​Türkiye İdlib’deki gözlem noktalarını 56'ya çıkardı

Suriye'nin kuzeyindeki Kamışlı’da gezen bir Rus askeri aracı (AFP)
Suriye'nin kuzeyindeki Kamışlı’da gezen bir Rus askeri aracı (AFP)
TT

​Türkiye İdlib’deki gözlem noktalarını 56'ya çıkardı

Suriye'nin kuzeyindeki Kamışlı’da gezen bir Rus askeri aracı (AFP)
Suriye'nin kuzeyindeki Kamışlı’da gezen bir Rus askeri aracı (AFP)

Türkiye, Suriye'nin kuzeybatısındaki askeri gözlem noktalarını artırmaya devam ediyor. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) dün İdlib kırsalında dördüncü gözlem noktasını kurdu. Böylece Türkiye’nin İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’ndeki (İGAB) gözlem noktası sayısı 56’ya yükseldi. Bununla birlikte Türkiye, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle Suriye'nin kuzeyindeki birliklerinin hareketlerini kısıtladığını açıklarken, Rusya ile yapılan anlaşma uyarınca İdlib'deki ateşkesin sürdürülmesi gerektiğini vurguladı.
TSK dün, İdlib'in batısındaki Cisr eş-Şuğur kırsalındaki ez-Zaniya, Bukserya ve el-Farika köylerinde yeni gözlem noktaları kurduktan sonra İdlib'in batı kırsalındaki el-Barnas bölgesinde de yeni bir askeri nokta oluşturdu.
Türkiye, Pazar günü İdlib'e yeni askeri sevkiyatlar göndermişti. Çok sayıda askerin de yer aldığı konvoy, Kefer Lusin Sınır Kapısı’ndan geçerek Türk gözlem noktalarının bulunduğu yerlere ilerledi. Öte yandan Türk ve Rus birlikleri, Fırat’ın doğusunda, Ayn el-Arab (Kobani) kırsalındaki Aşme köyünden başlayan ve batısındaki köyleri kapsayan yeni bir ortak devriye gerçekleştirdiler.

39’uncu ortak devriye
Türk ve Rus birlikleri geçtiğimiz Perşembe günü, Derbesiye kırsalında ortak bir devriye düzenlemiş ve bölgedeki bir dizi köyü gezmişlerdi. Dünkü devriye 22 Ekim 2019'da Soçi Anlaşması'nın imzalanmasından bu yana gerçekleştirilen 39’uncu devriye oldu.
Milli Savunma Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği Plan Koordinasyon ve Analiz Şube Müdürü Albay Olcay Denizer Pazar günü yaptığı açıklamada, 22 Ekim 2019'da Soçi Anlaşması'nın imzalanmasından bu yana, sonuncusu geçtiğimiz Perşembe günü olmak üzere Rusya ile toplam 38 ortak devriye gerçekleştirildiğini bildirdi.
Türkiye ile Rusya arasında İdlib'de ateşkes ilan etmek için 5 Mart'ta imzalanan Moskova Mutabakatı kapsamında yürütülen Halep-Lazkiye uluslararası karayolundaki (M4) ortak devriyelerin askıya alındığını belirten Albay Denizer, Türkiye ile Rusya arasındaki üçüncü ortak askeri devriyenin uygun hava koşulları oluştuğunda gerçekleştirileceğini kaydetti.
Albay Denizer, Türkiye’nin Rusya ile yapılan anlaşma çerçevesinde İdlib'deki ateşkesin uygulanmasını yakından takip ettiğini de sözlerine ekledi.

43 YPG’li etkisiz hale getirildi
Öte yandan Albay Denizer, TSK’nın geçtiğimiz ay boyunca Barış Pınarı Harekât bölgesine sızmaya çalışan Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) bağlı Halk Koruma Birliği’nin (YPG) 43 üyesini etkisiz hale getirdiğini duyurdu. Denizer ayrıca YPG’nin geçtiğimiz ay Tel Rıfat, Zeytin Dalı Harekât bölgesi ve Fırat Kalkanı Harekât bölgesinde 70 başarısız saldırı gerçekleştirdiğini belirtti. TSK’nın ‘kendini savunma hakkı çerçevesinde’ bu saldırılara derhal karşılık verdiğini belirten Albay Denizer, Türkiye'nin kontrolü altındaki Fırat Kalkanı Harekât bölgesinde ve Halep'teki Türkiye ile birlikte hareket eden gruplara yapılan saldırıda 16 YPG üyesinin etkisiz hale getirildiğini söyledi.
Koronavirüs salgını nedeniyle birliklerin harekatları kısıtlandı
Albay Denizer ayrıca Milli Savunma Bakanlığı'nın Suriye'deki askeri harekat (Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı) bölgelerindeki TSK birliklerinin hareketlerine, koronavirüs salgını nedeniyle bir takım yeni kısıtlamalar getirdiğini açıkladı.
Denizer, Suriye’deki askeri harekât bölgelerinde konuşlandırılan tüm askerlerin, sadece komutanlarının özel izni ile bölgeden çıkabileceğini veya girebileceğini, bireysel kadroların ve genel olarak silahlı kuvvetlerin hareketlerinin, mümkün olan en düşük seviyeye indirilebileceğini de sözlerine ekledi.

TSK’da ‘Koronavirüs ile Mücadele Merkezi’ oluşturuldu
Milli Savunma Bakanlığı'nın, koronavirüs salgını ile mücadele çerçevesinde ilgili makamların tüüyle koordinasyon içinde ve katı önlemler aldığına dikkat çeken Albay Denizer, ayrıca Bakanlık bünyesinde oluşturulan Koronavirüs ile Mücadele Merkezi’nin (COMMER) takip, planlama, koordinasyon ve yönetim görevlerini yerine getireceğini aktardı.
Albay Denizer, başta Türkiye dışında faaliyet gösterenler olmak üzere Türk birlikleri arasında Kovid-19 salgınının yayılmasını önlemek için hareketlerin kısıtlanması ve sosyal mesafe uygulaması gibi bir takım önlemlerin alındığını açıkladı.



Starmer, uygulamanın devlet aygıtlarında yasaklanmasına rağmen TikTok hesabını açtı

İngiltere Başbakanı Keir Starmer (AFP)
İngiltere Başbakanı Keir Starmer (AFP)
TT

Starmer, uygulamanın devlet aygıtlarında yasaklanmasına rağmen TikTok hesabını açtı

İngiltere Başbakanı Keir Starmer (AFP)
İngiltere Başbakanı Keir Starmer (AFP)

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, hükümet cihazlarında yasaklı olmasına rağmen, genç seçmenlerle bağlantı kurmak amacıyla dün TikTok hesabını açtı.

Başbakanlık sözcüsü, Başbakan'ın uygulamadaki hesabında "güçlendirilmiş güvenlik önlemlerinin" etkinleştirildiğini söyledi. Kendisinin ve eşinin Downing Caddesi'ndeki Noel ağacını yaktığını gösteren ilk TikTok videosunda Starmer, "TikTok, beni takip edin" dedi.

Starmer, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Başbakanı Friedrich Merz ile Ukrayna'daki savaşı sona erdirme önerilerini görüşmek üzere bir araya gelmeden önce, konutunun dışında kendisine sarıldığı bir başka videoyu paylaştı.

Mart 2023'te Londra, popüler video paylaşım uygulaması ByteDance'in Çinli ana şirketiyle bağlantılı veri güvenliği endişeleri nedeniyle resmi cihazlarda TikTok kullanımını yasakladı. Bu yasaktan önce, Boris Johnson'ın Başbakan olduğu Mayıs 2022'de İngiltere Başbakanı @10DowningStreet adına resmi bir hesap açılmış, ancak üç ay sonra video paylaşımı durdurulmuştu.

Starmer'ın sözcüsü, "Uygulamanın, çoğu devlet cihazında kullanımına ilişkin kısıtlamalar devam ediyor ve TikTok ile ilgili güvenlik politikamızda herhangi bir değişiklik yok" açıklamasını yaptı. Bu hamle, Starmer'ın ve hükümetinin popülaritesinin düşmeye devam etmesi nedeniyle seçmenlerle doğrudan bağlantı kurmak için attığı son adım olarak görülüyor.


"Sarhoş bir komünist" az kalsın Thatcher'ı öldürüyormuş

Uzun süre başbakanlık yapan Margaret Thatcher, 2013'te 87 yaşındayken ölmüştü (AP)
Uzun süre başbakanlık yapan Margaret Thatcher, 2013'te 87 yaşındayken ölmüştü (AP)
TT

"Sarhoş bir komünist" az kalsın Thatcher'ı öldürüyormuş

Uzun süre başbakanlık yapan Margaret Thatcher, 2013'te 87 yaşındayken ölmüştü (AP)
Uzun süre başbakanlık yapan Margaret Thatcher, 2013'te 87 yaşındayken ölmüştü (AP)

Birleşik Krallık Ulusal Arşivleri'ndeki gizlilik kararı yeni kaldırılan belgeleri inceleyen Daily Mail, 1979-1990'da ülkeyi yöneten Margaret Thatcher'ın atlattığı büyük tehlikeyi dünya kamuoyuna açıkladı.

1989 baharında Afrika turuna çıkan Muhafazakar Partili siyasetçi, o dönem hapiste olan Nelson Mandela'nın serbest bırakılması ve Güney Afrika'daki apartheid rejiminin sonlandırılması için kıtayı dolaşıyordu. 

30 Mart'ta Zimbabve'den Malavi'ye gitmek üzere Mozambik hava sahasından geçen Thatcher'ın bindiği Vickers VC-10'a yerden havaya atılan füzelerin gönderildiği ortaya çıktı. 

Füzelerin hepsinin Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait uçağı ıskalamasıyla birlikte Margaret Thatcher saldırıdan kıl payı kurtulmuş.

Bu olay üzerine, o dönem iktidardaki Marksist-Leninist Mozambik Kurtuluş Cephesi'yle (FRELIMO) Güney Afrika destekli Mozambik Milli Direnişi (RENAMO) arasında iç savaşın sürdüğü ülkenin yöneticilerinden resmi açıklama talep edilmiş. 

Kasım 1989'da Mozambikli yetkililer, sarhoş bir uçaksavar bataryası komutanının füzeleri kazara ateşlediği yanıtını vermiş. 

Birleşik Krallık, RENAMO'ya karşı destekledikleri Mozambik ordusuna 1980'lerde askeri eğitim yardımı vermişti.

Demir Leydi lakaplı siyasetçi, 1984'te kendi ülkesinde İrlanda Cumhuriyet Ordusu (IRA) tarafından hedef alınmıştı.

Muhafazakar Parti konferansının düzenlendiği Brighton'daki Grand Hotel'i bombalayan ayrılıkçı örgüt, 5 kişinin ölümüne, 31 kişininse yaralanmasına yol açmıştı.

Eski Sinn Fein lideri Gerry Adams, bu saldırı sırasında Margaret Thatcher ölseydi, Birleşik Krallık'ın bazı bölgelerinde "çok az gözyaşı" döküleceğini iddia ederek önceki yıllarda gündem olmuştu.

Independent Türkçe, Telegraph, Daily Mail


İranlı göçmenlerle dolu bir uçak daha ABD'den kalktı

Eylülde ülkelerine gönderilen İranlılar, Devrim Muhafızları'nın kendilerini sorguladığını söylemişti (Reuters)
Eylülde ülkelerine gönderilen İranlılar, Devrim Muhafızları'nın kendilerini sorguladığını söylemişti (Reuters)
TT

İranlı göçmenlerle dolu bir uçak daha ABD'den kalktı

Eylülde ülkelerine gönderilen İranlılar, Devrim Muhafızları'nın kendilerini sorguladığını söylemişti (Reuters)
Eylülde ülkelerine gönderilen İranlılar, Devrim Muhafızları'nın kendilerini sorguladığını söylemişti (Reuters)

Eylül sonunda Tahran'la anlaşarak onlarca İranlıyı sınır dışı eden ABD, bir uçağı daha doldurdu. 

New York Times'ın (NYT) iki İranlı yetkiliye dayandırdığı habere göre, pazar günü Arizona'nın Mesa kentinden havalanan uçakta 50'ye yakın İran yurttaşıyla birlikte Arap ülkelerinin veya Rusya'nın pasaportlarını taşıyıp da sınır dışı edilenler de var.

Ad ve görevlerinin gizlenmesini isteyen yetkililer, kiralanan uçağın Mısır ve Kuveyt'e gideceğini söyledi. 

Ruslar ve Arapların Kahire'de ineceği, İranlılarınsa Kuveyt'te bir başka uçağa binerek ülkelerine döneceği aktarıldı. 

Uçaktaki kişilerin kimlikleri açıklanmadı. ABD'den gönüllü mü zorla mı ayrıldıkları da bilinmiyor. 

Yaklaşık 2 bin İranlının ABD'de kaçak statüsünde olduğu tahmin ediliyor. Geçmişte ABD, sınır dışı ettiği İranlıları ticari uçaklarla ülkelerine gönderiyordu. 

Washington ve Tahran arasında aylardır yürütülen görüşmelerin ardından iki ülke eylülde nadir görülen bir işbirliğine imza atmıştı. 

İran Dışişleri Bakanlığı'nın kendi vatandaşlarının dönüşünü koordine ettiği ve bu kişilerin herhangi bir sorunla karşılaşmayacağı güvencesini verdiği yine NYT tarafından bildirilmişti. 

Ancak uçaktaki 45 kişiden en az 8'i zorla gönderildiğini ve hayatından endişe ettiğini de söylemişti. 

ABD Başkanı Donald Trump, sınır dışı edilen kaçak göçmen sayısında rekor kırmayı planlıyor.

79 yaşındaki Cumhuriyetçi, Demokrat Partili selefi Joe Biden döneminde çok fazla kişinin yasadışı yollarla ABD sınırlarından girdiğini ve bu durumun düzeltilmesi gerektiğini savunuyor. 

Ancak Trump yönetimi yeni yollar bulsa da bu hedefi gerçekleştirmekte zorlanıyor. 

Kaçak yollarla ABD'ye giden göçmenlerin, yurttaşları olmadıkları ülkelere gönderilmesi de bu yeni yöntemlerden biri. 

Bu hamleler, insan hakları örgütlerinin tepkisini çekiyor. Göçmenlerin gönderildikleri yerlerde zor durumlara düşmesinin önemsenmediği vurgulanıyor. 

Independent Türkçe, New York Times, Reuters