İlk Suudi kadın jeolog Şarku'l Avsat'a konuştu

Suudi Arabistan Hükümetinde çalışan ilk jeolog Feyruz Basemir 2017 yılında ABD’de bulunan Southern Methodist Üniversitesi’nden mezun oldu (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Hükümetinde çalışan ilk jeolog Feyruz Basemir 2017 yılında ABD’de bulunan Southern Methodist Üniversitesi’nden mezun oldu (Şarku’l Avsat)
TT

İlk Suudi kadın jeolog Şarku'l Avsat'a konuştu

Suudi Arabistan Hükümetinde çalışan ilk jeolog Feyruz Basemir 2017 yılında ABD’de bulunan Southern Methodist Üniversitesi’nden mezun oldu (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Hükümetinde çalışan ilk jeolog Feyruz Basemir 2017 yılında ABD’de bulunan Southern Methodist Üniversitesi’nden mezun oldu (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan Hükümeti için çalışmaya başlayan ilk kadın jeolog Feyruz Basemir, Şarku’l Avsat’a verdiği röportaja “Nitelikli bir katkı sağlamaya ve Suudi Arabistan kadın imajını en iyi şekilde temsil etmeye çalışıyorum” sözleriyle başladı. Basemir ayrıca geçen hafta Sanayi ve Maden Kaynakları Bakanlığı'na ataması yapıldığı için mutlu olduğunu dile getirdi.
Suudi Arabistan Sanayi ve Maden Kaynakları Bakanı Bender el-Hurayif’in resmi Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamaya göre bu adım, bakanlığın “Kamu Hizmeti Bakanlığının desteği ve işbirliği ile kadınların bu gibi alanlara katılım oranını artırma, enerjilerine ve yeteneklerine yatırım yapma ve onlara sunulan iş seçenekleri yelpazesini genişletme” çabaları çerçevesinde geldi.
Feyruz Basemir, ABD’nin Texas eyaletinin üçüncü büyük şehri olan Dallas'taki Southern Methodist Üniversitesi'nden Yerbilimleri ‘Genel Jeoloji’ bölümünden 2017 yılında mezun oldu. Basemir, yaptığı ilk basın açıklamasında devlet sektöründe çalışan ilk kadın jeolog olarak bakanlığa girdiği için çok mutlu olduğunu dile getirdi. Aynı zamanda bakanlığın Maden Kaynakları Ajansı’na nitelikli bir katkı sağlamaya ve Suudi Arabistan kadın imajını en iyi şekilde temsil etmeye çalıştığını vurguladı.
Basemir, üniversitenin Jeoloji Kulübü'ne üye olduğunu ve Teksas, New Mexico, Oklahoma, California ve Nevada adlı beş ABD eyaletine çeşitli saha ziyaretleri gerçekleştirdiğini söyledi. Aynı zamanda yaptığı ziyaretler sırasında ‘Geology of Monahans Sandhills’, ‘Geothermal Energy Scouting and Applications’ ve ‘Air Samples Analysis’ adlı üç projede yer aldığını belirtti.
Basemir verdiği röportajda, “Maden Kaynakları Ajansı birçok girişimde bulunarak Suudi Arabistan’ın ‘2030 Vizyonu’ uygulamasının hayata geçirilmesine katkı sağlıyor ve ben ise şuan bu girişimlerden biri olan ‘yatırımcı güvenini güçlendirme’ üzerine çalışıyorum.” ifadelerini kullandı.
Diğer taraftan, Sanayi ve Maden Kaynakları Bakanlığı Şarku’l Avsat’a şu açıklamalarda bulundu;
“Bakanlığın Maden Kaynakları Ajansı’nda, muhasebe ve Bilgi Teknolojileri (IT) gibi çeşitli alanlarda çalışan 13 kadın personelimiz bulunuyor. Kamu hizmetlerinde çalışan 200 jeoloğun yanı sıra bugün Feyruz Basemir'in devlet sektöründe çalışan ilk kadın jeolog olarak aramıza katılmasını memnuniyetle karşılıyoruz.”
Bakanlık sözlerine şöyle devam etti;
"Bu alanda çalışan kadın uzmanlarımızın sayısı az ve bu uzmanlarımız yurt dışında okuduktan sonra Suudi Arabistan’a geliyor. Aramco şirketinde enerji ve petrol alanlarıyla ilişkili jeoloji uzmanlık alanlarında çalışan kadın çalışanlar var. Şirket onları eğitmeye ve geliştirmeye çalışıyor.”
Aynı şekilde, Kral Abdülaziz Üniversitesi Çevre Jeolojisi bölümünde çalışan Profesör Bader Hakami yaptığı açıklamada, “Önümüzdeki yıllarda Suudi Arabistan’ın, maden kaynaklarımızı keşfetme ve çıkarma alanında çalışmak üzere on binlerce kadın ve erkeği görevlendirmesi gerekecek.” dedi. Hakami, Feyruz Basemir’in atanması ile ilgili olarak verilen karar hakkında ise “Bunun başarılması için önemli bir adım ve bu şekilde daha birçok adım atılmalı.” dedi. Diğer yandan Hakami, ülkede her yıl jeoloji bölümünden mezun olan kişilerin sayısının, şu anlık sadece birkaç yüz olduğuna dikkat çekti.
Profesör resmi Twitter hesabından yaptığı açıklamalarına şöyle devam etti: “Feyruz Basemir’in atanması Suudi Arabistan jeologları için nitelikli bir katkı. Ülkemiz için önemi büyük olan bu alan ile ilgilenen Suudi Arabistan kadınlarının Jeoloji bölümünde eğitim almaları için bu şekilde onlara alan açmayı umuyoruz.”
Sanayi ve Maden Kaynakları Bakanı, 30 Ağustos'taki kraliyet kararnamesi ile bu ay bakanlığın kurulmasının ve özel sektörde tecrübeli olanların görevlendirilmesinin, bu sektöre gösterilen özen konusunda hükümetin ciddiyetini yansıttığını ve hedeflenen sonuçlara ulaşmak üzere bu sektöre odaklanılması için gerekli tüm önlemleri almaya çalıştıklarını söyledi.
Bakan, '2020 Bütçe Toplantısı'nda bakanlığın mevcut durumu iyileştirmeyi, 40-45 yıl içerisinde Suudi Arabistan'ın sanayi ve madencilik sektöründeki kazanımlarını korumayı ve gerek yerel gerek küresel olsun, kalkınmayı sürdürmek ve hedeflere ulaşmak üzere bu özel sektöre yatırım yapmak için teşvikler bulmayı hedeflediğini söyledi.



Ahmed eş-Şera Şarku'l Avsat'a konuştu: Suriye hiçbir Arap ülkesi için endişe kaynağı olmayacak

Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera
Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera
TT

Ahmed eş-Şera Şarku'l Avsat'a konuştu: Suriye hiçbir Arap ülkesi için endişe kaynağı olmayacak

Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera
Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera

Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera Şarku'l Avsat'a verdiği röportajda, “Suriye devrimi rejimin devrilmesiyle sona erdi… Bunun başka bir yere ihraç edilmesine izin vermeyeceğiz” dedi. Eş-Şera ülkesinin ‘hiçbir Arap ya da Körfez ülkesine saldırmak ya da onları endişelendirmek için bir platform olmayacağını’ vurguladı.

Şam'daki eş-Şaab Sarayı'nda dün gerçekleştirilen röportajda eş-Şera, “Yaptıklarımızı ve başardıklarımızı mümkün olan en az hasar ve kayıpla gerçekleştirdik… İran'ın bölgedeki projesi 40 yıl geriye gitti” dedi.

Eş-Şera, “Körfez ülkelerinin ulaştığı gelişmişlik düzeyini takdir ediyoruz ve ülkemiz için de bunu arzuluyoruz. Suudi Arabistan çok cesur planlar yaptı ve bizim de arzuladığımız bir kalkınma vizyonuna sahip. Hiç şüphe yok ki, bizim arzuladığımız şeylerle birçok kesişme noktası var ve ister ekonomik ister kalkınma iş birliği açısından olsun, bu noktalarda bir araya gelebiliriz” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera ile yaptığı röportajın tam metni;

* Pek çok Batılı ve bölgesel ülkeye güvence verdiniz. Ancak Körfez ülkelerine ve etkili Arap ülkelerine doğrudan bir mesaj vermediniz. Onlara söyleyecek bir şeyiniz yok mu?

- Elbette Arap ülkelerine söyleyecek sözümüz var; Özellikle de Suriye'nin İran için bir platforma dönüştüğü ve buradan dört büyük Arap başkentini yönettiği ve girdiği ülkelerde savaş ve yolsuzluk çıkardığı için… Körfez'in güvenliğini istikrarsızlaştıran ve bölgeyi uyuşturucu ve Captagon ile dolduran da İran. Dolayısıyla tüm bölge için büyük çıkarlar anlamına gelen İranlı milislerin ortadan kaldırılması ve Suriye'nin İran silahları için bir platform olarak tamamen kapatılması konusunda mümkün olan en az hasar ve kayıpla yaptığımız ve başardığımız şey diplomatik yollarla, hatta baskıyla elde edilmemiştir.

x cvgfbnh
Ahmed eş-Şera dün Şam'da Bisan eş-Şeyh ile yaptığı röportaj sırasında

Eski rejimle Arap ilişkilerinin yeniden kurulduğuna ve bazı tavizler karşılığında Arap Birliği'ne geri döndüğüne dair işaretler geldiğinde, bunun başarısız olacağından emindik. Çünkü bu rejimin hiçbir taviz vermeyeceğini ve bu jesti iyi niyetle karşılamayacağını biliyorduk. Hatta Ürdün tarafıyla yapılan bir toplantıda, Captagon'u onlara ihraç etmekteki ısrarın nedeninin sorulduğu ve cevabın da “yaptırımlar kaldırılmadıkça durmayacağı” şeklinde olduğu bize sızdırıldı.

Bugün Körfez'in stratejik güvenliğinin daha emniyetli ve güvenli hale geldiğini söylüyoruz. Çünkü İran'ın bölgedeki projesi 40 yıl geriye gitti.

Ahmed eş-Şera: Varlığımız kimse için tehdit değil

* Söz konusu ülkelere Suriye'nin bu sorunlu kişiler için bir sığınak olmayacağı konusunda nasıl güvence veriyorsunuz?

- Şu anda devlet inşası aşamasındayız. Suriye devrimi, rejimin devrilmesiyle sona erdi… Bunun başka bir yere ihraç edilmesine izin vermeyeceğiz. Suriye herhangi bir Arap ya da Körfez ülkesine saldırmak ya da onları endişelendirmek için bir platform olmayacak. Suriye devrimine birçok insan katıldı ama bugün devlet inşasının yeni bir aşamasındayız. Bu ülkelerle etkili stratejik ilişkiler kurmaya çalışıyoruz. Suriye, savaşlardan ve başkalarının çıkarları için bir platform olmaktan yoruldu. Artık ülkemizi yeniden inşa etmemiz ve güven sağlamamız gerekiyor. Çünkü Suriye Arap olaylarının merkezinde yer alan bir ülke.

Şam'daki varlığımız kimseye tehdit anlamına gelmiyor. Körfez ülkelerinin ulaştığı gelişmişlik düzeyini takdir ediyoruz ve ülkemiz için de bunu arzuluyoruz. Suudi Arabistan çok cesur planlar yaptı ve bizim de arzuladığımız bir kalkınma vizyonuna sahip. Hiç şüphe yok ki bizim arzuladığımız şeylerle birçok kesişme noktası var ve ister ekonomik ister kalkınma iş birliği açısından olsun, bu noktalarda bir araya gelebiliriz.

* Eski rejimin güç ve kontrolüne tabi olan komşunuz Lübnan ile ilişkilerinizi nasıl görüyorsunuz?

- Gerçekten de Lübnanlı kardeşlerimiz Şam'a gelişimiz ve bunun Lübnan'da bir tarafı diğerine karşı güçlendireceği konusunda çok fazla endişe duydular. Aslında biz Lübnanlı komşumuzla otoriter bir ilişki değil, saygı ve alışveriş ilişkisi istiyoruz ve kendi ülkemizde yapacak yeterince işimiz olduğu için Lübnan'ın içişlerine karışmak istemiyoruz. İyi ilişkiler kurmak istiyoruz. Tüm Lübnanlılara aynı mesafede duracağız. Onları tatmin eden şey bizi de tatmin eder.

dvfrgbthy
Ahmed eş-Şera, Esed'in düşmesinin ardından Şam'daki Emevi Camii'nde

Ahmed eş-Şera: Suriye, sahip olduğu zenginlikle tek bir görüşün hakimiyetine girmeyecektir

* Bir ulusal diyalog konferansından ya da kapsayıcı bir ulusal toplantıdan ve Suriye'de yeni bir aşamayı tesis edecek bir anayasadan bahsettiniz. Ancak hangi mekanizmayı benimseyeceksiniz? Suriye halkının tüm kesimlerinin, özellikle de halk ve askeri tabanınızın yeni ılımlı söyleminize katılmayabilecek bir kesiminin temsil edilmesini nasıl sağlayacaksınız?

- Son kısımda sizinle aynı fikirde olmayabilirim, ancak genel olarak Suriyelilere kişisel görüşlerimi empoze etmek istemiyorum. Bunu deneyimli ve uzman hukukçulara bırakıyorum, böylece hukuk, insanlar arasındaki ilişkiyi formüle etmede ayrım çizgisi olacaktır. Suriye büyüklüğünde ve zenginliğinde, farklı bileşenleri olan bir ülkenin tek bir görüşün hakimiyetinde olmasını bekleyemeyiz. Bu farklılık iyi ve sağlıklıdır. Bu zafer bir grubun diğerine karşı zaferi değil, tüm Suriyelilerin zaferidir. Önceki rejime sadık olduğunu düşündüğümüz kişilerin bile sevinçlerine şahit olduk. Çünkü insanların ne hissettiklerini ya da düşündüklerini söylemeleri mümkün değildi. Toplumun her kesiminden tüm Suriyelilerin ülkelerini koruyacak kadar bilinçli olduklarından eminim.

Kısacası benim arzum, farklılıklarımızı çözerken başvurabileceğimiz kapsayıcı bir anlaşmaya ve bir hukuk devletine ulaşmaktır.

Ahmed eş-Şera: İntikam peşinde koşmayacağız

* Sizi bekleyen pek çok çetrefilli dosyadan biri de zorla kaybedilenlerin, cezaevlerinde ve toplu mezarlarda kaybedilenlerin dosyası. Bu konuyu nasıl ele alacaksınız?

- Aslında biz siyasi bir rejimle değil, kelimenin tam anlamıyla bir suçlular ve haydutlar çetesiyle savaşıyorduk. Hem barışta hem de savaşta tutuklamalar, zorla kaybetmeler, öldürmeler, yerinden etmeler, aç bırakmalar, kimyasal silahlar, sistematik işkence... Bugün davanın bittiğini söylüyoruz. Dolayısıyla, insanların Sednaya Hapishanesi’nden sorumlu olanlardan, varil bombaları ve kimyasal silahlar atanlardan ve bilinen zulümleri işleyenlerden hesap sorma hakkını saklı tutarak, olaylara intikam açısından bakamayız. Bu kişiler sorumlu tutulmalı ve yargılanmalıdır. İsimleri bilinmeyen kişilere gelince, insanların bu kişileri de sorumlu tutmak için haklarında suç duyurusunda bulunma hakları vardır.

scvdfb
Ahmed eş-Şera, Şam'da BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen ile görüştü

Önemli olan, kısıtlamaları kırmış olmamız ve uzman kuruluşların bu göreve yardımcı olmak üzere gelmiş olmalarıdır. Kayıp kişilerin dosyalarını takip etmek hem yaşayan hem de ölü olan kişilerin akıbetlerini belirlemek ve ailelerinin ölüm belgeleri, miras gibi işlerini kolaylaştırmak üzere uzmanlaşmış bir bakanlık kurulacaktır. Bu çok iş demek, ancak hakikate ulaşmalıyız.

* Beşar Esad'ın oturduğu yerde, Halk Sarayı'nda bizi ağırlamak nasıl bir duygu?

- (Gülüyor) Dürüst olmam gerekirse, hiç rahat değilim. Ancak burası halka açık olması gereken bir yer. Böylece halk burayı ziyaret edebilir ve çocuklar bu avlularda oynayabilir.