5 soruda ABD'deki tarihi oylama: Temsilciler Meclisi Başkanı McCarthy nasıl görevden alındı?

Kevin McCarthy'nin görevden alınmasının ardından henüz yol haritası belirlenemedi

Kevin McCarthy, pozisyon için tekrar aday olmayacağını belirterek, "İnandığım değerler adına savaştım" dedi (AP)
Kevin McCarthy, pozisyon için tekrar aday olmayacağını belirterek, "İnandığım değerler adına savaştım" dedi (AP)
TT

5 soruda ABD'deki tarihi oylama: Temsilciler Meclisi Başkanı McCarthy nasıl görevden alındı?

Kevin McCarthy, pozisyon için tekrar aday olmayacağını belirterek, "İnandığım değerler adına savaştım" dedi (AP)
Kevin McCarthy, pozisyon için tekrar aday olmayacağını belirterek, "İnandığım değerler adına savaştım" dedi (AP)

Yasin Sofuoğlu 

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy'nin görevine son verilmesinin yankıları sürüyor. 

Cumhuriyetçi siyasetçi, yaklaşık 9 ay önce 15 turluk bir oylamanın ardından seçildiği görevinden, kendi partisinin de oylarıyla alındı. 

Gelecek yıl yapılacak seçimlerin yaklaştığı ve finansal destek paketiyle ilgili kriz nedeniyle hükümetin kapatılmaktan kıl payı kurtulduğu bir ortamda gerçekleşen oylama, Amerikan siyasetinde Demokratlarla Cumhuriyetçiler arasındaki anlaşmazlığın boyutlarını da gözler önüne serdi.

McCarthy'nin görevden alınmasıyla ilgili süreci 5 soruda derledik.

1 - Oylama süreci nasıl işledi? 

McCarthy'nin görevden alınmasıyla ilgili önerge, radikal sağcı Cumhuriyetçi Matt Gaetz tarafından sunuldu. 

Önergenin kabulü için pazartesi gecesi yapılan oylamada, 208'e karşı 218 oyla önerge onay aldı. 

Salı öğleden sonra düzenlenen oylamadaysa 208 Demokratın yanı sıra 8 Cumhuriyetçi de McCarthy'nin görevine son verilmesi yönünde oy kullandı. Böylece 210'a karşı 216 oyla 58 yaşındaki siyasetçinin Temsilciler Meclisi Başkanlığı görevi düşürüldü. 

McCarthy, ülke tarihinde bu görevden alınan ilk kişi oldu. 

2 - Kendi partisi neden McCarthy'e düşman kesildi?

McCarthy, geçen hafta hükümetin kapanmaması için finansman sağlanmasına ilişkin süreçte Demokratların tarafını tutarak Cumhuriyetçilerden tepki topladı. 

Hükümete 45 gün zaman kazandıran bütçe tasarısı, Cumhuriyetçilerin hakimiyetindeki Temsilciler Meclisi'nde 91'e karşı 335 oyla kabul edildi. Demokratların çoğunlukta olduğu Senato'ya sunulan tasarı burada da 9'a karşı 88 oyla onaylandı. 

ABD Başkanı Joe Biden da tasarıyı hükümetin kapanmasına saatler kala imzaladı. Biden, yaptığı açıklamada "Tam da bu duruma düşmemek için McCarthy'le anlaşmıştık ama radikal sağcı Cumhuriyetçiler süreci engelledi" dedi. 

Cumhuriyetçi kanattaki radikal sağcılar, hükümetin kapanması tehdidini bütçede harcama kesintileri için bir koz olarak kullanmak istiyordu. Bu kesintilerin başında Ukrayna'ya savaşta verilen maddi desteğin sonlandırılması geliyor. 

Başta Gaetz olmak üzere McCarthy liderliğindeki uzlaşma girişimlerini reddeden radikal sağcı Cumhuriyetçiler, finansman görüşmelerinde Demokratlarla anlaşma sağlanması halinde McCarthy'i görevden almakla tehdit etmişti. 

3 - Trump nasıl bir tavır takındı?

Gelecek yıl düzenlenecek başkanlık seçimlerinde yarışacak Donald Trump'ın partisindeki iç tartışmada taraf tutmaması dikkat çekti. McCarthy'nin görevden alınması için önergeyi veren Gaetz de Trump'a yakın isimlerden.

Eski ABD Başkanı, 2 Kasım'da Iowa'da düzenlediği seçim kampanyası konuşmasında şunları söyledi: 

McCarthy'nin görevden alınmasıyla ilgili sürece dair bir şey bilmiyorum. Ama Gaetz'i de McCarthy'i de çok severim.

Trump, oylamadan hemen önce kendi sosyal medya platformu Truth Social'dan yaptığı açıklamadaysa parti içi kavgalara tepki göstererek, "Cumhuriyetçiler neden ülkemizi mahveden radikal solcu Demokratlarla kavga etmek yerine kendi aralarında didişiyorlar anlamıyorum" ifadelerini kullandı. 

ABD'nin önde gelen medya kuruluşlarından CNN'in analizinde, McCarthy'nin görevden alınma sürecinin, "Donald Trump çağında Cumhuriyetçi Parti'nin Amerikan siyasetindeki en büyük istikrarsızlık kaynaklarından birine dönüştüğünü" gösterdiği yorumu da yapıldı.

Eski lider Trump'ın yardımcılığını yapan Mike Pence de "Bir avuç Cumhuriyetçinin, Demokratlarla işbirliği yaparak McCarthy'i görevden alması bende büyük hayal kırıklığı yarattı" dedi. 

4 - McCarthy'nin yerine kim geçecek?

McCarthy'nin görevden alınmasının ardından yerine geçici olarak Cumhuriyetçi Parti'den Patrick McHenry atandı. McCarthy, kanun gereği görevden gitmesi durumunda yerine geçici olarak gelecek kişiyi belirleyebiliyor.

Özellikle kripto para sektörüne verdiği destekle gündem olan McHenry, Bitcoin'in geleceğin teknolojisi olduğunu söylemişti.

McCarthy'nin yerini alabilecek adaylar henüz belli değil. Fakat muhtemel isimler arasında Cumhuriyetçi Temsilciler Meclisi Üyesi Steve Scalise'in adı geçiyor. 

Temsilciler Meclisi Çoğunluk Lideri Scalise, bir süredir kanser tedavisi görüyor. Gaetz, pazartesi günkü açıklamasında "Sırf kanser diye Scalise'i görmezden gelecek değilim" dedi.

Salı günü CNN'e verdiği söyleşideyse McCarthy'nin Temsilciler Meclisi Başkanlığı'na parayla oy satın alıp geldiğini öne süren Gaetz, "Ondan kurtulduk. Yerine Scalise'in göreve gelmesi müthiş olur" ifadelerini kullandı.

Temsilciler Meclisi Kural Komitesi'nin Cumhurtiyetçi başkanı Tom Cole da her şeyin belirsiz olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: 

Bundan sonra ne olacağını kimse bilmiyor. Buna McCarthy'nin görevden alınması için oy verenler de dahil. Hiçbir planları yok. Hiçbir alternatifleri yok. Yani bu sadece kaosun sandığına atılan bir oy.

Cumhuriyetçi siyasetçiler 10 Ekim'de muhtemel adayları görüşmek için bir araya gelecek. 11 Ekim'de de oylama yapılması öngörülüyor. 

5 - McCarthy'nin "rekoruyla" kimler yarışıyor?

McCarthy, sadece 269 gün görev yaparak son 147 yılın en kısa süre görevde kalan Temsilciler Meclisi Başkanı oldu.

CNN'in paylaştığı verilere göre ABD tarihinde en kısa süre Temsilciler Meclisi Başkanı olan kişiyse Cumhuriyetçi Theodore M. Pomeroy. 1869'da göreve gelen Pomeroy, sadece bir gün bu pozisyonda kaldı.

Pomeroy'u 1875-1876'da 257 gün Temsilciler Meclisi Başkanlığı görevi yapan Demokrat Michael C. Kerr izliyor. 

Üçüncü sıradaysa kendi partisinin de oylarıyla görevden alınan McCarthy var. 

Independent Türkçe



Gazze Şeridi'nde ateşkesin ardından geçici uluslararası bir yönetimin kurulması

Görsel: Axel Rangel Garcia
Görsel: Axel Rangel Garcia
TT

Gazze Şeridi'nde ateşkesin ardından geçici uluslararası bir yönetimin kurulması

Görsel: Axel Rangel Garcia
Görsel: Axel Rangel Garcia

James Jeffrey

ABD Başkanı Joe Biden'ın 31 Mayıs'ta İsrail'in yeni ateşkes planını onaylaması, Gazze'deki savaşın tüm dinamiğini değiştirdi. O tarihten bu yana yapılan yorumların çoğu, İsrail'in Gazze Şeridi’ne yönelik stratejisinde algılanan değişimden ziyade Hamas Hareketi’nin kısa süre önce açıkladığı yanıta ve önerinin ayrıntılarına yönelikti. Biden tarafından açıklanan ve İsrail'in Gazze Şeridi’nden tamamen çekilmesini ve kalıcı ateşkes yapılmasını öngören teklif, 'ertesi gün' için kapsamlı bir planlama yapılması ihtiyacını daha da belirgin hale getirdi. Ancak ertesi gün ile ilgili ne İsrail'de ne de Washington'da henüz detaylı bir planlama yapılmış değil.

Birkaç aydır, düşünce kuruluşları ve medyadan meslektaşlarla birlikte Gazze'de savaş sonrası uluslararası bir yapının oluşturulmasına ilişkin bir plan üzerinde çalışıyorum. Bu plan, yerel yetkililer belirli düzenlemeler altında yeni bir hükümet ve hem Gazzelilere hem de İsraillilere barış getirecek umut verici bir güvenlik yapısı kurmadan önce, Gazze'nin yeniden ayağa kalkmasına yardımcı olunması gerektiğine dikkati çekmeyi amaçlıyor. Geçtiğimiz mayıs ayında Wilson Centre Forumu'nda tartışılan ve resmi internet sitesinde yer alan plan, İsrailli ve Amerikalı hükümet yetkilileri ve çeşitli Arap taraflarla görüşülerek hazırlandı. Planın göze çarpan unsurlarına geçmeden önce İsrail'in ateşkes önerisinde nelerin yeni olduğuna ve bu planın buna nasıl uyduğuna bir göz atalım.

İsrail, ateşkesle ilgili düşüncesinin detaylarını şimdiye kadar kamuoyuna açıklamadı. Bu yüzden (dört buçuk sayfa olduğu söylenen) teklifin yapısal çerçevesini anlamamız için Başkan Biden'ın açıklamalarını ve İsrail'in farklı ve bazen de çelişkili tepkilerini masaya yatırmalıyız. İsrail'in öncelikle, müzakerelerin başarılı olması halinde, teklifin ikinci aşamasının sonunda İsrail Savunma Kuvvetlerinin Gazze'den tamamen çekilmesini kabul ettiği açıkça görülüyor.

Plan, ilk etapta Gazze'yi yönetecek çok uluslu bir idarenin kurulmasını ve bu idarenin Uluslararası Temas Grubu’na rapor vermesine odaklanıyor.

İkinci olarak, İsrail, Gazze Şeridi için daha sonra gelecek üçüncü aşamada kapsamlı bir yeniden inşa planını kabul etmeye hazır görünüyor. Bu önemli bir gelişme, zira Başkan Biden'ın da kabul ettiği üzere İsrail'de bazıları halen Gazze Şeridi'nin İsrail’in yarı kalıcı işgali altında olmasını bekliyor. Üstelik, herhangi bir büyük yeniden inşa planı, güvenlik kaygıları, birçok kilit öneme sahip sınır kapısını kontrol etmesi ve su, elektrik, iletişim gibi temel hizmetleri sağlaması göz önünde bulundurulduğunda İsrail'in desteğinin alınması gerekiyor. Senatör Lindsey Graham da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşmesinin hemen ardından 9 Haziran'da Face the Nation adlı televizyon programında, İsrail'in ateşkes önerisi doğrultusunda Gazze'nin yeniden inşasına ve yönetimine ilişkin bir planı olduğunu ifade etmişti. Bu, edindiğim başka bilgilerle de tutarlı.

Geliştirdiğimiz plan, 11 Haziran'da ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan tarafından açıklanan ve Arap devletlerinin ‘Gazze'nin istikrara kavuşturulması ve yeniden inşasında rol oynayacağı geçici bir güvenlik oluşumu ile idari yapı oluşturmasını’ öneren ABD yönetiminin görüşüyle de oldukça uyumlu.

Çok uluslu bir idari yapı

Planımız ilk etapta Gazze'yi yönetecek ve belirli bir ülke veya bölgedeki barış ve güvenlik krizini yönetmek amacıyla uluslararası aktörlerin çabalarını koordine etmek için özel amaçlarla kurulmuş gayri resmi ve daimî olmayan uluslararası bir organ olan Uluslararası Temas Grubu'na (ICG) rapor verecek, çok uluslu bir idari yapı kurulmasını öngörüyor. Bu iki oluşum ABD, İsrail, Mısır, önde gelen diğer Arap ülkeleri ve G7 üyesi ülkeler tarafından ortaklaşa hazırlanan uluslararası bir tüzük çerçevesinde kurulacaktır. Filistin Yönetimi ile istişare için bir mekanizmaya sahip olacak ve mümkünse, 10 Mayıs’taki ateşkes kararını takiben BMGK’da alınacak bir kararla desteklenecektir. İsrail'in önerisinin ikinci aşaması için ateşkes müzakerelerinde başka hukuki temeller de atılabilir.

Bosna deneyiminden çıkarılan bir ders olarak geçici idari yapının resmi yetkiye sahip olması gerekiyor.

Çok uluslu yönetim, üst düzey bir temsilci tarafından yönetilecek ve ICG’ye katılan ülkelerin yanı sıra, diğer ülkelerden gelen bağışlarla finanse edilecek. Finans, güvenlik, ulaşım, bakanlıklarla koordinasyon, kamuoyu yoklaması ve halkla ilişkiler için özel ekipleri olacak ve İsrail, Mısır ve diğer ülkelerden lojistik destek alacak. Kapsamlı yönetim ve güvenlik gözetiminden başlayarak işleyişinde merkezi yetkilere sahip olacak.

ABD ve ICG üyesi ülkeler, Hamas sonrası güvenlikle ilgili sorumlulukları üstlenecek sivil polis ve jandarma güçleri (sivil halk arasında konuşlu hafif silah kolluk kuvveti) eğitilene kadar güvenlik devriyeleri gerçekleştirmek için çok uluslu yönetime bağlı çok uluslu bir polis gücü oluşturacaklar. Aralarında az sayıda da olsa ABD'li sivil ve askeri yetkili de yer alacak. Ateşkesin ikinci aşaması için yapılacak müzakerelerde, özel güvenlik düzenlemeleri üzerinde yeniden çalışılması gerekiyor.

Bu yapı aynı zamanda Gazze'ye insani yardımların ulaştırılması, istikrarın sağlanması, kalkınma, yeniden inşa ve diğer her türlü yardımın erişiminde yer alan uluslararası, hükümet ve hükümet dışı kurum ve kuruluşların faaliyetlerini harekete geçirme, koordine etme ve birleştirme yeteneğine de sahip olacak.

Merkezi kontrol

Güvenlik, yeniden yapılanma ve diğer uluslararası destek türlerinin ateşkese uyulmasıyla bağlantılı olmasını sağlamak için merkezi kontrol gerekiyor. Bosna deneyiminden çıkarılan bir ders olarak geçici idari yapının, halk ya da yerel yetkililer güvenliği engellerse yahut radikalleşmenin önlenmesi ve uzun vadeli istikrar için gerekenlerin yapılmasına engel olursa diye, yeniden yapılanma ve diğer hizmetlerin sağlanması için (Dayton Anlaşmalarında öngörüldüğü üzere) resmi yetkiye sahip olması gerekiyor.

Hiçbir uluslararası polis teşkilatı ABD'nin desteği ya da en azından ABD’nin sahada kısmen varlığı olmadan güvenliği etkin bir şekilde sağlayamaz.

Son olarak plan, bunların her biri ve yukarıda belirtilen diğer çeşitli gündemler için ayrıntılı eylemler içeriyor. Bunlar modüler bir temelde düzenlenmiştir ve Gazze için planlamaya dahil olan hükümetler unsurları seçmekte özgürdür.

Bu planla (ya da Gazze'ye yönelik neredeyse tüm diğer planlarla) ilgili akla birtakım sorunlar gelebilir. Bunların başında, Biden yönetiminin ‘sahada Amerikan askeri bulunmayacağı’ açıklaması açısından başta askeri personel olmak üzere ABD’li personelin Gazze’deki varlığı yer alıyor. Ancak bazen Başkan tarafından yapılan açıklamaların yerine getirilmesi gerekir. ABD'nin halihazırda Gazze kıyısında inşa ettiği yüzer iskelede konuşlanmış askerleri var. Washington'ın yaklaşık 25 ülkede konuşlandırılmış askeri birlikleri bulunuyor. Bu birliklerden bazıları son zamanlarda sahillerde ya da suda saldırıya uğradı. Hiçbir uluslararası polis teşkilatı, ABD'nin desteği ya da en azından ABD’nin sahada kısmen varlığı olmadan güvenliği etkin bir şekilde sağlayamaz.

Yönetim ve Hamas

İkinci konu ise Filistin Yönetimi'nin rolü. Plan, yukarıda belirtilen ICG ve Filistin Yönetimi arasındaki koordinasyonun ötesinde, maaşların ödenmesi, yerel hizmetlerin finanse edilmesi ve seyahat belgelerinin verilmesi de dahil olmak üzere Filistin Yönetimi'nin dahil olacağı alanları ortaya koyuyor. Özellikle çok uluslu yönetimin çekilmesinin ardından Filistin Yönetimi'nin Gazze Şeridi’nin yönetimindeki rolüyle ilgili olarak tüm taraflar arasında daha fazla müzakere yapılması gerekecektir.

Siyasi bir çözüm, Hamas'ın geleceğini ve yükümlülüklerini de içerebilir.

Üçüncü konu, Hamas'ın geleceğidir. Planın kendisi Gazze'de kalan Hamas üyelerinin rolünü tartışmıyor. Ancak ne bu planın ne de Gazze'de yönetim, güvenlik ve yeniden yapılanmaya yönelik başka herhangi bir planın, İsrail karşıtı gündemiyle Hamas'ın etkin bir şekilde kontrolü elinde tutması halinde başarılı olamayacağını söyleyebiliriz. İsrail Başbakanı Netanyahu, Başkan Biden’ın İsrail'in önerisini tartışmasına cevaben, bu öneri altında bile Hamas'ın yenilgiye uğratılması gerektiğini vurguladı. Aynı şekilde Başkan Biden da ‘Gazze'nin Hamas'ın iktidarda olmadığı daha güzel günler göreceğinin’ altını çizdi. Siyasi bir çözüm,- Başkan Biden'ın atıfta bulunduğu ateşkes çerçevesinde - Hamas'ın geleceğini ve yükümlülüklerini de içerebilir. Tüm bunlar İsrail'in teklifinin ikinci aşamasının müzakerelerinde ele alınacaktır.

Bu aşamada yukarıda belirtilen hususlar, Gazze Şeridi’nde savaşın ertesi günü için geçici çözüm kapsamında en ciddi olan konulardır. Gazze’deki savaşın, bölgenin güvenliğine yönelik oluşturduğu olağanüstü tehdit, sadece Gazze ve İsrail vatandaşları için değil tüm bölge halkları için daha iyi bir gelecek arayışındaki tüm tarafların olağanüstü çaba sarf etmesini ve büyük riskler almasını gerektiriyor.

*Bu yazı Şarku’l Avsat tarafından Londra merkezli Al Majalla dergisinden çevrilmiştir.