Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

"Kimse buna uyum sağlayamaz"

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
TT

Çin yeni bir ticaret savaşı mı başlatıyor?

Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)
Çinli BYD ve CATL firmaları, elektrikli otomobil aküsü üretiminde lider konumda (Reuters)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), üretim ve ihracatı artıran Çin'in yeni bir "ticaret savaşı" başlattığını yazıyor. 

Analizde, Çin'in zayıflayan ekonomisini canlandırmak için "fabrikalara steroid bastığı" ve yabancı ülkelerdeki işletmeleri sıkıştırarak yeni bir küresel ticaret savaşı başlattığı savunuluyor. 

Avrupa Birliği, Çin'de üretilen elektrikli otomobillere sağlanan sübvansiyonlar nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında, ülkeden ithal edilen elektrikli araçlara yüzde 38,1'e varan ilave vergi uygulama kararını temmuzda yürürlüğe koymuştu. 

ABD de Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillerin yanı sıra alüminyum ve güneş panellerine ek vergi uygulama kararı almıştı. 

WSJ, Pekin'in stratejisinin yalnızca Batı ülkelerini değil, Türkiye ve Pakistan'ı da tedbir almaya ittiğini hatırlatıyor. Türkiye, Çin'den ithal edilen elektrikli otomobillere uygulanan ek vergileri yüzde 40'a yükseltmişti. 

Analizde, Çin'in "üretime yatırımı artırarak ekonomiyi canlandırıp, uluslararası alanda fazla tepki çekmeden endüstriyel direncini artırmayı hedeflediği" yorumu yapılıyor.

Haberde, Pekin yönetimine danışmanlık yapan bazı kişilerin, ülkenin üretim ve inşaat sektörüne yatırımından ziyade iç tüketimi öncelendirmesi gerektiğini söylediği aktarılıyor. 

Bunun yerinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in "Eskiyi yıkmadan önce yeniyi kurun" anlayışıyla hareket ederek sübvansiyonlu üretime yatırımların artırılması talimatını verdiği bildiriliyor.

Şi'nin bu politikayı izlemesinin iki nedeni olduğuna dikkat çekiliyor. Analize göre bunlardan ilki, Çin'in ABD ve diğer Batılı ülkelerin ağır yaptırımları karşısında ülke ekonomisini ayakta tutabilecek endüstriyel tedarik zinciri oluşturulmasıyla ilgili. İkinci sebepse Pekin'in "savurganlık" diye nitelediği ABD tarzı tüketime kökten itiraz etmesi.

Diğer yandan analizde, Şi'nin bu stratejisinin Pekin'in kapasite fazlasını azaltmaya çalıştığı eski politikalarına kıyasla bir değişime işaret ettiğine dikkat çekiliyor. 

2015'te Şi'nin, Çin Komünist Partisi'nin eski Merkezi Mali ve Ekonomik İşler Komisyonu Direktörü Liu He'ye, özel sektördeki birçok küçük çelik fabrikasını ve diğer işletmeleri kapatma talimatı verdiği hatırlatılıyor. 

Ancak Çin'in "ABD ve AB'ye ek vergi hamlelerini gerekçelendirme fırsatı vermek istemediği" için üretim fazlasını düşürmeye yönelik bu tür politikaları etkili şekilde uygulamadığı savunuluyor.

Pekin Üniversitesi'nden finans uzmanı Michael Pettis, Çin'in halihazırda küresel üretimin üçte birine sahip olduğuna dikkat çekerek, böyle bir durumda üretimi tekrar iki katına çıkararak yabancı ülkelerin üretimdeki payını azaltmayı istediğini savunuyor ve ekliyor: 

Dünyanın geri kalanı bunun tam tersini istiyor. Kimse buna uyum sağlayamaz.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, BBC



ABD, Tahran'ın İsrail'i bombalamasına karşılık olarak İran'ın petrol sektörüne yaptırım uyguluyor

ABD Hazine Bakanlığı (Reuters)
ABD Hazine Bakanlığı (Reuters)
TT

ABD, Tahran'ın İsrail'i bombalamasına karşılık olarak İran'ın petrol sektörüne yaptırım uyguluyor

ABD Hazine Bakanlığı (Reuters)
ABD Hazine Bakanlığı (Reuters)

Amerika Birleşik Devletleri bugün (Cuma) “bu yıl İsrail'e yönelik ikinci doğrudan saldırı olan 1 Ekim saldırısına cevaben” İran'ın petrokimya endüstrisini hedef alan bir dizi yaptırım kararını açıkladı.

AFP'nin aktardığı ABD Hazine Bakanlığı açıklamasına göre, yaptırımlar tüm sektörün yanı sıra yurtdışında yerleşik 30'dan fazla tanker ve şirketi de İran petrolü ve petrokimya ekipmanlarının taşınmasında rol almakla suçlayarak hedef alıyor.

Bakanlık açıklamasında “Bu eylem İran üzerindeki mali baskıyı arttırarak rejimin hayati enerji kaynaklarından elde ettiği gelirleri bölgeyi istikrarsızlaştırmak ve ABD'nin ortak ve müttefiklerini hedef almak için kullanma kabiliyetini sınırlandırmaktadır” denildi.

Karar, İran hükümetini nükleer ve füze programlarını desteklemek için kullandığı mali kaynaklardan mahrum bırakmak için İran ekonomisinin kilit sektörlerini hedef alan mevcut yürütme emrine petrol ve petrokimya sektörlerini de dahil edecek.

Açıklamada, Hazine Bakanlığı'nın 16 kuruluşu ve 17 gemiyi, Ulusal İran Petrol Şirketi'ni (NIOC) desteklemek amacıyla İran petrol ve petrokimya ürünlerinin taşınmasında kullanıldıkları gerekçesiyle yasaklı varlık olarak belirlediği belirtildi.