Unutulan Gazze'de neler oluyor?

İsrail izole edilmiş durumda… Hamas acımasız güç kullanarak kontrolü yeniden ele geçiriyor.

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın Gazze Şeridi'ndeki savaşçıları (arşiv - Reuters)
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın Gazze Şeridi'ndeki savaşçıları (arşiv - Reuters)
TT

Unutulan Gazze'de neler oluyor?

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın Gazze Şeridi'ndeki savaşçıları (arşiv - Reuters)
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın Gazze Şeridi'ndeki savaşçıları (arşiv - Reuters)

Tüm dünya Lübnan'daki savaş ve taşıdığı tehlikelerle meşgul iken Gazze konusu rafa kaldırılmış durumda. Oysa Gazze Şeridi'nin çektiği acılar devam ediyor, hatta kötüleşiyor ve kış yağmurlarının başladığı şu günlerde sıkıntıları daha da artıyor ve yoğunlaşıyor.

İsrail işgal güçleri Gazze Şeridi’ndeki askeri operasyonlarına devam ediyor. Bu operasyonlar biraz yavaşlamış olsa da durmuş değil. Filistin Sağlık Bakanlığı dün (Salı), İsrail ordusunun son 24 saat içinde 23 şehit ve 101 yaralı ile sonuçlanan dört katliam gerçekleştirdiğini, bunlardan en sonuncusunun dün sabah el-Fettah mahallesinde yerinden edilmiş insanlara karşı gerçekleştirildiğini bildirdi. Gazze Şeridi'ne yönelik savaş 361’inci gününe girerken, kötüleşen insani duruma ilave olarak 7 Ekim 2023'ten bu yana devam eden savaşın bilançosu 41 bin 638 şehit ve 96 bin 460 yaralıya yükseldi.

İsrail ordusu, Hamas'ın savaş kabiliyetinin yüzde 90'ını ortadan kaldırdığını, tünellerinin yarısını yok ettiğini ve liderlerin çoğuna suikast düzenlediğini iddia etse de Hamas'ın kontrolü yeniden ele aldığını kabul ediyor ve Hamas’ın ‘kendisine yönelik her türlü eleştiriyi kanlı bir şekilde bastırdığını’ söylüyor. İsrail ordusu, Hamas'ın birkaç haftadır Gazze Şeridi'ne giren insani yardımların çoğunu kontrol ettiğini, bir kısmına kadroları ve liderleri için el koyduğunu ve geri kalanını ticari olarak halka sattığını, bu nedenle fiyatların fırladığını ve Batı Şeria'daki ajanları aracılığıyla mal kaçakçılığını kontrol etmeye devam ettiğini iddia ediyor.

scdfvgbrthy
İsrail-Gazze sınırı yakınlarında görev yapan bir İsrail tankı (Reuters)

İsrail ordusu, Hamas'ın Batı Şeria ve Türkiye ile bir ticaret sistemi kurduğunu ve bu sayede kendi adamlarının maaşlarını ödeyebildiğini iddia ediyor. Bu sisteme göre Gazze'deki bir tüccar Batı Şeria'dan mal satın alıyor, bu malların parası Gazze'deki Hamas aygıtı tarafından ödeniyor ve birileri de El Halil ya da Nablus'taki tüccara ve Batı Şeria'daki diğer toptancılara Türkiye'den gelen parayla, yani Hamas'ın parasıyla ödeme yapıyor.

Hamas Telegram'da yayınladığı duyurularla sağlık çalışanlarını maaşlarını almak için örneğin, Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'ne ya da eğitim çalışanlarını maaşlarını almak için belirli bir okula gitmeye davet ediyor.

Hamas'ın saha komutanları karargâhlarını pek çok yerleşim biriminde kuruyor ve halk karargâhın nerede olduğunu biliyor. Oraya yardım istemek için gitmeyenler, hırsızlık ya da başka bir suçtan dolayı sorgulanmak, cezalandırılmak ve hatta öldürülmek üzere tutuklu olarak geliyorlar.

xcdfvbrgt
İsrail askerleri Gazze Şeridi'nin güneyinde Hamas militanları tarafından kullanılan bir tünelin girişinde mevzileniyor. (Arşiv - AP)

İsrailli generaller, Gazze Şeridi'nde idari işleri devralacak yerel liderlerin bulunamamasının nedenlerinden birinin de Hamas’ın baskısından duyulan korku olduğunu söylüyor. Filistin Yönetimi, Gazze Şeridi'ne kademeli olarak geri dönerek kısmi sorumlulukları üstlenmeyi reddettiği için geriye kalan tek seçenek, sadece güney Gazze'de değil kuzeyde de pazarları, dükkanları, restoranları yeniden açmak, künefe, baklava ve diğer tatlıları satmak, sokakları temizlemek, molozları kaldırmak, kanalizasyon hatlarını açmak ve yağmur suyunu tahliye etmek için elinden gelen her şeyi yapan Hamas.

Bu durum karşısında İsrail ordusu ‘geçici bir askeri vali’ atayarak, Gazze Şeridi'ndeki idari sorumlulukları üstlenmeye hazırlanıyor. Askeri yönetimin halkla ve Hamas militanlarıyla günlük temas, işgal ve çok uzun süre direniş anlamına geldiğini biliyor.



ABD, Ortadoğu’ya ilk kamikaze İHA filosunu konuşlandırdı

Amerikan yapımı Lucas İHA'ları (ABD Merkez Komutanlığı)
Amerikan yapımı Lucas İHA'ları (ABD Merkez Komutanlığı)
TT

ABD, Ortadoğu’ya ilk kamikaze İHA filosunu konuşlandırdı

Amerikan yapımı Lucas İHA'ları (ABD Merkez Komutanlığı)
Amerikan yapımı Lucas İHA'ları (ABD Merkez Komutanlığı)

ABD ordusu, bugün (Çarşamba), Ortadoğu’da konuşlandırılacak ilk tek yönlü saldırı tipi (kamikaze) insansız hava araçları (İHA) filosu için yeni bir görev gücü oluşturduğunu açıkladı.

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), Savunma Bakanı Pete Hegseth’in dört ay önce düşük maliyetli ve hızlı temin edilebilen İHA teknolojilerinin edinilmesi ve konuşlandırılmasını hızlandırma talimatının ardından Scorpion Strike (TFSS- Akrep Sokması) adlı görev gücünü hayata geçirdi.

CENTCOM’a göre bu görev gücü, sahadaki birliklere hızlı şekilde düşük maliyetli ve etkili saldırı İHA kapasitesi sağlamak amacıyla tasarlandı. Yeni görev gücü, Ortadoğu’da konuşlu olan “FLM–136 Lucas” tipi düşük maliyetli saldırı İHA’lardan oluşan bir filoyu şimdiden kurmuş durumda.

Lucas İHA’ları geniş menzile sahip ve otonom çalışacak şekilde tasarlandı. Fırlatma yöntemleri arasında “mancınık/katapolt”, roket destekli kalkış, yer sistemleri ve mobil platformlar bulunuyor.

CENTCOM Komutanı Amiral Brad Cooper, “Bu yeni görev gücü, yeniliği caydırıcılık unsuru olarak kullanmamızı sağlıyor. Müttefiklerimizi gelişmiş İHA yetenekleriyle donatmak, Amerikan askeri gücünü ve yeniliğini ön plana çıkarıyor, kötü niyetli aktörleri caydırıyor” dedi.

ABD basınına göre FLM-136 İHA’sı, İran’ın yaygın olarak kullandığı “Shahd 136” İHA’larını model alıyor. İran ve desteklediği milisler, bu İHA’larla ABD güçlerini ve ticari gemileri hedef aldı; Rusya ise aynı modeli Ukrayna’daki şehir ve birliklere saldırılarda kullandı.

Bu adım, İran’ın ABD’ye ait imha edilmiş İHA’ları taklit edip yeniden mühendislik yoluyla kendi versiyonlarını üretme taktiğini andırıyor. ABD’ye ait “RQ-170 Sentinel” gibi İHA’lar bu yöntemle kopyalanmıştı.

Yeni “FLM-136” İHA’sı tamamen otonom kontrol özellikli olup, insan müdahalesine neredeyse gerek duymuyor. Hedefe yönlendirme için sensörler ve yapay zekâdan yararlanıyor ve yaklaşık 6 saat boyunca uçabiliyor.

ABD’nin Ortadoğu’ya saldırı tipi İHA filosu konuşlandırması, yaklaşık iki yıl önce üç Amerikan askerinin, Ürdün’ün kuzeydoğusundaki bir üsse İran yapımı bir saldırı İHA’sı ile düzenlenen saldırıda hayatını kaybetmesinin ardından geldi.

ABD ordusu, mali yıl 2026 sonunda tüm birimlerin küçük, tek yönlü saldırı İHA’larıyla donatılmasını hedefliyor.


ABD neden Venezuela’nın petrol kaynaklarına göz dikti?

ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)
ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)
TT

ABD neden Venezuela’nın petrol kaynaklarına göz dikti?

ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)
ABD, Venezuela devletine ait petrol ve doğalgaz şirketi PDVSA'yı da yaptırım listesine almıştı (Reuters)

ABD uyuşturucu kaçakçılığını önleme gerekçesiyle Venezuela’ya baskıyı artırırken, Donald Trump’ın asıl hedefinin ülkedeki petrol yatakları olduğu belirtiliyor. 

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC+) üyelerine ve Genel Sekreter Heysem el-Gays’a pazar günü gönderdiği mektupta, ABD’nin petrol kaynaklarını ele geçirmek istediğini söylemişti. 

Maduro yönetimi, ABD’nin eylemlerinin ülkeyi "istikrarsızlaştırmayı" ve ihracat kapasitesini zayıflatmayı amaçladığını savunuyor. 

Mektupta, bu gerilimin devam etmesi halinde Venezuela’nın petrol üretiminin ve dünya piyasasının istikrarının "ciddi şekilde tehlikeye girebileceği" belirtilerek OPEC+ üyelerine dayanışma çağrısı yapılmıştı.

Kolombiya lideri Gustavo Petro da Trump’ın "uyuşturucuyla mücadeleyi bahane ederek Venezuela’daki petrol kaynaklarını ele geçirmeye çalıştığını" söylemişti. 

ABD Dışişleri Bakanlığı ise Karayipler’deki askeri yığınağın uyuşturucu kaçakçılığını ve düzensiz göçmen akışını engelleme amacı taşıdığını, Venezuela’nın petrol kaynaklarıyla ilgisi olmadığını savunmuştu. 

ABD Enerji Enformasyon Dairesi’ne göre Venezuela, dünyadaki ham petrol rezervlerinin neredeyse beşte birine sahip. Yaklaşık 303 milyar varil ham petrole denk gelen bu miktar, dünyadaki en büyük ham petrol rezervini oluşturuyor. 

Diğer yandan Karakas yönetimi gerek ABD’nin uyguladığı yaptırımlar gerek de ekipman eksikliği nedeniyle bu potansiyeli gerçek anlamda kullanamıyor. Latin Amerika ülkesi günde yaklaşık 1 milyon varil petrol üretiyor. Bu yüksek bir rakam olmasına rağmen küresel ham petrol üretiminin sadece yüzde 0,8'ini oluşturuyor.

CNN’in analizinde, ABD’nin benzin üretimine uygun hafif ham petrol çıkardığına ancak Venezuela’daki gibi ağır ham petrole sahip olmadığına dikkat çekiliyor. Ağır ham petrol üretimi dizel, asfalt ya da fabrikalarla diğer ağır ekipmanlarda kullanılıyor. 

Trump yönetiminin, bu petrol kaynaklarına ulaşmak için Maduro’yu devirip yerine "Batı yanlısı" bir lider getirmeyi deneyebileceği yorumu yapılıyor. Böyle bir senaryoda Karakas yönetimine uygulanan ağır ekonomik yaptırımları hafifletilebileceği ve Amerikan petrol şirketlerinin ülkede daha yoğun faaliyet gösterebileceği belirtiliyor.

ABD'nin Karayipler'deki askeri yığınağı

Trump yönetimi uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele gerekçesiyle Güney Mızrağı Operasyonu'nu başlattığını bu ay duyurmuştu. Amerikan ordusu, dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford'un da aralarında bulunduğu çok sayıda savaş gemisiyle birlikte 15 bin askerini bölgeye sevk etmişti.

ABD Dışişleri Bakanlığı, uyuşturucu kaçakçılığından sorumlu tuttuğu Güneşler Karteli'ni (Cartel de los Soles) terör örgütü ilan etmiş, liderinin Maduro'nun olduğunu öne sürmüştü.

Bölgede eylülden bu yana en az 21 operasyon düzenleyen Amerikan ordusu, uyuşturucu kaçakçılığına karıştığını iddia ettiği 83 kişiyi öldürdü. 

Independent Türkçe, CNN, Fox News


55 kartel lideri gizlice gönderildi: Amerika’ya hoş geldiniz!

Trump, uyuşturucuyla mücadelede gerekli adımların atılmaması halinde Meksika'yı "askeri harekatla" tehdit etmişti (Reuters)
Trump, uyuşturucuyla mücadelede gerekli adımların atılmaması halinde Meksika'yı "askeri harekatla" tehdit etmişti (Reuters)
TT

55 kartel lideri gizlice gönderildi: Amerika’ya hoş geldiniz!

Trump, uyuşturucuyla mücadelede gerekli adımların atılmaması halinde Meksika'yı "askeri harekatla" tehdit etmişti (Reuters)
Trump, uyuşturucuyla mücadelede gerekli adımların atılmaması halinde Meksika'yı "askeri harekatla" tehdit etmişti (Reuters)

Meksika gizli operasyonlarla yakaladığı kartel liderlerini Donald Trump'ın baskısıyla ABD'ye teslim etti. 

Wall Street Journal'ın haberinde, çete liderlerinin gönderildiği operasyonlardan ilkinin 9 ay önce gerçekleştiği belirtiliyor. Uyuşturucuyla Mücadele Dairesi'nin (DEA) eski direktörü Derek Maltz'ın mahkumları "Amerika'ya hoş geldiniz!" diye karşıladığı aktarılıyor. 

İkinci operasyonsa ağustosta yapıldı. Meksika yönetiminin, ABD Başkanı Donald Trump'ın baskısıyla toplamda 55 kartel liderini gönderdiği belirtiliyor. 

Mahkumlar arasında Meksika'nın en büyük suç örgütleri olan Sinaloa, Jalisco Yeni Nesil Karteli ve Zetas çetelerinden üst düzey isimlerin yer aldığı ifade ediliyor. 

ABD'ye iade edilenlerden biri de 1985'te DEA ajanı Enrique "Kiki" Camarena'yı öldürmekle suçlanan Rafael Caro Quintero. 

Amerikalı yetkililer, mahkumların çoğunun Meksika'daki uyuşturucu ve silah kaçakçılığı ağına dair ilk elden bilgiler paylaşabileceğini bekliyor. Kara para aklama operasyonlarından uyuşturucu kaçakçılığında rüşvet alan siyasetçiler, ordu görevlileri ve finans sektörü yetkililerinin adlarının öğrenilebileceği ifade ediliyor.  

Tutukluların, ceza indirimi veya daha rahat hapishane koşulları karşılığında işbirliğine yanaşabileceğine dikkat çekiliyor.

55 kartel liderinin ABD'ye teslim edilmesi için yürütülen gizli operasyonlarda binlerce Meksikalı özel harekatçının görev yaptığı aktarılıyor. 

20 Ocak-2 Mayıs'ta DEA'in direktörlüğünü geçici olarak üstlenen Maltz, "Ajansımızın tarihinde hiç bu kadar çok sayıda kötü adamın Meksika'dan çıkarıldığını görmemiştik" diyor. ABD'ye teslim edilenler arasında paramiliter Zetas uyuşturucu çetesinin liderleri Miguel Angel ve Omar Trevino kardeşlerin de yer aldığını belirtiyor. 

Trump'ın uyuşturucuyla mücadele önlemlerinin artırılmaması halinde gümrük tarifelerini yükseltme tehdidinin, Meksika'nın mahkumları iade etmesinde önemli rol oynadığı yazılıyor. 

Meksikalı yetkililer, devlet başkanı Claudia Sheinbaum'un bu hamleyle "ABD müdahalesinden kurtulduğunu" söylüyor. Uyuşturucuyla mücadele operasyonlarının artırılmaması durumunda Amerikan ordusunun, Meksika'daki fentanil tesislerini ya da kartel liderlerini hedef alan drone saldırıları düzenleyerek ülkeyi "kaosa sürükleyeceğinden" endişelenildiği belirtiliyor.

Kaynaklar, ABD ve Meksika arasında üçüncü bir mahkum transferiyle ilgili görüşmelerin devam ettiğini de bildiriyor. 

Independent Türkçe, Wall Street Journal, New York Times