BAE, yapay zeka alanında Çin'den uzaklaşıyor mu?

Dubai'deki Gelecek Müzesi, 22 Şubat 2022'de açılmıştı (AFP)
Dubai'deki Gelecek Müzesi, 22 Şubat 2022'de açılmıştı (AFP)
TT

BAE, yapay zeka alanında Çin'den uzaklaşıyor mu?

Dubai'deki Gelecek Müzesi, 22 Şubat 2022'de açılmıştı (AFP)
Dubai'deki Gelecek Müzesi, 22 Şubat 2022'de açılmıştı (AFP)

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Yapay Zeka, Dijital Ekonomi ve Uzaktan Çalışma Uygulamaları Bakanı Omar Al Olama, ABD'yle "tam uyum içinde" çalıştıklarını söyledi. 

Fransız haber ajansı AFP'ye konuşan Olama, Çinli yapay zeka firmalarıyla ilişkilerine dair "Açıkçası yapay zeka alanında kiminle çalıştığımızla ilgili seçici olmamız gerektiğini düşünüyorum" dedi.

34 yaşındaki bakan, yatırımlarında ABD'yle daha yakın çalıştıklarını belirterek şöyle devam etti: 

ABD'yle BAE arasında, bizim dünyadaki diğer oyuncularla ne yapmamızdan memnun kalacaklarına ve nelerden hoşnutsuz olacaklarına dair pek çok görüşme düzenlenecek. Ancak yapay zeka alanın BAE ve ABD arasında tam bir uyum olacağını düşünüyorum.

2017'de göreve atanarak dünyanın ilk "yapay zeka bakanı" olan Olama, bu teknolojinin ülkesi için en öncelikli alan olduğunu söyledi.

Yapay zeka alanında gelişmelerde öncü olmak istediklerini belirten Olama, Avrupa Birliği'ndeki firmalarla da iş yapmayı hedeflediklerini söyledi.

Bakan, "Avrupalı firmaların BAE'de iş yapmalarını sağlayacak bir diyalog kanalı oluşturmak istiyoruz" dedi.

Dubai'deki Gelecek Müzesi'nde salı günü düzenlenen AI Retreat toplantısında konuşan Olama, yapay zeka alanında yetenekli işgücü açığını kısa sürede kapatacaklarını belirterek şu ifadeleri kullandı: 

Son 5 yılda kaydedilen ilerlemeye ve BAE'ye gelen yeteneklerin çığ gibi büyümesine bakarsanız, bu açığı çok hızlı bir şekilde kapatabileceğimizden endişem yok.

Çin'le rekabet eden ABD'deki firmalar son dönemde Ortadoğu'daki yatırımlarını artırıyor.

Amerikan teknoloji devi Microsoft'la BAE merkezli yapay zeka şirketi G42 arasında nisanda 1,5 milyar dolarlık yatırım anlaşması imzalanmıştı. 

Microsoft'un yatırım yapacağı bu şirketin başında BAE Ulusal Güvenlik Danışmanı Şeyh Tahnoun bin Zayed Al Nahyan yer alıyor.

Amerikan gazetesi New York Times, anlaşmanın G42'nin Çin'le ortaklığını bırakmayı kabul etmesinin ardından gerçekleştirildiğini öne sürmüştü. 

G42'nin alt firması olan Inception ve Abu Dabi'deki Muhammed bin Zayid Üniversitesi'nden araştırmacılar, Arapça dil modeli Jais'i de geçen yıl eylülde tanıtmıştı.

Independent Türkçe, AFP, New York Times, Reuters



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times