Kosova: Erken seçimlerden uluslararası beklenti büyük

Kosova halkı dün sandık başına gitti (EPA)
Kosova halkı dün sandık başına gitti (EPA)
TT

Kosova: Erken seçimlerden uluslararası beklenti büyük

Kosova halkı dün sandık başına gitti (EPA)
Kosova halkı dün sandık başına gitti (EPA)

Sırbistan ile anlaşmazlığının çözülmesi konusunda Priştine üzerindeki yoğun baskılar devam ederken Kosovalı seçmen dün yeni meclisi seçmek için sandık başına gitti.
AFP’nin haberine göre 2017 yılındaki yüzde 13’lük orana kıyasla dün yüzde 19’luk katılımla yaklaşık 2 milyon seçmen Kosova yasama seçimlerinde oy kullandı.
Sırbistan, 20 yıl önce Yugoslavya’nın toprağı olan ve hala nüfusunun çoğu Arnavut olan Kosova’nın 2008’de ilan ettiği tek taraflı bağımsızlığını reddetmekte ısrar ediyor.
Sırbistan ve başta Rusya ve Çin olmak üzere müttefikleri, Kosova’nın Birleşmiş Milletler’e (BM) girmesini engelliyor. Belgrad ile Priştine’nin zaman zaman artan gerginlikten zarar gören kötü ilişkileri ise Sırbistan’ın Avrupa Birliği’ne (AB) katılmasına engel oluyor.
39 yaşındaki Kosovalı Salih Muhenna; yoksulluk, yolsuzluk, torpil, kötü altyapı ve kamu hizmetlerinden sıkıntı geçen halkın bu konudaki görüşünü özetleyerek “Bu diyalog meselesinden bıktım” diyor.
Bu seçimde Cumhurbaşkanı Haşim Taci liderliğindeki Kosova Demokrat Partisi (PDK) ve yakın bir zamanda istifa eden Başbakan Ramush Haradinaj liderliğindeki Kosova'nın Geleceği İçin İttifak (AAK) yarışıyor.
Seçimlerle ilgili güvenilir bir kamuoyu yoklaması yayınlanmadı. Ancak analistler, merkez sağdaki Kosova Demokratik Birliği (LDK) ve sol eğilimli milliyetçi parti Kendin Karar Al Hareketi (Vetevendosje Hareketi) (VV) arasında, eski savaş liderlerini iktidardan edebilecek bir koalisyon oluşacağı görüşündeler.
Kosova’nın ilk kadın başbakanı olmak isteyen LDK adayı Vjosa Osmani ve Sırplar tarafından hapsedilen eski öğrenci lideri VV adayı Albin Kurti arasındaki ortak nokta, söz konusu liderlere düşmanlık besliyor olmaları. Bu, onları bir araya getiriyor.
47 yaşındaki Mentor Nimani de Priştine’de oy kullanmaya giderken “Özgürlüğe, bir hukuk devletine, ekonomik kalkınma ve refaha ihtiyacımız var” diyor. Siyaset bilimi profesörü Necmettin Sabahi ise bir sonraki liderlik ekibi ne olursa olsun Belgrad-Priştina diyaloğu meselesinin hükümetin kurulmasında çok önemli olacağını belirtiyor.
Yasama seçimleri öncesinde Amerika ve Avrupa, yayınladıkları ortak bildiride Belgrad ile Priştine arasındaki müzakerelerin acilen yeniden başlatılması gerektiği belirtildi.
Geçen sene Haradinaj’ın Sırbistan'dan ithal edilen ürünlere yüzde 100 gümrük vergisi getirmesi kararıyla müzakereler kesilmişti, Batı ise bu kararı kınamıştı. Belgrad, müzakerelere devam etmek için bu kararın iptal edilmesini şart koşuyor. Katı çizgisinin işe yarayacağını düşünen Haradinaj hariç ana adaylar, gümrük vergisi kararından vazgeçmeye hazır görünüyor. Vjosa Osmani ve sert siyasetçi imajını değiştirmek isteyen Albin Kurti de söz konusu diyaloğu sürdürmekte kararlı olduklarını ifade ediyor.
Yeni yönetimin karşılaşacağı en hassas konulardan biri de Kosova vatandaşı olan Sırpların yaşadığı bölgelerdeki idari ve kamusal yönetim sorunu olacak. Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Kosova’daki Sırp azınlığın kendi partileri olan Sırp Listesi’ne oy vermeye çağırdı. Ancak partinin muhalifleri bu çağrıyı kınadı.



ABD Dışişleri Bakanı Rubio, Sudan’daki HDK’ya silah tedarikinin durdurulmasını istedi

Rubio, Kanada'daki G7 Dışişleri Bakanları Toplantısı sonrası gazetecilere açıklamalarda bulundu (AFP)
Rubio, Kanada'daki G7 Dışişleri Bakanları Toplantısı sonrası gazetecilere açıklamalarda bulundu (AFP)
TT

ABD Dışişleri Bakanı Rubio, Sudan’daki HDK’ya silah tedarikinin durdurulmasını istedi

Rubio, Kanada'daki G7 Dışişleri Bakanları Toplantısı sonrası gazetecilere açıklamalarda bulundu (AFP)
Rubio, Kanada'daki G7 Dışişleri Bakanları Toplantısı sonrası gazetecilere açıklamalarda bulundu (AFP)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio dün, Sudan'daki çatışmanın kanlı bir şekilde tırmanmasına neden olduğunu iddia ettiği Hızlı Destek Kuvvetleri’ne (HDK) silah tedarikini kesmek için uluslararası ortak eylem çağrısında bulundu.

Kanada'da düzenlenen G7 Dışişleri Bakanları Toplantısı’ndan ayrılırken gazetecilere açıklamalarda bulunan Rubio, “HDK ilerlemeye devam ederken, bu güçlere sağlanan silah desteğinin kesilmesi için bir şeyler yapılması gerektiğini düşünüyorum” dedi. Rubio, “Orada (Sudan’da) olanlar korkunç” diye ekledi.

Sudan’da 2023 nisanından bu yana orduyla savaşan ve ABD'nin ateşkes önerisini kabul ettiğini açıklamasına rağmen nihayet Faşir’in kontrolünü de ele geçiren HDK’ya suçlamalarda bulunan Rubio, “Bence temel sorunumuz, HDK’nın bir şeyler üzerinde anlaşıp sonra da bunları yerine getirmemesi. HDK, ilerlemeye devam ederken, onlara sağlanan silah desteğinin kesilmesi için bir şeyler yapılması gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

HDK’nın kendi silah üretim tesisleri olmadığı için dış finansman ve silah desteğine bağlı olduğunu söyleyen Rubio, bu fonların ve desteğin, bilinen bazı ülkeler tarafından sağlandığını belirtti. ABD’li yetkili, “Bu konuyu onlarla görüşerek, olanları durduramazsak bunun kendileri ve dünya için kötü bir izlenim yaratacağını anlamalarını sağlayacağız” şeklinde konuştu.


ABD ordusu: Geçtiğimiz ay Suriye'deki ortaklarımıza DEAŞ'a karşı 22 operasyonda yardım ettik

Suriye'nin Deyrizor kırsalındaki ABD birlikleri (Arşiv- Şarku’l Avsat)
Suriye'nin Deyrizor kırsalındaki ABD birlikleri (Arşiv- Şarku’l Avsat)
TT

ABD ordusu: Geçtiğimiz ay Suriye'deki ortaklarımıza DEAŞ'a karşı 22 operasyonda yardım ettik

Suriye'nin Deyrizor kırsalındaki ABD birlikleri (Arşiv- Şarku’l Avsat)
Suriye'nin Deyrizor kırsalındaki ABD birlikleri (Arşiv- Şarku’l Avsat)

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENCOM), dün yaptığı açıklamada, güçlerinin Suriye'deki ortaklarına son bir ayda DEAŞ'a karşı 22'den fazla operasyonda danışmanlık, yardım ve destek sağladığını, bu sayede örgütün yerel operasyonlar yürütme ve şiddeti dünya çapında yayma kabiliyetinin kısıtlandığını duyurdu.

CENTCOM açıklamasında, 1 Ekim-6 Kasım tarihleri ​​arasında Suriyeli ortaklarla koordineli olarak yürütülen operasyonlarda beş DEAŞ üyesinin öldürüldüğünü, 19 kişinin ise yakalandığını belirtti.

Açıklamada, ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Amiral Brad Cooper'ın, "Suriye'deki DEAŞ tehdidiyle mücadeledeki başarımız büyük bir başarıdır" dediği aktarıldı.

" DEAŞ'ın Suriye'deki kalıntılarını kararlılıkla takip etmeye devam edeceğiz. Aynı zamanda DEAŞ'a karşı Irak ve Suriye'de elde edilen kazanımların sürdürülmesini ve DEAŞ'ın yeniden toparlanmasını veya terör saldırılarını başka ülkelere yaymasını önlemek için DEAŞ'a Karşı Küresel Koalisyon (DMUK) ile birlikte çalışacağız."

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Suriye, bu haftanın başlarında DMUK’a katıldığını duyurdu ve koalisyonun 90. üyesi oldu.


Afrika Birliği Başkanı: Nijerya'da soykırım yok

Afrika Birliği Komisyonu Başkanı Mahmud Ali Yusuf (X)
Afrika Birliği Komisyonu Başkanı Mahmud Ali Yusuf (X)
TT

Afrika Birliği Başkanı: Nijerya'da soykırım yok

Afrika Birliği Komisyonu Başkanı Mahmud Ali Yusuf (X)
Afrika Birliği Komisyonu Başkanı Mahmud Ali Yusuf (X)

Afrika Birliği Komisyonu Başkanı Mahmud Ali Yusuf, dün yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump'ın Afrika'nın en kalabalık ülkesinde "çok sayıda" Hristiyan'ın öldürüldüğü yönündeki suçlamalarını reddederek, Nijerya'nın kuzeyinde soykırım olmadığını söyledi.

Yusuf, New York'taki Birleşmiş Milletler'de gazetecilere verdiği demeçte, "Kuzey Nijerya'da yaşananların, Sudan'da veya Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin doğu kesimlerinde gördüğümüz vahşetle hiçbir ilgisi yok" dedi.

"Bu tür açıklamalarda bulunmadan önce dikkatlice düşünün... Boko Haram'ın ilk kurbanları Hristiyanlar değil, Müslümanlardır" ifadelerini kullandı.

yu7
Boko Haram'a karşı düzenlenen operasyon sırasında Nijerya askerleri (Arşiv - yerel basın)

Boko Haram militan grubu, son 15 yılda on binlerce kişinin ölümüne yol açan bir ayaklanmayla kuzeydoğu Nijerya'da da terör estirdi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre İnsan hakları uzmanları, Boko Haram'ın kurbanlarının çoğunun Müslüman olduğunu söylüyor.

Trump, bu ayın başlarında, Nijerya'nın Hristiyanların öldürülmesine karşı kararlı bir adım atmaması halinde Savunma Bakanlığı'ndan olası "hızlı" askeri müdahaleye hazırlıklı olmasını istediğini söylemişti. Ancak suçlamasını destekleyecek somut bir kanıt sunmadı.

Ayrıca, "Nijerya'ya tüm yardım ve desteği kesip, bu rezil ülkeye şimdi gidip, bu korkunç vahşeti gerçekleştiren teröristleri tamamen ortadan kaldırmak için kararlılıkla harekete geçmekle" tehdit etti.

Nijerya Dışişleri Bakanlığı, ülkenin şiddet yanlısı aşırılıkla mücadeleye devam edeceğini ve Washington'un yakın bir müttefik olarak kalmasını umduğunu belirtti.

Bakanlık ayrıca, "ırk, inanç veya din ayrımı gözetmeksizin tüm vatandaşları savunmaya devam edeceğini" de ifade etti.