Çin Devlet Başkanı'ndan dünyaya 'duvarları yıkma' ve tek taraflılığı reddetme çağrısı

Çin Devlet Başkanı'ndan dünyaya 'duvarları yıkma' ve tek taraflılığı reddetme çağrısı
TT

Çin Devlet Başkanı'ndan dünyaya 'duvarları yıkma' ve tek taraflılığı reddetme çağrısı

Çin Devlet Başkanı'ndan dünyaya 'duvarları yıkma' ve tek taraflılığı reddetme çağrısı

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Şanghay’da fuar açılışı sırasında yaptığı açıklamada, ülke ekonomisinin daha fazla dışa açılacağı sözünü vererek, “dünya ülkelerinin kendi aralarındaki duvarı yıkması” gerektiğini söyledi.
Çin Devlet Başkanı, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’unda katıldığı ve her yıl Pekin tarafından düzenlenen Uluslararası İthalat Fuarı açılışı sırasında yaptığı konuşmada, küresel pazarları serbestleştirme çağrısında bulundu.
Şi Cinping açılış konuşması sırasında yaptığı açıklamada, uluslararası toplumun inşa etmek yerine duvarları yıkması gerektiğini belirterek, korumacılık ve tek taraflılığın kesin olarak reddedilmesi gerektiğini, çünkü bunun ticaret engelini azaltacağını söyledi. Çin ve ABD geçtiğimiz aydan bu yana kısmi olarak ticaret anlaşmasını sürdürürken, Çin Devlet Başkanı açıklamasında, ABD ile olan ticaret savaşı konusuna değinmekten kaçındı.
AFP’nin haberine göre, Şi Cinping’in dün yaptığı konuşmada, geçtiğimiz yıla nazaran “korumacılık ve “orman kanunları” konusunda eleştirdiği Washington’a daha az sertlikte ifadeler kullandı.
Cinping’in açıklamasının ardından, kürsüye çıkan ve ABD ile Çin arasında yaşanan ticaret savaşının “sadece kaybedenler yarattığını” belirten Macron, küresel büyümenin bu durumdan olumsuz yönde etkilendiğini belirtti. Fransa Cumhurbaşkanı,  Çin ve ABD gibi iki büyük ekonomik gücün, Avrupa Birliği (AB) gibi ticaret ortakları ile “çıkarları koruyan” bir anlaşmaya varabileceğini umduğunu belirtti.
Doğrudan ABD Başkanı Donald Trump’ın adını vermeyen Macron, “tek taraflı atılan adımlar ve vergilerin silah olarak kullanılmasını” kınarken, Çin pazarının dünyaya açılımının daha şeffaf olması gerektiğinin altını çizdi.
Cinping ise, Hindistan’ın Asya-Pasifik ticaret paktından geri çekilmesinin ardından, yakın bir zamanda ülkesinin de desteklediği bölgesel bir ticaret anlaşmasının imzalanmasını umduğunu dile getirdi. Tayland'ın başkenti Bangkok'ta düzenlenen zirvede Hindistan, Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması'nda (RCEP) bazı endişeleri olduğunu dile getirdi.
Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Çin lideri, “Anlaşmanın imzalanacağını ve yakın bir zamanda yürürlüğe gireceğini umuyorum” dedi. Cinping, Çin’in diğer ülkeler ile birlikte serbest ticaret anlaşması imzalamaktan mutlu olacağını, yetkililerin AB ile olan yatırım anlaşması müzakerelerinin hızlandırılacağını ve buna ek olarak Japonya ve Güney Kore ile başka bir anlaşmaya varacaklarını belirtti.
Cinping, Çin pazarına yabancı yatırımcıların erişiminin kolay olacağı sözünü verse de Pekin’de yabancı şirketlerin ürünleri, Çinli alıcılar tarafından teşvik edilmesi konusunda hayal kırıklığı yaşıyor.
Öte yandan Avrupa Ticaret Odası tarafından önceki gün Çin’de yapılan açıklamada, bu yıl fuara katılanların yarısının, geçtiğimiz yıl düzenlenen fuarda anlaşma imzalayan katılımcılar olduğu aktarılarak, şirketlerin sadece dörtte birinin anlaşmaları tam olarak gerçekleştirdiği belirtildi.
Geçtiğimiz günlerde ABD Ticaret Odası tarafından yapılan son ankette, üyelerin yalnızca yüzde 10’unun fuara katılmayı düşündükleri öne sürülmüştü. Fuar için bu yılın çok önemli olduğu söylenirken, üyelerin üçte ikisi ise fuara katılımı “önemsiz” olarak değerlendirdi. Global Times gazetesi eleştiriye karşı çıkarak, yabancı şirketlerin daha az sipariş almasının sebebinin, Çin’de üretilen malların kalitesinin artmasından kaynaklandığını kaydetti.



Oxfam: Güney Sudan vatandaşlarının yarısı şiddetli açlık çekiyor

Güney Sudan'ın Bor kentindeki bir hastanenin yetersiz beslenme tedavi koğuşunda çocuklarıyla birlikte oturan anneler, (Arşiv_AP)
Güney Sudan'ın Bor kentindeki bir hastanenin yetersiz beslenme tedavi koğuşunda çocuklarıyla birlikte oturan anneler, (Arşiv_AP)
TT

Oxfam: Güney Sudan vatandaşlarının yarısı şiddetli açlık çekiyor

Güney Sudan'ın Bor kentindeki bir hastanenin yetersiz beslenme tedavi koğuşunda çocuklarıyla birlikte oturan anneler, (Arşiv_AP)
Güney Sudan'ın Bor kentindeki bir hastanenin yetersiz beslenme tedavi koğuşunda çocuklarıyla birlikte oturan anneler, (Arşiv_AP)

Oxfam bugün yaptığı açıklamada, Güney Sudan nüfusunun neredeyse yarısının akut açlıkla karşı karşıya olduğunu, şimdiye kadarki en düşük seviyede ve yetersiz yardım aldığını belirtti.

İngiltere merkezli kuruluş, Batılı ülkelerin yardım bütçelerini kısmasının ardından Güney Sudan'a 2025 yılı için ayrılan 1,6 milyar dolarlık insani yardım planının yalnızca yüzde 40'ının ulaştığını ifade etti.

Oxfam, yaklaşık altı milyon Güney Sudanlının şiddetli açlık çektiğini, temiz su ve sanitasyon hizmetlerine yeterli erişimden yoksun olduğunu ve bu sayının nisan ayına kadar 7,5 milyona ulaşmasının beklendiğini açıkladı.

Birleşmiş Milletler tarafından belgelendiği üzere, Güney Sudan'ın petrol zenginliğini çalan elitlerin yolsuzluğu, ülkeyi neredeyse her türlü temel hizmetten mahrum bıraktı.

Oxfam'ın Güney Sudan Ülke Direktörü Şebnem Baloch yaptığı açıklamada, "Dünya, tam da hayatları tehlikedeyken, yardıma en çok ihtiyaç duyanları terk ediyormuş gibi hissediyorum" ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Güney Sudan, 2011 yılında bağımsızlığını kazandı, ancak kısa süre sonra iki milyondan fazla insanı yerinden eden yıkıcı bir beş yıllık iç savaş yaşadı. Barış anlaşmasının çökmesiyle birlikte çatışmanın bu yıl yeniden alevlenebileceğinden endişe ediliyor.

Ayrıca savaştan kaçan yüz binlerce Sudanlıya da ev sahipliği yapıyor.

Sınır kasabası Renk'teki transit merkezlerine her gün yaklaşık bin kişi geliyor. Ancak Oxfam önümüzdeki ay buradaki operasyonlarını yüzde 70 oranında azaltmak zorunda kaldı ve şubat ayına kadar yeni fon sağlamazsa operasyonlarını tamamen durduracağını açıkladı.


Rapor: ABD barış planının son hali Kiev için çok daha iyi

Rus insansız hava aracı saldırısının ardından Kiev'de hasar gören bir bina (DPA)
Rus insansız hava aracı saldırısının ardından Kiev'de hasar gören bir bina (DPA)
TT

Rapor: ABD barış planının son hali Kiev için çok daha iyi

Rus insansız hava aracı saldırısının ardından Kiev'de hasar gören bir bina (DPA)
Rus insansız hava aracı saldırısının ardından Kiev'de hasar gören bir bina (DPA)

AFP'ye konuşan konuya yakın bir kaynak, ABD'nin Ukrayna'daki çatışmayı çözmeye yönelik son taslak planının Kiev için "çok daha iyi" hükümler içerdiğini söyledi.

Kaynak, "Ukrayna, ABD ve Avrupalılar, Amerikan önerisini uygulanabilir hale getirdi ve şimdi Kiev için çok daha iyi" ifadelerini kullandı.

Kaynak, bu versiyonun Ukrayna'nın planın ilk versiyonundaki 600 bin askerlik orduya kıyasla 800 bin kişilik bir ordu bulundurmasına olanak sağladığını ifade etti.

 


ABD-Rusya, güncellenmiş Ukrayna barış planı hakkında görüşüyor

Trump ve Zelenskiy Beyaz Saray'da, (AFP)
Trump ve Zelenskiy Beyaz Saray'da, (AFP)
TT

ABD-Rusya, güncellenmiş Ukrayna barış planı hakkında görüşüyor

Trump ve Zelenskiy Beyaz Saray'da, (AFP)
Trump ve Zelenskiy Beyaz Saray'da, (AFP)

ABD ve Rusya, ABD Başkanı Donald Trump tarafından önerilen orijinal planda yapılan güncellemelerin ardından, Ukrayna'da barış için 19 maddelik bir plan üzerinde görüşmeler yürütüyor. Haberlere göre iki taraf pazartesi günü Birleşik Arap Emirlikleri'nin başkenti Abu Dabi'de ilk tur görüşmelerini, dün ise ikinci tur görüşmelerini gerçekleştirdi. Ukrayna askeri istihbarat başkanı Kirill Budanov da şu anda Abu Dabi'de bulunuyor.

Ukraynalı üst düzey bir yetkili dün, Washington ile Kiev'in, ABD'nin Ukrayna'daki savaşı sona erdirme planının temel noktaları konusunda anlaşmaya vardığını bildirdi.

Moskova, Başkan Trump'ın planına yönelik Ukrayna ve Avrupa itirazlarını aşabilme yeteneğine güveniyor. Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Dmitriy Peskov, Rus tarafının daha önce incelediği planın değiştirildiğini söyledi. Ancak sözcü, görüşmelerin içeriğini açıklamakta aceleci davranmayarak, "Planın içeriğindeki değişikliklerle ilgili medya haberleri hakkında yorum yapmak imkansız; medya son derece çelişkili bilgiler yayınlıyor" ifadelerini kullandı.