Japonya Başbakanı Kişida, "zorla kısırlaştırma" mağdurlarından özür diledi

Kişida, yasa kapsamında yaşananlardan çok üzgün olduğunu belirtti (AFP)
Kişida, yasa kapsamında yaşananlardan çok üzgün olduğunu belirtti (AFP)
TT

Japonya Başbakanı Kişida, "zorla kısırlaştırma" mağdurlarından özür diledi

Kişida, yasa kapsamında yaşananlardan çok üzgün olduğunu belirtti (AFP)
Kişida, yasa kapsamında yaşananlardan çok üzgün olduğunu belirtti (AFP)

Japonya Başbakanı Fumio Kişida, "zorla kısırlaştırma" yasasının mağdurlarından özür diledi. 

Kişida, Başbakanlık Konutu'nda dün düzenlediği toplantıda, Öjenik Koruma Yasası kapsamında zorla kısırlaştırılan kişileri ağırladı. 

Buradaki toplantıda yaptığı açıklamada Kişida şunları söyledi: 

Eski Öjenik Koruma Yasası nedeniyle birçok insanın maruz kaldığı muazzam fiziksel ve ruhsal acılardan dolayı duyduğum pişmanlığı ve özrü şahsen ifade etmek için bugün sizinle görüşmeye karar verdim.

Kişida, uygulamanın Anayasa'ya aykırı olduğunu ve Japon yurttaşların haklarını ihlal ettiğini belirterek, mağdurlara tazminat ödenmesi için yeni bir planın hazırlandığını da açıkladı. Yaklaşık 130 kişinin katıldığı görüşmede başbakan, planın detaylarını paylaşmadı. 

II. Dünya Savaşı sonrasında 1948'de yürürlüğe konan yasa kapsamında yaklaşık 25 bin kişi zorla kısırlaştırılmıştı. Yasa, savaş sonrası dönemde ciddi gıda sıkıntısı çeken ve ekonomik krizle boğuşan ülkedeki nüfus kontrol planlaması politikalarından biriydi.

1996'da yürürlükten kaldırılan yasanın metninde, uygulamanın "öjenik bakış açısından düşük seviye soyların artmasını önlemek ve annenin hayatıyla sağlığını korumak" amacı taşıdığı savunulmuştu. 

2019'da Tokyo yönetimi, zorla kısırlaştırılan kişilere 3,2 milyon Japon Yeni (yaklaşık 680 bin TL) tazminat ödenmesine karar vermiş ancak davacılar miktarın az olduğunu söyleyerek kararı mahkemeye götürmüştü.

Japonya Yüksek Mahkemesi, temmuz başında görülen davada, yasa kapsamında kısırlaştırılan 39 mağdura kişi başı 16,5 milyon Japon Yeni (yaklaşık 3,5 milyon TL) ödenmesine karar vermişti. Mağdurların eşlerine de kişi başına 2,2 milyon Japon Yeni (yaklaşık 465 bin TL) tazminat verilmesi kararlaştırılmıştı. 

Bazı kişilerin kısırlaştırma operasyonlarından sonra yıllarca yatalak kaldığı ve psikolojik problemler yaşadığı bildirilmişti. 

Japonya'nın kamu yayıncısı NHK, Kişida'nın toplantısına katılanların, tazminatların daha kapsayıcı hale getirilmesini istediğini aktardı. Yaşları ilerlemiş ve hükümete karşı dava açmamış kişilerin de tazminat hakkı alması talep ediliyor. 

Kimliği açıklanmayan bir davacı, resmi özrün ve Yüksek Mahkeme kararının yetersiz olduğunu belirterek şunları söyledi: 

Uzun zamandır gerçekten zor dönemler geçiriyorum. Kararı duyduktan sonra bile içim rahatlamadı.

Independent Türkçe, CNN, Kyodo News



İngiltere, suçluları takip etmek için yüz tanıma teknolojisinin kullanımını artırıyor

Big Brother Watch, yüz tanıma teknolojisinin kullanımının artırılmasını ciddi bir gizlilik ihlali olarak nitelendirdi (Arşiv)
Big Brother Watch, yüz tanıma teknolojisinin kullanımının artırılmasını ciddi bir gizlilik ihlali olarak nitelendirdi (Arşiv)
TT

İngiltere, suçluları takip etmek için yüz tanıma teknolojisinin kullanımını artırıyor

Big Brother Watch, yüz tanıma teknolojisinin kullanımının artırılmasını ciddi bir gizlilik ihlali olarak nitelendirdi (Arşiv)
Big Brother Watch, yüz tanıma teknolojisinin kullanımının artırılmasını ciddi bir gizlilik ihlali olarak nitelendirdi (Arşiv)

İngiltere hükümeti tarafından bugün yapılan bir açıklamada, polislerin suçluları yakalamak için yüz tanıma teknolojisinin kullanımını artıracağını duyururken bu teknolojinin kullanımını denetlemek üzere yeni bir kurum kurulmasını önerdi.

Bu teknoloji, son iki yılda yüz tanıma teknolojisini kullanarak tecavüz, aile içi şiddet ve şiddet suçları dahil olmak üzere bin 300 tutuklama gerçekleştiren Metropolitan Polisi tarafından halihazırda kullanılıyor.

Ancak, İngiltere merkezli sivil özgürlükler örgütü Big Brother Watch, yüz tanıma teknolojisinin kullanımının artırılmasının ciddi bir mahremiyet ihlali olduğunu belirtti.

Avrupa'daki yasaların halkı toplu yüz tanıma gözetiminden koruduğunu söyleyen Big Brother Watch’a göre ancak İngiltere, demokratik dünyadan ayrı bir ülke ve burada halk artık bu kameralar tarafından izleniyor ve neredeyse her gün şüpheli muamelesi görüyor.

Metropolitan Polisi, futbol maçları gibi büyük etkinliklerde, izleme listesindeki kişileri tespit etmek için canlı yüz tanıma teknolojisini halihazırda kullanıyor.

Polis Bakanı Sarah Jones yaptığı açıklamada, yüz tanıma teknolojisinin DNA eşleştirmesinden bu yana suçluları yakalamaya yardımcı olan en büyük atılım olduğunu söyledi.

Jones, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu teknoloji, sokaklarımızdan binlerce tehlikeli suçluyu uzaklaştırmaya yardımcı oldu ve polisin güvenliğimizi sağlamasına destek olmak için muazzam bir potansiyele sahip.”

Hükümet, teknolojinin faydalarını ve gizlilik koruması da dahil olmak üzere halkın güvenliğini sağlamak için gerekli önlemleri incelemek üzere on haftalık bir danışma süreci başlatacağını açıklarken polisin yüz tanıma ve benzeri teknolojileri kullanımını denetlemek ve düzenlemek için tek bir kurum oluşturulmasını önerdi.


Rubio: ABD, Nijeryalılara vize vermeyi kısıtlayacak

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (Reuters)
TT

Rubio: ABD, Nijeryalılara vize vermeyi kısıtlayacak

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio (Reuters)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, yaptığı açıklamada, Başkan Donald Trump'ın ülkeyi Hristiyanlara zulmetmekle suçlaması ve askeri müdahale tehdidinde bulunmasının ardından, ABD'nin Nijeryalılara vize kısıtlaması getireceğini söyledi.

ABD, insan hakları ihlalleri nedeniyle Nijerya vatandaşlarına zaten vize kısıtlamaları uyguluyor ve Trump, özellikle gelişmekte olan ülkelerden gelenlere verilen vize sayısını önemli ölçüde azalttı.

Rubio dün yaptığı açıklamada, ABD'nin "din özgürlüğü ihlallerini yöneten, yetkilendiren, destekleyen, katılan veya gerçekleştiren" kişilere vize verme yetkisini kısıtlayacağını belirtti.

Bu önlemi, "Nijerya ve yurt dışında radikal İslamcı teröristler, Fulani milisleri ve diğer şiddet yanlısı aktörler tarafından Hristiyanlara yönelik toplu katliamlara ve şiddete yanıt olarak atılmış kararlı bir adım" olarak nitelendirdi.

Trump, geçen kasım ayında sosyal medyada, Amerika Birleşik Devletleri'nin Hristiyanların öldürülmesine karşı Nijerya'da askeri müdahalede bulunmaya hazır olduğunu duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre üst düzey bir Nijerya heyeti yakın zamanda Washington'u ziyaret ederek, Amerika Birleşik Devletleri ile "güvenlik iş birliğini güçlendirmeye" hazır olduğunu açıkladı.


Moskova: Barış umutları ne ilerliyor ne de geriliyor

Devlet Başkanı Putin, sağında Yuri Ushakov ve Kirill Dmitriev ile birlikte dün Moskova'da Witkov ve Kushner ile görüştü (Sputnik- AFP)
Devlet Başkanı Putin, sağında Yuri Ushakov ve Kirill Dmitriev ile birlikte dün Moskova'da Witkov ve Kushner ile görüştü (Sputnik- AFP)
TT

Moskova: Barış umutları ne ilerliyor ne de geriliyor

Devlet Başkanı Putin, sağında Yuri Ushakov ve Kirill Dmitriev ile birlikte dün Moskova'da Witkov ve Kushner ile görüştü (Sputnik- AFP)
Devlet Başkanı Putin, sağında Yuri Ushakov ve Kirill Dmitriev ile birlikte dün Moskova'da Witkov ve Kushner ile görüştü (Sputnik- AFP)

Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD başkanlık temsilcisi Steve Wittkoff ve ABD Başkanı'nın damadı Jared Kushner arasındaki görüşmelerin sonunda Moskova, Ukrayna'da barış umutlarının "ilerlemediği, ancak geri de gitmediği" görüşünü savundu.

Bu açıklama, Rusya Devlet Başkanı'nın uluslararası politika danışmanı Yuri Ushakov'dan geldi. Ushakov, Rus ve Amerikan taraflarının anlaşmazlık noktalarında uzlaşmaya varamadığını doğruladı.

Kremlin, Rus-Amerikan müzakerelerinin taraflar arasındaki görüş ayrılıklarını gideremediğini iddia eden Batılı haberleri eleştirerek, Rus Devlet Başkanı'nın tutumuna bağlı kalmasının, Amerikalı mevkidaşı Donald Trump'ın çabalarını baltalamadığını öne sürdü. Rusya Devlet Başkanlığı Sözcüsü Dmitry Peskov, "Başkan Putin, Ukrayna'da çözüm için Amerikan barış planını reddetmedi... Bu doğru değil" dedi.

Peskov, Rus-Amerikan müzakerelerinin iyi gittiğine inanarak, "tatmin edici bir çözüm arayışında bazı çetrefilli konuları ele almanın pratik ve doğal bir yol olduğunu" belirtti.

Bu arada, dün Brüksel'de Batılı askeri ittifakın savunma bakanlarının katıldığı bir toplantıda konuşan NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, "Barış görüşmeleri devam ediyor, bu iyi, ancak ne zaman sona ereceklerini bilmesek bile, görüşmeler devam ederken dikkatli olmalıyız" dedi. Rutte, amacın Ukrayna'yı "savaşmaya devam edebilecek en güçlü konumda" olacak şekilde desteklemek olduğunu ifade etti.