Trump'ın yeğeni, Elon Musk'ın eski başkanı "satın aldığını" söyledi

Trump, gelecekteki herhangi bir Trump yönetiminde hükümet harcamalarının denetlenmesinde Musk'a önemli bir rol vaat etti.

Musk, Trump'ın 5 Ekim'deki Pensilvanya mitinginde (AFP)
Musk, Trump'ın 5 Ekim'deki Pensilvanya mitinginde (AFP)
TT

Trump'ın yeğeni, Elon Musk'ın eski başkanı "satın aldığını" söyledi

Musk, Trump'ın 5 Ekim'deki Pensilvanya mitinginde (AFP)
Musk, Trump'ın 5 Ekim'deki Pensilvanya mitinginde (AFP)

Donald Trump'ın arasının bozuk olduğu yeğeni, teknoloji milyarderi Elon Musk'la giderek yakınlaşan ilişkisi nedeniyle eski başkanı "yeni bir sahibi" olmakla suçluyor.

Mary Trump, cumartesi günü Substack'te yayımladığı yazıda "Donald Trump her zaman satılık olmuştur" dedi.

"Onlarca yıldır süregelen bu durum göz önüne alındığında, dünyanın en zengin faşisti olan Güney Afrikalı zıplayan fasulye Elon Musk'ın da paraya her şeyden çok değer verdiği için eline ne geçerse (biftek ya da Amerikan ulusal güvenliği) satmaya hazır bir adamın birkaç hissesini satın almakla ilgilenmesi şaşırtıcı değil" diye ekledi.

Mary Trump'a göre Musk için bu destek "güvenli bir bahis çünkü Donald seçilirse Musk'ın kendisinden istediği her şeyi yapacağını biliyor".

The Independent yorum için Musk ve Trump'a ulaştı ancak yanıt alamadı.

Başlangıçta 2024 seçiminde Florida Valisi Ron DeSantis'i desteklemek istediği bildirilen Musk, son zamanlarda Trump kampanyasını desteklemeye önemli ölçüde zaman ve ilgi ayırıyor.

Musk, kendisine ait sosyal medya platformu X'teki (Twitter) milyonlarca takipçisine düzenli olarak Trump'ı tanıtıyor ve bu ay Pensilvanya'nın Butler kentindeki mitingde eski başkana katıldı. Bu mitingde Trump, temmuzdaki suikast girişiminin yaşandığı yere ilk kez dönmüştü.

Musk ayrıca, eski başkanı desteklemek için yaklaşık 80 milyon dolar harcadığı bildirilen Trump yanlısı bir süper PAC (Siyasi Eylem Komitesi) kurdu. PAC, daha sıkı kontrol edilen kampanya çabaları yerine aşırı derecede dış gruplara dayanan, Trump kampanyasının alışılmadık oy toplama stratejisinin belkemiğini oluşturan kilit kuruluşlardan biri.

Grup, olası seçmenlere ifade özgürlüğü ve silah taşıma hakkı gibi konularda Trump'ın görüşlerini destekleyen bir dilekçeye imza atmaları için para ödemek gibi göz alıcı taktiklere başvuruyor.

Trump ise bu desteği memnuniyetle karşılıyor, Musk'ı bir dahi olarak övüyor ve onu devasa harcama kesintilerine başkanlık edecek bir hükümet komisyonunun başına getirme sözü verdi.

Böyle bir pozisyon, özellikle SpaceX gibi firmaları, federal hükümetle yüzlerce milyon dolar değerinde sözleşmeler imzalamış bir iş insanı olarak Musk'ı son derece benzersiz ve etkili bir konuma getirecektir.

Trump'ın kampanyası da kampanyanın son derece önemli anlarında Musk'a güveniyor. Musk'ın, bir muhabirin Trump kampanyasından hacklenen materyalleri içeren makalelerine giden bağlantıların X sosyal ağında dolaşımını önlemek için başarılı bir şekilde lobi yaptığı bildirildi.

Independent Türkçe



"Tükürük cihadı" iddiası, Müslümanlara yönelik ayrımcılığı körükledi

Hindistan'ın en kalabalık eyaleti Uttar Pradeş'teki İslami okullara yasak getirilmesi de tartışmalara yol açmıştı (AFP)
Hindistan'ın en kalabalık eyaleti Uttar Pradeş'teki İslami okullara yasak getirilmesi de tartışmalara yol açmıştı (AFP)
TT

"Tükürük cihadı" iddiası, Müslümanlara yönelik ayrımcılığı körükledi

Hindistan'ın en kalabalık eyaleti Uttar Pradeş'teki İslami okullara yasak getirilmesi de tartışmalara yol açmıştı (AFP)
Hindistan'ın en kalabalık eyaleti Uttar Pradeş'teki İslami okullara yasak getirilmesi de tartışmalara yol açmıştı (AFP)

Hindistan'daki Müslümanlara yönelik ayrımcılık yeni bir boyut kazandı. Son aylarda iki eyalette alınan kararlarla restoran çalışanlarına, adlarının kıyafetlerinde yer alması zorunluluğu getirilince pek çok Müslüman işsiz kaldı. 

Uttar Pradeş ve Himaçel Pradeş'in yöneticileri, sağlık ve güvenliği sağlamak için bu kararın alındığını savunuyor. Hindistan'daki isimlerin çoğunun din ve kastı yansıtmasıysa ayrımcılığa yol açıyor. 

Uttar Pradeş'teki Müslüman işverenler, eyaletteki radikal Hindu örgütlerinin kendilerini ya doğrudan ya da ekonomik boykotlarla hedef alacağını vurguluyor. 

Eyaletin başkenti Lucknow'da aşçı olan Tabish Aalam, "Bu karar tehlikeli, dinimizin kolumuzda yazması için bizi zorluyorlar. Eminim ki yönetim de bunu biliyor" diyor. 

Uttar Pradeş, Başbakan Narendra Modi'nin lideri olduğu Hindu milliyetçisi BJP, Himaçel Pradeş ise Hindistan Ulusal Kongresi tarafından yönetiliyor. 

2017'den beri Uttar Pradeş Eyalet Başbakanı olan Yogi Adityanath, ayrımcılığa varan milliyetçi politikalarıyla tepki toplayan Modi'den de daha radikal görülüyor. 

Eyaletteki işletme sahipleri de yeni kanunlar yüzünden hedef olmaktan çekinerek Müslüman çalışanlarını kovduğunu söylüyor. 

Eyalete bağlı Muzaffarnagar kentinde bir restoranı olan Refik, kendi dindaşlarından 4'ünü temmuzda kovduğunu anlatıyor:

Kararın ardından güvende olmadıklarını düşünerek Müslüman çalışanları kovmak zorunda kaldım. İsimlerinin gözükmesi, bizi kolay hedef haline getiriyor. Toplumda bir gerginlik olsa biz hedef alınacağız. Bu kararın halkı Müslümanların sahip olduğu ya da çalıştığı lokantalarda yemekten caydırmak için alındığından şüpheleniyorum.

45 yaşındaki Refik, bu karara dirense de polis, baskısını artırırsa restoranı kapatmak zorunda kalabileceğini de sözlerine ekliyor. 

31 yaşında aşçı İdris Ahmed de 7 yıldır çalıştığı restorandan kovulduğunu ve ailesine bakmakta zorlandığını anlatıyor:

Lokantanın sahibi bir Hindu, çalışanların çoğu da öyle. Karar yayımlandığında mekanın sahibi, Müslüman çalışanları çağırdı ve özür dileyerek bizi evlerimize gönderdi. Dinim yüzünden işimi kaybettim. Bu durumda olan o kadar çok Müslüman tanıyorum ki…

Radikal sağcıların Müslümanlara yönelik ekonomik boykot çağrısı yaptığı eyaletteki BJP sözcüsü Praveen Garg ise kimsenin çalışma hakkının elinden alınmadığını savunuyor:

Gıdaların bilerek kirletildiği durumlar yüzünden bu adımı atmak zorunda kaldık. Belirli toplumdan kişilerin Hinduların tüketemeyeceği pis şeyleri onların yemeklerine karıştırdığı olaylar oldu.

Eyaletteki bazı kişiler, sattığı yiyeceklere tükürük ve idrar karıştırdığı iddiasıyla önceki aylarda tutuklanırken Hindular, Müslümanların kendilerine karşı "tükürük cihadı" başlattığını öne sürüyor. Birleşik Krallık'ın Guardian gazetesiyse bu iddiaları destekleyecek olgulara rastlanamadığını vurguluyor.

Temmuzda Hindistan Yüksek Mahkemesi, Uttarakhand ve Uttar Pradeş'teki BJP yönetimlerinin aldığı benzer bir kararı ayrımcılık gerekçesiyle durdurmuştu.

Ancak bu, Uttar Pradeş'le birlikte Himaçel Pradeş'in de eylülde restoran çalışanlarına isim zorunluluğu getirmesine engel olmadı. Himaçel Pradeş, bir başka gerekçe olarak da "göçmen akınını" gösterdi. 

Eyaletteki küçük bir restorana sahip olan Şerik Ali, durumu şöyle yorumluyor:

Kendimi artık güvende hissetmiyorum. Modi iktidarı sırasında Hindistan'daki Müslümanların 10 yıldır nasıl saldırıya uğradığını görüyoruz ama Hindistan Ulusal Kongresi'nin de bunu yapmasını beklemezdim. Onlar oy için bunu yapıyor.

Washington merkezli araştırma grubu Hindistan Nefret Laboratuvarı'nın (India Hate Lab/IHL) rakamlarına göre Hindistan'da 2023'teki Müslüman düşmanı nefret söylemi vakalarının sayısı, günde ortalama iki civarındaydı.

Martta yayımlanan rapora göre, bu olayların büyük çoğunluğu BJP tarafından yönetilen eyaletlerde meydana geldi.

Nefret söyleminin sıklığı geçen yılın ağustos-kasım döneminde zirve yaptı. O dönemde kilit önemdeki 4 eyalet seçiminde siyasi kampanya ve oy verme aşamaları gerçekleşiyordu.

Independent Türkçe, Guardian, IHL