLecornu/Twitter)
TT

Ukrayna savaşı: Rusya-Fransa hattında nükleer silah gerilimi

Tatbikatta kullanılan savaş jetleri ve füzeler Fransız üretimi (@SebLecornu/Twitter)
Tatbikatta kullanılan savaş jetleri ve füzeler Fransız üretimi (@SebLecornu/Twitter)

Rusya'nın nükleer silah tatbikatının ardından Fransa da nükleer başlık taşıma kapasitesine sahip füzelerle test yaptı.

Fransa Savunma Bakanı Sebastien Lecornu, dün Twitter hesabındaki paylaşımda, Fransa Hava Kuvvetleri"ne ait jetlerin ASMPA-R füzeleriyle deneme yaptığını duyurdu. 

Rafale savaş jetlerinin katıldığı Durandal Operasyonu adlı tatbikatta, süpersonik nükleer füzelerin ilk testinin başarıyla gerçekleştirildiği belirtildi. 

Lecornu, uzun süredir planlanan tatbikatta yakalanan başarının, Fransa'nın nükleer caydırıcılık kapasitesini ortaya koyduğunu ifade etti. 

13 Mayıs'ta başlatılan Durandal Operasyonu kapsamındaki tatbikatların 14 Haziran'da sonlanması planlanıyor. 

Birleşik Krallık'ın tanınmış gazetelerinden Guardian, Fransa'nın tatbikatının Rusya'nın nükleer füze denemelerinin ardından geldiğine dikkat çekti. 

Rusya Savunma Bakanlığı'ndan salı günü yapılan açıklamada, nükleer başlık taşıma kapasitesine sahip İskander ve Kinzhal füzeleriyle tatbikat düzenlendiği duyurulmuştu. 

Tatbikatlar, Rusya'nın Güney Askeri Bölgesi'nde gerçekleştirilmişti. Söz konusu bölgede Rusya'nın 2014'te ilhak ettiği Kırım'ın yanı sıra 2022'de Ukrayna'nın güneyinde ele geçirdiği 4 bölge yer alıyor. 

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, operasyon emrini verdiği 6 Mayıs'taki açıklamasında, tatbikatların "Batılı yetkililerin provokatif açıklamalarına ve tehditlerine yanıt olarak yapılacağını" söylemişti. 

Putin'in açıklaması, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Ukrayna'ya askeri birlik gönderme ihtimalini yinelemesinin ardından gelmişti.

Macron, Londra merkezli The Economist'te 2 Mayıs'ta yayımlanan söyleşisinde, Rusya'nın ilerleyişini sürdürmesi ve Kiev'in asker istemesi durumunda Ukrayna'ya birlik göndermenin "meşru" olacağını savunmuştu. 

Moskova'nın savaşı kazanmasına izin verilemeyeceğini belirten Macron, "Rusya, Ukrayna'da kazanırsa Avrupa'da güvenlik kalmayacak" demişti.

Independent Türkçe, TASS, Guardian, Reuters



Trump’tan Küba radyosuna yayın yasağı: Castro kardeşlerin yapamadığını gerçekleştirdi

Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
TT

Trump’tan Küba radyosuna yayın yasağı: Castro kardeşlerin yapamadığını gerçekleştirdi

Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Florida’dan Küba'ya İspanyolca haber akışı sağlayan Radyo Marti’nin faaliyetlerine son verdi.  

New York Times (NYT), Trump yönetiminin cumartesi günü gönderdiği bir e-postayla 40 yıllık Radyo Marti’nin faaliyetlerinin sonlandırılacağını duyurduğunu aktarıyor.

ABD’de yaşayan ve 2021’de Küba’da patlak veren protestoları destekleyen Ramon Saul Sanchez, bu haberin radyo çalışanlarının kendisiyle söyleşi yapmayı planladığı sırada geldiğini belirtiyor:

Kafaları çok karışmıştı. Bana ‘İşimize son verildiğini öğrendik. Gitmemiz gerekiyor’ dediler.

Trump, başta Amerika’nın Sesi (VOA) olmak üzere federal hükümet tarafından finanse edilen bazı medya kuruluşlarında bütçe ve personel sayısının azaltılması kararını vermişti.

Kararda, VOA, Özgür Avrupa ve Asya Radyosu’yla Küba'ya İspanyolca haber akışı sağlayan Radyo Marti'ye ev sahipliği yapan ABD Küresel Medya Ajansı'nın fonksiyonlarının minimum seviyeye çekilmesi yönünde talimatlar yer almıştı.

VOA çalışanları ve bazı medya örgütleri, “hukuka aykırı” olduğu gerekçesiyle kararı mahkemeye taşımıştı.

ABD Kongresi’ndeki Küba kökenli üç siyasetçiden biri olan Mario Diaz-Balart, Trump’la görüşerek radyonun faaliyetlerinin yeniden başlamasını talep edeceğini belirtiyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı ise “durumun karmaşık ve değişken olduğunu” bildiriyor. Trump’ın atadığı Dışişleri Bakanı Marco Rubio da Küba kökenli. Cumhuriyetçi liderin Latin Amerika Özel Temsilcisi Mauricio Claver-Carone sınırlı da olsa radyonun faaliyetlerini sürdüreceğini düşündüğünü ifade ediyor.

Radyo, 1983’te dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan tarafından kurulmuştu. Fidel Castro ve Küba Komünist Partisi karşıtı lobicilik faaliyetleriyle tanınan Küba kökenli iş insanı Jorge Mas Canosa’nın talebiyle hayata geçirilen radyo, Soğuk Savaş’ta adaya sansürsüz yayın yapmayı hedefliyordu.

NYT, Trump’ın bu kararla “Castro kardeşlerin 40 yıldır yapamadığını tek hamlede gerçekleştirdiğini” yazıyor.

Diğer yandan Radyo Marti, Soğuk Savaş'tan kalma modası geçmiş bir yayın kuruluşu olarak da görülüyordu. Radyoyu eleştirenler, Küba’daki komünist yönetim hakkında tek taraflı yayınlar yapıldığına dikkat çekiyor. Radyo, defalarca Kongre raporlarına konu olan yolsuzluk skandallarına da karışmıştı. Kuruluşa bağlı televizyon kanalı TV Marti ise Küba’da o kadar sık engellendi ki adada “Görünmeyen TV” diye adlandırılıyor.

ABD'nin Küba'ya yönelik ambargoları ilk kez 1960'da başlatıldı ve ilerleyen yıllarda kapsamı daha da genişletildi. Öte yandan ABD'nin Küba'ya yönelik ambargosunu kaldırmasına dair karar tasarısı 2012'den bu yana her yıl Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda (BMGK) kabul ediliyor. Fakat bağlayıcılığı bulunmayan BMGK kararı sadece tavsiye niteliği taşıyor ve uluslararası toplumun tutumunu gösteriyor.

Independent Türkçe, New York Times, El Pais