Suudi Arabistan, Arap Kalkanı bölgesindeki jeokimyasal araştırmaların yüzde 40’ını tamamladı

Dünyanın dört bir yanından jeolojik araştırma kurumlarından başkanların katıldığı toplantıdan bir kesit (Şarku’l Avsat)
Dünyanın dört bir yanından jeolojik araştırma kurumlarından başkanların katıldığı toplantıdan bir kesit (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan, Arap Kalkanı bölgesindeki jeokimyasal araştırmaların yüzde 40’ını tamamladı

Dünyanın dört bir yanından jeolojik araştırma kurumlarından başkanların katıldığı toplantıdan bir kesit (Şarku’l Avsat)
Dünyanın dört bir yanından jeolojik araştırma kurumlarından başkanların katıldığı toplantıdan bir kesit (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan Jeolojik Araştırmalar Kurumu CEO’su Mühendis Abdullah Şamrani, Arap Kalkanı bölgesinde toplam alanın yaklaşık 218 bin kilometre karesini kapsayan, ‘hassas’ jeokimyasal araştırmada toplanan verilerin yaklaşık yüzde 40’ının tamamlandığını bildirdi.

Şarku’l Avsat’a konuşan Şamrani, ülkede 48’den fazla elementten oluşan yeni mineral elementlerin keşfedildiğini dile getirdi.

Şamrani, toplam alanın yaklaşık 180 bin kilometre karesini oluşturan, Arap Kalkanı projesinin ilk aşaması olan (havadan) jeofizik araştırmaların ise yüzde 30’unun tamamlandığını söyledi.

Genel Jeolojik Araştırma Girişimi’ndeki jeokimyasal ve jeofizik araştırmalardan ve sondaj örneklerinden elde edilen tüm bilgilerin, çarşamba günü Riyad’da düzenlenen Uluslararası Madencilik Konferansı’nda açıklanacağını da belirtti.

Suudi Arabistan, Eylül 2020’de, Arap Kalkanı bölgesinin tamamını kapsayan 600 bin kilometrekareden fazla alanda, ülkedeki madencilik fırsatlarını araştırmaya yönelik en büyük bölgesel jeolojik çalışmayı başlattı.

Şamrani açıklamasına şu ifadelerle devam etti:

“Üç yıl önce jeolojik bilgi tabanı minimum düzeydeydi. Artık diğer kurumlardan gelen bilgilerle karşılaştırıldığında dünyada üçüncü sırada yer alıyor. Yakın gelecekte ülkede olmasını beklemediğimiz bazı madenlerle ilgili harika haberlerle mutlu olacağız.”

Jeofizik araştırmalarla ilgili tüm bilgilerin sağlanmasına yönelik çalışmaların 2025 ortasına kadar bitirilmesinin planlandığını söyleyen Şamrani, “Bir buçuk ila iki yıl içerisinde Genel Jeolojik Araştırma Girişimi’nde Arap Kalkanı ile ilgili tüm çalışmalar tamamlanacak” diye ekledi.

Suudi Arabistan’ın, Uluslararası Madencilik Konferansı ile 32 ülkenin katılımıyla jeolojik araştırma kurumları başkanlarının dünyadaki ilk toplantısına öncülük ettiğini belirtti.

Şamrani, toplantının ana hedefinin, insan yetenekleri ve kullanılan ekipmanların geliştirilmesi ve kamuoyuna bilgi sağlanmasında teknolojinin kullanılmasına odaklanmak olduğuna dikkat çekti.

Toplantıda, dünya çapındaki jeolojik araştırma kurumları arasında bilgi ve uzmanlık aktarımının başlayacağını vurgulayan Şamrani, “Bu yılın ortasında ülkede bu sektördeki insan yeteneklerine ve teknolojiye yatırım yapmak için çalıştaylar düzenleyeceğiz” dedi.

Şamrani, değerli metaller, demir, altın, bakır, nikel, çinko ve gümüşün keşfine dikkat çekerek, temiz enerjiye geçişe yardımcı olacak, geleceğe yönelik değerli madenlere odaklanıldığını sözlerine ekledi.



ABD-Rusya çekişmesi Çin'e yaradı: "Uranyum ithalatı üç katına çıktı"

Kremlin'den ağustosta yapılan açıklamada, Çin'le ekonomik işbirliğinin geliştirilmesine öncelik verildiği bildirilmişti (Reuters)
Kremlin'den ağustosta yapılan açıklamada, Çin'le ekonomik işbirliğinin geliştirilmesine öncelik verildiği bildirilmişti (Reuters)
TT

ABD-Rusya çekişmesi Çin'e yaradı: "Uranyum ithalatı üç katına çıktı"

Kremlin'den ağustosta yapılan açıklamada, Çin'le ekonomik işbirliğinin geliştirilmesine öncelik verildiği bildirilmişti (Reuters)
Kremlin'den ağustosta yapılan açıklamada, Çin'le ekonomik işbirliğinin geliştirilmesine öncelik verildiği bildirilmişti (Reuters)

Washington ve Moskova arasındaki karşılıklı yaptırımların ardından Çin, Rusya'dan uranyum ithalatını üç katına çıkardı.

Rus devletine ait haber ajansı RIA Novosti'nin incelediği gümrük verilerine göre Çin, son 10 ayda Rusya'dan 849 milyon dolar değerinde zenginleştirilmiş uranyum satın aldı. Bu da geçen yılın aynı dönemine kıyasla yaklaşık üç katlık bir artışa denk geliyor. 

Çin'in sadece ekimde Rusya'dan aldığı zenginleştirilmiş uranyumun değeri, 216 milyon doları buldu. Bir önceki aya göre neredeyse iki kat artış kaydedildi. 

Güney Kore de yılın ilk 10 ayında Rusya'dan 650 milyon dolar değerinde uranyum satın aldı. Böylelikle Güney Kore, Rus uranyumunun ikinci büyük ithalatçısı konumuna geldi. ABD ise üçüncü sıraya geriledi.

ABD Enerji Enformasyon İdaresi'ne göre 2022'de Rusya, ABD'nin ticari nükleer reaktörlerine yakıt sağlayan zenginleştirilmiş uranyumun neredeyse 4'te birini ihraç ediyordu. Ancak aynı yıl başlayan Ukrayna savaşıyla ikili ilişkiler kötüleşti. 

Kongre, Rusya'dan zenginleştirilmiş uranyum ithalatını yasaklayan yasa tasarısını Aralık 2023'te onaylamıştı. Başkan Joe Biden da tasarıyı mayısta imzalamıştı. 

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, bu adımla sivil nükleer enerji konusunda Rusya'ya bağımlılığı azaltmayı, enerji ve ekonomi güvenliğini güçlendirmeyi amaçladıklarını bildirmişti. 

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de bu yıl eylülde bu adıma karşılık belirli kısıtlamalar getirileceğini açıklamıştı. Rusya, kasımda ABD'ye zenginleştirilmiş uranyum ihracatının kısıtlandığını duyurmuştu.  

Diğer yandan Çin'in, Rusya'dan ithal ettiği zenginleştirilmiş uranyumu ABD'ye ihraç ederek Washington'ın Moskova'ya uyguladığı yaptırımı deldiği öne sürülmüştü. Washington, bu yıl eylülde konuyla ilgili inceleme başlatıldığını bildirmişti. 

ABD Uluslararası Ticaret Komisyonu verilerine göre, Kongre'nin Rusya'dan ithalat yasağını onayladığı Aralık 2023'te Çin'den ABD'ye 242 bin 990 kilogram zenginleştirilmiş uranyum sevkiyatı gerçekleştirilmişti. Birleşik Krallık merkezli haber ajansı Reuters, Washington'ın başlattığı incelemeyle ilgili analizinde, 2020-2022'de Çin'in ABD'ye hiç zenginleştirilmiş uranyum göndermediğine dikkat çekmişti.

Çin Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, iddialar doğrudan reddedilmezken, "Çin ve Rusya arasındaki işbirliğinin iki egemen ülkenin kendi kararları doğrultusunda yürütüldüğü ve üçüncü bir ülkenin hedef alınmadığı" belirtilmişti.

Independent Türkçe, RT, Reuters