Pence: ABD, Ortadoğu'daki müttefiklerini savunmaya hazır

Mike Pence Washington’da düzenlenen basın toplantısında konuşuyor (EPA)
Mike Pence Washington’da düzenlenen basın toplantısında konuşuyor (EPA)
TT

Pence: ABD, Ortadoğu'daki müttefiklerini savunmaya hazır

Mike Pence Washington’da düzenlenen basın toplantısında konuşuyor (EPA)
Mike Pence Washington’da düzenlenen basın toplantısında konuşuyor (EPA)

ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun Suudi Arabistan’ın doğusunda bulunan Abqaiq (Abkayk) ve Khurais’te (Hurays) bulunan tesislere yapılan saldırılara verilecek cevabı tartışmak için  Suudi Arabistan’a gittiğini söyledi. ABD’li bir yetkili, saldırının İran topraklarından gerçekleştiğini söyledi.
Pence, başkent Washington'da The Heritage Foundation tarafından düzenlenen bir etkinlikte yaptığı konuşma sırasında, ülkesinin saldırı ile ilgili kanıtları değerlendirmek için çalıştığını belirterek, Ortadoğu’daki çıkar ve müttefiklerini korumaya hazır olduklarını söyledi. Pence açıklamasında, “İran,  Başkan Donald Trump’ın Tahran’a yaptırım uygulanmasından geri çekmek adına baskı uygulamak için Suudi Arabistan’a saldırırsa başarısız olur” dedi.
ABD’nin Körfez’deki eski Deniz Kuvvetleri Komutan Yardımcısı Amiral John Miller, Suudi Arabistan petrol tesislerine yapılan saldırıların kaynağının Yemen topraklarından ve Husiler tarafından yapıldığını söyledi.
Miller,  dün Foreing Policy dergisine verdiği röportajda, “Bu İran’ın işi. Bu vekalet savaşını bir parçası. Bu, İranlılar açısından büyük bir gerilimin tırmanışı. Saldırıların İran’dan mı yoksa Yemen’den mi yapıldığı gerçekten önemli değil. Çünkü Yemen’den geliyorsa bu Husilerin işi, İranlılar bunu kolaylaştırdı” ifadelerini kullandı.
Yemen’deki Husiler veya Irak’taki bir grup tarafından yapılan bu saldırının çok karmaşık olduğunu söyleyen Miller, saldırının gelişmiş bir füze anlayışı ile yapıldığını belirtti. Komutan açıklamasına, İranlıların ekonomilerinde neler olup bittiğinin, işsizliğin hangi safhasında olduğunu bildiğini söyleyerek ancak ABD ile müzakere  etmek için yeni bir yol istemediklerine vurgu yaptı.
Öte yandan dün AFP’ye konuşan ABD’li bir yetkili, ABD’nin saldırıların İran topraklarından yapıldığından ve gelişmiş füzeler kullanıldığından emin olduğunu belirterek, Washington yönetiminin önümüzdeki hafta New York’da düzenlenecek olan Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu toplantısında özellikle Avrupa ve uluslararası toplumu ikna etmek için dosya üzerinde çalışma yaptığını söyledi. Washington’un füzelerin Tahran topraklarından ateşlendiğinden emin olup olmadığı sorusuna yetkili, “evet” cevabını vererek, ABD istihbarat servislerinin füzelerin nereden ateşlendiğini belirleme yeteneğine sahip olduğunu vurguladı.
Kuveyt’ten soruşturma
CNN, saldırıların Irak sınırına yakın İran üssünden yapıldığına dair yüksek bir ihtimalin olduğu kaynaktan alıntıladığı haberde, saldırıda insansız hava araçlarının (İHA) yanı sıra seyir füzelerin kullanıldığı aktarıldı. Kaynak, hepsinin alçak uçuş yaparak Abkayk tesisine doğru yol aldığına ortaya koydu. Raporda, füzelerin Irak’ın güneyinden atıldığı ı ortaya konuldu. Geçtiğimiz pazartesi günü Kuveyt,  saldırılardan hemen önce hava sahasında İHA görüldüğü şeklindeki iddiaları incelemek için kendi soruşturmasını başlattığını bildirdi.
New York Times gazetesinde yer alan bir habere göre, yayınlanan uydu görüntülerinde saldırıların Husilerin  askeri yeteneğinin üstünde olduğu belirtilerek,  milislerin daha önce Suudi Arabistan’a saldırmak için ucuz, yavaş ve kısa menzilli olan Samad 3 gibi İHA’ları kullandığı aktarıldı. 
Bu tarz İHA’arın Suudi Arabistan savunmasını geçemeyeceği aktarıldığı gazete haberinde, Husilerin yakın bir zamanda Quds 1 seyir füzesini kullanmaya başladığı vurgulandı. İran destekli Husiler bu seyir füzelerini daha önce Yemen’in kuzeyinden ateşleyerek Suudi Arabistan’ın güneyindeki Abha havalimanı saldırısında kullandı.
Husilerin yeteneklerini aşan bir saldırı
Gazetede yayınlanan haberde, Husilerin petrol tesislerine gerçekleştirdiği saldırıların gerek Suudi hava savunmasına nüfuz etme, gerek kulelerdeki engellerden kaçınmak olsun şu ana kadar yaptıkları askeri hareketlerin çok ötesinde olduğuna yer verildi.
Saldırıların nereden yapıldığına dair resmi bir ABD açıklaması olmamasına rağmen, yayınlanan uydu görüntülerinde saldırıların Yemen’den değil, İran ve Irak’ın kuzey ve kuzeybatısından yapıldığı görülüyor. Saudi Aramco tesislerine düzenlenen saldırının Quds 1 isimli seyir füzesi ile olduğu kanıtlanırsa, saldırının Yemen’den yapılmadığı anlaşılır. Çünkü bu füzenin Abkayk tesisine ulaşması zor.
Trump: ABD, saldırıya yanıt vermek için hazır
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Trump’ın saldırıya cevap vermeye hazır olduğunu söylemesine rağmen, petrol tesislerine yapılan saldırıya ilişkin yürütülen soruşturmanın bulgularına ilişkin rapor ve sorular hakkında cevap vermemeye kararlı görünüyor.
ABD Başkanı, ülkesinin Suudi Arabistan’a yardım etmeye hazır olduğunu belirterek, saldırılardan kimin sorumlu olduğunu tespit edeceklerini söyledi. Trump, “Yeni bir çatışmaya girmek istemiyorum ancak bazen mecbur kalıyorsunuz. Saldırı çok büyüktü, daha büyük bir saldırı ile cevap verilebilir. Bu işin arkasında İran gözüküyor” açıklamasında bulundu.
Washington Enstitüsü'nden araştırmacı Dr. Matthew Levitt, saldırıların küresel petrol ekonomisine olan etkisinin göz önünde alındığında, İran’ın yalnızca Trump yönetimine değil aynı zamanda Çin dahil  uluslararası topluma geniş bir meydan okuma olduğunu söyledi. Levitt açıklamasında, Suudi petrol tesislerine yapılan saldırıların arkasında İran’ın olduğuna dair kamuoyunu açık kanıtlar sunmanın çok önemli olduğuna değinerek, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK)  saldırıdan yara almış Suudi Arabistan için özel bir toplantı yapması gerektiğine vuru yaptı. Reuters’ın haberine göre ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, istihbarat servislerinden Suudi Arabistan’ın petrol şirketi Saudi Aramco’ya ait petrol tesislerine yapılan saldırılar için Kongre üyelerine rapor vermelerini talep etti.



Gizli belge uyarıyor: Çin, Tayvan'da bir çatışma çıkması halinde ABD ordusunu geride bırakabilir

2017 yılında düzenlenen bir etkinlikte Devlet Başkanı Şi Cinping'i Hong Kong'da karşılamaya hazırlanan Çin askerleri (Reuters)
2017 yılında düzenlenen bir etkinlikte Devlet Başkanı Şi Cinping'i Hong Kong'da karşılamaya hazırlanan Çin askerleri (Reuters)
TT

Gizli belge uyarıyor: Çin, Tayvan'da bir çatışma çıkması halinde ABD ordusunu geride bırakabilir

2017 yılında düzenlenen bir etkinlikte Devlet Başkanı Şi Cinping'i Hong Kong'da karşılamaya hazırlanan Çin askerleri (Reuters)
2017 yılında düzenlenen bir etkinlikte Devlet Başkanı Şi Cinping'i Hong Kong'da karşılamaya hazırlanan Çin askerleri (Reuters)

Son derece gizli bir ABD hükümeti değerlendirmesi, Çin'in Tayvan üzerindeki bir savaşta ABD ordusundan daha üstün olacağını ortaya koydu.

Gizlilik derecesi yüksek olan ‘Askeri Üstünlük’ raporu, ABD’nin, pahalı ve ileri teknoloji silahlara olan bağımlılığı nedeniyle, Çin’in çok daha ucuz sistemleri büyük miktarlarda üretebilme kapasitesine karşı savunmasız hale geldiği konusunda uyardı.

New York Times, eski Başkan Joe Biden döneminde ulusal güvenlikten sorumlu bir yetkilinin raporu incelediğinde, Pekin’in ‘akla gelebilecek her taktiğe karşı sayısız alternatife’ sahip olduğunu fark edince şaşkına döndüğünü aktardı.

Tayvan’ın kaybı, ABD’nin Batı Pasifik’te Çin’in etkisine karşı en önemli kalesi olarak stratejik ve sembolik bir darbe anlamına gelecek.

Rapor, ABD’nin en gelişmiş uçak gemisi USS Gerald R. Ford’un, Başkan Donald Trump’ın uyuşturucu kaçakçılarına karşı Karayipler’de yürüttüğü operasyon çerçevesinde bölgeye gönderilmesine rağmen, imha edilebileceğini öngörüyor.

7u
USS Gerald R. Ford (CVN 78) uçak gemisi, ABD Virjin Adaları'nın St. Thomas limanına ulaştı. (AFP)

13 milyar dolarlık (9,75 milyar sterlin) ve 2022’de hizmete giren USS Gerald R. Ford uçak gemisi, dizel-elektrik tahrikli denizaltılar ve Çin’in yaklaşık 600 hipersonik füzeden oluşan cephaneliği karşısında risk altında. Bu füzeler, ses hızının 5 katına kadar hızlara ulaşabiliyor.

Pekin, eylül ayında düzenlenen bir askeri geçitte, gemilere yönelik yıkıcı YJ-17 füzelerini sergiledi; bu füzelerin hızı ses hızının 8 katı olarak tahmin ediliyor.

Buna rağmen ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Ford sınıfından dokuz ek uçak gemisi inşa etmeyi planlıyor; ABD’de şu ana kadar hiçbir hipersonik füze geliştirilmiş değil.

Tayvan Güvenlik İzleme Merkezi’nden araştırmacı Eric Gomez, olası bir Tayvan çatışmasını simüle eden bir savaş tatbikatına katıldığında nihai sonucun net olmadığını söyledi, ancak ABD’nin ağır kayıplar verdiğini belirtti.

Gomez, Telegraph gazetesine verdiği demeçte, “ABD bu operasyon sırasında çok sayıda gemi kaybediyor. F-35’ler ve diğer taktik uçaklar da operasyon sahasında hızla hasar görüyor” dedi.

Gomez, “Operasyon sonrası özetleri hazırladığımızda maliyetin gerçekten şok edici olduğunu fark ettik. 100’den fazla beşinci nesil uçak, birkaç muhrip, iki denizaltı ve iki uçak gemisini kaybettiniz” ifadelerini kullandı.

sdefrgt
Çin'in ilk uçak gemisi Liaoning, Hong Kong'a doğru yola çıktı. (AP)

Çin, ABD uçak gemilerini ‘dakikalar içinde’ imha etme kapasitesine sahip

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth geçen yıl, Pentagon’un Çin’e karşı düzenlediği savaş tatbikatlarında ‘her seferinde kaybettiğini’ açıkladı. Hegseth, Çin’in hipersonik füzelerinin uçak gemilerini dakikalar içinde imha edebileceğini öngördü.

Çin, kısa, orta ve uzun menzilli füze cephaneliğini büyük ölçüde genişletti; bu durum, ABD’nin gelişmiş silahlarının Tayvan’a ulaşmadan önce yok edilebileceği anlamına geliyor.

Öte yandan, New York Times’a göre, 1990’larda sayıları 10 kat fazla iken şimdi azalan savunma sanayii şirketleri, hâlâ ABD hükümetine daha pahalı gemi, uçak ve füzelerin üst versiyonlarını satmaya devam ediyor.

Savunma Bakanlığı yetkilileri, ABD’nin bu gelişmiş silahları büyük miktarlarda üretmesinin neredeyse imkânsız olduğunu fark etti. Özellikle Ukrayna-Rusya savaşı gibi son çatışmalar, nispeten ucuz silahların, örneğin insansız hava araçlarının (İHA) yıkıcı etkisini gösterdi.

Kongre, önümüzdeki iki yıl içinde 340 bin küçük İHA üretimi için yaklaşık 1 milyar dolar (750 milyon sterlin) ayırdı.

Başkan Donald Trump, Dan Driscoll’u İHA’lardan sorumlu kılarak, Amerikan teknolojisini güncelleme ve rakiplerin bu alandaki çalışmalarına karşı koyma görevini verdi.

Buna rağmen ABD hâlâ rakiplerinin gerisinde bulunuyor. Telegraph’a konuşan uzmanlar, ABD’nin, Çin gibi düşük işçilik maliyeti ve daha az sıkı düzenlemeye sahip ülkelerle rekabet edemediğini belirtti.

Herhangi bir köklü Amerikan savunma politikasının değişikliği büyük yatırımlar gerektirecek; ancak savunma harcamaları yaklaşık 80 yılın en düşük seviyesinde, GSYİH’nin yalnızca yüzde 3,4’üne denk geliyor.

Eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, ABD’nin Çin ile olası bir savaşta temel mühimmat, örneğin top mermilerinin hızla tükeneceği uyarısında bulundu.

Pentagon içi değerlendirmeler, Çin’in ABD’ye kıyasla çoğu seyir ve balistik füze türünde sayıca üstün olduğunu gösteriyor. Her iki süper güç yaklaşık 400 kıtalararası balistik füze stokuna sahip.


Trump Gazze'de yeni aşamayı planlıyor: ABD’li bir general uluslararası gücü yönetecek

Gazze şehrinin Şeyh Rıdvan mahallesinde yıkılmış binaların arasında yürüyen yerlerinden edilmiş Filistinliler (EPA)
Gazze şehrinin Şeyh Rıdvan mahallesinde yıkılmış binaların arasında yürüyen yerlerinden edilmiş Filistinliler (EPA)
TT

Trump Gazze'de yeni aşamayı planlıyor: ABD’li bir general uluslararası gücü yönetecek

Gazze şehrinin Şeyh Rıdvan mahallesinde yıkılmış binaların arasında yürüyen yerlerinden edilmiş Filistinliler (EPA)
Gazze şehrinin Şeyh Rıdvan mahallesinde yıkılmış binaların arasında yürüyen yerlerinden edilmiş Filistinliler (EPA)

ABD Başkanı Donald Trump, iki ay önce imzalanan ateşkes anlaşması kapsamında Gazze’de oluşturulması planlanan uluslararası istikrar gücünün başına bir ABD’li generali atamayı planlıyor.

Buna karşın Beyaz Saray yetkilileri, Gazze Şeridi’nde hiçbir Amerikan askerinin sahada bulunmayacağını vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Axios’tan aktardığına göre Trump yönetimi, savaşa geri dönüşü önlemek ve kırılgan ateşkesi korumak amacıyla Gazze anlaşmasının ikinci aşamasına geçmeyi hedefliyor. Ekim ayında yürürlüğe giren ateşkesten bu yana İsrail saldırılarında 383 Filistinli hayatını kaybetti. Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre açıklanan bu rakamın yanında, Hamas savaşçılarının düzenlediği bazı saldırılarda da İsrail askerleri öldü.

Anlaşmanın ikinci aşaması, İsrail’in Gazze Şeridi’nin bazı bölgelerinden çekilmesini, uluslararası bir istikrar gücünün konuşlandırılmasını ve Trump liderliğinde Barış Konseyi’ni içeren yeni yönetim yapısının hayata geçirilmesini kapsıyor.

Planlanan uluslararası güç, şu anda İsrail ordusunun kontrolünde bulunan bölgede konuşlanacak. ABD’li yetkililer, bu adımın İsrail’in söz konusu bölgelerden geri çekilmesini mümkün kılacağını belirtti.

ABD’li yetkililer pazartesi günü Tel Aviv’de Avrupalı diplomatlara yaptıkları bir bilgilendirmede, ülkelerinin uluslararası istikrar gücüne asker göndermemesi ya da bu güce katılan ülkelere destek vermemesi durumunda İsrail ordusunun Gazze’den çekilmeyeceğini açıkça ifade etti.

Bilgilendirmeye hâkim bir Avrupalı diplomat şu ifadeyi kullandı: “Verilen mesaj şuydu: Eğer Gazze’ye gitmeye hazır değilseniz, İsrail ordusunun orada kalmasından şikâyet etmeyin.”


Bolivya'nın eski cumhurbaşkanı yolsuzluk davasında tutuklandı

Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)
Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)
TT

Bolivya'nın eski cumhurbaşkanı yolsuzluk davasında tutuklandı

Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)
Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)

Bolivya hükümetinin açıklamasına göre, eski Bolivya Devlet Başkanı Luis Arce, ekonomi bakanı olduğu dönemdeki yolsuzluk iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında dün La Paz'da tutuklandı.

62 yaşındaki Arce, ağustos ayındaki seçimlerde yeniden aday olmamıştı.

Eski devlet başkanı Jaime Paz Zamora'nın (1989-1993) oğlu 58 yaşındaki Rodrigo Paz, başkanlığı kazandı.

Paz'ın cumhurbaşkanlığı seçimindeki zaferi, ülkedeki büyük bir siyasi değişimi yansıttı. Bu zafer, 26 yıl boyunca Evo Morales (2006-2019) tarafından kurulan ve yönetilen Sosyalizm Hareketi (MAS) partisinin yirmi yıllık egemenliğine son verdi; Arce ise Morales'in mirasını sürdürdü.

Arce'nin cumhurbaşkanlığı, özellikle yakıt ve döviz kıtlığı gibi ciddi krizlerle gölgelendi ve bu durum protestolara yol açtı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre yolsuzluk soruşturması, Arce'nin Morales döneminde ekonomi bakanı olduğu zamana kadar uzanıyor.

Arce, kamu hazinesinden siyasi liderlerin kişisel hesaplarına para transferine izin vermekle suçlanıyor. Bu transferlerden faydalandığı şüphelenilenler arasında, geçen hafta aynı davada yaklaşık 100 bin dolar domates yetiştirme projesi için aldığı şüphesiyle tutuklanan eski solcu milletvekili Lydia Paty de bulunuyor.