Balinaların binlerce yıldır aynı göç yolunu izlediği ortaya çıktı

Balinalar denizlerin ve yeryüzünün en büyük canlıları olarak biliniyor
Balinalar denizlerin ve yeryüzünün en büyük canlıları olarak biliniyor
TT

Balinaların binlerce yıldır aynı göç yolunu izlediği ortaya çıktı

Balinalar denizlerin ve yeryüzünün en büyük canlıları olarak biliniyor
Balinalar denizlerin ve yeryüzünün en büyük canlıları olarak biliniyor

Balinaların vücutlarına yapışan kabuklu deniz canlısı fosillerindeki kimyasalları inceleyen bilim insanları, bu devasa hayvanların okyanuslarda izlediği rotayı keşfetti.
The Independent'tan Josh Gabbatiss'in haberine göre, araştırma bulguları, modern balinaların atalarının yüz binlerce yıldır izlediği uzun mesafeli yolları hala takip ettiğini gösteriyor.
Günümüzde balinaların birçoğu üremek için çok uzak mesafelere dünyanın kuzeyindeki yiyecek zengini sulardan Orta Amerika ve Hawaii çevresindeki daha ılık denizlere seyahat ediyor.
Ancak uzmanlar bu rotaların uzun zaman önce oluştuğunu iddia etse de teoriyi destekleyecek yeterli miktarda fosil kanıtının henüz elde edilemediği kaydedildi.
Önceki çalışmalar balinaların kemiklerini inceleyerek onların rotasını saptamaya çalışırken yeni çalışmayı yürüten ekip, daha doğru veriler sağladığını düşündükleri kabuklu deniz canlılarını incelemeyi tercih etti.
Kaliforniya Üniversitesi’nde (Berkeley) doktora öğrencisi Larry Taylor çalışmayla ilgili şunları söyledi: 
"Kabuklu deniz canlılarına ait fosiller, eski çağlardaki kambur ve gri balinaların günümüzdeki balinalara benzer şekilde seyahat ettiğini açıkça gösterdi. Yazın üreme ve kışın beslenme amaçlı göçler, yüz binlerce yıldır bu balinaların yaşam tarzının ayrılmaz bir parçası olmuş gibi görünüyor."
Çalışmada özellikle Panama’nın Pasifik kıyılarının en az 270 bin yıldır balinaların buluşma noktası olarak hizmet ettiği belirtiliyor.
Araştırmaya göre kabuklu deniz canlılarının çoğu kabuklarını kayalara yapıştırırken, bazı türleri balinaların vücudunda yaşamını sürdürüyor. Böylece bu kabuklu hayvanlar, balinalar aracılığıyla besin yönünden zengin sulara ulaşıyor ve diğer kabuklularla üreme imkanı buluyor. 
Araştırmacı Taylor ve meslektaşları, hem modern hem de eski deniz hayvanlarının kabuğunda korunan oksijen molekülü türlerini inceledi. Okyanuslardaki oksijen bileşimi balinaların bulunduğu yerlere göre değiştiği için bilim insanları bu incelemeden balinaların zaman içindeki hareketlerine dair fikir edindi.
Hem tarih öncesine ait örnekler hem de modern örnekler, farklı okyanuslarda balinaların yaz mevsimindeki beslenme ve kış mevsimindeki üreme dönemlerini gösteren belirli kalıplar olduğunu ortaya koydu.
Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley’den araştırmanın eş yazarı Dr. Seth Finnegan kullandıkları yöntemle ilgili “bu tekniği zaman içinde ve farklı balina toplulukları üzerinde deneyerek geliştirmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Proceedings of the National Academy of Sciences isimli bilimsel yayında yer alan çalışmada bilim insanları kullandıkları tekniğin, tarih öncesine dair daha çok dedektiflik yapmak için kullanılabileceğini öngörüyor.



Çin’den 6G tabanlı elektronik savaş silahı

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Çin’den 6G tabanlı elektronik savaş silahı

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Çinli bilim insanları 6G teknolojisini kullanarak gelişmiş yeni bir silah ürettiklerini ve bu silahın gelişmiş savaş uçaklarını bile şaşırtarak iletişim sistemlerini bozabileceğini iddia ediyor.

Araştırmacılar radyo sinyali işleyen yeni sistemin, modern radar ekipmanlarına karşı avantajlar sağladığını öne sürüyor.

6G silahın, düşman rölelerini engelleyebileceğini ve binlerce sahte sinyal üreterek ABD yapımı F-35 gibi gelişmiş savaş uçaklarının pilotlarını şaşırtabileceğini söylüyorlar.

Çin'in optik alanında yayın yapan hakemli dergisi Acta Optica Sinica'da yayımlanan araştırmaya göre, bu silah aynı zamanda kısa sürede büyük miktarda bilgi iletmek için bir iletişim cihazı görevi de görebiliyor.

Araştırmacılar bunun, "eşzamanlı bir şekilde aynı frekans üzerinden iletişim kurma ve bozma yeteneklerine" sahip, dünyanın kamuya açıklanan ilk sistemi olduğunu belirtiyor.

Bilim insanları şöyle yazıyor:

6G teknolojisinin evrimi, iletişim, radar ve elektronik savaş uygulamalarının birbirine yakınlaşmasını teşvik ediyor.

6G teknolojisi, mevcut 5G sistemlerine kıyasla daha yüksek hız, daha düşük gecikme süresi ve daha fazla kapasite sağlayan en yeni nesil iletişim ağlarını temsil ediyor.

Bu teknoloji, veri aktarım hızlarının 100 Gbps'ye yükselmesini ve gecikme süresinin 1 milisaniyenin altına düşmesini sağlayabilir. Bu, 5G'nin bin katı kapasite anlamına geliyor.

Son gelişmeler 6G'nin, mikrodalga fotonik sistemler denen sistemleri kullanarak foton ve elektronların birlikte işlenmesini mümkün kılması sayesinde gerçekleşiyor.

Bu sistemlerden biri, yüksek performanslı radyo frekansı (RF) sinyal işleme alanında umut vaat eden bir çözüm sunan mikrodalga fotonik filtre (microwave photonic filters / MPF) diye adlandırılıyor.

Entegre mikrodalga fotonik filtreler (integrated microwave photonic filter / IMPF), kompakt, yeniden yapılandırılabilir ve düşük güç tüketen radyo frekanslı iletişim sistemleri sağlama potansiyeli nedeniyle son zamanlarda giderek daha fazla ilgi görüyor.

Yalnızca iletişim veya algılama gibi tekil yeteneklere odaklanan mikrodalga sistemlerden farklı olarak bu mikrodalga fotonik sistemler, düşük kayıp, güçlü parazit önleme özellikleri ve ayarlanabilir esneklikle geniş bant kapasitesine sahip.

Bu özellikler, yüksek hızlı iletim ve sinyalin geriçatılması gibi birden fazla işlevi aynı anda mümkün kılıyor.

Bilim insanları çalışmada, entegre iletişim engelleme işlevine sahip yenilikçi bir mikrodalga fotonik radyo frekansı cihazını tanımlıyor.

Araştırmacılar cihazın, "kompakt, çok işlevli bir mimaride üst seviye sinyal depolama, engelleme ve iletme performansı sergileyerek yeni nesil elektronik savaş alanında çığır açan bir yaklaşım sunduğunu" yazıyor.

Ancak bilim insanları, mevcut 6G teknolojisinin hâlâ "sistem sadeleştirme ve işlevsel geliştirme arasındaki çelişki"yi yaşadığını söylüyor.

SCMP'ye göre, araştırmacılar daha sonraki aşamalarda yeni cihazın bileşenlerini ve güç tüketimini azaltırken sinyal kalitesini ve işleme kapasitesini artırmayı umuyor.

Son gelişmeler, Çin'in 6G iletişim teknolojisi alanındaki hakimiyetini de vurgularken ülke, bu teknolojiye ilişkin dünya çapında en geniş patent koleksiyonuna sahip.

Independent Türkçe