​Terörist Brenton Tarrant: Beyazların kanını yerde bırakmadım

Camiye saldıran Brenton Tarrant (AFP)
Camiye saldıran Brenton Tarrant (AFP)
TT

​Terörist Brenton Tarrant: Beyazların kanını yerde bırakmadım

Camiye saldıran Brenton Tarrant (AFP)
Camiye saldıran Brenton Tarrant (AFP)

Yeni Zelanda’nın Christchurch şehrinde katliam yapan Brenton Tarrant, sosyal medya hesabından yaptığı 74 sayfalık açıklamasında, Batı ülkelerine yapılan göçmen akışının kendileri için tehdit oluşturduğunu, bu durumun beyazların soykırımı olarak adlandırdığı şeyle sonuçlandığını belirtti.
Saldırının amacına ilişkin Tarrant, tarih boyunca yabancı işgalciler tarafından öldürülen binlerce Avrupalı için misilleme yaptığını vurguladı. Tarrant hedefleri arasında işgalci olarak nitelendirdiği göçmenlerin ülkelerine gelişini azaltmak olduğunu belirtti. Tarrant ayrıca amacının Türkiye’yi düşman ve yabancı karşıtlığı doğal tabiatına döndürerek, Avrupalı NATO üyeleri ile Türkiye’nin arasını bozmak olduğunu belirtti.
Saldırıyı gerçekleştirmek için Yeni Zelanda’yı seçen Tarrant, “göçmenlerin tehlikesini ortaya çıkarmak için 'uygarlığımıza karşı saldırganlık gerçekliğine' dikkat çekmek istediğini” yazdı. Saldırıdan pişmanlık duymadığını söyleyen terörist, amacının işgalci diye tanımladığı “hainleri öldürmek” olduğunu belirterek, hedeflerinin arasında masum olmadığını, çünkü onların başkalarının ülkesini istila ettiklerini belirtti.
Trump’ı destekliyor
Tarrant, beyaz kimliğini öne çıkardığı için ABD Başkanı Donald Trump'ı desteklediğini söyledi. Saldırıyı tek başına gerçekleştirip gerçekleştirmediği henüz net değilken, olayla bağlantısı olduğunu düşünülen dört kişi polis tarafından tutuklandı. Alınan son bilgilere göre saldırıda 49 kişi hayatını kaybederken, en az 20 kişi ise yaralandı.
49 kişinin öldürüldüğü terör eylemiyle ilgili saldırgan katliamdan önce 74 sayfalık bir açıklama paylaştı. 28 yaşındaki Brenton Tarrant açıklamasında, planına ilişkin detayları paylaştı.
Yeni Zelanda katliamcısı, olay anında çekim yaparak bunu sosyal medya hesabından takipçileri ile canlı paylaştı. Facebook, teröristin görüntülerini engellerken, polis ihtarı sonrası Instagram gibi sosyal paylaşım siteleri de görüntülere yasak koydu.
Anders Breivik'ten ilham aldı
Saldırgan açıklamasında, katliam fikrini 2011 yılında Norveç’te 77 kişiyi öldüren Anders Breivik'ten ilham aldığını belirtti. Breivik, 19 Şubat 1979 doğumlu Norveçli bir terörist. 2011 yılında Norveç’te katliam düzenleyen terörist, aşırı sağcı olup, İslam düşmanlığı ile tanınıyor.
Breivik, 22 Temmuz 2011’de, Oslo’daki hükümet binası önünde bir bomba patlatmış ve bu patlamada 8 kişi hayatını kaybetmişti. Breivik iki saat sonra polis kıyafetiyle her yıl düzenlediği gençlik kampı alanına girmiş ve otomatik silahla saldırı düzenleyerek 69 kişiyi katletmişti.
Norveç katliamcısı yargılandığı sırada suçunu itiraf ederek, masum olduğunu belirtti ve Norveç’i İslam istilasından koruduğuna dikkat çekti. Breivik, olaydan dokuz ay sonra 16 Nisan 2012’de 21 yıl hapis cezasına çarptırıldı.



ABD, göçmenleri askeri uçaklarla Libya'ya göndermeyi planlıyor

Libyalılar 28 Nisan 2025'te Trablus'un Şehitler Meydanı'nda yürüyor. Trump yönetimi bölünmüş ülkeye göçmen göndermeyi planlıyor (AFP)
Libyalılar 28 Nisan 2025'te Trablus'un Şehitler Meydanı'nda yürüyor. Trump yönetimi bölünmüş ülkeye göçmen göndermeyi planlıyor (AFP)
TT

ABD, göçmenleri askeri uçaklarla Libya'ya göndermeyi planlıyor

Libyalılar 28 Nisan 2025'te Trablus'un Şehitler Meydanı'nda yürüyor. Trump yönetimi bölünmüş ülkeye göçmen göndermeyi planlıyor (AFP)
Libyalılar 28 Nisan 2025'te Trablus'un Şehitler Meydanı'nda yürüyor. Trump yönetimi bölünmüş ülkeye göçmen göndermeyi planlıyor (AFP)

Reuters'ın haberine göre Trump yönetimi, göçmenleri askeri uçakla Libya'daki gözaltı merkezlerine göndermeyi planlıyor.

The New York Times'a konuşan yetkililer, uçağın çarşamba günü kadar erken kalkabileceğini söyledi. Uçuşta yer alacak kişilerin uyrukları henüz belli değil.

Libya'da şiddetli çatışmalar var ve insan hakları grupları, ülkedeki göçmen gözaltı merkezlerini "korkunç" ve "içler acısı" diye niteliyor.

Bu girişim, Trump yönetiminin göçmenleri ABD'ye girmekten caydırmaya ve ülkede yasadışı olarak bulunanlara, zor koşullara sahip ülkelere gönderilebilecekleri mesajını vermeye çalıştığı dönemde geldi.

Yine de uçuş, yasal, lojistik ya da diplomatik kısıtlamalar nedeniyle gerçekleşmeyebilir. Yönetim daha önce de bir grup Venezuelalıyı El Salvador'a gönderdiği için sert tepkiyle karşılaşmıştı. Bu kişiler teröristlere ayrılmış bir hapishanede tutuluyor.

Dışişleri Bakanlığı, "suç, terörizm, patlamamış kara mayınları, iç karışıklık, insan kaçırma ve silahlı çatışmalar" nedeniyle Amerikan halkına Libya'ya gitmemeyi tavsiye ediyor.

Ülke, uzun yıllar diktatörlük yapan Muammer Kaddafi'nin 2011'de devrilmesinden bu yana yıllardır süren iç savaşla karşı karşıya ve hâlâ bölünmüş durumda. Birleşmiş Milletler'in tanıdığı hükümet Libya'nın batısını Trablus'tan yönetiyor. Aynı zamanda doğu, ülkenin petrol sahalarının çoğunu kontrol eden savaş lordu Halife Hafter liderliğindeki hükümet tarafından yönetiliyor.

ABD'nin Trablus'taki hükümetle sadece resmi ilişkisi var ama bu Hafter'in oğlu Saddam'ın geçen hafta Washington'ı ziyaret etmesini ve birkaç Trump yetkilisiyle görüşmesini engellemedi. Trump'ın Beyaz Saray'daki ilk döneminde Hafter'le dostane bir ilişkisi vardı.

Libya, Avrupa'ya gitmeye çalışan göçmenler için merkez niteliğinde. Ülkede mülteciler ve göçmenler için çok sayıda gözaltı tesisi var. Uluslararası Af Örgütü, 2021 tarihli raporunda bu tesislerin "erkeklere, kadınlara ve çocuklara yönelik cinsel şiddet" kanıtlarıyla "korkunç" bir "cehennem manzarası" oluşturduğunu belirtmişti.

Öte yandan Küresel Gözaltı Projesi, Libya'da tutulan göçmenlerin "fiziksel kötü muamele ve işkencenin" yanı sıra zorla çalıştırma ve köleliğe maruz kalabileceğini açıklamıştı.

Dışişleri Bakanlığı geçen sene yıllık raporunda ülkedeki gözaltı merkezlerindeki "sert ve hayati tehlike oluşturan" koşullara işaret etmişti. Raporda göçmenlerin "göçmenlik mahkemelerine ya da yasal süreçlere erişimlerinin olmadığı" belirtilmişti.

Carnegie Endowment for International Peace'de Libya uzmanı olan Frederic Wehrey, The Times'a şunları söyledi:

Bu göçmen hapishanelerinde bulundum ve burası göçmenler için uygun bir yer değil. Savunmasız birini atmak için korkunç bir yer.

Independent Türkçe