Diyarbakır Cezaevi'nin 'işkenceci subayı' olarak bilinen Esat Oktay Yıldıran'ın adı okuldan kaldırıldıhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/t%C3%BCrkiye/4753566-diyarbak%C4%B1r-cezaevinin-i%C5%9Fkenceci-subay%C4%B1-olarak-bilinen-esat-oktay-y%C4%B1ld%C4%B1ran%C4%B1n
Diyarbakır Cezaevi'nin 'işkenceci subayı' olarak bilinen Esat Oktay Yıldıran'ın adı okuldan kaldırıldı
Kolaj: Indepdent Türkçe
İzmir Buca Belenbaşı Köyü'nde bulunan bir ilkokula, 12 Eylül 1980 darbesinden sonra Diyarbakır E Tipi Askeri Cezaevi'nde yaşanan işkencelerin önemli faillerinden biri olarak bilinen Esat Oktay Yıldıran'ın adı verilmesi kamuoyunda tepki çekmişti.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) İzmir 5 Nolu Şube Başkanı Savaş Candemir karardan dönüldüğünü duyurdu. Candemir açıklamasında "İki gündür yaptığımız açıklamalar ve kamuoyu desteği sonucu, işkenceci Esat Oktay Yıldıran adı okuldan kaldırılmıştır. Sabah saatlerinde okul tabelaları değiştirilip, tekrar Belenbaşı İlkokulu yapılmıştır" ifadesini kullandı.
Milli Eğitim Bakanlığı dün yaptığı açıklamada "Bu kararı tasvip etmemiz mümkün değildir" ifadesinin yer almıştı.
Esat Oktay Yıldıran kimdir?
Esat Oktay Yıldıran, 12 Eylül darbesi sonrasında Diyarbakır Cezaevi’nde İç Güvenlik Komutanı olarak görev almış subaylardan biri.
Yıldıran’ın yaptığı işkenceler arasında köpeğine saldırtmak, dayak, kadınlara cinsel işkenceler, çıplak şekilde spor yaptırmak, gezdirmek ve tecavüz, erkeğin cinsel organına ip bağlatarak koşturmak, İstiklal Marşı dinleterek dayak, dışkı yedirmek, makata cop sokmak gibi şiddet uygulamaları vardı. Kürt siyasetçilerden Ahmet Türk, Celal Paydaş, Mustafa Çakmak, Orhan Miroğlu, Selim Çürükkaya, Şükrü Gülmüş, Nurettin Yılmaz ve Gültan Kışanak gibi isimler de Yıldıran’ın işkencelerine maruz kalan isimler arasında yer alıyor. Eski HDP Milletvekili Altan Tan, babası Bedii Tan’ın oruçlu haliyle önce dayak yediğini, ardından lağım pisliği yedirilerek hastalandığını ve bu şekilde öldüğünü açıklamıştı. Yıldıran’ın yönetimindeki cezaevinde 34 mahpus öldü.
Yıldıran, 22 Ekim 1988’de İstanbul, Ümraniye’de, eşi ve 2 çocuğu ile birlikte bindiği halk otobüsünde öldürüldü.
Türkiye, tehdit ortadan kalkana kadar PKK'ya yönelik operasyonlara devam edeceğini açıkladıhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5143407-t%C3%BCrkiye-tehdit-ortadan-kalkana-kadar-pkkya-y%C3%B6nelik-operasyonlara-devam-edece%C4%9Fini
Türkiye, tehdit ortadan kalkana kadar PKK'ya yönelik operasyonlara devam edeceğini açıkladı
Kuzey Irak'taki PKK mevzilerine yönelik Pençe-Kilit Harekatı'na katılan Türk askerleri (Millî Savunma Bakanlığı)
Millî Savunma Bakanlığı, PKK bölgelerindeki askeri operasyonların bu bölgeler temizlenene kadar devam edeceğini ve PKK'nın tasfiye edilmesi ve silahlarının teslim edilmesi kararının uygulanarak PKK tehdidinin ortadan kaldırılacağını bildirdi. Millî Savunma Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri ve Bakanlık Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk, ordunun ‘terör örgütü PKK militanları tarafından kullanılan bölgelerde, bölge temizleninceye ve bölücü terör örgütü Türkiye için tehdit olmaktan çıkıncaya kadar azim ve kararlılıkla operasyonlara devam edeceğini’ belirtti.
PKK pazartesi günü, 26 yıldır Türkiye'de tutuklu bulunan kurucusu Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat'ta Marmara Denizi'nin güneyinde bulunan İmralı Cezaevi'nden yaptığı çağrıya cevaben 5-7 Mayıs tarihleri arasında bir kongre düzenleyerek kendisini feshettiğini ve silah bırakacağını duyurdu.
Öcalan'ın çağrısı, AK Parti'nin Cumhur İttifakı'ndaki büyük ortağı Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın desteğiyle ‘terörden arındırılmış Türkiye’ girişimini başlatmasının ardından geldi.
Temkinli tutum
Aktürk haftalık basın brifinginde şunları söyledi: “Silahlı kuvvetlerimiz, bölücü terör örgütü PKK tarafından kullanılan bölgelerde, mağara, sığınak, barınak, mayın ve el yapımı patlayıcıların tespit ve imhasına yönelik kara arama tarama faaliyetlerine, bölgenin temizlendiği ve devletimize yönelik herhangi bir tehdit oluşturmadığı kesinleşinceye kadar azim ve kararlılıkla devam edecektir.”
Türk ordusu, Nisan 2022'den bu yana Kuzey Irak'taki PKK mevzilerine karşı Pençe-Kilit olarak bilinen ve öncesinde Pençe-Kartal adı verilen bir hava operasyonu ile hava destekli bir kara harekâtı yürütüyor. Bu harekât PKK'nın kabiliyetlerini ve faaliyetlerini ciddi ölçüde zayıflattı ve Kuzey Irak'taki kalelerinden Türkiye'ye karşı operasyon başlatma kabiliyetini sınırladı.
Aktürk, 1984 yılından bu yana Türk devletine karşı silahlı mücadele yürüten PKK'nın dağılma ve silah bırakma kararını gecikmeksizin uygulaması gerektiğini söyledi.
Pençe-Kilit Harekâtı kapsamında Kuzey Irak'ta PKK'ya ait bir mağarayı tarayan Türk askerleri (Millî Savunma Bakanlığı)
Sahada atılacak somut adımların yakından takip edildiğine dikkat çeken Aktürk, aynı zamanda Türk kuvvetlerinin devam eden harekâtın sabote edilmesi, sözlü ve fiili provokasyonlar da dâhil olmak üzere her türlü duruma karşı hazır ve nazır olduğunu vurguladı.
PKK silahlarını nasıl teslim edecek?
Türkiye'de son derece tartışmalı bir konu olan PKK silahlarının teslimi ile ilgili olarak Savunma Bakanlığı'ndan resmi bir kaynak, “Ülkemizdeki ilgili birimler tarafından, bölge ülkelerindeki muadilleriyle koordineli şekilde bir mekanizma kurulacak” dedi.
Kaynak, “Bu süreç, ülkemizdeki ilgili kurumlarla koordinasyon içinde, son derece hassas bir biçimde yürütülecek… Terör örgütü PKK’nın tasfiyesi kararının uygulanmasına yönelik tüm saha adımlarını yakından takip edeceğiz. Terör örgütünü kullanan ülkelerden ve kendi içinden gelen, örgütün kendisini feshetme yönünde aldığı bu kararı desteklemeyen provokasyonlara karşı dikkatli olunması gerektiğini vurgulamakta fayda görüyoruz” ifadelerini kullandı.
Kuzey Irak dağlarındaki PKK militanları (AFP)
Aynı bağlamda, Türkiye'nin karar alıcı çevrelerine yakın Hürriyet Gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, PKK'nın silahlarını teslim etmesine ilişkin bir harita ortaya koyarak, sürecin istihbarat servisi tarafından doğrulanacağını ve bu projenin haziran ayı sonuna kadar tamamlanmasının beklendiğini söyledi. Selvi, kendi kaynaklarına dayanarak Türkiye, Irak ve Suriye'de PKK militanlarının silahlarını teslim edecekleri merkezlerin belirlendiğini ve her ülkedeki silahsızlanma sürecinin o ülkeyle ortaklaşa kurulan bir mekanizma tarafından Türk istihbaratıyla koordineli bir süreçte kontrol edileceğini kaydetti.
Türk istihbaratının silahların teslim edileceği yerlerle ilgili kapsamlı bir çalışma yürüttüğünü söyleyen Selvi, Birleşmiş Milletler'in (BM) sürecin denetlenmesinde herhangi bir rolü olduğunu reddetti. Türkiye'nin silahların bırakılmasına ilişkin karar, değerlendirme ve onayının, Millî İstihbarat Teşkilâtı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sunacağı bir rapora dayanacağını söyledi.
Selvi, PKK'nın silah bıraktığının teyit edilmesinin ardından ‘demokratikleşme’ sürecinin başlayacağını ve PKK militanları, yaşlı mahkumlar ve cezaevlerindeki hastalar için yasal adımlar atılacağını ifade etti.