Yurt dışına kayıtlı seçmenler oy vermeye başladı

Türkiye'deki 28 Mayıs Cumhurbaşkanı Seçimi kapsamında yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlı seçmenlerin oy verme işlemleri başladı.

Erdoğan destekçileri (AFP)
Erdoğan destekçileri (AFP)
TT

Yurt dışına kayıtlı seçmenler oy vermeye başladı

Erdoğan destekçileri (AFP)
Erdoğan destekçileri (AFP)

Japonya'daki gurbetçiler, başkent Tokyo ile Nagoya kentinde, yerel saat ile 08.00'den itibaren, oy kullanmaya başladı.

Türkiye'nin Tokyo Büyükelçiliği ile Nagoya Başkonsolosluğu önünde sabah saatlerinde oy vermeye gelen çok sayıda vatandaş sıraya girdi.

İki kentteki Türk seçmenler, 20-21 Mayıs'ta yerel saatle 08.00-22.00 arasında oy verebilecek.

6 bin civarında Türk vatandaşının yaşadığı Japonya genelinde yaklaşık 5 bin Türk seçmen bulunuyor.

Japonya'daki oy pusulalarının, oy verme işleminin sona ereceği 21 Mayıs sonrası, Türkiye'ye hava yoluyla gönderilmesi planlanıyor.

Azerbaycan

Seçmenler, Türkiye'nin Bakü Büyükelçiliği ile Nahçıvan ve Gence başkonsolosluklarında kurulan sandıklarda TSİ 07.00 itibarıyla oy kullanmaya başladı.

Seçim içim Bakü'de 9, Gence'de 3, Nahçıvan'da 3 sandık kuruldu.

Oy verme işleminin 22 Mayıs'a kadar süreceği Azerbaycan'da, Bakü Büyükelçiliğinde 7 bin 417, Gence Başkonsolosluğunda 2 bin 277, Nahçıvan Başkonsolosluğunda 1349 olmak üzere toplam 11 bin 43 kayıtlı seçmen bulunuyor.

Azerbaycan'daki Türk seçmenler seçimin ilk turuna yüzde 60,26 katılım sağlamıştı.

Almanya

Türkiye'nin Köln Başkonsolosluğu'nda sabahın erken saatlerinde sandıkların açılmasını bekleyen vatandaşlar uzun kuyruklar oluşturdu.

Köln'de seçmenler kurulan 24 sandıkta oylarını kullanmaya başladı.

Yaklaşık 1,5 milyon seçmenle yurt dışında en çok seçmenin bulunduğu ülke olan Almanya'daki Türkler, 24 Mayıs'a kadar 08.00 ile 22.00 saatleri arasında oylarını kullanabilecek.

Aachen ve Regensburg kentlerinde ise 09.00-18.00 saatleri arasında 21 Mayıs'a kadar oy kullanılabilecek.

Litvanya

Litvanya'da yaşayan Türk vatandaşları, Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta yerel saatle 08.00'den itibaren oy kullanmaya başladı. Oy verme işlemi 22.00'ye kadar sürecek.

Litvanya'da oy verme işlemi 21 Mayıs'ta yerel saatle 22.00'da sona erecek.

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) verilerine göre, Litvanya'da yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlı 795 seçmen bulunuyor.

Litvanya'daki Türkler seçimin ilk turuna yüzde 73,21 katılım sağlamıştı.

Kırgızistan

Yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlı 3 bin 119 seçmen için Türkiye'nin Bişkek Büyükelçiliği'nde kurulan bir sandıkta oy verme işlemleri 21 Mayıs akşamına kadar sürecek.

Havanın güneşli olması nedeniyle oylamanın yapıldığı Büyükelçilik binası önünde seçmenler için gölgelik ve çok sayıda sandalye konuldu.

Kırgızistan'da yurt dışı kütüğüne kayıtlı Türk seçmenler seçimin ilk turunda yüzde 51,48 oranında katılım sağlamıştı.

Kazakistan

Kazakistan’da yaşayan Türk vatandaşları, Türkiye’nin Astana Büyükelçiliği ile Almatı ve Aktau Başkonsolosluklarında kurulan sandıklarda TSİ 05.00 itibarıyla oy kullanmaya başladı.

Kazakistan’da başkent Astana’da 1578, Almatı’da 4008 ve Aktau’da 520 olmak üzere toplam 6 bin 106 kayıtlı Türk seçmen için, ülke genelindeki temsilciliklerde 3 sandık kuruldu.

Sandıklarda oy kullanma işlemi 22 Mayıs yerel saatle 22.00’de sona erecek.

Kazakistan’daki Türkler seçimin ilk turunda yüzde 40 dolayında katılım sağlamıştı.

Türkmenistan

Yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlı seçmenler Türkiye’nin Aşkabat Büyükelçiliği'nde kurulan sandıkta yerel saatle 08.00’de oy kullanmaya başladı.

Oy verme işleminin 22 Mayıs saat 20.00’ye kadar devam edeceği Türkmenistan’da Büyükelçi Togan Oral da oyunu kullandı.

Oral, oy vermenin anayasal bir hak olduğunu ifade ederek "Bu hak olmakla birlikte aynı zamanda ülkemizin geleceği ile ilgili söz sahibi olmanız için bize verilmiş olan bir fırsat." dedi.

Türkmenistan’daki Türk seçmenler seçimim ilk turunda yüzde 54,65 katılım sağlamıştı.

Lübnan

Seçmenler, Türkiye'nin Beyrut Büyükelçiliğinde kurulan sandıklarda yerel saatle 08.00 itibarıyla oy kullanmaya başladı.

AA muhabirine konuşan Türkiye'nin Beyrut Büyükelçisi Ali Barış Ulusoy, "Yüksek Seçim Kurulunun belirlemiş olduğu takvim ve kurallar çerçevesinde 20-22 Mayıs tarihleri boyunca sabah 08.00 akşam 22.00 olmak üzere hafta sonu 6'şar sandık ve pazartesi de tek sandık oylama yapılabilecek." ifadelerini kullandı.

Sandıklarda oy kullanma işlemi 22 Mayıs'ta yerel saatle 22.00’de sona erecek.

Lübnan'daki Türkler seçime ilk turda yüzde 35 dolayında katılım sağlamıştı.

İspanya

Türkiye'nin Madrid Büyükelçiliği ile Barselona Başkonsolosluğunda kurulan sandıklarda oy kullanma işlemine yerel saatle 08.00'de (TSİ 09.00) başlandı.

Kimliklerini ibraz ederek oy kullanabilen vatandaşlar, 22 Mayıs'a kadar 08.00 ile 22.00 saatleri arasında oy kullanabilecek.

İspanya'da oy kullanma işleminin sona ermesinin ardından 23 Mayıs sabahı Madrid ve Barselona'daki oylar, diplomatik kuryelerin eşliğinde Türk Hava Yolları tarifeli uçağıyla Türkiye'ye ulaştırılacak.

Cumhurbaşkanı ve 28. dönem milletvekili için yapılan ilk seçimde İspanya'da kayıtlı 5 bin 838 seçmenden 3 bin 510'u oy kullanmıştı.

Özbekistan

Türk seçmenler, Türkiye'nin Taşkent Büyükelçiliği ile Semerkant Başkonsolosluğu'nda kurulan sandıklarda TSİ 06.00'da oy kullanmaya başladı.

Türkiye'nin Taşkent Büyükelçisi Olgan Bekar ve büyükelçilik mensupları da oylarını kullandı.

Büyükelçi Bekar, gazetecilere yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Seçimi ikinci turu için oy verme sürecinin başladığı Özbekistan’da, Türk vatandaşlarının 2 gün boyunca Taşkent Büyükelçiliği ve Semerkant Başkonsolosluğu'nda kurulan sandıklarda oylarını kullanabileceklerini kaydetti.

Bekar, daha önceki turda gerçekten demokrasinin geleceği için umut veren çok büyük oranda katılımın gerçekleştiğini anımsatarak, bunun bir başarı olduğunu, seçimlerin ne kadar demokratik ve açık şekilde gerçekleştiğini gösteren en önemli kanıt olduğunu vurguladı.

Oy verme işleminin yarın TSİ 20.00'da sona ereceği Özbekistan’da toplam 3 bin 239 kayıtlı seçmen bulunuyor.

Seçim için Taşkent’te 2, Semerkant’ta 1 olmak üzere toplam 3 adet sandık kuruldu.

Özbekistan’daki Türk seçmenler seçimin ilk turunda yüzde 50 civarında katılım sağlamıştı.

Fransa

Fransa'daki Türk vatandaşları, Paris, Marsilya, Strazburg, Lyon, Nantes, Bordo kentlerinde yerel saat ile 08.00'den itibaren Cumhurbaşkanı Seçimi'nin ikinci turu için oy kullanmaya başladı.

Bu kentlerdeki oy verme işlemleri 24 Mayıs'a kadar 08.00-22.00 saatleri arasında gerçekleşecek.

Fransa'da yaşayan Türk seçmenler ayrıca Mulhouse, Clermont-Ferrand ve Orleans kentlerinde 20-21 Mayıs'ta 09.00-21.00 saatlerinde oy kullanabilecek.

14 Mayıs'taki Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Seçimi'nde Fransa'da kayıtlı 397 bin 86 seçmenden 197 bin 634'ü oy kullanmış, katılım oranı 49,77 olmuştu.

İsveç

İsveç'in başkenti Stockholm'de bulunan Stockholm Fuarı (Alvsjö) alanında sandıklar kuruldu. İsveç'te kayıtlı 42 bin 773 seçmen, 24 Mayıs'a kadar oylarını burada kullanabilecek.

Seçmenler sabah saatlerinde oy kullanılacak alanın önünde kuyruklar oluşturdu. Yerel saatle 08.00'da başlayan oy kullanma işlemi saat 22.00'ye kadar sürecek.

Sandıkların kurulduğu alan çevresinde güvenlik önlemleri alındı.

Stockholm'de ilk oyu 2 numaralı sandıkta kullanan Kamil Akan, AA muhabirine, vatandaşlık görevini yerine getirdiği için mutlu olduğunu söyledi.

Akan "İki hafta içinde ikinci kez sandığa gelip oy kullandık, kullandığım oy Türkiye için vatanımız için hayırlı olur inşallah." dedi.

İsviçre

Türkiye'nin Bern Büyükelçiliği ile Zürih ve Cenevre başkonsolosluklarında kurulan sandıklarda oy kullanma işlemine yerel saat ile 08.00'de başlandı.

İsviçre'de yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlı seçmenler, 20-24 Mayıs tarihleri arasında 08.00 ile 22.00 saatleri arasında oy verebilecek.

Türkiye'nin Cenevre Başkonsolosluğunun bulunduğu binada oy kullanmak için kurulan alan ve çevresinde güvenlik önlemleri alındı.

Seçmenlerin sabah saatlerinde oy kullanılacak alanın önünde uzun kuyruklar oluşturduğu görüldü.

14 Mayıs'taki Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri'nde, İsviçre'de kayıtlı 105 bin 802 seçmenden 60 bin 95'i oy kullanmıştı.

Finlandiya

Seçmenler, Finlandiya'nın başkenti Helsinki'de yerel saatle 08.00'den itibaren oy kullanmaya başladı, oy verme işlemi 22.00'ye kadar sürecek.

Finlandiya'da oy verme işlemi 23 Mayıs'ta yerel saatle 22.00'de sona erecek.

14 Mayıs'taki Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Seçimi'nde Finlandiya'da kayıtlı 6 bin 791 seçmenden 3 bin 365'i oy kullanmıştı.

Belçika

Brüksel'deki Expo alanında kurulan sandıklarda oy kullanma işlemine ilk gün yoğun ilgi vardı.

Türkiye'nin Brüksel Başkonsolosu Umut Deniz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilk gün gözlemlenen yüksek orandaki katılımdan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Oy kullanmanın yurt dışındaki seçmen için yerleşik bir kültür haline geldiğini belirten Deniz, ilk turda önceki seçimlere kıyasla oy veren vatandaşların sayısının arttığını söyledi.

Deniz, yurt dışında ikamet eden tüm vatandaşları demokratik haklarını kullanmaya davet etti.

Belçika'da başkent Brüksel’in yanı sıra Anvers ve Hasselt şehirlerinde de oy verilebiliyor.

Seçmenler oylarını 20-24 Mayıs tarihlerinde yerel saatle 08.00-22.00 arasında kullanabilecek.

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) verilerine göre Belçika'da 153 bin 443 kayıtlı seçmen bulunuyor.

Yurt dışı oylar, yüksek güvenlik altında Ankara'ya gelecek

Yurt dışında oy kullanma işleminin sona ermesinin ardından oylar, YSK'nin belirlediği yöntemlerle yüksek güvenlik altında diplomatik kuryelerle Türkiye'ye getirilecek.

Bu oylar, Yurt Dışı İlçe Seçim Kurulu Başkanlığınca Ankara ATO Congresium Fuar Merkezi'ndeki güvenlikli alanda saklanacak.

Türkiye'de 28 Mayıs Pazar günü saat 17.00'de oy verme işleminin tamamlanmasının ardından diğer sandıklarla birlikte yurt dışı sandıklar da açılacak. Oyların sayım ve dökümleri Yurt Dışı İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı nezaretinde yapılacak.

Romanya

Romanya’nın Bükreş ve Köstence kentlerinde 20-21 Mayıs tarihlerinde gerçekleşecek oy verme işleminin yanı sıra temsilcilikler dışında oy kullanmak isteyenler gümrüklerde 28 Mayıs saat 17.00'ye kadar oy verebilecek.

Türkiye’nin Bükreş Büyükelçisi Özgür Kıvanç Altan AA muhabirine, Romanya’daki seçmenlerin 20-21 Mayıs tarihlerinde 08.00-22.00 saatleri arasında oylarını kullanabileceğini belirtti.

Büyükelçi Altan, Romanya'da, Türkiye'deki 14 Mayıs Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri'ne yüzde 44-45 civarında katılım olduğunu anlatarak, bu sefer tüm seçmenleri oy kullanmaya davet ettiklerini söyledi.

Romanya’da yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlı 10 bin 173 seçmen bulunuyor.

Polonya

Seçmenler, Polonya'nın başkenti Varşova'da yerel saatle 08.00'den itibaren oy kullanmaya başladı, oy verme işlemi 22.00'ye kadar sürecek.

Seçmenlerin oy vermek için erken saatlerde uzun kuyruklar oluşturduğu gözlendi.

Polonya'da oy verme işlemi 21 Mayıs'ta yerel saatle 22.00'da sona erecek.

14 Mayıs'taki Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Seçimi'nde Polonya'da kayıtlı 10 bin 457 seçmenden 5 bin 89'u oy kullanmış, katılım oranı yüzde 48,67 olmuştu.

Bosna Hersek

Bosna Hersek'te Türkiye'nin Saraybosna Büyükelçiliği ile Mostar ve Banja Luka Başkonsolosluklarında kurulan sandıklarda yerel saat ile saat 08.00'da oy kullanma işlemi başladı.

Bosna Hersek genelinde 2 bin 946 seçmen bulunurken, seçimin ilk turunda yüzde 50 katılım sağlanmıştı.

Bosna Hersek'te oy verme işlemi yarın akşam yerel saat ile 22.00'da sona erecek.

Karadağ

Bölge ülkelerinden Karadağ'da da 28 Mayıs Cumhurbaşkanı Seçimi'nin ikinci turu yerel saat ile 08.00'de oy verme işlemleri başladı.

Türkiye'nin Podgoritsa Büyükelçiliği'nde kurulan sandıklarda vatandaşlar, yarın akşam yerel saat ile 22.00'a kadar oylarını kullanabilecek.

Yurt dışı oylar, yüksek güvenlik altında Ankara'ya gelecek

Yurt dışında oy kullanma işleminin sona ermesinin ardından oylar, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) belirlediği yöntemlerle yüksek güvenlik altında, diplomatik kuryelerle Türkiye'ye getirilecek.

Bu oylar, Yurt Dışı İlçe Seçim Kurulu Başkanlığınca Ankara ATO Congresium Fuar Merkezi'ndeki güvenlikli alanda saklanacak.

Türkiye'de 28 Mayıs Pazar günü saat 17.00'de oy verme işleminin tamamlanmasının ardından diğer sandıklarla birlikte açılacak. Oyların sayım ve dökümleri Yurt Dışı İlçe Seçim Kurulu Başkanlığının nezaretinde yapılacak.

Hollanda

Hollanda’daki Türk vatandaşları, başkent Amsterdam ile Lahey ve Deventer kentlerinde yerel saat ile 08.00'den itibaren Cumhurbaşkanı Seçimi'nin ikinci turu için oy kullanmaya başladı.

Bu kentlerdeki oy verme işlemleri 24 Mayıs'a kadar 08.00-22.00 saatleri arasında gerçekleşecek.

Hollanda’da yaşayan Türk seçmenler ayrıca Eindhoven kentinde 20-21 Mayıs'ta 09.00-21.00 saatlerinde oy kullanabilecek.

Türkiye’nin Rotterdam Başkonsolosu Sevgi Kısacık, AA muhabirine, seçmenlerin daha geniş bir şekilde oy kullanabilmelerini sağlamak için sandık sayılarının artırıldığını, saat sürelerinin ise uzatıldığını söyledi.

Kısacık, “Vatandaşlarımızı demokratik haklarını kullanmaları için ikinci turda da sandıklara bekliyoruz. Çok ciddi hazırlıklar yaptık. Güvenli ve huzur içinde oy kullanmaları için bütün hazırlıklarımız tamamlandı.” dedi.

Cumhurbaşkanı ve 28. dönem milletvekili seçiminin ilk turunda Hollanda’da kayıtlı 286 bin 753 seçmenden 146 bin 179’u oy kullanmıştı.

Arnavutluk

Arnavutluk’un başkenti Tiran’da seçmenler, yerel saatle 08:00'dan itibaren oy kullanmaya başladı.

Türkiye’nin Tiran Büyükelçisi Tayyar Kağan Atay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Cumhurbaşkanı Seçimi ikinci turu kapsamında Arnavutluk’ta Tiran Büyükelçiliğimizde oy kullanma işlemleri başladı. 20, 21 ve 22 Mayıs günlerinde, 08.00 ile 22.00 saatleri arasında yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlı vatandaşlarımız oylarını kullanabilir. Vatandaşlarımızı oylarını kullanmak üzere büyükelçiliğimize bekliyoruz.” dedi.

Kuzey Makedonya

Türkiye’nin Üsküp Büyükelçiliği'nde de oy verme işlemi yerel saatle 08.00'da başladı.

Kuzey Makedonya’daki Türk seçmenler, 21 Mayıs’a kadar oy kullanabilecek.

14 Mayıs'taki Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri'nde Arnavutluk’ta bin 632, Kuzey Makedonya’da ise bin 765 seçmen oy kullanmıştı.

Ürdün

Ürdün'deki Türk seçmenler, Türkiye'nin Amman Büyükelçiliğinde yerel saatle 08.00'den itibaren oy kullanmaya başladı.

Türkiye'nin Amman Büyükelçisi Erdem Ozan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Türk milleti dünyaya gerçek demokrasinin gerçek anlamını göstermiştir ve göstermeye devam etmektedir." dedi.

Ozan, seçim süreciyle ilgili de her şeyin yolunda gittiğini ifade etti.

Ülkede oy verme işlemi 20-21 Mayıs tarihlerinde yerel saatle 08.00 - 22.00 saatleri arasında yapılacak.

Ürdün'de, yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlı yaklaşık 3 bin Türk seçmen bulunuyor.



Türk istihbaratının geri dönüşü ve dünya siyasetine etkisi

Görsel: Reuters/Al Majalla
Görsel: Reuters/Al Majalla
TT

Türk istihbaratının geri dönüşü ve dünya siyasetine etkisi

Görsel: Reuters/Al Majalla
Görsel: Reuters/Al Majalla

Kemal Allam

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında geçtiğimiz ay yapılan görüşmede, Trump Erdoğan’ın sandalyesini çekerken “Onlar çok akıllı, çok güçlü” ifadelerini kullandı. Trump ile Erdoğan arasındaki şahsi ilişki ve Trump'ın Erdoğan'a duyduğu hayranlık herkesin malumu olsa da Trump'ın, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın'a dönerek “Onlar çok akıllı” sözlerini tekrarladığı kameralara yansıdı.

ABD’nin hem Suriye hem de Ukrayna dosyalarında Türkiye'ye güvendiği biliniyor. Ancak Erdoğan'ın bölgenin ‘güçlü adamı’ olduğu şeklindeki bilinen anlatının ötesinde, Türkiye'nin küresel sahnede artan nüfuzunun ardındaki asıl itici güç, Latin Amerika ve Afrika'dan Doğu Asya'nın uzak bölgelerine kadar jeopolitik meselelerde Türk istihbaratının derinleşen rolüdür. Analistler genellikle Türkiye'deki ‘derin devletin’ nüfuzuna odaklansa da Ankara’yı uluslararası sahnede daha etkili bir konuma taşıyan, bu sistemin Türkiye sınırları ötesinde oynadığı artan rolü oldu.

Osmanlı casuslarından modern zamandaki tezahürlerine

Türk istihbaratının rakiplerine üstünlüğünün tarihteki köklerini anlamak için son zamanlarda yayınlanan üç kitaba başvurabiliriz. Bunlardan ilki tarihçi Emrah Safa Gürkan tarafından kaleme alınan “Sultanın Casusları” adlı kitaptır. Yazar Gürkan bu kitapta, Osmanlı İmparatorluğu'nun gözetleme ve taktik keşiflerin yanı sıra geniş bir stratejik casusluk ağına sahip olduğunu, geleneksel casusluk yöntemlerini kullandığını ve hatta Avrupa saraylarının siyasetine doğrudan müdahaleyi kullandığını belirtiyor.

Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra hiçbir ülke, Sovyetler Birliği'ne karşı Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nden daha etkili bir istihbarat teşkilatına sahip olmamıştı. Türkler, Soğuk Savaş döneminde Batı'nın birincil gözü ve kulağıydı.

Osmanlı İmparatorluğu, Habsburglar ve Kutsal Roma İmparatorluğu'ndan Vatikan'ın kararlarını etkilemeye kadar, coğrafi konumunu ve insan sermayesini kullanarak Avrupa siyasetinde önemli bir rol oynadı. Osmanlı tüccarları, sanatçıları ve diplomatları kıtaya yayıldı, yerel topluluklara entegre oldu ve karar alma süreçlerine katıldı. Yüzyıllar boyunca gerçek bir rakibi olmayan Osmanlı İmparatorluğu’nun bu gücü, Britanya İmparatorluğu'nun desteğini alan Akdeniz güçleri, Avrupa’nın iç işlerine açıkça müdahale etmeye başlayana kadar devam etti.

İbrahim Kalın ve Hakan Fidan gibi isimleri anlamak için kavramsal bir çerçeve sunan diğer iki kitap ise Egemen Bezci’nin “Türk İstihbaratı ve Soğuk Savaş: ile ABD ve İngiltere Arasında Türk Gizli Servisi” ile Benjamin C. Fortna tarafından kaleme alınan ve Türkçe’ye “Kuşçubaşı Eşref” adıyla çevrilen eserlerdir. Fortuna'nın ilk kez 2016 yılında yayınlanan çalışması, Türkiye'nin modern Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) kurucu babası sayılabilecek, "Türkiye'nin Arabistanlı Lawrence'ı" olarak bilinen Eşref Kuşçubaşı'nın gizemli dünyasını inceliyor.

Kafkasya bölgesinden olan Kuşçubaşı Eşref, Osmanlı istihbaratının üstünlüğünü somutlaştırdı. Rusya'ya karşı askeri yenilgileri, çok sayıda mülteciyi seferber ederek ve onları imparatorluk projesinin hizmetinde birer araç olarak kullanarak stratejik kazançlara dönüştürdü. Osmanlı Devleti'nin hem insanını hem de coğrafyasını kullanarak rakiplerini zayıflatmadaki kurnazlığını örneklendirmişti; bu özellik, günümüz Türk istihbarat teşkilatında da varlığını sürdürüyor.

sdfrgt
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump, ABD'nin başkenti Washington’taki Beyaz Saray'da bir araya geldi, 25 Eylül 2025 (Reuters)

Osmanlı İmparatorluğu son dönemlerinde ‘Avrupa'nın hasta adamı’ olarak tanımlanıyordu, ancak yine de Kırım'dan Libya'ya ve Hindistan'a kadar birçok cephede İngiliz, İtalyan ve Rus imparatorluklarını devirmeye çok yaklaştı. Bazı önyargılı Avrupalı tarihçilerin tasvir ettiği kadar zayıf değildi. Güç dengesizliğine rağmen, sayıca daha az ve silahları daha zayıf olan Osmanlı ordusu, Libya'da İtalyanlara, Bulgaristan'da Ruslara ve Irak ile Çanakkale'de İngilizlere önemli yenilgiler yaşatmayı başardı.

Bu başarıların çoğu, Osmanlıların askeri teknik üstünlüğünden ziyade, düşman hatlarının gerisinden elde ettikleri istihbarat bilgilerine atfedilebilir. Osmanlılar bu konuda o dönemde Almanların desteğine güveniyorlardı. Egemen Bezci'nin kitabı, Osmanlı istihbaratını, dağılmış imparatorluğun ordusunu miras alan modern Türk devletiyle ilişkilendirerek bu mirası okuyucusuyla buluşturuyor.

Mustafa Kemal Atatürk’ten İsmet İnönü ve Fahrettin Altay’a kadar, ilk dönem devlet adamlarının ve yurtdışı büyükelçilerinin çoğu, cumhuriyet kurulmadan önce imparatorluğun çeşitli bölgelerinde görev yapmış subaylardı. Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra hiçbir ülke, Sovyetler Birliği'ne karşı Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nden daha etkili bir istihbarat teşkilatına sahip olmamıştı. Türkler, Soğuk Savaş döneminde Batı'nın birincil gözü ve kulağıydı. Bunu, Almanya'daki göçmen işçileri Sovyetler Birliği’ni gözetlemek için kullanarak ya da Baas Partisi iktidara gelmeden önce Suriye'de gerçekleşen birçok darbeye derinlemesine müdahil olarak yaptılar.

Kitabının bir bölümünü tamamen Suriye'ye ayıran Bezci, ABD ve İngiltere'nin bu ülkede neler yaptığını ortaya koyuyor ve Suriye'de bugün neler olup bittiğini anlamayı kolaylaştıracak bir giriş sunuyor. Suriye, sadece Şam'ı kimin yöneteceğini belirleyen bir arena değil, aynı zamanda Sovyetlere karşı yürütülen karşı casusluk operasyonlarında hayati bir merkezdi ve önemi Çin'e kadar uzanıyordu.

Polonya ve Macaristan başta olmak üzere Avrupalılar bile, Türk Hava Kuvvetleri'nin dikkat çekici yükselişi nedeniyle, sadece istihbarat konusunda değil, askeri teknoloji konusunda da Türkiye'ye güvenmeye başladılar.

Genç Türkiye Cumhuriyeti, yüzyıllara dayanan kurumsal hafızayı miras aldı. Modern istihbarat literatüründe yaygınlaşan ve bugün Hillary Clinton, Donald Trump ve NATO ülkelerinin liderleri gibi politikacılar tarafından kullanılan ‘derin devlet’ kavramının ilk çıkış noktasının Osmanlıların ‘derin devlet’ ifadesi olduğu söylenebilir. Osmanlı İmparatorluğu, imparatorluğun çöküşünden sonra hayatta kalmak için bir mekanizma olarak son günlerinde bu terimi icat etti. Böylece bu mirası sadece yeni cumhuriyette değil, Türklerin nüfuz alanı içinde kabul edilen uzak topraklarda da devam ettirebildi.

Hakan Fidan ve İbrahim Kalın da bu mirasın günümüzdeki mirasçıları olarak karşımıza çıkıyor.

Trump’ın “Çok akıllılar” dediği Fidan ve Kalın

Donald Trump'ın Türklerin ‘çok akıllı’ olduğu yönündeki açıklamasına geri dönelim. ABD Başkanı, bu sözle yetinmedi, onların bu kadar güçlü ve zeki olmalarını sevmediğini belirterek, ihtiyatlı ama samimi bir dille hayranlığını “Onları görmezden gelmek mümkün değil” sözleriyle ifade etti. “Türkiye Suriye'yi ele geçirdi” şeklindeki tekrar eden ifadesinden ise Ukrayna'nın Rusya'ya karşı insansız hava araçları (İHA) ile yürüttüğü savaşında Ankara'nın rolüne kadar, Washington'ın Türkiye'ye bakışında bir değişiklik olduğu açıktı.

fghy
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun yüzüncü yılını kutlamak için İstanbul Boğazı'nda düzenlenen deniz geçit töreninde, TCG Anadolu (L-400) çok maksatlı amfibi gemisinde bulunan bir Bayraktar TB2 İHA’sı ve helikopterler, 29 Ekim 2023 (AFP)

Trump'ın Suriye'ye tekrar tekrar odaklanması, Türk istihbaratının başarısının kanıtı oldu. MİT Başkanı İbrahim Kalın, Beşşar Esed’in Rusya'ya kaçmasının ardından Şam'a ilk giden yetkili oldu. Akademisyenlik, klasik müzik, dilbilim ve felsefe gibi çok yönlü bir kariyere sahip olan Kalın, ABD’de eğitim görmüş, ancak kökleri Asya'ya dayanan bir düşünürdür.

Türkiye'nin Şam Büyükelçisi (Nuh Yılmaz), Suriye ve Irak'taki savaş dosyaları arasında gidip gelerek uzun yıllar gölgede kaldıktan sonra, dışişleri bakan yardımcısı olarak kamuoyu önüne çıktı ve ardından şu anki görevine atandı. Rusları ve İranlıları ustaca atlatmayı başaran Büyükelçi hem Türkiye'nin hem de ABD'nin Suriye'de istikrarı sağlamak için ihtiyaç duyduğu kişi haline geldi.

Bir diğer örnekte, İran'da dokuz yıl görev yapan bir Türk diplomat, Türkiye'yi Tahran'la gizli ilişkilerde ve ona karşı yürütülen casusluk faaliyetlerinde kilit oyuncu haline getiren ‘gölge savaşçılardan’ biri olarak değerlendiriliyor.

Çerkeslerin Türk istihbaratında oynadığı rol, Karadeniz bölgesinin jeopolitiğinde Rusya'ya üstünlük sağladığından Moskova'nın Ankara ile koordinasyon kurmaktan başka çaresi kalmamıştır. Türk derin devleti ile Kırım Tatarları arasındaki sağlam bağlar, Rusya’nın bu bölgede yayılmasına karşı mücadelede kilit bir faktör olarak rol oynuyor.

Bu üstünlük, ABD'nin sadece gözlemci olarak kaldığı Ermenistan'da Rusya ile yaşanan çatışmada da açıkça görüldü. Hatta bazıları Türkiye'nin, Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcılığı görevi için aday gösterdiği Joel Rayburn'ün geri çekilmesinde parmağı olduğunu, çünkü Türkiye'nin uzun süredir Rayburn'ün Suriye konusundaki vizyonuna karşı çıktığını söylüyor. Bir de Trump'ın Türkiye’deki elçisi olmaktan ziyade şakayla karışık ‘Türkiye'nin Ortadoğu Temsilcisi’ olarak anılan ABD'nin Ankara Büyükelçisi (Tom Barrack) var ki, bu da Türkiye'nin ABD'nin üst düzey çevrelerinde ne kadar etkili olduğunu gösteriyor.

Türkiye ve Hava Kuvvetleri istihbaratı: Bayraktar'dan Kaan'a

Polonya ve Macaristan başta olmak üzere Avrupalılar bile, Türk Hava Kuvvetleri'nin dikkat çekici yükselişi nedeniyle, sadece istihbarat konusunda değil, askeri teknoloji konusunda da Türkiye'ye güvenmeye başladılar. Şarku’l Avsat’ın al Majalla’dan aktardığı analize göre bu durum artık ABD savunma sanayisine girmeye hazırlanan Bayraktar İHA’larıyla sınırlı kalmayıp Türk istihbaratının, özellikle Hakan Fidan'ın rolüyle yükselişe geçen Pavo Group ve Canik Arms gibi daha küçük şirketleri de kapsıyor.

“Küresel güçlerin savunma tedarikçisi olarak Türkiye'ye yönelmesinin sebebi sadece teknoloji değil, aynı zamanda insan ve teknik unsurları içeren entegre bir istihbarat sistemi olması da buna itiyor.

Fidan, dışişleri bakanlığı görevini üstlenmeden önce yaklaşık 15 yıl boyunca Türkiye'nin istihbarat teşkilatının başında görev yaptı. Ayrıca, Ankara'nın Latin Amerika'dan Afrika ve Güney Asya'ya kadar uzanan etki alanını genişletmesinde önemli bir rol oynayan, Türkiye'nin dünya çapındaki yardım programından da sorumluydu.

Endonezya tarafından satın alınan ve diğer Doğu Asya ülkelerinin de ilgisini çeken TUSAŞ Kaan savaş uçağı, sadece bir mühendislik projesi değil, Türkiye'nin ABD'ye bağımlı olmadan kendi motorlarını geliştirme konusundaki bağımsızlığının da bir ifadesidir.

dfgt
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) bölünmüş başkenti Lefkoşa'da, 1974 yılında Kıbrıs'ın işgalini anmak için düzenlenen askeri geçit törenine katıldılar, 20 Temmuz 2025 (Reuters)

Küresel güçlerin savunma tedarikçisi olarak Türkiye'ye yönelmesinin sebebi sadece teknoloji değil, aynı zamanda insan ve teknik unsurları içeren entegre bir istihbarat sistemi olması da buna itiyor. Türkiye'nin ABD ve Avrupa'ya tamamen bağımlı olmadan öğrenme, uyum sağlama ve yenilik yapma kabiliyeti, onu ABD’nin savunma alanında hegemonyasına alternatif arayan Afrika, Asya ve hatta Güney Amerika ülkeleri için cazip bir seçenek haline getirdi.

Türk istihbaratının yükselişi Trump'ın dikkatini çekerken, Avrupalılar da Ankara'yı Rusya ve Çin'e karşı stratejik bir seçenek olarak görmeye başladı.


İsrail Dışişleri Bakanlığı, Trabzon'daki eyleme tepki gösterdi

Kafasına çuval geçirilen Netanyahu maketinin üzerine "Savaş suçlusu" yazılı bir kağıt da asıldı (X/Kemalsaglamart1)
Kafasına çuval geçirilen Netanyahu maketinin üzerine "Savaş suçlusu" yazılı bir kağıt da asıldı (X/Kemalsaglamart1)
TT

İsrail Dışişleri Bakanlığı, Trabzon'daki eyleme tepki gösterdi

Kafasına çuval geçirilen Netanyahu maketinin üzerine "Savaş suçlusu" yazılı bir kağıt da asıldı (X/Kemalsaglamart1)
Kafasına çuval geçirilen Netanyahu maketinin üzerine "Savaş suçlusu" yazılı bir kağıt da asıldı (X/Kemalsaglamart1)

İsrail Dışişleri Bakanlığı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun maketinin cumartesi günü Trabzon'da "Netanyahu'ya idam" afişiyle birlikte bir inşaat vincine asılmasına tepki gösterdi.

Pazar günü X'te yapılan paylaşımda, Artvin Çoruh Üniversitesi Görsel İletişim Tasarımı bölümünde öğretim üyesi olan Kemal Sağlam'ın öncülüğüyle gerçekleştirilen eylemde TOKİ konutları inşaatındaki bir vincin kullanıldığı hatırlatıldı:

Türk akademisyen Başbakan Netanyahu'nun maketini bir 'İdam Cezası' afişiyle birlikte asıyor. Bir devlet şirketi gururla yardım ediyor. Türk yetkililer bu skandala karşı çıkmadı. Erdoğan'ın Türkiyesi'nde nefret ve antisemitizm kınanmıyor, kutlanıyor.

Sağlam, yerel basına yaptığı açıklamada Gazze'deki katliamlara dikkat çekmek istediğini belirterek "İsrail hükümetinin politikası uluslararası hukuku ve insan haklarını ihlal ediyor" demişti. 

Türkiye'deki resmi makamlar henüz konuya dair herhangi bir açıklama yapmadı. 

Gazze savaşı Ankara-Tel Aviv ilişkilerini gerse de Türkiye, Mısır ve Katar'la birlikte ABD Başkanı Donald Trump'ın 20 maddelik planının garantörlerinden biri oldu. 

ABD'nin talebi üzerine Türkiye, ateşkes ve rehine takası anlaşmasını imzalaması için Hamas'ı ikna etmişti. Trump da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a desteği için teşekkür etmişti.

Diğer yandan Türkiye'nin Gazze Şeridi'ne konuşlandırılacak uluslararası güvenlik gücünde yer alamayabileceği son günlerde bildiriliyor.

ABD Dışişleri Marco Rubio, Gazze'de görev yapacak güvenlik gücünün İsrail tarafından da onaylanması gerekeceğini cuma günü söyledi.

Rubio, Türkiye'nin katılımına dair doğrudan açıklama yapmazken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD Başkanı Yardımcısı JD Vance'le 22 Ekim'de yaptığı görüşmede Türkiye'nin olası rolüne dair "Bu konuda karar İsrail yönetimine danışılarak alınacak. Çok net görüşlerim var" demişti.

Independent Türkçe, RT, Haber61


Reuters: Türkiye, ABD ve Avrupa’yla savaş jeti pazarlığında

Analizde, Erdoğan'ın son dönemdeki diplomatik başarılarını kullanarak ABD'yle savaş jeti anlaşmalarını tamamlamak istediği yazılıyor (Reuters)
Analizde, Erdoğan'ın son dönemdeki diplomatik başarılarını kullanarak ABD'yle savaş jeti anlaşmalarını tamamlamak istediği yazılıyor (Reuters)
TT

Reuters: Türkiye, ABD ve Avrupa’yla savaş jeti pazarlığında

Analizde, Erdoğan'ın son dönemdeki diplomatik başarılarını kullanarak ABD'yle savaş jeti anlaşmalarını tamamlamak istediği yazılıyor (Reuters)
Analizde, Erdoğan'ın son dönemdeki diplomatik başarılarını kullanarak ABD'yle savaş jeti anlaşmalarını tamamlamak istediği yazılıyor (Reuters)

Türkiye bölgedeki hava gücünü artırmak için Avrupa ve ABD'den savaş jetleri satın alma çalışmalarını hızlandırdı.

Reuters'ın analizinde Ankara yönetiminin, ABD'nin tedarik ettiği F-15, F-16 ve F-35 jetlerine sahip İsrail'in Gazze, İran, Suriye, Lübnan ve Katar'a düzenlediği saldırılar karşısında tedirgin olduğu yazılıyor. Türkiye'nin "potansiyel tehditlere karşı koymak ve savunmasız kalmamak için hava gücünün hızla artırılmasını" istediği ifade ediliyor.

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla konuşan bir kaynak, Türkiye'nin acil ihtiyacını karşılamak için Katar ve Umman'dan 12 adet kullanılmış Eurofighter Typhoon jeti satın alacağını söylüyor.

Satışın, Eurofighter konsorsiyumundaki Birleşik Krallık (BK), Almanya, İtalya ve İspanya tarafından onaylanması gerekiyor. Bu süreçte 28 yeni savaş uçağının daha ileri tarihlerde tedarik edilmesi planlanıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Katar ve Umman ziyaretlerinde jet sayısı, fiyatlandırma ve teslim takvimini gündeme getireceği öne sürülüyor.

BK ve Türkiye, temmuzda 40'a yakın Eurofighter uçağı için ön anlaşma imzalamıştı. Londra yönetiminden bir kaynak, "Sözleşmenin son detaylarını yakında belirlemeyi umuyoruz" diyor.

Türkiye Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, nihai bir anlaşmaya varılmadığı ve Britanya'yla görüşmelerin olumlu yönde ilerlediği, diğer konsorsiyum üyelerinin de jet tedarikini desteklediği belirtiliyor.

Katar ve Umman ise gelişmelerle ilgili yorum yapmadı.

Türkiye, 2020'de Rus menşeli S-400 hava savunma sistemlerini satın almış, ABD de misilleme olarak CAATSA yaptırımlarını devreye sokup Ankara'yı F-35 programından çıkarmıştı.

Analizde, Erdoğan'ın geçen ay Beyaz Saray'da ABD Başkanı Donald Trump'la görüşmesinde ilerleme sağlanamadığı savunuluyor. Ancak Türkiye'nin, Gazze savaşında Hamas'ı ateşkes anlaşmasını imzalamaya ikna etmekte oynadığı rolle ivme kazandığı, bu sayede CAATSA yaptırımlarını aşmayı istediği aktarılıyor.

Kaynaklar, Trump'ın özel bir "muafiyet" kararı alarak, F-35 tedarikinin önünü açabileceğini söylüyor. Ankara'nın ilerleyen süreçte Washington'a böyle bir hamle teklifiyle gidebileceği öne sürülüyor.

AK Parti Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı Harun Armağan şu yorumları yapıyor:

CAATSA meselesinin çözülmesi gerekiyor. Bunun başkanlık muafiyetiyle mi yoksa Kongre kararıyla mı olacağı ABD'nin inisiyatifinde. Diplomasi ve işbirliği çabaları sürerken, bu CAATSA meselesi biraz tuhaf görünüyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Trump'ın Türkiye'nin stratejik önemini bildiğini ve "tüm bu bekleyen sorunlara yaratıcı çözümler aradığını" söylüyor. Ancak olası planlara dair daha fazla bilgi paylaşmıyor.

Reuters, Türkiye'nin Batılı ülkelerden silah tedarikinde yaşadığı zorlukların ardından kendi beşinci nesil savaş uçağı KAAN'ı geliştirdiğine de dikkat çekiyor. Ancak KAAN'ın, Türk hava gücünün belkemiğini oluşturan F-16'ların yerini almasının yıllar sürebileceği yazılıyor. Ayrıca hava savunma sistemi Çelik Kubbe'nin geliştirme sürecinin de hızlandırıldığı belirtiliyor.

Independent Türkçe, Reuters, Defence News