Washington dondurulmuş Rus varlıklarını Ukrayna'ya yardım için kullanmayı planlıyor

ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü John Kirby, Beyaz Saray'da düzenlediği basın toplantısında konuşuyor. (EPA)
ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü John Kirby, Beyaz Saray'da düzenlediği basın toplantısında konuşuyor. (EPA)
TT

Washington dondurulmuş Rus varlıklarını Ukrayna'ya yardım için kullanmayı planlıyor

ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü John Kirby, Beyaz Saray'da düzenlediği basın toplantısında konuşuyor. (EPA)
ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü John Kirby, Beyaz Saray'da düzenlediği basın toplantısında konuşuyor. (EPA)

Beyaz Saray, bu hafta İtalya'da yapılacak G7 zirvesinde Ukrayna'ya yardım için atılacak adımların, dondurulmuş Rus varlıklarının kullanılmasının, yeni yaptırımların ve Rusya'ya ihracatta kısıtlamaların duyurulacağını bildirdi.

ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü John Kirby dün (Salı) gazetecilere yaptığı açıklamada, “Ukrayna için dondurulmuş Rus varlıklarının değerini ortaya çıkarmaya yönelik yeni adımlar açıklayacağız” dedi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre Kirby, “G7'de bu dondurulmuş varlıkların Ukrayna'nın yeniden inşasına yardımcı olmak için kullanılması konusunda bir fikir birliği göreceğinizi düşünüyorum” şeklinde konuştu.

G7 liderleri, Rusya Merkez Bankası'nın 300 milyar euro (325 milyar dolar) değerindeki dondurulmuş varlıklarından elde edilen faiz gelirlerinin Kiev'e yardım etmek için kullanılması konusunda bir anlaşmaya varmayı umuyor. Söz konusu gelirlerin 50 milyar dolara kadar bir kredi için teminat olarak kullanılması öngörülüyor.

Kirby, daha fazla ayrıntı vermeden ‘yeni bir dizi yüksek etkili yaptırım ve ihracat kontrol önleminin’ açıklanacağını söyledi.

Kirby'ye göre ABD Başkanı Joe Biden ve Ukraynalı mevkidaşı Vladimir Zelenskiy yarın (Perşembe) İtalya'da ikili bir görüşme yapacak ve ardından ortak bir basın toplantısı düzenleyecek.

ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü, G7 üyelerinin aynı zamanda Çin'in ‘Rusya'nın savunma sanayisine verdiği desteği’ tartışacaklarını ve Pekin'in adil olmayan ticaret politikalarını ele alacaklarını belirtti.



İsrail ordusu İran'ın Arak reaktörü çevresindeki bölgenin boşaltılması çağrısında bulundu

İsrail ordusu, İran'ın Arak ve Khandab köylerinde yaşayanlardan köyleri boşaltmalarını istediği broşür (İsrail ordusu)
İsrail ordusu, İran'ın Arak ve Khandab köylerinde yaşayanlardan köyleri boşaltmalarını istediği broşür (İsrail ordusu)
TT

İsrail ordusu İran'ın Arak reaktörü çevresindeki bölgenin boşaltılması çağrısında bulundu

İsrail ordusu, İran'ın Arak ve Khandab köylerinde yaşayanlardan köyleri boşaltmalarını istediği broşür (İsrail ordusu)
İsrail ordusu, İran'ın Arak ve Khandab köylerinde yaşayanlardan köyleri boşaltmalarını istediği broşür (İsrail ordusu)

İsrail ordusu, bugün yaptığı açıklamada, İran'ın Arak ağır su reaktörünü çevreleyen bölgeyi boşaltmaları konusunda sakinlere bir uyarı yayınladı.

İsrail ordusu, nükleer tesislerin yakınında bulunan İran'ın Arak ve Khandab köylerindeki sakinleri bölgeyi tahliye etmeye çağırdı ve yakın zamanda saldırılar düzenleneceğini duyurdu. OrdununTelegram'da yer alan açıklamasında, "İsrail Savunma Kuvvetleri, İran'ın Arak ve Khandab köylerinde yaşayan sakinleri, işçileri ve herkesi... askeri tesisler vurulmadan hemen önce tahliye etmeye acilen çağırıyor" denildi.

Uyarı, X platformunda, önceki hava saldırılarından önce yapılan uyarılara benzer şekilde, reaktörün kırmızı bir daire ile çevrili uydu görüntüsünü içeren bir gönderiyle yapıldı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Arak ağır su reaktörü Tahran'ın 250 kilometre güneybatısında yer almakta. Ağır su nükleer reaktörleri soğutmak için kullanılır, ancak bir yan ürün olarak nükleer silahlarda kullanılabilen plütonyum da üretir. Bu İran'a, bu yolu izlemeye karar verirse, uranyum zenginleştirmeye ilave olarak nükleer bomba üretmek için başka bir yol sağlar.

İran, 2015 yılında dünya güçleriyle varılan nükleer anlaşma kapsamında nükleer silahların yayılması endişelerini en aza indirmek için reaktörü yeniden tasarlamayı kabul etmişti. İran 2019 yılında Arak reaktörünün ikincil devresini çalıştırmaya başladı ki bu o dönemde, nükleer anlaşmanın ihlali olarak görülmüyordu.