Aksa Tufanı operasyonunun ardından Türkiye ile Hamas arasında ilişkiler bozuldu mu?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye
TT

Aksa Tufanı operasyonunun ardından Türkiye ile Hamas arasında ilişkiler bozuldu mu?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye

Hamas’ın, 7 Ekim’de İsrail’e karşı Aksa Tufanı operasyonu başlatmasından bu yana, Türkiye ile Hamas arasında gerginlik işaretlerinin görülmeye başladığı öne sürüldü.

Türkiye, Hamas liderlerinden ülkeyi terk etmelerini istediğine dair iddiaları inkar etse de, çeşitli göstergeler ilişkilerinin zarar görmeye başladığını doğruluyor.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi tarafından X hesabından yapılan Arapça açıklamada, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın üst düzey Hamas yetkililerine Türkiye’yi derhal terk etme talimatı verdiği’ iddiaları tamamen asılsızdır. Asılsız iddialara inanmayın” denildi.

Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, Fehim Taştekin’in Al Monitör’deki ‘Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye Türkiye’den nazikçe gönderildi’ haberini de açıklamasına ekledi.

Şarku’l Avsat’a konuşan Türk kaynaklar, “Hamas liderlerinden Türkiye’yi terk etmelerinin istendiği yönündeki spekülasyon, Ankara’nın başından beri benimsediği, sivillerin öldürülmesini reddeden tutumuna dayanıyor” şeklinde bir yorumda bulundu.

Kaynaklar, Ankara’nın Hamas hareketiyle ilişkilerinin halen devam ettiğini de belirtti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,11 Ekim’de partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, sivillere yönelik hiçbir eylemi, sivil yerleşimleri hedef alan hiçbir saldırıyı doğru bulmadıklarını dile getirdi.

Türkiye’deki medya kuruluşları, ilk kez Hamas’ın yaptıklarını ‘terör’ olarak nitelendirerek, sivilleri hedef almanın, İsrail’in Filistinlilere karşı defalarca uyguladığı eylemlerden farklı olmayan bir ‘savaş suçu’ olduğunu ifade etti.

Bu durum, bu tür eylemlerin Filistin davasına hizmet etmediğini düşünen Hamas’ı ve diğer Filistin hareketlerini kızdırdı.

Öte yandan İsrail, Hamas hareketinin ofisleri olduğu ve liderlerinin orada serbestçe hareket ettiği sürece, Türkiye’nin Hamas ile krizi sona erdirme yönündeki arabuluculuğunu reddetti.

Türkiye, yakın zamanda İsrail ile ilişkileri normalleştirmeye yönelik bir süreç başlattı.

Erdoğan, Eylül ayında Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu toplantıları sırasında, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir araya geldi.

Ankara, İsrail gazını kendi toprakları üzerinden Avrupa’ya taşımayı amaçlıyor ve bu nedenle iki taraf arasındaki ilişkilerde zor bir denge kurmak istiyor.



Erdoğan, Şam'a, SDG'nin orduya entegre edilmesi kararını hayata geçirmesi çağrısında bulundu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
TT

Erdoğan, Şam'a, SDG'nin orduya entegre edilmesi kararını hayata geçirmesi çağrısında bulundu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye hükümetine, çoğunluğu Kürtlerden oluşan ABD destekli “Suriye Demokratik Güçleri”ni (SDG) orduya dahil etme kararını uygulamaya çağırdı.

Cumhurbaşkanı Ahmed eş Şara hükümeti, geçtiğimiz mart ayında SDG liderliğiyle SDG savaşçılarının silahlı kuvvetlere dahil edilmesi konusunda bir anlaşmaya varmıştı.

Erdoğan, Budapeşte'den kalkan uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada, "Özellikle (YPG) meselesini yakından takip ediyoruz. Şam yönetiminin bu konudan dikkatini başka yöne çevirmemesi önemlidir" ifadesini kullandı. Türkiye Cumhurbaşkanı, ülkesinin Suriye, Irak ve ABD ile birlikte, yıllardır SDG güçleri tarafından yönetilen Suriye'nin kuzeydoğusundaki gözaltı kamplarında bulunan DEAŞ militanlarının kaderini müzakere etmek üzere bir komite kurduğunu belirtti. Irak'ın “kamplar konusuna odaklanması gerektiğini, çünkü (Hol kampındaki) kadın ve çocukların çoğunun Suriyeli ve Iraklı olduğunu ve ülkelerine geri gönderilmeleri gerektiğini” söyledi.