İranlı yetkililer 'benzin devrimi' protestolarının iki gün içinde sona ereceği görüşünde

(AFP)
(AFP)
TT

İranlı yetkililer 'benzin devrimi' protestolarının iki gün içinde sona ereceği görüşünde

(AFP)
(AFP)

İranlı yetkililerin dün de ülkenin internet erişimini engellemeye devam etmesi hükümetin akaryakıt fiyatlarına zam yapıldığı açıklamasının ardından cuma günü başlayan kanlı protestoları denetim altına almaya çalıştığını gösterdi. Yetkililer dün yaptıkları açıklamalarda ‘halk ayaklanmalarının’ tamamen durmadığını kabul etseler de durumun ‘daha sakin’ olduğunu vurguladı.
Fransız Haber Ajansı (AFP) bazı göstericilerin protestoları ‘benzin devrimi’ olarak isimlendirdiklerini ve protestolar sırasında bankaların yakıldığını, dükkanların yağmalandığını ve ana caddelerin kapatıldığını aktardı. Ajans, protestoların biri sivil, biri polis olmak üzere ‘en az iki kişinin ölümüne’ neden olduğunu kaydetti. Ancak protestolar sırasında ölenlerin sayısıyla ilgili 12 ile 25 arasında değişen rakamlar mevcut. Buna onlarca hatta yüzlerce yaralı sayısı eşlik ediyor. İran otoritelerinin medyaya getirdiği kısıtlamalar nedeniyle eylemcilerin sosyal medya sitelerinden aktardıkları rakamların doğrulanması ise zorlaşıyor.
İran devlet televizyonu, maskeli gençlerin moloz yığınlarıyla dolu sokaklarda göründüğü şiddet sahneleri yayınladı. Devlet televizyonunun ülkedeki muhaliflerin eylemlerine dair görüntüleri nadiren yayınladığına dikkati çeken AFP, görüntülerde maskeli kişilerin binaları ateşe verdiklerinin görüldüğünü bildirdi.
İran'ın yarı resmi ajansı İSNA’ya göre paramiliter Besiç güçleri yağmalama olaylarına müdahale etti. Besiç komutanı Tuğgeneral Gulam Rıza Süleymani, yetkililerin protestoların arkasında ABD'nin olduğu iddialarına atıfta bulunarak ‘Amerikan planının başarısız olduğunu’ belirtmişti.
Protestolar, devlet tarafından sübvanse edilen araç başına aylık 60 litreye kadar benzin fiyatlarında yüzde 50, sonrasında alınacak her litre için ise yüzde 200’lük artış yapıldığı açıklamanın ardından patlak vermişti.
İranlı yetkililer, protestolar sırasında 200'den fazla kişinin gözaltına alındığını ve internet erişimine kısıtlamalar getirdiklerini duyurdu. Bununla birlikte ülkedeki farklı kurumlara ait internet sitelerinde, gözaltına alınanların sayısının bine yaklaştığını bildiren haberler de yer aldı.
Twitter hareketlerini izleyen NetBlocks sitesi, “İran'da internetin neredeyse tamamen kapatılmasının üzerinden 40 saat geçtikten sonra dış dünyayla iletişim oranları normal seviyelerin ancak yüzde 5'ine ulaşabiliyor” açıklamasında bulundu.
İnternet ile birlikte sosyal medyadaki video ve haber akışının da kesilmesi nedeniyle dün sabahtan bu yana İran sokaklarındaki durum belirsizliğini koruyor. Ancak AFP’nin haberine göre İran Hükümet Sözcüsü Ali Rebii dün durumun ‘daha sakin’ olduğunu söyledi. Tahran’da bir basın toplantısı düzenleyen Rebii, “Halen bazı küçük sorunlar var. Ama yarın ya da sonraki gün halk ayaklanmasıyla ilgili bir sorunumuz olmayacak” ifadesini kullandı.
Bazı şehirlerde ve bölgelerde halen toplananların olduğunu kabul eden Rebii, protestolar sırasında yaşanan kayıplarla ilgili rakam vermesi istendiğinde, “Bugün söyleyebileceğim tek şey, protestolarda toplananların sayısının bir önceki güne göre yüzde 80’in altında olduğudur” dedi.
İran'ın resmi haber ajansı IRNA’nın haberine göre Rebii, basın toplantısında ülkenin benzeri görülmemiş yaptırımlara ve baskılara maruz kaldığı bir dönemde ‘akaryakıt fiyatlarında düzenlemeye gidilmesinin’ bir zorunluluk olduğunu belirtti. Reuters’ın haberine göre hükümetin kararı açıklamadan önce İran Rejim Lideri Ali Hamaney ve diğer iki otoritenin (yasama ve yargı) onayını aldığını belirten Rebii, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin bu kararı alarak ‘ülkenin ve halkın çıkarı için kendisini feda ettiğini’ söyledi.
İranlı yetkililer, düşük gelirli vatandaşlara yardım amacıyla kullanılan fonların artırılmasına yönelik bir hamleyle akaryakıt fiyatlarını artırmaya yönelik sürpriz bir karar açıkladı. Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı ve Yargı Erki Başkanı’ndan oluşan Ekonomi Koordinasyon Yüksek Konseyi (EKYK) kararı, şubat ayında yapılması planlanan parlamento seçimleri öncesinde hassas bir döneme denk geldi.
Diğer yandan Hamaney pazar günü yaptığı açıklamayla kararı desteklediğini duyurdu. Reuters’ın aktardığına göre Hamaney, devlet televizyonundan yayınlanan konuşmasında şunları söyledi:
“Ben uzman değilim. Farklı görüşler var. Ama Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı ve Yargı Erki Başkanı bir karar almışsa bunu destekleyeceğimi söyledim. Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı ve Yargı Erki Başkanı uzman görüşlerine dayalı bir karar almışlar. Tabii ki uygulanmalı. Bazılarının bu karara karşı çıkmaları kaçınılmaz. Fakat sabotaj ve kundaklama eylemleri bizim halkımızın değil, bozguncuların yaptığı eylemlerdir. Devrim karşıtları ve İran düşmanları bu tür tahribatları ve güvenliği bozucu eylemleri desteklemiştir. Ne yazık ki bazı sorunlar yaşandı. Çok sayıda insan öldü ve bazı merkezler de yok edildi.”
Hameney’in konuşması sonrası milletvekilllerinden geri adım
Reuters’ın haberine göre IRNA, hükümetin zam kararını geri almaya zorlamak için kararı meclise taşımayı düşünen bazı milletvekillerinin Hamaney’in yaptığı açıklamanın ardından bundan vazgeçtiklerini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Ruhani, akaryakıt fiyatları artışından elde edilecek gelirlerin yıllık 2,55 milyar dolar civarında olmasının beklendiğini ve bu ek gelirle 18 milyon düşük gelirli aileye (yaklaşık 60 milyon kişi) yardım edilmesinin planlandığını söyledi. Hükümet toplantısından sonra açıklamalarda bulunan Ruhani, 20 milyon kişiye yapılacak ilk ödemelerin derhal başlayacağını da duyurdu. İran Planlama ve Bütçe Teşkilatı resmi internet sitesinden benzin zammından elde edilen gelirle yardım ödemelerinin bugünden itibaren başlaması talimatının verildiği yönündeki açıklamaya dikkat çeken Ruhani, İran’da ‘güvensiz bir ortam yaratılmasına’ izin vermeyeceklerini vurguladı. Ruhani, AFP’nin aktardığı açıklamalarında “Protesto etmek  tüm vatandaşlara verilmiş bir haktır. Ancak sorun çıkaranların toplumun güvenliğini istikrarsızlaştırmalarına da izin vermeyeceğiz” dedi.
ISNA,  pazar günü yayınladığı haberde Yezd şehir merkezinde 40 kişinin gözaltına alındığını bildirdi. IRNA’nın dün yayınladığı habere göre de İran’ın güneyindeki Huzistan bölgesinde son üç günde 180 kişi gözaltına alındı.
İran Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) yakınlığıyla bilinen Fars haber ajansı da hükümet kaynaklarına dayandırdığı haberde internete erişim kısıtlamalarının ne zaman sona ereceğinin henüz belli olmadığını aktardı. İran'ın yarı resmi haber ajansı Tasnim’in aktardığı İstihbarat Bakanlık açıklamasında protesto gösterilerinin başındaki kişilerin kimliklerinin tespit edildiği ve ‘gerekli önlemlerin’ alındığı belirtildi.
Reuters’ın haberine göre ülkeyi yöneten mollalar (din adamları) 2017 yılı sonlarında kötü hayat şartları nedeniyle, mollaları iktidardan ayrılmaya çağıran ve ülkenin 80 iline yayılan protestoların engellemek istiyor gibi görünüyor. İranlı yetkililer önceki protestolarda toplam 22 kişinin öldüğünü bildirmişti.
Hükümetin aylık benzin alımlarında ilk 60 litreye yüzde 50, bu kotayı aşan alımlara ise yüzde 200 zam yapmasına rağmen ülkedeki yakıt fiyatları dünyanın en ucuzları arasında yer alıyor.
ABD Başkanı Donald Trump'ın 2015 yılında dünya güçleri ile İran arasında imzalanan nükleer anlaşmadan geçtiğimiz yıl tek taraflı olarak çekilmesinin ardından Tahran'a sert yaptırımlar uygulamaya başladığı Mayıs 2018’den bu yana İran ekonomisi kriz yaşıyor.
ABD’den İran'a kınama ve gösterilere destek
ABD’den pazar günü yapılan açıklamada, İran’da barışçıl göstericilere karşı ‘ölümcül güç’ kullanılması kınandı. Beyaz Saray Sözcüsü Stephanie Grisham, “Göstericilere karşı öldürücü derecede orantısız güç kullanılması ve iletişim kanallarına kısıtlamalar getirilmesini kınıyoruz” dedi.
Bununla birlikte İran Dışişleri Bakanlığı, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun Twitter hesabından cumartesi günü göstericilere yönelik yayınladığı “ABD yanınızda” mesajını kınadı.
Bakanlık pazar akşamı geç saatlerde yayınladığı açıklamada “İran'ın bazı şehirlerinden bir grup bozguncu tarafından gerçekleştirilen ayaklanmalara yönelik bu tür destek ve girişimleri müdahale olarak görüyor ve kınıyoruz” ifadeleri yer aldı. Bakanlık Sözcüsü Abbas Musevi tarafından yapılan açıklamada “İran halkı, bu tür iki yüzlü ifadelerin herhangi bir gerçeklik taşımadığının ve samimiyetten uzak olduğunun farkında” denildi. AFP’nin haberine göre Washington’ın nükleer anlaşmadan çekildikten sonra Tahran’a yaptırımlar uygulayarak ‘kötü niyetli olduğunu’ ortaya koyduğunu belirten Musevi, “Pompeo gibiler tarafından desteklenen bazı anarşistlerin ve vandalların uygulamaları İran halkının genelinin tutumunu yansıtmıyor” diye konuştu.
Ali Laricani: ABD’nin amacı kaosu yaymak
IRNA’nın dün açıklamalarını aktardığı İslami Şura Meclisi Başkanı Ali Laricani de ABD’nin ülkesinde ‘kaosu yaymak ve halkın çıkarlarını yok etmekten’ başka bir amacı olmadığını söyledi. Alman Haber Ajansı’nın (DPA) haberine göre söz konusu ‘entrikanın’ özellikle ABD Dışişleri Bakanı’nın Twitter mesajının ardından daha da belirginleştiğini belirten Laricani, “Onun (Pompeo) İran halkını savunma adına kamu mallarının ateşe verilmesini desteklemesi, ABD’nin İran'da kaos ortamı yaratma peşinde olduğunu ve İranlılara karşı aldatıcı ve ikiyüzlü davrandığını gösteriyor” dedi.
Almanya dün İran'da hükümet ile ‘meşru’ protestocular arasında diyalog çağrısında bulundu. Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Sözcüsü Ulrike Demmer açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“İran'da şu an olduğu gibi halkın cesurca ekonomik ve siyasi sıkıntısını ifade etmesi meşrudur ve saygı duymamızı hak ediyor. İran hükümeti, mevcut protestolara diyalog kurma isteğini göstererek karşılık vermeli.”



Kremlin: ABD, Ukrayna ile mutabık kalınan planın kriterlerini Moskova’ya iletti

24 Kasım 2025'te Moskova'daki Kremlin'deki Spasskaya Kulesi ve Kızıl Meydan'daki Aziz Vasil Katedrali (EPA)
24 Kasım 2025'te Moskova'daki Kremlin'deki Spasskaya Kulesi ve Kızıl Meydan'daki Aziz Vasil Katedrali (EPA)
TT

Kremlin: ABD, Ukrayna ile mutabık kalınan planın kriterlerini Moskova’ya iletti

24 Kasım 2025'te Moskova'daki Kremlin'deki Spasskaya Kulesi ve Kızıl Meydan'daki Aziz Vasil Katedrali (EPA)
24 Kasım 2025'te Moskova'daki Kremlin'deki Spasskaya Kulesi ve Kızıl Meydan'daki Aziz Vasil Katedrali (EPA)

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, ABD’nin Cenevre’de Ukrayna ile üzerinde anlaşılan planın kriterlerini Rusya’ya teslim ettiğini açıkladı. Peskov, bu kriterlerin gelecek hafta Rus yetkililer tarafından değerlendirileceğini belirterek, Moskova’nın Ukrayna çözüm sürecine ilişkin görüşmeleri kamuoyu önünde yürütme niyetinde olmadığını söyledi.

Rusya’nın resmî kanalı RT’ye konuşan Peskov, ABD’nin özel elçisi Steve Whitkoff’un Rusya’yı ne zaman ziyaret edeceğine dair bilginin “uygun zamanda” açıklanacağını ifade etti ancak ayrıntıya girmedi.

ABD’li ve Ukraynalı müzakereciler geçtiğimiz pazar günü Cenevre’de, Washington’ın desteklediği yeni barış planı üzerine görüşmeler gerçekleştirmişti. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy de salı günü, plan metninin Cenevre’de ABD ile birlikte hazırlandığını ve müzakere ekibiyle üzerinde çalıştığını belirtmişti.

Rusya’nın TASS haber ajansı çarşamba günü, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in önümüzdeki hafta Whitkoff ile görüşeceğini bildirdi. ABD Başkanı Donald Trump ise salı günü yaptığı açıklamada, özel elçisini Moskova’ya göndererek barış planı üzerinde son düzenlemeleri yapma umudu taşıdığını söylemişti.

Putin, dün yaptığı açıklamada, Ukrayna konusunda ortada resmî bir barış anlaşması taslağının bulunmadığını, sadece tartışılmak üzere sunulmuş bir dizi başlık olduğunu ifade etti. Ancak Rusya’nın ABD’nin ilk taslak niteliğindeki planını incelediğini belirten Putin, bu planın “ileride yapılacak anlaşmalar için bir temel oluşturabileceğini” söyledi.


Ukrayna Ulusal Yolsuzlukla Mücadele Bürosu, Zelenskiy’nin özel kalem müdürünün konutunu bastı

Cumhurbaşkanlığı danışmanı Andrei Yermak (Reuters)
Cumhurbaşkanlığı danışmanı Andrei Yermak (Reuters)
TT

Ukrayna Ulusal Yolsuzlukla Mücadele Bürosu, Zelenskiy’nin özel kalem müdürünün konutunu bastı

Cumhurbaşkanlığı danışmanı Andrei Yermak (Reuters)
Cumhurbaşkanlığı danışmanı Andrei Yermak (Reuters)

Ukrayna Ulusal Yolsuzlukla Mücadele Bürosu (NABU), Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin özel kalem müdürü Andriy Yermak’ın konutunda arama gerçekleştirdiğini açıkladı.

Kuruma göre, cuma günü yapılan bu baskın devam eden bir soruşturmayla bağlantılı. Zelenskiy yönetimi son aylarda ciddi yolsuzluk iddialarıyla karşı karşıya kalmıştı.

Andriy Yermak, soruşturmayı yürüten müfettişlerle tam iş birliği içinde olduğunu söyleyerek, aramanın kendi dairesinde gerçekleştirildiğini ifade etti.

Yermak, Telegram hesabından yaptığı paylaşımda, “Müfettişlerin önünde herhangi bir engel bulunmuyor. Ben de kendileriyle tam iş birliği içindeyim” dedi


Muhammedi, İranlı yetkililerin kendisine ülkeyi terk etme konusunda "kalıcı yasak" getirdiğini söyledi

Nergis Muhammedi (Reuters)
Nergis Muhammedi (Reuters)
TT

Muhammedi, İranlı yetkililerin kendisine ülkeyi terk etme konusunda "kalıcı yasak" getirdiğini söyledi

Nergis Muhammedi (Reuters)
Nergis Muhammedi (Reuters)

İnsan hakları aktivisti ve Nobel Barış Ödülü sahibi Nergis Muhammedi, ikiz oğullarına gönderdiği doğum günü mesajında, dün İranlı yetkililerin kendisine ülkeyi terk etmesini kalıcı olarak yasakladığını duyurdu.

53 yaşındaki Muhammedi, geçen aralık ayında sınırlı sağlık izniyle serbest bırakılmadan önce üç yıldan fazla hapis yattı. Hukuk ekibi, Muhammedi'nin her an tekrar tutuklanıp cezaevine geri dönebileceği ve ülkeden ayrılamayacağı konusunda uyardı.

İkiz oğulları Kiana ve Ali Rahmani'ye 19. doğum günlerinde yazdığı mektupta, "Size gelebilmek için pasaport başvurusunda bulundum" diye yazmıştı. Ancak, on yıldan uzun süredir görmediği oğullarına yazdığı mektupta, "İslam Cumhuriyeti iki tür seyahat yasağı çıkardı ve uyguladı; bunlardan biri kalıcı seyahat yasağı" diye ilave etti.

Kiana ve Ali, hapiste uzun süre kalmış, tanınmış bir İranlı aktivist olan babaları Taghi Rahmani ile birlikte Paris'te yaşıyor.

Muhammedi, İslam Cumhuriyeti'nde insan hakları mücadelesi nedeniyle 2023 Nobel Barış Ödülü'ne layık görüldü. Ayrıca, genç kadın Mahsa Amini'nin ahlak polisi gözetiminde iken hayatını kaybetmesinin ardından patlak veren protestoları da güçlü bir şekilde destekledi.

Mektubunda, "İran yetkilileri belgelerimize 'kalıcı' damgasını vururken, kendileri her gün İran halkının eliyle gelecek kaçınılmaz çöküş korkusuyla yaşıyorlar" ifadelerini kullandı. Muhammedi'ye yönelik yasağın ne zaman ve hangi koşullar altında uygulandığı henüz netlik kazanmadı.

İki oğlu 2023'te Oslo'da onun adına Nobel Barış Ödülü'nü kabul etti ve çocuklarını 11 yıldır görmedi. En son Kasım 2021'de tutuklanan Muhammedi, son on yılın çoğunu parmaklıklar ardında geçirdi. Ancak serbest bırakıldıktan sonra da yetkililere meydan okumaya devam etti ve uluslararası etkinliklerde zorunlu başörtüsü takmayı reddetti.