Hamas ateşkes için önkoşullarından neden taviz verdi?

Gözlemcilere göre Hamas Hareketi, krizi daha sonraki bir aşamaya ertelerken İsrail'in yıkıma doğru gittiğini düşünüyor

Hamas tutumunu değiştirdi ve ateşkesi savaşın sona ermesi şartından geri adım attı (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)
Hamas tutumunu değiştirdi ve ateşkesi savaşın sona ermesi şartından geri adım attı (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)
TT

Hamas ateşkes için önkoşullarından neden taviz verdi?

Hamas tutumunu değiştirdi ve ateşkesi savaşın sona ermesi şartından geri adım attı (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)
Hamas tutumunu değiştirdi ve ateşkesi savaşın sona ermesi şartından geri adım attı (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)

İzzettin Ebu Ayşe

Hamas Hareketi’nin ABD Başkanı Joe Biden tarafından açıklanan teklifi kabul etmesi ve Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirecek müzakerelerin şartlarıyla ilgili tutumunu değiştirmesinden memnun olan İsrail'e yanıtını göndermesinin hemen ardından ABD’nin arabuluculuğunda Gazze’de bir ateşkese varılmasından söz edilmeye başlandı.

Netanyahu Hamas'ın teklife verdiği yeni yanıttan duyduğu memnuniyeti dile getirirken Hamas’ın 7 Ekim 2023’te İsrail’e gerçekleştirdiği saldırı sırasında Gazze Şeridi’ne kaçırdığı rehinelerin serbest bırakılması için yok etmeye ant içtiği Hamas’la anlaşmak üzere müzakere heyetini görüşmelere gönderme kararı aldı.

Hamas’ın yok edilmesi

Netanyahu yaklaşık sekiz ay devam eden uzlaşmazlığın ardından ateşkesi kabul etti ve Hamas, koşulları konusundaki ısrarcılığının ardından tutumunu değiştirdi. Peki çatışan tarafların tutumlarında hangi değişiklikler oldu? Bu tutum değişikliğinin nedenleri neler?

İsrail açısından değişikliğin nedeni, Hamas'ın kalıcı ateşkes şartından geri adım atması ve anlaşmanın ilk aşamasından sonra Hamas’la savaşmaya ve altyapısını yok etmeye devam etmesini kabul etmesi. Bu durum İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu tarafından dile getirilirken Netanyahu, ülkesinin savaşa devam etme ve savaşın hedeflerini gerçekleştirme hakkına sahip olduğunu vurguladı.

Ancak Netanyahu'nun müzakere ekibini bir esir takası anlaşması ve Gazze Şeridi'nde bir ateşkes uygulanmasına yönelik mekanizmaları oluşturmak üzere görüşmelere göndermesinin asıl nedeni bu değil.

fergthyj6u
Netanyahu, hükümetindeki aşırı sağcı bakanların hükümeti düşürmek yerine sadece yumuşak bir şekilde karşı çıkacaklarına inanıyor (Independent Arabia - Meryem Ebu Dakka)

İsrailli siyaset bilimci Ravit Hecht, Netanyahu'nun partisi Likud içinde değişiklikler olduğunu ve bu değişikliklerin anlaşmanın ilerlemesine yardımcı olabileceğini söyledi. Likud Partili bakanlar anlaşmayı destekleyeceklerini açıkça ifade ediyorlar. Ayrıca Netanyahu'nun, Hamas'ın askeri yeteneklerinin çökertilmesiyle savaşın hedeflerinin büyük bir kısmına ulaşıldığı konusunda halkını yönlendirmesi de İsrail'in anlaşmayı kabul etmesine yardımcı oluyor.

Hecht, İsrail'in Hamas'ın yok edileceğine dair son açıklamalarının ve Philadelphia (Salahaddin) Koridoru’ndaki askeri baskının başarısının, İsraillilerin ve liderlerinin yanı sıra Hamas'ın tutumunda da bir yumuşamaya neden olduğunu belirtti. Aslında Hamas, kalıcı ateşkes ilan edilmesi şartından taviz verdi ve artık anlaşmanın ilk aşaması için İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nden çekilmesini şart koşmuyor. İsrailller, bu değişikliği fark etti ve fırsattan yararlanmak için milyonluk mitingler düzenledi.

İsrail hükümetini bir şekilde kontrol eden aşırı sağcı çevreler arasında Gazze Şeridi’nde tutulan İsrailli rehineleri Hamas'tan kurtarmanın en iyi yolunun bir anlaşmayı kabul etmek olduğu görüşünün hakim olduğunu söyleyen Hecht, savaşın İsrailli rehinelerin de ölümüne yol açtığına dair farkındalık oluştuğunu kaydetti. Hecht, Netanyahu'nun, aşırı sağcı hükümet ortakları Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in bir anlaşma yapılması halinde hükümeti düşürmeyecekleri, sadece sembolik olarak karşı çıkacakları ve böylece Başbakan’ın görevde kalmasını sağlayacaklarına inandığını da sözlerine ekledi.

Küresel değişiklikler

Hatta Smotrich, Netanyahu hükümetinden çekilme tehdidinde bulunarak Hamas'ın çökmekte olduğuna dair sinyaller aldıklarını ve Hamas liderlerinin endişeli ve kafalarının karışık olduğunu söyledi. Smotrich, “Zafere çok yakın olduğumuzun farkındalar, bu yüzden savaşı durdurma zamanı değil, gerilimi azaltma zamanı değil, daha fazla asker takviye edip askeri baskıyı arttırma zamanı” diye konuştu.

Smotrich, sözlerini şöyle sürdürdü:

Başbakan bize sadece bir bibloymuşuz gibi davranıyor. Yarım milyon insan beni, güvenlik kurumlarının başındakiler karar verirken hükümette oturayım diye seçmedi.

Netanyahu'nun İngiltere, Fransa ve İran’da yapılan seçimlerin getirdiği küresel değişimler nedeniyle anlaşmayı şimdi istediğini vurgulayan Hecht, aynı zamanda ABD’de kasım ayında yapılması planlanan başkanlık seçimlerine kadar zaman kazanmak için ateşkesten faydalanmak istediği ve o zaman istediğini elde edeceği değerlendirmesinde bulundu.

Hamas Netanyahu'yu rezil etmeye çalışıyor

İsrail açısından tutumunda değişikliğe gitmesinin gerekçeleri bunlar, peki ya Hamas’ın tutumundaki değişikliğin gerekçesi ya da gerekçeleri neler? Hamas Siyasi Büro Üyesi Muhammed Nazzal, ‘İsrail ile Hamas Hareketi arasında dolaylı müzakerelerin başlamasından bu yana Hamas’ın çok şeffaf ve olumlu davrandığını, ancak İsrail’in bunun tersi hareket ettiğini’ söyledi.

Arabulucuların, uluslararası tarafların garantörlüğünde savaşı sona erdirecek bir anlaşmaya varmak için yeni bir fırsat olduğunu düşünerek kendileriyle tekrar temasa geçtiğini açıklayan Nazzal, Hamas’ın Filistin halkına karşı suç işleyen savaş makinesini durdurmak için hiçbir çabayı göstermekten geri durmayacağını vurguladı.

Şarku'l Avsat'ın Independent Arabia'dan aktardığı habere göre siyasi analist Tarık Müslim, yaptığı değerlendirmede Hamas’ın özellikle yaklaşan başkanlık seçimleri çerçevesinde ABD yönetiminin üzerindeki baskısının boyutunu ve Gazze'nin küresel siyaset sahnesinde bir endişe kaynağı haline geldiğini kanıtlayan İngiltere ve Fransa'daki siyasi gerçekliği iyi okuduğunu, bundan dolayı anlaşmanın başarısızlığından sorumlu tutulmamak için taviz vermeye karar verdiğini söyledi.

Müslim, değerlendirmesini şöyle sonlandırdı:

Hamas, Netanyahu'yu uluslararası toplum önünde rezil etmek ve böylece mevcut durumu kalıcı bir ateşkese doğru yönlendirmek umuduyla krizi müzakerelerin bir sonraki aşamasına taşımak istiyor. Bunu da rehin tuttuğu subaylar ve askerler gibi kartlar sayesinde gerçekleştirecek. Hamas, kalıcı ateşkes için anlaşmanın anahtarının bunlar olduğuna inanıyor.



Myanmar'daki iç savaşta salgın riski: Bulaşıcı hastalıklar sınır tanımaz

Myanmar'da nisanda yaşanan depremlerde, cuntanın sağlık malzemelerinin dağıtımını engellediği öne sürülmüştü (Reuters)
Myanmar'da nisanda yaşanan depremlerde, cuntanın sağlık malzemelerinin dağıtımını engellediği öne sürülmüştü (Reuters)
TT

Myanmar'daki iç savaşta salgın riski: Bulaşıcı hastalıklar sınır tanımaz

Myanmar'da nisanda yaşanan depremlerde, cuntanın sağlık malzemelerinin dağıtımını engellediği öne sürülmüştü (Reuters)
Myanmar'da nisanda yaşanan depremlerde, cuntanın sağlık malzemelerinin dağıtımını engellediği öne sürülmüştü (Reuters)

Myanmar'daki iç savaş, sıtma ve kolera gibi hastalıkların bölgeye yayılmasına neden olabilir.

New York Times'ın haberine göre, yatırımlarda silahlara öncelik veren cunta yönetimleri tarafından Myanmar sağlık sistemi yıllardır ihmal ediliyor.

Sivil hükümet döneminde hastalık kontrolünde bazı ilerlemeler kaydedilmiş olsa da 2021'de ordunun yeniden iktidarı ele geçirmesiyle bunlar tersine döndü.

UNICEF'e göre Myanmar, hiç aşılanmamış çocukların sayısının en fazla olduğu ülkeler arasında. İç savaşla boğuşan ülkedeki doktorlara göre, boğmaca ve difteri gibi önlenebilir hastalıklar artıyor.

Cunta sağlık sistemini korumadığı gibi hastane ve tıbbi tesislere de saldırıyor.

Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre Myanmar ordusu, bu yıl sağlık tesislerine en az 67 saldırı düzenledi.

Myanmar'ın Bangladeş sınırına yakın bir bölgede isyancıların elindeki 300 yataklı hastanenin bu ay bombalanması sonucu en az 34 kişi hayatını kaybetmişti.

Köylüler ve ayrılıkçı örgütler, hava saldırılarından korunmak için sıtma gibi hastalıkları taşıyan sivrisineklerin istila ettiği ormanlarda saklanıyor. Bazı doktorlar 20 defa sıtma geçiren hastaları tedavi ettiklerini söylüyor.

Ayrıca Myanmar'da 2021'deki darbenin ardından Tayland'da da sıtma vakalarının arttığı belirtiliyor.

Çatışmalar nedeniyle, Myanmar-Tayland sınırındaki Mae Sot kasabasında yer alan Mae Sot Genel Hastanesi'ne giden hasta sayısı yaklaşık yüzde 50 arttı.

Ancak hastane müdür yardımcısı Dr. Rojanasak Thongkhamcharoen, gelen Myanmarlı hastaları tedavi etmekten başka seçenekleri olmadığını belirtiyor:

Myanmar'daki sağlık durumunu önemsemezsek, çocuk felci gibi uzun süredir görülmeyen hastalıkların yeniden ortaya çıkmasıyla karşılaşabiliriz. Bulaşıcı hastalıklar sınır tanımaz.

Tayland-Myanmar sınırında çalışan epidemiyolog Dr. Voravit Suwanvanichkij de şu uyarıları paylaşıyor:

Bu kriz insanları geceleri uykusuz bırakmalı. Myanmar'ın çoğu epidemiyolojik bir kör noktaya dönüştü.

Ülkede nisanda yaşanan  7,7 ve 6,4 büyüklüğündeki iki depremde 3 binden fazla kişi hayatını kaybetmiş, halihazırda zaten yetersiz olan sağlık sistemi de iflasın eşiğine gelmişti.

Independent Türkçe, New York Times, Think Global Health


Güney Asya devi, Silikon Vadisi’nin hedefinde: 70 milyar dolarlık yatırım yapılacak

Microsoft CEO'su Satya Nadella, Başbakan Narendra Modi'yle ocak ayında Yeni Delhi'de görüşmüştü (Narendramodi.in)
Microsoft CEO'su Satya Nadella, Başbakan Narendra Modi'yle ocak ayında Yeni Delhi'de görüşmüştü (Narendramodi.in)
TT

Güney Asya devi, Silikon Vadisi’nin hedefinde: 70 milyar dolarlık yatırım yapılacak

Microsoft CEO'su Satya Nadella, Başbakan Narendra Modi'yle ocak ayında Yeni Delhi'de görüşmüştü (Narendramodi.in)
Microsoft CEO'su Satya Nadella, Başbakan Narendra Modi'yle ocak ayında Yeni Delhi'de görüşmüştü (Narendramodi.in)

Amazon, Microsoft ve Google gibi teknoloji devleri Hindistan'a büyük yatırım taahhütleri verdi.

Washington Post'un haberine göre Silikon Vadisi şirketleri, ekimden bu yana Hindistan'da toplam 67,5 milyar dolarlık yatırım yapma sözü verdi. Taahhütlerin yüzde 80'i bu ay açıklandı.

Yatırımların büyük kısmı, yapay zeka destekli sohbet botlarının işlemesini sağlayan devasa veri merkezlerinin inşası için kullanılacak.

Hindistan'daki yazılımcılar için eğitim programları ve küçük işletmeler arasında yapay zeka kullanımının yaygınlaştırılması amacıyla yatırımlar da yapılacak.

ChatGPT'nin yaratıcısı OpenAI ve rakibi Claude'un üreticisi Anthropic, bu yıl Hindistan'da ofisler açtı.

Microsoft CEO'su Satya Nadella ve Intel CEO'su Lip-Bu Tan gibi isimler de bu ay Hindistan Başbakanı Narendra Modi'yle bir araya gelip, yapay zeka ve yarı iletken çip üretimiyle ilgili konuları ele aldı.

Güney Asya ülkesi, şubatta uluslararası bir yapay zeka zirvesine ev sahipliği yapmaya da hazırlanıyor. Hindistan hükümetine göre bu, Küresel Güney'de düzenlenen ilk uluslararası zirve olacak.

Analizde, 1 milyardan fazla internet kullanıcısına sahip Hindistan'ın teknoloji devleri için "kazanılması gereken bir pazara" dönüştüğü ifade ediliyor.

Amerikan finansal hizmet şirketi Wedbush Securities'den Dan Ives, "Silikon Vadisi'nde herkes Hindistan'da büyük bir rekabetin başladığını biliyor" diyor.

Microsoft, Hindistan'da 17,5 milyar dolarlık yatırım yapacağını 9 Aralık'ta duyurmuştu. Firmanın Asya'daki en büyük yatırımı kapsamında, Hindistan'ın Haydarabad şehrinde devasa bir veri merkezi kurulması planlanıyor.

Google da büyük bir veri merkezi için 15 milyar dolarlık yatırım yapacağını ekimde açıklamıştı.

Öte yandan çevreciler, ciddi miktarda enerji ve su gerektiren veri merkezlerinin, halihazırda kaynak sıkıntısı çeken Hindistan için uzun vadede kıtlık gibi sorunlar yaratabileceğine işaret ediyor.

Ekonomistler de yapay zekanın yaygın olarak benimsenmesinin ülkedeki işgücü piyasasını altüst edebileceği uyarısında bulunuyor.

Independent Türkçe, Washington Post, New York Times


4 soruda ABD’nin Nijerya operasyonu

ABD Savunma Bakanlığı, 25 Aralık'ta Nijerya'ya düzenlenen saldırının görüntülerini paylaştı (ABD Savunma Bakanlığı)
ABD Savunma Bakanlığı, 25 Aralık'ta Nijerya'ya düzenlenen saldırının görüntülerini paylaştı (ABD Savunma Bakanlığı)
TT

4 soruda ABD’nin Nijerya operasyonu

ABD Savunma Bakanlığı, 25 Aralık'ta Nijerya'ya düzenlenen saldırının görüntülerini paylaştı (ABD Savunma Bakanlığı)
ABD Savunma Bakanlığı, 25 Aralık'ta Nijerya'ya düzenlenen saldırının görüntülerini paylaştı (ABD Savunma Bakanlığı)

Amerikan ordusu, Suriye'nin ardından Nijerya'daki IŞİD hedeflerine de saldırı düzenledi.

ABD Başkanı Donald Trump, Truth Social sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, talimatı doğrultusunda Nijerya'nın kuzeybatısındaki IŞİD hedeflerine operasyon düzenlendiğini bildirdi.

Operasyonla ilgili neler biliniyor?

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla New York Times'a (NYT) konuşan bir yetkili, saldırının Amerikan donanmasının Gine Körfezi'ndeki gemisinden düzenlendiğini belirtti.

Operasyonda Tomahawk seyir füzeleriyle Nijerya'nın Sokoto eyaletindeki iki IŞİD kampının vurulduğunu söyledi.

ABD Afrika Komutanlığı'nın ilk değerlendirmelerine göre harekatta "çok sayıda" IŞİD savaşçısı öldürüldü.

Pentagon, operasyonun Nijerya yönetimiyle işbirliği içinde yürütüldüğünü bildirdi. Nijerya Dışişleri Bakanlığı da bunu doğruladı.

Hangi gerekçeyle saldırı düzenlendi?

Trump, gönderisinde IŞİD'in ülkede "özellikle masum Hıristiyanları uzun yıllardır, görülmemiş bir şekilde hedef alıp acımasızca öldürdüğünü" yazdı.

ABD Başkanı, daha önce bu meseleyle ilgili uyarısına kulak verilmezse "bedelinin ağır olacağını" söylediğini hatırlattı.

Cumhuriyetçi lider, 31 Ekim'deki sosyal medya paylaşımında, "Hıristiyanlara yönelik katliamlar" nedeniyle Nijerya'yı "özel endişe duyulan ülke" ilan etmişti.

1 Kasım'daki gönderisinde de Nijerya hükümetinin "Hıristiyanların öldürülmesine izin verdiğini" öne sürmüştü. Bunun sürmesi halinde tüm yardım ve desteğin durdurulacağını, ülkeye operasyon düzenlenebileceğini söylemişti.

Cumhuriyetçi Teksas Senatörü Ted Cruz da Batı Afrika ülkesine yönelik benzer suçlamalarda bulunmuş, Nijerya'nın Hıristiyanların "toplu katliamını kolaylaştırdığını" öne sürmüştü.

Nijerya nasıl yanıt verdi?

Nijerya Dışişleri Bakanlığı'ndan bugün yapılan açıklamada Hıristiyanların hedef alınmasına müsaade edildiğine dair iddialar bir kere daha yalanlandı.

Hıristiyanlara, Müslümanlara veya herhangi bir topluluğa yönelik saldırıların "Nijerya'nın değerlerine, uluslararası barış ve güvenliğe hakaret" niteliğinde olduğu belirtildi.

Nijerya Devlet Başkanı Bola Ahmed Tinubu, kasımdaki açıklamasında terörizm ve suçla mücadeleyi artırmaya kararlı olduklarını söylemişti. Ayrıca tüm Nijeryalıların din ve inanç özgürlüğünü korumak için çaba gösterdiklerini ifade etmişti.

Nijerya'da neden şiddet olayları yaşanıyor?

Yaklaşık 220 milyon kişinin yaşadığı Nijerya'da nüfusun yüzde 53'ü Müslüman, yüzde 45'i de Hıristiyan. Geri kalanıysa geleneksel Afrika dinlerine mensup.

Ülkenin kuzeydoğusunda özellikle Boko Haram ve 2016'da ondan ayrılan IŞİD'in Batı Afrika kolu (ISWAP) gibi örgütler hem Hıristiyanları hem de Müslümanları hedef alıyor.

IŞİD'le bağlantılı bir diğer örgütse Lakurawa. AP'nin irtibata geçtiği Nijeryalı analist Malik Samuel, Lakurawa'nın Sokoto ve Kevvi gibi eyaletlerde belirli bölgeleri fiilen kontrol ettiğini, örgütün son dönemde saldırılarını artırdığını belirtiyor.

Amerikan ordusunun operasyonda özellikle bu örgütü hedef almış olabileceğine işaret ediyor.  

ABD Uluslararası Din Özgürlüğü Komisyonu, geçen yılki raporunda Nijerya'daki şiddet olaylarının "çok sayıda Hıristiyan ve Müslümanı etkilediğini" bildirmişti.

Bu yılki şiddet olaylarında Batı Afrika ülkesinde 12 binden fazla kişi öldürüldü.

Independent Türkçe, New York Times, Guardian, AP