Dışişleri Bakan Yardımcısı Yıldız: İsrail'in ihlal etmediği bir hukuk kuralı yok

Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Ahmet Yıldız, Uluslararası Adalet Divanındaki (UAD) danışma görüşü sunumunun ardından "İsrail'in ihlal etmediği bir hukuk kuralı yok" dedi

Ahmet Yıldız (AA)
Ahmet Yıldız (AA)
TT

Dışişleri Bakan Yardımcısı Yıldız: İsrail'in ihlal etmediği bir hukuk kuralı yok

Ahmet Yıldız (AA)
Ahmet Yıldız (AA)

Yıldız, İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarının ele alındığı UAD'deki danışma görüşünde Türkiye adına yaptığı sunum sonrası AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

Hollanda'nın idari başkenti Lahey'deki Barış Sarayı'nda faaliyetlerini yürüten Divan'daki duruşmalara ilişkin genel değerlendirmelerde bulunan Yıldız, "İsrail'in ihlal etmediği bir hukuk kuralı yok. Ahlaki bir kural da yok maalesef." ifadesini kullandı.

"İsrail'in işgalinin hukuksuzluğu doğrultusundaki tezler savunuldu"

Yıldız, ayrımcılık, Müslüman karşıtlığı (İslamofobi) ve antisemitizm gibi insan haklarına ilişin birçok toplantıya katıldıklarını belirterek "Birçok haktan, kuraldan bahsediliyor ama İsrail'e geldiğinde maalesef bunlar çok geçerli olmuyor ya da uygulatılamıyor. Aslında meselenin gerçek çözümü, İsrail'in uluslararası meşruiyete dönmesidir, bu açık." diye konuştu.

Divan'da diğer ülkeler tarafından yapılan sunumların çoğunda Türkiye'nin belirttiği üzere İsrail'in işgalinin hukuksuzluğu doğrultusundaki tezlerin savunulduğunu aktaran Yıldız, "Aslında bütün konuşmacılar bunda müttefik ama Güvenlik Konseyindeki tıkanmalardan dolayı maalesef bunlar fiiliyata geçirilemiyor." görüşünü paylaştı.

"İnşallah Refah'a bir operasyon olmaz"

Türkiye'nin sunumunda Gazze'deki insani drama da dikkati çektiklerini anlatan Yıldız, "Gazze'ye değinmemizin sebebi de hakikaten durum çok kötüye gidiyor. İsrail'in saldırılarının boyutu, kapsamı ve verdiği zararlar herkesin hayalinin ötesine geçti. İnşallah Refah'a bir operasyon olmaz. Sürdürülen rehine takası ve ateşkes görüşmeleri sonuçlanır ve barış için bir kapı açılır." ifadelerini kullandı.

Kudüs'ün statüsünün korunmasının önemi

Yıldız, Türkiye'nin sunumunda Kudüs'ün statüsünün korunmasına ilişkin beyanlarda bulunduklarını aktararak, şunları kaydetti:

Biz sunumumuzda öncelikle politikamızı kısaca izah ettik. Sonra işgalin yasa dışılığını uluslararası kararlarla anlattık. Ama daha çok diğer sunumları da tekrar etmemek için ve tarihi sorumluluğumuzdan da hareketle, Kudüs'ün tarihi statüsünün değiştirilmesine yönelik İsrail'in uygulamaları ve kararlarının aynı zamanda Filistin'deki kutsal mekanların statüsünü değiştirmeye yönelik uygulamalarının yasa dışılığını ve içerdiği tehlikeleri anlattık.

"Doğu Kudüs, Filistin devletinin başkenti olacak"

Kudüs'ün ve buradaki kutsal mekanların statüsünün korunmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Yıldız, "Şunu da söylemem lazım. Tabii, Doğu Kudüs, Filistin devletinin başkenti olacak. Bunun dışında bir çözüm zaten İslam dünyasında kabul görmez. Aslında dünyada da kabul görmez." dedi.

Dışişleri Bakan Yardımcısı Yıldız, şu değerlendirmede bulundu:

Her ne kadar siyonist lobi bunun aksini iddia etse de, bakın siyonist lobi diyorum, Yahudi lobisi demiyorum. Çünkü bu siyonist lobi içinde Yahudi olmayan da çok kişi var, grup var. Dolayısıyla bu zaten çözümün parametrelerinden bir tanesi. Değinmemin bir sebebi de ramazan yaklaşıyor ama hala bazı İsrailli bakanlar, bu kutsal mekanlara Yahudi yerleşimcilerin, Yahudilerin yasa dışı olarak girmesi, tecavüz etmesi için çağrılar yapıyorlar. Bunlar çok tehlikeli işler. Zaten duygular yükselmişken, Gazze'deki katliamlar devam ederken bunu yapmaları aslında biliyorsunuz soykırım davasında da Mahkeme verdiği ihtiyati tedbir kararlarına buna da değindi. Bu tür açıklamalardan kaçınılması gerekir. Onun için özellikle bunlara değindik.



PKK'nın üst düzey yetkililerinden Karasu: Silah bırakma taahhüdümüzün ardından Öcalan’ın tutukluluk koşulları iyileştirilmedi

Diyarbakır'da düzenlenen Nevruz Bayramı kutlamaları sırasında Abdullah Öcalan'ın PKK’ya yaptığı kendisini feshetmesi çağrısını okuduğu sıradaki bir fotoğrafını taşıyan Türkiye'deki Kürtler, 21 Mart 2025 (AFP)
Diyarbakır'da düzenlenen Nevruz Bayramı kutlamaları sırasında Abdullah Öcalan'ın PKK’ya yaptığı kendisini feshetmesi çağrısını okuduğu sıradaki bir fotoğrafını taşıyan Türkiye'deki Kürtler, 21 Mart 2025 (AFP)
TT

PKK'nın üst düzey yetkililerinden Karasu: Silah bırakma taahhüdümüzün ardından Öcalan’ın tutukluluk koşulları iyileştirilmedi

Diyarbakır'da düzenlenen Nevruz Bayramı kutlamaları sırasında Abdullah Öcalan'ın PKK’ya yaptığı kendisini feshetmesi çağrısını okuduğu sıradaki bir fotoğrafını taşıyan Türkiye'deki Kürtler, 21 Mart 2025 (AFP)
Diyarbakır'da düzenlenen Nevruz Bayramı kutlamaları sırasında Abdullah Öcalan'ın PKK’ya yaptığı kendisini feshetmesi çağrısını okuduğu sıradaki bir fotoğrafını taşıyan Türkiye'deki Kürtler, 21 Mart 2025 (AFP)

Ankara ile 40 yıllık silahlı çatışmanın ardından silahlarını bırakmayı taahhüt eden PKK tarafından dün yapılan açıklamada, Türkiye'nin bu konuda kendisinden talep edilenleri yerine getirmediğini öne sürdü.

PKK'nın kurucularından ve üst düzey yetkililerinden Mustafa Karasu, PKK'ya yakın Medya Haber televizyonuna yaptığı açıklamada, “Biz hazırız, ancak (Türk) hükümeti gerekli önlemleri almadı” dedi.

Karasu, ‘Türk devleti içindeki bir grubun süreci baltalamaya çalıştığını’ iddia etti. Bazı kaynaklara göre PKK’nın silahlarını teslim etmesinin ilk aşaması önümüzdeki günlerde gerçekleşecekti.

Karasu, özellikle PKK'nın kurucusu Abdullah Öcalan'ın ‘tutukluluk koşullarının iyileştirilmemesine’ üzüldüğünü ifade etti. Öcalan, geçtiğimiz şubat ayı sonlarında PKK’ya kendini feshetmesi ve silahlı mücadeleyi bırakması çağrısında bulunmuştu.

Bazı dost isimlerin (Öcalan'ın tutuklu bulunduğu İstanbul açıklarındaki) İmralı Adası'na gittiklerini, ancak bunun yeterli olmadığını söyleyen Karasu, Öcalan’ın 26 yıldır tek kişilik hücre hapsinde kalmaya devam ettiğini söyledi.

Irak'ta yaşayan iki PKK lideri ve Kürtçe yayın yapan medya kuruluşları, silahların teslim edilmesinin ilk aşamasının 3-10 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşeceğini belirtti, ancak Karasu, silahların teslim edilip edilmeyeceğini ve tarihleri teyit etmedi.