Bir madende bulunan ve taşla beslenen tuhaf canlılar yaşamın başlangıcına dair sır perdesini aralayabilir

Yüzeyinin binlerce metre altında yaşayan canlılar sülfür soluyor ve pirit taşıyla besleniyor (Nicepik)
Yüzeyinin binlerce metre altında yaşayan canlılar sülfür soluyor ve pirit taşıyla besleniyor (Nicepik)
TT

Bir madende bulunan ve taşla beslenen tuhaf canlılar yaşamın başlangıcına dair sır perdesini aralayabilir

Yüzeyinin binlerce metre altında yaşayan canlılar sülfür soluyor ve pirit taşıyla besleniyor (Nicepik)
Yüzeyinin binlerce metre altında yaşayan canlılar sülfür soluyor ve pirit taşıyla besleniyor (Nicepik)

Dünya yüzeyinin binlerce metre altındaki mağaralarda sülfür soluyarak ve pirit taşıyla beslenerek yaşayan canlılar keşfedildi. Bilim insanlarına göre bu keşif, yaşamın gezegenimizde nasıl başladığına dair sır perdesini kaldırabilir ve başka gezegenlerde nasıl sürdürülebileceğini öğretebilir.
2 milyar yıl boyunca hiç rahatsız edilmeyen Kanada'daki Kidd Madeni, insanlar tarafından karada keşfedilmiş en derin alan ve dünya üzerinde bilinen en eski su rezervine ev sahipliği yapıyor.
Independent Türkçe'de yer alan habere göre, burada ve benzer mağaralarda yaşam, dünyanın kalanından sonsuz karanlıkla soyutlanmasına rağmen devam etmiş.
Şimdiyse University of Toronto'dan başında saygın yerbilimci Barbara Sherwood Lollar'ın bulunduğu bir araştırma ekibi, Kidd Madeni'ndeki suda, rezervle taşların etkileşiminden ortaya çıkan kimyasallardan beslenerek hayatta kalan tek hücreli canlılar keşfetti.
Oksijen ya da gün ışığına ihtiyaç duymayan bu canlılar, özellikle de "aptal altını" olarak bilinen pirit taşı sayesinde hayatta kalıyor.
Dr. Sherwood Lollar, NBC News’e verdiği demeçte, “Bu, canlıların hayatta kalmak için aptal altınıyla beslendiği büyüleyici bir sistem" dedi. "Bulduğumuz şey çok heyecan verici, 'tekrar çocuk olmak' kadar heyecan verici."
Bilim insanları, “yer altı Galapagosları” olarak adlandırılan dünya derinliklerinin biyosferini öğrenmek için gizli, kapalı mağaralara ve diğer alanlara bakıyorken bu keşif, derin su organizmalarının nasıl hayatta kaldığı bulmacasını çözmeye yardımcı olabilir.
Deep Carbon Observatory tarafından yayımlanan 2018 tarihli bir raporda, dünya yüzeyinin derinliklerinde yaşayan hücre sayısının 500 yüz bin trilyon seviyesinde olduğu tahmin ediliyor.
Dünyadaki tüm insanların toplamından 300 kat daha ağırlar.
Ayrıca koşullar sebebiyle mevcut enerjinin düşük olması, çoğunun metabolizmalarının dramatik bir şekilde yavaşlatıyor ve böylece mikroplar değişmeden binlerce yıl hayatta kalabiliyor. Bu da çok eski zamanların biyolojik dünyasına bakmak için bize bir pencere aralıyor.
Dr. Sherwood Lollar'ın ekibi şimdi de yerin derinliklerinde yaşayan öteki organizmalarla birbirlerinden ne kadar farklı olduklarını görmek ve bir aile ağacını paylaşıp paylaşmadıklarını anlayabilmek için bu canlının gen haritasını çıkarmaya çalışıyor. Bu çalışmayla bilim, dünyada yaşamın nerede ve nasıl başladığı sırrını çözebilir.
Charles Darwin'in yeryüzündeki yaşamın “sıcak küçük bir gölet” içinde geliştiği teorisi yorumlayan Lollar, “Yaşamın ılık küçük bir kaya çatlağında başlamış olmaması için kesinlikle hiçbir neden yok” dedi.
Bu canlılar hakkında edinilecek bilgi aynı zamanda oksijenin hazır şekilde kullanılabilir olmadığı diğer gezegenlerde, uzaylı yaşamın nasıl hayatta kalabileceğini anlamaya da yardımcı olabilir.
Ancak Dr. Sherwood Lollar, güneş sisteminin geri kalanını düşünmeden önce dünyada keşfedilecek çok şey olduğunu vurguluyor.
Gezegenin nasıl işlediğini gösteren, henüz yeni yeni anlamaya başladığımız temel ilkeler var. Hala yapılması gereken inanılmaz keşifler var.



Batılı teknoloji devleri, Çin üretimi yapay zekaya yöneliyor

Çin'de geliştirilen DeepSeek, Batı'da "veri casusluğu" endişesi yaratmıştı (Reuters)
Çin'de geliştirilen DeepSeek, Batı'da "veri casusluğu" endişesi yaratmıştı (Reuters)
TT

Batılı teknoloji devleri, Çin üretimi yapay zekaya yöneliyor

Çin'de geliştirilen DeepSeek, Batı'da "veri casusluğu" endişesi yaratmıştı (Reuters)
Çin'de geliştirilen DeepSeek, Batı'da "veri casusluğu" endişesi yaratmıştı (Reuters)

Batılı ülkelerdeki büyük firmalar, Çin üretimi yapay zeka modellerini kullanmaya yöneliyor.

Wall Street Journal’ın (WSJ) analizinde, Amazon Web Services, Microsoft ve Google gibi Amerikan devlerinin, müşterilerine DeepSeek’i bir seçenek olarak sunmaya başladığını yazıyor.

Bu durumun, ABD hükümetinin veri güvenliği nedeniyle Çinli DeepSeek firmasının bazı uygulamalarını devlet cihazlarında yasaklamasına rağmen gerçekleştiğine işaret ediliyor.

Analiz firması Sensor Tower’ın verilerine göre, ABD’li OpenAI firmasının ürettiği ChatGPT en popüler yapay zeka destekli sohbet botu olma özelliğini koruyor. Küresel çapta uygulamanın 910 milyon kez indirildiği belirtiliyor. Çinli mühendislerin tasarladığı DeepSeek ise 125 milyon kez indirildi.

Harvard Üniversitesi’nin haziranda yayımladığı bir çalışmada, Çin’in yapay zekada öne çıkmasını sağlayan iki temel unsurun veri zenginliği ve insan sermayesi olduğu belirtilmişti.

WSJ’nin analizine göre de Amerikan şirketleri daha çok “yapay genel zeka” (AGI) gibi devrimsel ilerlemelere yoğunlaşırken, Çinli firmalar pratik uygulamalarla günlük sorunları çözmeye odaklanıyor. Çinli şirketler aynı zamanda modellerini açık kaynak olarak sunuyor. Bu sayede kullanıcılar modelleri kendi ihtiyaçlarına göre uyarlayabiliyor.

Alibaba’nın “Qwen” adlı açık kaynak modelinin dünya genelinde 100 binden fazla türevi geliştirildi. Haberde, Japonya Ekonomi Bakanlığı için özel yazılımlar geliştiren Tokyo merkezli Abeja şirketinin Google ve Meta yerine Qwen’i tercih ettiğine dikkat çekiliyor.

DeepSeek, diğer yapay zeka şirketlerine kıyasla düşük maliyetle ve az sayıda çip kullanarak geliştirdiği açık kaynaklı yeni modeli DeepSeek-R1'i, 20 Ocak'ta piyasaya sürmüştü. ABD’li şirketlerle yarışan modelleri daha ucuza geliştirip sattığını öne süren DeepSeek, Nvidia'dan Microsoft'a kadar teknoloji devlerinin yüzlerce milyar dolar değer kaybetmesine neden olmuştu.

Batılı ülkeler, DeepSeek’in siber güvenliği ihlal ettiğini ve verilerin Pekin yönetimiyle paylaşılmasını sağladığını öne sürmüş, firmaysa iddiaları yalanlamıştı.

Güney Afrika’daki Witwatersrand Üniversitesi, DeepSeek’in diğer yapay zeka modellerine göre daha iyi veri güvenliği sağladığını savunuyor. Üniversite yetkililerinden Tarık Surtee, “Açık kaynaklı olması ve çevrimdışı kullanılabilmesi, verilerimizi koruyor” diyor.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, RT