İran’dan Irak’ın kuzeyindeki muhalifleri yeniden bombalama tehdidi

KYB'nin önde gelen isimlerinden Hoşnav: Sınır üçgeni problemli ve kontrol edilmesi zor

DMO’ya yakın yarı resmi haber ajansı Fars tarafından dağıtılan, geçtiğimiz eylül ayında İran'ın Irak’ın kuzeyini hedef alan bombardımanları sırasında füzelerin ateşlendiği bir fotoğraf (AFP)
DMO’ya yakın yarı resmi haber ajansı Fars tarafından dağıtılan, geçtiğimiz eylül ayında İran'ın Irak’ın kuzeyini hedef alan bombardımanları sırasında füzelerin ateşlendiği bir fotoğraf (AFP)
TT

İran’dan Irak’ın kuzeyindeki muhalifleri yeniden bombalama tehdidi

DMO’ya yakın yarı resmi haber ajansı Fars tarafından dağıtılan, geçtiğimiz eylül ayında İran'ın Irak’ın kuzeyini hedef alan bombardımanları sırasında füzelerin ateşlendiği bir fotoğraf (AFP)
DMO’ya yakın yarı resmi haber ajansı Fars tarafından dağıtılan, geçtiğimiz eylül ayında İran'ın Irak’ın kuzeyini hedef alan bombardımanları sırasında füzelerin ateşlendiği bir fotoğraf (AFP)

İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Kara Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Muhammed Pakpur, Tahran karşıtı Kürt muhalif grupların konuşlandığı Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) topraklarını hedef alan bombardımanların, Bağdat’ın söz konusu grupları silahsızlandırma sözü vermemesi halinde tekrarlanabileceği sinyali verdi.

Tuğgeneral Pakpur, DMO’ya yakın Tesnim Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, Irak hükümetinin, terör örgütlerini silahsızlandırma ve onları topraklarından sınır dışı etme sözü verdiğini söyledi.

Tuğgeneral Pakpur, İran'ın Kürdistan eyaletinin merkezi olan Senendec kentini ziyareti sırasında yaptığı açıklamada, başta terör örgütleri olmak üzere batı sınırlarındaki düşmanların açıklamalarına atıfla, “Irak hükümetinin yükümlülüklerini yerine getirmesini bekliyoruz. Ona bir şans verdik. Eğer herhangi bir ilerleme olmazsa DMO’nun bombardımanları devam edecek” dedi.

Tuğgeneral Pakpur, İran’ın Irak hükümetine bununla ilgili bir süre verip vermediğiyle ilgili olarak “Irak hükümeti, bir şans verildiğini biliyor” ifadelerini kullandı.

ds

Tuğgeneral Pakpur, başta sınır bölgeleri olmak üzere ülke genelinde güvenlik durumunun ‘iyi ve istikrarlı olduğunu ve herhangi bir sorunun olmadığını’ söyledi.

İran, Irak’ın kuzeyindeki Kürt muhalif gruplarını geçtiğimiz yıl eylül ayında Kürt genç kadın Mahsa Amini’nin ölümünün ardından patlak veren protest gösterilerinin arkasında olmakla suçladıktan sonra DMO, geçtiğimiz yıl, Irak’ın kuzeyindeki birçok noktayı füzeler ve insansız hava araçlarıyla (İHA) hedef aldı.

İran’ın Irak sınırındaki bölgeleri hedef alan bombardımanı, çok sayıda köyün boşaltılmasının yanı sıra onlarca sivilin ölümüne ve yaralanmasına neden oldu

asf

DMO Kara Kuvvetleri Komutanı gözdağı veren açıklamalarını, Irak Ulusal Güvenlik Danışmanı Kasım el-Araci’nin Irak ile İran arasındaki güvenlik prosedürlerinin ele alındığı Erbil ziyaretinden günler sonra yaptı.

Araci’nin basın ofisinden yapılan açıklamada, Ulusal Güvenlik Danışmanı Kasım el-Araci, Irak Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani’nin yönlendirmesiyle güvenlik servislerinden ve Dışişleri Bakanlığı’ndan yetkililerin yer aldığı bir heyetle Erbil'i ziyaret etti. Açıklamada, Irak Sınır Muhafızları Komutanı, İçişleri Bakanlığı'nın 1493 kilometre uzunluğundaki Irak-İran sınırında güvenliğin sağlanması için aldığı tedbirlere ilişkin brifing verdiği kaydedilirken çalışmaların ve uygulamaların devam ettiği vurgulandı.

Öte yandan IKBY İçişleri Bakanı Riber Ahmed, Irak ile İran arasındaki güvenlik protokolü hükümleriyle ilgili IKBY İçişleri Bakanlığı’nın prosedürleriyle ilgili bir sunum yaptı.

Bağdat ve Tahran, geçtiğimiz mart ayında, iki ülke arasındaki ortak sınırların korunmasına ve çeşitli güvenlik alanlarında ortak iş birliğinin güçlendirilmesine ilişkin bir güvenlik muhtırası imzaladılar.

KYB'nin önde gelen isimlerinden Mahmud Hoşnav, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Irak ile İran arasında, Köysancak ve diğer bölgelerin bombalanması sonucunda iki ülke arsındaki sınırların kontrolünü de içeren kapsamlı bir güvenlik anlaşması yapıldı” şeklinde konuştu.

Hoşnav, sözlerini şöyle sürdürdü:

Sorunun kaynağı olan sınır güvenliği ve ordu ile Peşmerge arasında ortak birliklerin kurulması konusunda halen birçok engel ve sorun söz konusu. Çünkü sıfır noktasına gidiyorlar ki bu da oldukça problemli. Sınır bölgeleri özellikle çok zorlu ve engebeli. Bu bölgeler de İran’a düşman silahlı gruplar var. Ama aynı zamanda Irak-İran-Türkiye sınırı bilindiği gibi kontrol edilmesi zor olduğundan IKBY’nin yetkisi dışında kalıyor. Irak kuvvetlerinin sıfır bölgelerinde olmadığı bir dönemde bazı sınır bölgelerinde bulunmaları ve sıfır noktasından uzaklaşmaları sorunu daha da karmaşık hale getiriyor.

Hoşnav, söz konusu bölgelerde İran ve hatta Türkiye karşıtı silahlı örgütlerin bulunduğuna ve zaman zaman İran ve Türkiye tarafından bu bölgelerin bombalandığına dikkati çekti.

Silahlı kuvvetlerin sınır şeridine konuşlandırılmasını hayal etmenin dahi zor olduğunu söyleyen Hoşnav, bu yüzden çeşitli taraflar arasında yapılan görüşmelerle bu krize gerçekçi çözümler getirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

IKBY’deki mevcut duruma değinden Hoşnav, “Peşmerge güçlerinin imkanları bu açıdan sınırlı. Dolayısıyla o bölgelere özellikle silahlı grupların kendilerine büyük ölçüde güvenli bir yer edindiği sıfır bölgelerine ulaşmaları zor” şeklinde konuştu.

Diğer taraftan Şarku’l Avsat’a konuşan özel bir kaynak, Bağdat, Süleymaniye ve Erbil'de yapılan toplantılar çerçevesinde İran'ın tekrarlanan bombardımanları ve Irak'ın egemenliğini ihlal etmesiyle nasıl başa çıkılacağı konusunda bir fikir olgunlaşmaya başladığını söyledi. Kaynak, Ulusal Güvenlik Danışmanı Kasım el-Araci’nin Tahran'a dönmeden önce Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'ye Irak'ın İran'a bir mutabakat taslağı sunması önerisinde bulunduğunu, ancak İran’ın bombardımanlardan vazgeçeceğine dair hiçbir taahhütte bulunmadığını belirtti. Bu önerinin daha önce ortaya atılmış olduğunu belirten kaynak, Tahran,Bağdat ve Erbil arasında doğrudan koordinasyon yoluyla mutabık kalınan nihai bir taslağın oluşması için görüşmelerin başladığını da sözlerine ekledi. İran'ın Irak'ın egemenliğine tam bağlılığı ile İran’a muhalif yapıların IKBY topraklarındaki faaliyetlerini bir takvim ve kademeli olarak silahsızlandırmak için bir yol haritası çerçevesinde bombardımanlar düzenlemeden durdurma taahhütlerini içeren ortak güvenlik anlaşması taslağının tamamlandığını açıklayan kaynak, mevcut Irak anayasasının Irak topraklarının komşu ülkeleri tehdit eden gruplar için bir koridor, karargah ya da saldırı başlatma ​​noktası olmasını engellediğinin altını çizdi.

sd

Aynı kaynağa göre bahsi geçen öneriler, İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Ali Şemhani ile Irak Ulusal Güvenlik Danışmanı Kasım el-Araci arasında Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin katılımıyla Bağdat'ta imzalanan anlaşmayla sonuçlandı.



Hüseyin Emir Abdullahiyan: Süleymani'nin dostu, İsrail'in düşmanı

Merhum İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, arka planda Kasım Süleymani (AFP)
TT

Hüseyin Emir Abdullahiyan: Süleymani'nin dostu, İsrail'in düşmanı

Merhum İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, arka planda Kasım Süleymani (AFP)

İran'ın kuzeybatısında pazartesi günü meydana gelen helikopter kazasında Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile birlikte hayatını kaybettiği açıklanan İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Tahran'ın İsrail ve Batı karşıtı politikalarının ateşli bir savunucusuydu.

Reisi, 60 yaşındaki Abdullahiyan’ı Ağustos 2021'de atadı.

2013'ten 2021'e kadar bu görevi yürüten Muhammed Cevad Zarif'in yerine geçmek gibi zor bir görevi vardı; Zarif, önde gelen aktif bir diplomat, akıcı bir İngilizce konuşan, uluslararası çevrelerde tanınan bir yüz ve İran'ın dış politikasını yöneten deneyimli bir isimdi.

İran devlet televizyonu Emir Abdullahiyan'ı, Tahran tarafından yönetilen ve Lübnan Hizbullah'ı, Filistinli Hamas ile İslami Cihad hareketleri ve Iraklı silahlı gruplar gibi İran'ın ezeli düşmanı İsrail karşıtı grupların yer aldığı "Direniş Ekseni'nden üst düzey bir diplomat" olarak tanıttı.

Emir Abdullahiyan atandığı gün yaptığı açıklamada, bu grupların "İran'ın müttefikleri" olduğunu ve "onları güçlendirmenin hükümetin gündeminde olduğunu" söyledi.

Kapsamlı geziler

Ekim 2023'te İsrail ile Hamas arasında Gazze'de savaşın başlamasından beri bölgeye yaptığı ziyaretleri yoğunlaştırdı. Tahran, İsrail'e karşı Filistin hareketini ve savaşın çıkmasına yol açan 7 Ekim 2023 operasyonuna desteğini gizlemedi, ancak aynı zamanda bu operasyonun içinde yer almadığını da vurguladı.

Emir Abdullahiyan, Kasım Süleymani'nin izinden gidiyor gibi görünüyordu (Getty)Emir Abdullahiyan, Kasım Süleymani'nin izinden gidiyor gibi görünüyordu (Getty)

Geçtiğimiz nisan ayında, Tahran'ın Yahudi devletini sorumlu tuttuğu ve Şam'daki İran konsolosluk binasını yerle bir eden hava saldırısına karşılık olarak, İran'ın İsrail'e 300'den fazla insansız hava aracı ve füzeyle gerçekleştirdiği benzeri görülmemiş saldırıyı savundu.

İran'ın tepkisinin "meşru savunma ve uluslararası hukuk çerçevesinde" gerçekleştirildiğini söyledi.

Emir Abdullahiyan daha sonra İsrail'in İran'ın orta kesimindeki İsfahan eyaletine bir misilleme amaçlı saldırı düzenlediğine dair haberleri "çocuk oyuncağı" diyerek küçümsedi.

İzolasyonun Azaltılması

Mesleki kariyeri boyunca Devrim Muhafızları ile olan yakın ilişkileriyle tanınan Emir Abdullahiyan, Devrim Muhafızları'nın dış operasyonlarından sorumlu olan Kudüs Gücü'nün komutanı ve 2020 yılında Irak'ın başkentinde bir ABD saldırısı sonucu öldürülen Tümgeneral Kasım Süleymani'ye yakındı.

Emir Abdullahiyan kariyeri boyunca Devrim Muhafızları'na yakınlığıyla biliniyordu. Abdullahiyan, Devrim Muhafızları'nın dış operasyonlarından sorumlu Kudüs Gücü'nün komutanı olan ve 2020 yılında Irak'ın başkentinde bir ABD saldırısı sonucu öldürülen Tümgeneral Kasım Süleymani'ye yakındı.

Emir Abdullahiyan, üç yıl boyunca İran'ın uluslararası sahnedeki izolasyonunu azaltmak ve ABD yaptırımlarının ülkesinin ekonomisi üzerindeki etkisini azaltmak için çalıştı.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Çin'in himayesindeki bir anlaşma çerçevesinde Mart 2023'te Suudi Arabistan ile uzlaşmaya varılmasına yol açan süreçte kilit bir figür olmasa da İran'ın Arap komşularıyla ilişkilerin geliştirilmesinde rol oynadı.

1964 yılında Tahran'ın doğusundaki Damgan şehrinde doğan Abdullahiyan, 1991 yılında Tahran Üniversitesi'nde Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun oldu.

1997-2001 yılları arasında Irak'ta ve 2007-2010 yılları arasında ise Bahreyn'de görev yaptı.

2011'den bu yana Arap ve Afrika İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı olarak görev yaptı. Bu görevinde, Ali Ekber Salihi (Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın ikinci hükümetinde) ve Zarif (Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin ilk hükümetinde) gibi iki farklı bakanla çalıştı.

Merhum İran Dışişleri Bakanı, Devrim Muhafızları'na yakınlığıyla biliniyordu (Sosyal paylaşım siteleri) Merhum İran Dışişleri Bakanı, Devrim Muhafızları'na yakınlığıyla biliniyordu (Sosyal paylaşım siteleri)

Ancak 2016 yılında Zarif onu görevden aldı. Bu hareket muhafazakârlar tarafından, Ruhani ve bakanına yönelik büyük eleştiriler yapılmasına neden oldu.

ISNA'ya göre daha sonra Umman Büyükelçiliği görevini reddetti ve 2021 yılında Dışişleri Bakanlığı'na gelmeden önce, Meclis Başkanı'nın uluslararası işlerden sorumlu özel yardımcısı olarak çalışmaya başladı.

Emir Abdullahiyan, uluslararası yaptırımların kaldırılması karşılığında Tahran'ın nükleer faaliyetlerini kısıtlayan 2015 anlaşmasının çökmesinin ardından, Washington'un 2018'de eski Başkan Donald Trump tarafından anlaşmadan çekilmesi sonrasında, İran'ın nükleer programına ilişkin müzakerelerin yeniden başlatılması çabalarına dahil oldu.