Pakistan ve Hindistan arasında çatışmalar patlak verdi

​Geçen cuma günü eylemciler ve güvenlik güçler arasındaki çatışmaların ardından Srinagar caddelerindeki Keşmirliler (Reuters)
​Geçen cuma günü eylemciler ve güvenlik güçler arasındaki çatışmaların ardından Srinagar caddelerindeki Keşmirliler (Reuters)
TT

Pakistan ve Hindistan arasında çatışmalar patlak verdi

​Geçen cuma günü eylemciler ve güvenlik güçler arasındaki çatışmaların ardından Srinagar caddelerindeki Keşmirliler (Reuters)
​Geçen cuma günü eylemciler ve güvenlik güçler arasındaki çatışmaların ardından Srinagar caddelerindeki Keşmirliler (Reuters)

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK), Yeni Delhi’nin tartışmalı alanda kontrol ettiği bölgenin özerk yönetim statüsünü iptal etmesinin ardından Keşmir hususunda gerçekleştirdiği toplantıdan saatler sonra Hindistan ve Pakistan, 17 Ağustos’ta aralarındaki sınır boyunca yoğun şekilde karşılıklı ateş açtı.
1947 yılında İngiliz sömürgeciliğinin sona ermesinden bu yana bölgeyi bölen çatışma hattında çatışmalar düzensiz şekilde devam etti. Çatışmalar, Yeni Delhi’nin 5 Ağustos’ta Keşmir’deki kontrol ettiği alanın özel anayasal statüsünü kaldırması sonrasında patlak verdi.
Hindistan’da üst düzey bir hükümet yetkilisi, Fransız Haber Ajansı’na (AFP) yaptığı açıklamada, karşılıklı ateş açma eyleminin hala “yoğun” şekilde devam ettiğini belirtti. Kaynaklar da çatışmalarda bir Hint askerin öldüğünü ifade etti. Pakistan tarafından olaya ilişkin henüz bir açıklama yapılmadı.
Geçen cuma akşamı BMGK, 1971 yılında Hindistan ve Pakistan arasındaki savaştan bu yana ilk defa kapalı kapılar ardında Keşmir hususunda bir toplantı düzenlemeyi başardı. Pakistan Başbakanı İmran Han, toplantıyı memnuniyetle karşıladığını belirterek, “Keşmir’deki insanların acılarına değinmek ve anlaşmazlığın çözümünü sağlamak, bu uluslararası kuruluşun sorumluluğundadır” ifadelerini kullandı.
Yeni Delhi, bölgenin statüsünün tamamen iç meseleyle ilgili olduğunu vurguluyor. Hindistan’ın BM Daimi Temsilcisi Syed Akbaruddin, “Uluslararası kurumların bize hayatımızı nasıl yönetmemiz gerektiğini söylemesine ihtiyacımız yok. Bir milyardan fazlayız” diye konuştu.
Aynı şekilde ABD Başkanı Donald Trump, nükleer rakiplerini müzakere masasına dönmeye çağırdı. Trump, İmran Han ile yaptığı bir telefon görüşmesinde, “ikili diyalog aracılığıyla gerginliği azaltmanın” önemine dikkati çekti.
Öte yandan Keşmir’de Hindistan makamları, 17 Ağustos’ta Başbakan Narendra Modi’nin bölgenin özerkliğini kaldırma kararından saatler önce iletişimi tam olarak kesmesinden 2 hafta sonra tartışmalı bölgede telefon hizmetini kademeli olarak sağlamaya başladı.
Yerel polis şefi, Keşmir vadisinde 100 telefon hattından 17’sinin yeniden iletişime açıldığını söyledi. Ancak telefon ve internet hattı, Cammu Keşmir’deki Hindistan direnişinin temel kalesi olan bölgede hala kademeli olarak kesiliyor.
Keşmir’de 30 yıllık çatışmada on binlerce kişi hayatını kaybetti. Bu çerçevede merkezi hükümet, protesto ve karşılıklardan korkusu dolayısıyla bölgeye 10 bin ek asker gönderdi. Hareketliliği ciddi şekilde kısıtladılar, yaklaşık 500 yerel politikacı, aktivist, akademisyen ve sivil gözaltına alındı.
Bölge hükümetindeki birinci bakan R. Subrahmanyam, geçen cuma günü yaptığı açıklamada, hafta sonu boyunca telefon hatlarının “kademeli olarak” yeniden hizmete açıldığını, ilerleyen günlerde de okulların açılacağını belirtti.
Vatandaş Tarık Madiri de AFP’ye, “Barış istiyoruz, başka bir şey değil. Ama bizim adımıza kararlar alınırken, bizi bu güvenlik örtüsü altında koyun gibi yaptılar. 9 yaşındaki oğlum bile bana neden bize ambargo uyguladıklarını soruyor” dedi.
Yüzlerce eylemci, geçen cuma günü göz yaşartıcı gaz ve ateşli silahlar kullanan polisle çatışma yaşadı. Eylemciler ise kendilerini korumak için taş, reklam panoları ve sokak levhalarını kullandı. Çatışmalarda herhangi bir yaralanma vakası yaşanmadı.
Şarku’l Avsat’ın haberine göre Çatışmalar, bu ay tekrarlı çatışmalara tanık olan Sura mahallesinde 3 binden fazla insanın protesto gösterileri sonrasında yeniden patlak verdi. Bir hafta önce yaklaşık 8 bin kişi, polisle şiddetli çatışmalarla sonuçlanan bir gösteriye katıldı.
24 yaşındaki mühendislik öğrencisi Adnan Raşid, “Hükümetin, bu düşmanca siyasetin zeminde işe yaramadığını bilmesini istiyorum” dedi.
Bazı insanlar, 17 Ağustos’ta temel malzemeler satın almak için sokaklara döküldü. Ancak Srinagar’da çoğu dükkanın kepenkleri kapalıydı.
30 yaşındaki Muhammed Altif Malik, insanların “Keşmir’in özel statüsünün kaldırılması dolayısıyla” hala öfkeli olduğunu belirtti. Malik, hastanede bir hastayı ziyaret ederken, “Yolsuzluk çok yaygın. Polis, kimseyi tutuklayıp ardından serbest bırakmak için para istemekten çekinmiyor. Durumun, bizim gibi genel halk açısından da değişmeyeceğini düşünüyoruz” dedi.
Hint Muhalefeti de Modi’ye tepkili
Hindistan siyasi sahnesi Modi liderliğindeki Hindistan Halk Partisi (Bhartiya Janata Party BJP) hükümetinin Cammu-Keşmir’in özel statüsünün kaldırılması kararından sonra keskin bir şekilde ikiye bölündü. Muhalefetteki Hindistan Kongre Partisi (INC) Pakistan’la yeni bir savaşın başlamasından kaçınmak için karardan geri dönülmesini istedi.
Hindistan Yüksek Mahkemesi, Modi’nin aldığı kararın anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptalini isteyen davayı görüşecek.
BM’nin de bugün Pakistan’ın BMGK’yi Keşmir konusunda özel bir oturum çağrısında bulunmasının ardından toplanması bekleniyor. Pakistan Modi yönetiminin aldığı bu kararın daha önce alınmış olan BM kararlarına aykırı olduğunu savunuyor.
Cammu Keşmir'in geçmişi
Güney Asya bölgesinde yer alan Keşmir, Pakistan, Hindistan ve Çin'in arasında yer alıyor. Toplam 222 bin 200 kilometrekare toplam alana sahip bölge, Hindistan alt kıtasının 1947'deki bölünmesinden bu yana Hindistan ve Pakistan arasındaki anlaşmazlığa konu oldu.
Keşmir sorunu, İngiliz sömürgesinden kurtulan Hint Yarımadası'nda Pakistan ve Hindistan'ın iki ayrı ülke olarak Ağustos 1947'de bağımsızlıklarını ilan etmesiyle başladı.
İngiltere 1947'de Hindistan'dan çekilirken, prenslik şeklinde yönetilen Keşmir'i Hindistan ya da Pakistan ile birleşme konusunda serbest bıraktı.
Nüfusunun yüzde 90'ı Müslüman olan Keşmir halkı, 1947'de Pakistan'a katılmaktan yana tavır alsa da dönemin prensi, Hindistan ile birleşmeye karar verdi.
Karara, Müslüman Keşmir halkı karşı çıktı. Pakistan ve Hindistan'ın bölgeye asker göndermesiyle taraflar, 1947'de ilk kez savaştı. İki ülke arasında yine aynı nedenle 1965 ve 1999'da savaş çıktı.
Bölge demografisi
Hindistan hükümeti tarafından 2011'deki son nüfus sayımına göre Cammu Keşmir'in toplam nüfusu 12,5 milyon ve nüfusun yüzde 68,3'ünü Müslümanlar, yüzde 28,4'ünü Hindular ve yaklaşık yüzde 1'ini Budistlerden oluşturuyor.
BM Güvenlik Konseyi'nin 1948'den itibaren aldığı kararlarda Keşmir'in askerden arındırılması, 47 sayılı kararında ise Cammu Keşmir'de halk oylaması yapılması gerektiği belirtiliyor.



ABD seçim günü saldırı planlamak suçundan bir Afgan’a 15 yıl hapis cezası verildi

Oklahoma'daki federal adliye binası (AP)
Oklahoma'daki federal adliye binası (AP)
TT

ABD seçim günü saldırı planlamak suçundan bir Afgan’a 15 yıl hapis cezası verildi

Oklahoma'daki federal adliye binası (AP)
Oklahoma'daki federal adliye binası (AP)

ABD Seçim Günü'nde DEAŞ adına saldırı planlayan bir Afgan dün 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

19 yaşındaki Abdullah Hacızade, nisan ayında federal bir terör eylemi gerçekleştirmek amacıyla silah ve mühimmat satın almaya teşebbüs ettiği suçlamasını kabul etti.

Hacızade ve 28 yaşındaki arkadaşı Nasır Ahmed Tevhidi, aynı yılın 5 Kasım'ında yapılan başkanlık seçimlerinden haftalar önce, Ekim 2024'te ABD'nin orta kesimindeki Oklahoma'da tutuklandı.

Tevhidi de suçunu kabul etti. Henüz bir cezası belirlenmedi.

Mahkeme belgelerine göre, Tevhidi ve Hacızade, seçim günü "büyük bir saldırı" düzenlemek için iki Kalaşnikof tüfek ve 500 mermi satın almaya çalıştı. Satıcının gizlice FBI için çalıştığı ortaya çıktı.

FBI Özel Ajanı Dug Goodwater yaptığı açıklamada, "DEAŞ adına ABD'ye karşı şiddet içeren bir komplo kurarak (Hacızade) ve ortağı, kendilerine güvenlik ve sığınma sağlayan ülkeye utanç verici bir şekilde sırt çevirdiler" dedi.

ABD Adalet Bakanlığı, Hacızade ve Tevhidi'nin ABD'de aldıkları hapis cezalarının ardından Afganistan'a gönderilmeyi kabul ettiklerini bildirdi.


Patlayıcı silahlar 2024'te rekor sayıda çocuğun ölümüne yol açtı

Filistinli çocuklar, Gazze Şehri'nin Rimal semtinde yerinden edilmiş kişiler için barınağa dönüştürülen bir okulun duvarındaki delikten bakıyorlar (AFP)
Filistinli çocuklar, Gazze Şehri'nin Rimal semtinde yerinden edilmiş kişiler için barınağa dönüştürülen bir okulun duvarındaki delikten bakıyorlar (AFP)
TT

Patlayıcı silahlar 2024'te rekor sayıda çocuğun ölümüne yol açtı

Filistinli çocuklar, Gazze Şehri'nin Rimal semtinde yerinden edilmiş kişiler için barınağa dönüştürülen bir okulun duvarındaki delikten bakıyorlar (AFP)
Filistinli çocuklar, Gazze Şehri'nin Rimal semtinde yerinden edilmiş kişiler için barınağa dönüştürülen bir okulun duvarındaki delikten bakıyorlar (AFP)

Save The Children (Çocukları Kurtarın), bugün yayınladığı bir raporda, savaşların giderek kentsel alanlara yayılmasıyla birlikte geçen yıl patlayıcı silahların rekor sayıda çocuğu öldürdüğünü veya yaraladığını belirtti.

BM istatistiklerine atıfta bulunan İngiliz yardım kuruluşu, geçen yıl dünya genelindeki çatışmalarda yaklaşık 12 bin çocuğun öldüğünü veya yaralandığını ifade etti. Bu, kayıtların tutulmaya başlandığı 2006 yılından bu yana en yüksek rakam ve 2020'deki toplam sayıdan %42 daha fazla.

Kuruluşa göre, savaş bölgelerindeki çocukların yetersiz beslenme, hastalık veya sağlık sistemlerinin çökmesi nedeniyle ölme olasılığı daha yüksekti. Ancak Gazze, Sudan ve Ukrayna'daki savaşlar gibi kentsel çatışmaların artmasıyla birlikte, çocuklar artık hastaneleri, okulları ve yerleşim alanlarını vuran bomba ve insansız hava araçlarının (İHA) çapraz ateşine tutuluyor.

Raporda, 2024 yılında savaş bölgelerinde öldürülen çocukların %70'inden fazlasının füze ve el bombası gibi patlayıcı silahlardan öldüğü belirtilirken, 2020-2024 yılları arasında bu oran ortalama %59 idi.

Kurum yetkilisi Narmina Streshinić, "Dünya, çocukluğun kasıtlı olarak yok edilmesine tanık oluyor ve kanıtlar inkar edilemez," dedi. "Günümüz savaşlarında en ağır bedeli çocuklar ödüyor... Füzeler çocukların uyuduğu, oynadığı ve öğrendiği yerlere düşüyor ve evleri ve okulları gibi en güvenli olması gereken yerleri ölüm tuzağına dönüştürüyor."

Çocuk acil tıp uzmanı Paul Rifle, "çocukların daha zayıf bünyeleri nedeniyle yetişkinlere göre patlayıcı silahlara karşı daha savunmasız" olduklarını söyledi. 2024 yılında en fazla çocuk ölümüne neden olan çatışmalar Gazze, işgal altındaki Batı Şeria, Sudan, Myanmar, Ukrayna ve Suriye'de yaşandı.

Şarku’l Avsat’ın rapordan aktardığına göre son yıllarda en çok çocuğun ölümüne yol açan çatışma Gazze'de yaşandı. İsrail'in Ekim 2023'te Hamas'ın saldırısına yanıt olarak Gazze Şeridi'ne savaş açmasından bu yana 20 bin çocuk öldürüldü.


Askeri uçak kazalarındaki artış Pentagon'da endişe yaratıyor

Bir V-22 Osprey uçağı (AP)
Bir V-22 Osprey uçağı (AP)
TT

Askeri uçak kazalarındaki artış Pentagon'da endişe yaratıyor

Bir V-22 Osprey uçağı (AP)
Bir V-22 Osprey uçağı (AP)

Pentagon'un iç verileri, 2024 yılında büyük askeri uçak kazalarının sayısında önemli bir artış olduğunu gösteriyor. 2025 yılında ölümlere ve uçak kayıplarına yol açan bir dizi yüksek profilli hava kazası, bu endişe verici eğilimin devam edebileceğini gösteriyor.

Tüm askeri birimlerde, 100 bin uçuş saati başına ciddi kaza oranı, 2024 mali yılında önceki dört yıla kıyasla %55 arttı. Deniz Piyadeleri, aynı dönemde oranını neredeyse üç katına çıkararak en büyük artışı kaydetti.

Pentagon tarafından Kongre'ye açıklanan ve yalnızca Associated Press'ın (AP) elde ettiği veriler, en ciddi ölüm veya kalıcı sakatlıkla sonuçlanan A Kategorisi kazaları da içeriyor. Bir havacılık uzmanı, bu eğilimlerin kötüleşmesinin tek bir faktörün sonucu olmadığını, artan operasyonel talepler, V-22 Osprey gibi daha tehlikeli uçakların kullanımı ve ordu genelinde uçuş saatlerinde önemli bir azalmaya yol açan COVID-19 pandemisi gibi aksaklıklar da dahil olmak üzere, güvensiz bir kültür yaratan bir dizi küçük sorunun birikimini yansıttığını belirtti.

Ancak ciddi kazaların sayısının artması, bazı Kongre üyelerini çözüm aramaya yöneltti. Veriler, V-22 Osprey'in karıştığı bir dizi ölümcül kazanın ardından Senatör Elizabeth Warren'ın ofisinin verileri talep etmesinin ardından ocak ayında Senatör Elizabeth Warren'a sunuldu. Warren'ın ofisi, verileri bağımsız olarak inceleyen AP’ye verdi.

İstatistikler 2020/2023 mali yılının tamamını ve ardından 2024 mali yılının ilk 10 ayını, 31 Temmuz'a kadar kapsıyor. Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığına göre geçtiğimiz yılın bu 10 ayında, 25 asker ve sivil Savunma Bakanlığı çalışanı hayatını kaybetti ve 14 uçak düştü.