Lübnan’da Hristiyan bloğu Basil karşısında güçleniyor

Samir Caca ile Cibran Basil arasında gerçekleşen eski tarihli bir görüşme. (Getty)
Samir Caca ile Cibran Basil arasında gerçekleşen eski tarihli bir görüşme. (Getty)
TT

Lübnan’da Hristiyan bloğu Basil karşısında güçleniyor

Samir Caca ile Cibran Basil arasında gerçekleşen eski tarihli bir görüşme. (Getty)
Samir Caca ile Cibran Basil arasında gerçekleşen eski tarihli bir görüşme. (Getty)

Hristiyan siyasi cepheleri, geçen haftalarda biri milletvekili Cibran Basil başkanlığındaki Özgür Yurtsever Hareket, diğeri stratejik bir seçenek etrafında toplanmamış olan üç temel güç tarafından temsil edilen iki ana safı sağlamlaştırmak için daha da genişledi. Durum, Cumhurbaşkanı Mişel Avn’ın halen dördüncü görev yılında olmasına rağmen cumhurbaşkanlığı savaşının erken başladığını gösterdi.
Oluşan rekabet ise Dr. Samir Caca başkanlığındaki Lübnan Kuvvetleri Partisi’ni, eski Milletvekili Süleyman Franjiye başkanlığındaki Marada Akımı ve Milletvekili Sami Cemayel başkanlığındaki Ketaib Partisi’ni Özgür Yurtsever karşısında bir araya getirdi. Ancak yaklaşımları, Ketaib ve Marada gibi dönemden kopmayı seçen rakipler arasında farklılık gösterdi. Caca ise Avn ve cumhurbaşkanlığı pozisyonu arasında bir ayrım yapmaya sevk etti. Söz konusu seçenek, Caca’yı son Baabda toplantısına katılmaya yöneltti.
Diğer yandan hükümet meselelerinin arka planında gerilim artarken Basil aleyhindeki yolsuzluk ve bencillik suçlamaları da arttı. Ancak Hristiyan kaynakların Şarku’l Avsat’a aktardığı bilgilere göre söz konusu suçlamalar, cumhurbaşkanlığı için rekabet tohumları taşıyor. Zira söz konusu dört isim, bu pozisyon için otomatik adaylar olarak görülüyor. Kaynaklar, Cumhurbaşkanı Avn’ın görev süresinin 2022 sonbaharında sona ereceği göz önünde alındığında bu tartışmanın cumhurbaşkanlığı savaşı yolunda erken başladığını belirttiler.
Ancak Lübnan Kuvvetleri, Basil ile çatışmanın cumhurbaşkanlığı yetkisi ile ilgisi olmadığını ve Avn’ın seçilmesinden birkaç ay sonra başladığı göz önüne alındığında cumhurbaşkanlığına yönelik rekabete girmediğini savundu. Lübnan Kuvvetleri kaynakları da Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada Basil ile yaşanan anlaşmazlığın devletin nasıl yönetileceği ve iki taraf arasındaki ‘anlaşmadan’ ayrılma nedenlerinden kaynaklandığını aktardı.
Lübnan Kuvvetleri’nin Basil’e yönelik muhalefeti, meseleye yaklaşımı çerçevesinde gelişti. Bu yaklaşım, Avn döneminde yaşanan çatışmalar için de bu sebep olarak gösteriliyor. Ancak Kuvvetler, Basil’e karşı muhalifliğin ‘kişisel değil aksine karşı oldukları belirli mesellerin arka planında yaşananlardan kaynaklandığını belirtti.
Marada Hareketi de aynı tavrı benimserken, elektrik ve enerji meselelerinin yanı sıra Marada ve Özgür Yurtsever’in aynı fikri taşımadığı diğer meselelere dikkat çekti. Franjiye’nin benimsediği ton, Caca’nın sıklıkla takındığı tavırdan daha sertti. Bu çerçevede Franjiye, Özgür Yurtsever’i halka yalan söylemekle suçlayarak Özgür Yurtsever’in gücünü ‘artık insanlardan değil iktidardan aldığını’ vurguladı.
Aynı şekilde Ketaib Partisi’nin yaklaşımı da farklı bir yöne kayarken parti yalnızca Basil’e değil, siyasi sistemin tümüne karşıt bir dil benimsedi. Parti, Lübnan’daki sorunun 5 veya 6 kutuptan oluşan bir sistemden kaynaklandığını ve içerideki ana oyuncunun da Hizbullah olduğunu vurguladı.
Ketaib Partisi’nden siyasi büro üyesi Serge Dagher, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada Basil’in muhaliflerinin onu hak ettiğinden daha fazla büyüttüğünü ve Basil’in de bu durumdan yararlandığını savundu. Dagher, Basil’in gücünün Avn’ı cumhurbaşkanlığına getiren Hizbullah’ın gücünden kaynaklandığına dikkat çekti. Basil’in Sünni ve Dürzi toplumundaki diğer müttefikleri gibi Hizbullah’tan güç kazandığını, bu ekibin ise seçimleri aksatabilecek tek ekip olduğunu söyleyen Serge Dagher’e göre bir kesim, şu an cumhurbaşkanlığına giden yolun ‘yönelimlerine aykırı olmayan politikaları karşılığında müttefiklerinin devlet koltuklarına ve resmi idarelere ulaşmasını garanti eden’ Hizbullah’tan geçtiğini düşünüyor. Dagher, Cibran’ın büyüklüğünün yapay olduğunu ve muhaliflerinin daha güçlü olduğunu belirterek Ketaib Partisi’nin Basil ile hiçbir sorununun olmadığını, sistemin geri kalanıyla olduğunu vurguladı.
Serge Dagher, parti lideri Sami Cemayel’in cumhurbaşkanlığı için doğal bir aday olarak davrandığı söylentilerini yalanladığı açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Lübnan’ın varlığı tehlikededir. Çöküşten sorumlu tüm yönetici sınıfı uzak tutarak, varlığı korumak, ekonomik krizleri çözmek ve nedenlerini düzeltmek gibi öncelikler var.”
Özgür Yurtsever de Basil’e yönelik saldırının, ‘onu baltalamayı’ hedeflediğini savundu. Bu çerçevede Güçlü Lübnan bloğunun üyesi olan Mario Avn, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Basil’e yapılan saldırının bahsedilen tüm reform girişimlerini engelleme amacı taşıdığını vurguladı. Avn, “Saldırı, sorumlu ve güçlü bir kişiyi zayıflatmaya odaklanmıştır. Bu durum, seçimlerimizin doğru olduğuna ve savunulması gerektiğine yönelik inancımızı artırıyor” dedi.
Söz konusu gerilime rağmen eski Ketaib Milletvekili ve politikacı Kerim Pakradouni, bu durumun yeni olmadığını ifade etti. Şarku’l Avsat’a konuşan Pakradouni şu değerlendirmelerde bulundu:
“Aşamaların çoğunda Hristiyanlar, bir liderin ya da bir cephenin meridyenleri değildi. Aksine çoğulculuğa alışkındırlar. Piyer Cemayel ve Raymond Edde arasındaki gerilim düzeyine ulaşmamış olsa da bugün Hristiyanların söylemlerine hız vermesi normal.”

Çeşitli cephelerde kayıp
Basil’in 12 yıllık siyasi tecrübesi sırasında imza attığı ve farklı cephelerde geniş bir muhalefete yol açan iki boşluk var. Bu ilk olarak Hristiyan sahnesindeki kutupların çekişmesi oldu. Bu durum, blokların kendilerine karşı toplanmasına yol açtı. Şehabi Koalisyonu (Fuad Şehab başkanlığındaki akım) karşısında Ulusal Blok (Raymond Edde), Ketaib (Piyer Cemayel), Liberaller (Camille Chamoun) partilerinden oluşan koalisyon tecrübesinin tekrarlanmasına neden oldu. İkincisi ise Cebel-i Lübnan’ın dengesini bozmakla suçlanan ‘İlerici Sosyalist Parti’ ile anlaşmazlığın ve Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri ile yaşanan sınırlı gerginliğin yanı sıra Suriyeli yerinden edilmişler ve Lübnanlı annelerin çocuklarına vatandaşlık verilmesi meselelerinin arka planında sivil toplumla yaşanan anlaşmazlık var.
Bu çerçevede Milletvekili Mario Avn, Basil’in hassas meselelere değindiğini inkar etmezken, ‘zor bir demografik gerçeklik’ olması dolayısıyla Hristiyanların vatandaşlık meselesine karşı olmadığını belirtti. Basil’in tavrını stratejik bir hata olarak görmeyen Avn, “Gerçeği söylemek bir hata değildir” ifadesini kullandı.
Basil’e karşı muhalefet de genişlerken Kerim Pakradouni ise bugün muhalefetin büyük olmadığını söyledi. Pakradouni, “Lübnan şu an mükemmel bir ulusal pozisyonda. Çünkü her Hıristiyan cephesinin Müslüman bir müttefiki var” diyerek ülkenin şu anda barışçıl bir değişimin kapısında olduğunu ifade etti.
Pakradouni ayrıca Lübnan’daki politikacıların mezhep ve siyaset temelli sorunlara çözüm bulmaya alışkın olduklarını ancak hükümetin ülkede yeni dönemde ön plana çıkan  ekonomik ve toplumsal krizlerle yüzleşmeye alışkın olmadığını vurguladı.



İsrail SİHA’ları Şam kırsalında bir Hizbullah komutanı ve arkadaşının bulunduğu aracı hedef aldı

Suikasta uğrayan araba
Suikasta uğrayan araba
TT

İsrail SİHA’ları Şam kırsalında bir Hizbullah komutanı ve arkadaşının bulunduğu aracı hedef aldı

Suikasta uğrayan araba
Suikasta uğrayan araba

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), İsrail'e ait bir insansız hava aracının bugün Şam kırsalında, Şam-Beyrut yolu üzerindeki 4. Tümen'e ait kontrol noktası yakınlarında bir aracı hedef aldığını duyurdu.

SOHR yaptığı açıklamada, araçta Lübnan Hizbullah grubunun lideri ve arkadaşı olmak üzere iki kişinin seyahat ettiğini ve akıbetlerinin hala bilinmediğini, ancak Merkezi Haber Ajansı'ndan gelen bilgilerin hedefin hayatta kaldığını gösterdiğini belirtti.

Gözlemevi, 2024 yılının başından bu yana İsrail'in Suriye topraklarını 27’si hava ve 12’si kara saldırısı olmak üzere 39 saldırı düzenlediğini ve bu saldırıların silah ve mühimmat depoları, karargâh merkezleri ve araçlar da dahil olmak üzere yaklaşık 79 hedefin yaralanması ve imha edilmesiyle sonuçlandığını belirtti.

SOHR’un açıklamasına göre bu saldırılarda 131 asker öldü, 57 asker de yaralandı.


İsrail Cibaliye'de evlerine gitmeye çalışan sivillere saldırdı: 15 ölü ve 30 yaralı

İsrail askerleri bugün Gazze Şeridi'nde (İsrail Ordusu- AFP)
İsrail askerleri bugün Gazze Şeridi'nde (İsrail Ordusu- AFP)
TT

İsrail Cibaliye'de evlerine gitmeye çalışan sivillere saldırdı: 15 ölü ve 30 yaralı

İsrail askerleri bugün Gazze Şeridi'nde (İsrail Ordusu- AFP)
İsrail askerleri bugün Gazze Şeridi'nde (İsrail Ordusu- AFP)

Filistin Televizyonu bugün (Cumartesi), İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampında evlerine dönmeye çalışan sivillere saldırması sonucu 15 kişinin öldüğünü ve 30 kişinin yaralandığını bildirdi.

Konuyla ilgili olarak Filistin Haber ve Enformasyon Ajansı (WAFA) bugün "işgal ordusunun Cibaliye kampındaki bir sığınağın girişini bombaladığını ve kamp içinde evlerine dönmeye çalışan vatandaşları hedef aldığını, bunun sonucunda çoğu Kamal Adwan Hastanesi’ne nakledilen onlarca şehit ve yaralı olduğunu" bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın aktardığına göre WAFA haberinde: "Günlerdir sürekli bombardıman altında olan kamptaki insani durum felaket boyutunda; kampta kalan aileler kuşatma altında, gıda, su ve ilaç gibi temel yaşam ihtiyaçlardan yoksun, ambulans ve sivil savunma ekipleri kampa ulaşamıyor ve içerideki ceset ve yaralıları alamıyor, bu ise gerçek bir felaketin habercisi" ifadelerini kullandı.

Yedioth Ahronoth gazetesi dünkü haberinde, Cibaliye mülteci kampındaki İsrail güçlerinin buradaki çatışmaları, 7 Ekim 2023'te savaşın başlamasından bu yana ordunun karşılaştığı en şiddetli çatışmalar olarak nitelendirdiğini bildirdi.

Gazete, İsrail güçlerinin Cibaliye 'deki çatışmaların çok yoğun olduğunu ve Hamas'ın "büyük bir direniş" gösterdiğini söylediklerini aktardı.


Gazze Şehrinin güneybatısında bu sabah şiddetli silah sesleri ve patlamalar duyuldu

Gazze Şeridi'nde operasyon yapan İsrail askerleri (AFP)
Gazze Şeridi'nde operasyon yapan İsrail askerleri (AFP)
TT

Gazze Şehrinin güneybatısında bu sabah şiddetli silah sesleri ve patlamalar duyuldu

Gazze Şeridi'nde operasyon yapan İsrail askerleri (AFP)
Gazze Şeridi'nde operasyon yapan İsrail askerleri (AFP)

Filistin Enformasyon Merkezi (PIC), bu sabah Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Gazze Şehri'nin güneybatısında şiddetli silah ve patlama seslerinin yankılandığını duyurdu.

Merkez, İsrail güçlerinin birkaç gündür askeri operasyon yürüttüğü Gazze'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampında da gruplar ve İsrail güçleri arasında şiddetli çatışmalar yaşandığını belirtti.

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta, Refah şehrinin güneyi ve doğusu yoğun topçu bombardımanına ve helikopter saldırılarına maruz kaldı.

İsrail saldırısında Han Yunus'un doğusundaki Abasan el-Kabira bölgesinde El Farahin kasabası da hedef alındı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre El Aksa TV, İsrail uçaklarının Refah'ın merkezindeki bir evi hedef alması sonucu dün akşam iki kişinin öldüğünü bildirmişti.

İsrail uçakları ayrıca Cibaliye Kampı'nın batısındaki Faysal bin Fahd Okulu'na çok sayıda füze atarak, bir vatandaşı ölümüne birçok kişinin de yaralanmasına neden oldu.


El-Kassam Tugayları Refah'ın doğusunda 15 İsrail askerinin öldürüldüğünü duyurdu

Gazze Şeridi'ndeki Cibaliye Mülteci Kampı yakınlarında bir İsrail tankı (AP)
Gazze Şeridi'ndeki Cibaliye Mülteci Kampı yakınlarında bir İsrail tankı (AP)
TT

El-Kassam Tugayları Refah'ın doğusunda 15 İsrail askerinin öldürüldüğünü duyurdu

Gazze Şeridi'ndeki Cibaliye Mülteci Kampı yakınlarında bir İsrail tankı (AP)
Gazze Şeridi'ndeki Cibaliye Mülteci Kampı yakınlarında bir İsrail tankı (AP)

Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları bugün (Cumartesi) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ın doğusunda 15 İsrail askerini öldürdüğünü duyurdu.

Şarku'l Avsat'ın Filistin merkezli Safa haber ajansından aktardığına göre, el-Kassam Tugayları tarafından X platformunda yayınlanan paylaşımda, “Mücahitlerimiz, bir Kassam grubunun çok sayıda askerin barikat kurduğu eve baskın düzenleyerek askerlerle sıfır mesafeden çatışmaya girmesi ve ardından Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ın doğusunda yer alan et-Tanur mahallesi bölgesinde bir anti-personel düzeneğini patlatmasının ardından 15 Siyonist askeri ortadan kaldırmayı başardı” ifadesi yer aldı.

Almsn Haber Ajansı DPA'ya göre açıklamanın devamında, “Aynı bölgede bir Siyonist Merkava 4 tankı Yasin 105 füzesiyle hedef alındı” denildi.

İsrail ordusu, İsrail'in askeri operasyonları sonucunda Gazze Şeridi'nin dört bir yanından yerinden edilen yaklaşık 1,5 milyon Filistinliye ev sahipliği yapan kentte askeri operasyon başlatmanın yansımaları konusunda bölgesel ve uluslararası uyarıların ortasında, pazartesi günü Refah'ın doğusunda bir operasyon başlattı.

İlgili bağlamda Safa haber ajansı, İsrail ordusunun Cibaliye Mülteci Kampı’na yönelik işgalini yedinci gününde de sürdürdüğünü ve bu sabah yerel saatle 9:30'da kampın batı bölgelerine yeniden topçu ateşi açtığını bildirdi. Ajans ayrıca, İsrail işgal güçlerinin günlerdir sağlık ekiplerinin sokaklardaki ölülere ulaşmasını engellediğini de belirtti.


Hizbullah'ın İsrail'e karşı kullandığı yeni silahlar neler?

İran'ın Elmas füzesi (arşiv)
İran'ın Elmas füzesi (arşiv)
TT

Hizbullah'ın İsrail'e karşı kullandığı yeni silahlar neler?

İran'ın Elmas füzesi (arşiv)
İran'ın Elmas füzesi (arşiv)

Hizbullah İsrail ile çatışmalarında zaman zaman yeni silahlar duyuruyor. Son olarak perşembe günü, hedeflerinin üzerine saldırmadan önce füze fırlatan bir insansız hava aracını (İHA) yedi ay önce başlayan gerginlikten beri ilk kez kullandı. Peki, Hizbullah'ın İsrail'e yönelik saldırılarında kullandığı bu yeni silahların en öne çıkanları hangileri?

Silahlı saldırı SİHA’ları

Hizbullah, perşembe günü İsrail'in Metula kentindeki bir askeri alana iki adet S-5 füzesi ile donatılmış ‘silahlı saldırı SİHA’sı’ ile operasyon düzenlediğini ve ardından SİHA’nın infilak ettiğini duyurdu. Hizbullah, SİHA’nın tankların bulunduğu bölgeye doğru uçuşunu, iki füze ateşlemesini ve ardından patlamasını belgeleyen bir video yayınladı.

​​Hizbullah’ın ‘Sarallah’ tanksavar füze sistemi. (Hizbullah’ın yayınladığı bir videodan)

Hizbullah’ın ‘Sarallah’ tanksavar füze sistemi. (Hizbullah’ın yayınladığı bir videodan)

Hizbullah, 7 Ekim'de Gazze Şeridi'nde İsrail ile Hamas arasında başlayan savaşın ardından, İsrail ile karşılıklı bombardıman yapılmasından bu yana ilk kez böyle bir silah kullandığını duyurdu. İsrail ordusu perşembe günü SİHA patlaması sonucu üç askerin yaralandığını açıkladı.

Hizbullah medyası tarafından verilen bilgiye göre SİHA'nın savaş başlığı 25 ila 30 kilogram ağırlığında yüksek patlayıcı içeriyordu.

Askeri analist emekli Tuğgeneral Halil el-Hilu AFP'ye yaptığı açıklamada, bu SİHA’nın öneminin İsrail toprakları içinden saldırı düzenleyebilmesi olduğunu belirterek, Hizbullah'ın ‘kolayca kontrol edilebilen ve radarlar tarafından tespit edilmeden alçak irtifada yavaşça uçabilen İHA’lar’ gönderebilme kabiliyetinden faydalandığını kaydetti.

Hizbullah çarşamba günü, Lübnan sınırına 30 kilometreden fazla uzaklıktaki Tiberya kentinin batısında bulunan bir İsrail üssüne ‘bir dizi saldırı SİHA’sı” ile saldırı düzenlediğini duyurdu. Analistlere göre bu, karşılıklı bombardımanın başlamasından beri İsrail toprakları içinde düzenlenen en derin saldırı oldu.

Güdümlü ve ağır füzeler

Hizbullah son haftalarda, askeri mevzileri ve araçları hedef almak için İHA’lar ve güdümlü füzeler kullandığı ‘karmaşık’ olarak tanımladığı saldırılar düzenlediğini duyurdu.

Hizbullah ayrıca son zamanlarda İran yapımı Burkan ve Elmas ile adını 2015 yılında Suriye'de öldürülen bir Hizbullah komutanından alan Cihad Muğniye gibi güdümlü ve ağır füzeler kullandığını da açıkladı.

 İran'ın Burkan füzesi (Tahran'ın müttefiki Yemenli Husilere bağlı medya kuruluşları)

İran'ın Burkan füzesi (Tahran'ın müttefiki Yemenli Husilere bağlı medya kuruluşları)

Hilu ayrıca, Hizbullah'ın halen ağırlıklı olarak 5 ila 8 kilometre menzile sahip Kornet tanksavar füzelerine güvendiğini ve bunları daha uzak mesafelerde de kullanabileceğini belirtti.

Şarku'l Avsat'ın edindiği bilgiye göre Hizbullah diğer yandan Demir Kubbe'yi atlatan ve sadece tanklar tarafından durdurulabilen bir başka zırh delici güdümlü füze olan Rus Konkurs füzesini de kullanıyor.

Hizbullah'ın büyüklüğü tam olarak bilinmemekle birlikte son yıllarda gelişen devasa bir silah cephaneliği bulunuyor. Hizbullah birçok kez İsrail'in derinliklerine ulaşabilen çok sayıda gelişmiş silah ve füzeye sahip olduğunu açıkladı.

Son yedi aydır Hizbullah ve İsrail, analistlerin deyimiyle, her iki tarafın da birbirlerinin saldırı yöntemlerini ve askeri taktiklerini test ettiği günlük bir yıpratma savaşı yürütüyor.


Hizbullah operasyonlarında ‘taktiksel’ gelişme

 Lübnan askerleri ve Kızıl Haç gönüllüleri, İsrail'in hava saldırısında iki Suriyeli çocuğun ve bir Hizbullah üyesinin öldüğü Neccariye beldesinde. (AP)
Lübnan askerleri ve Kızıl Haç gönüllüleri, İsrail'in hava saldırısında iki Suriyeli çocuğun ve bir Hizbullah üyesinin öldüğü Neccariye beldesinde. (AP)
TT

Hizbullah operasyonlarında ‘taktiksel’ gelişme

 Lübnan askerleri ve Kızıl Haç gönüllüleri, İsrail'in hava saldırısında iki Suriyeli çocuğun ve bir Hizbullah üyesinin öldüğü Neccariye beldesinde. (AP)
Lübnan askerleri ve Kızıl Haç gönüllüleri, İsrail'in hava saldırısında iki Suriyeli çocuğun ve bir Hizbullah üyesinin öldüğü Neccariye beldesinde. (AP)

Hizbullah ve İsrail arasındaki çatışmalar, Hizbullah’ın operasyonlarındaki ‘taktiksel’ gelişmeyle daha önce görülmemiş bir gerilime tanık oluyor. Ancak bu durum, görüldüğü üzere ‘daha geniş kapsamlı bir savaşın çatısı altında’ kalmaya devam ediyor.

Geçtiğimiz saatlerde Lübnan'ın iç kesimlerinde, ilki güneyde Sayda bölgesinde, ikincisi ise Lübnan'ı Suriye'ye bağlayan uluslararası yol üzerindeki Bekaa Vadisi'nde olmak üzere iki suikast kaydedildi.

Şarku’l Avsat’ın ulaştığı bilgilere göre ilk saldırıda bir Hizbullah üyesi ve iki Suriyeli çocuk öldürülürken, Mecdel Encar'daki ikinci saldırıda bir el-Kassam Tugayları yetkilisi hedef alındı. Hizbullah suikastlara birkaç operasyonla karşılık verdi. Bunlardan biri insansız hava araçlarıyla (İHA) yapılan hava saldırısıyla Catun'daki topçu taburu karargahının, diğeri ise 50 Katyuşa roketiyle Suriye'nin Golan bölgesindeki Tsnobar lojistik üssünün hedef alınmasıydı.

Uzmanların kanaatine göre Lübnan'ın güney cephesinde artan gerilimin, ABD ve İran'ın çatışmaların genişlemesine karşı çıkan kararlarıyla ilgili nedenlerden dolayı ‘daha geniş kapsamlı bir savaşın çatısı altında’ kalması bekleniyor.


‘Amerikan limanı’ faaliyete geçerken Gazze Şeridi'ndeki çatışmalar şiddetlendi

 ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) tarafından Gazze açıklarındaki yüzer iskelenin Gazze Şeridi sakinleri için yardım almaya başlarken yayınlanan fotoğrafı (CENTCOM - AFP)
ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) tarafından Gazze açıklarındaki yüzer iskelenin Gazze Şeridi sakinleri için yardım almaya başlarken yayınlanan fotoğrafı (CENTCOM - AFP)
TT

‘Amerikan limanı’ faaliyete geçerken Gazze Şeridi'ndeki çatışmalar şiddetlendi

 ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) tarafından Gazze açıklarındaki yüzer iskelenin Gazze Şeridi sakinleri için yardım almaya başlarken yayınlanan fotoğrafı (CENTCOM - AFP)
ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) tarafından Gazze açıklarındaki yüzer iskelenin Gazze Şeridi sakinleri için yardım almaya başlarken yayınlanan fotoğrafı (CENTCOM - AFP)

ABD'nin Gazze açıklarındaki yüzer limanına nakledilen ilk yardımlar, kuşatma altındaki Gazze Şeridi'nde dağıtılmaya başlanırken, İsrail ordusu Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'de 27 Ekim'de kara harekâtının başlamasından bu yana yaşanan çatışmaların ‘en şiddetli boyuta ulaşabileceğini’ bildirdi.

Bu atmosferde ABD Başkanı Joe Biden yönetimindeki yetkililer, Tel Aviv'i Washington'un Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirme ve Ortadoğu'da kalıcı barışı sağlama vizyonunu benimsemeye ikna etme fırsatlarını tükettiklerini ve iki tarafın her zamankinden daha uzak hale geldiğini düşünüyor.

Şarku'l Avsat'ın ulaştığı bilgiye göre İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, askeri yönetimin insan kayıplarının yanı sıra yılda yaklaşık 5,4 milyar dolara mal olacağını gösteren bir ordu raporu nedeniyle, Gazze Şeridi üzerinde askeri yönetim uygulama planına alternatif aramaya karar verdi..


Cenin Taburu'nun komutanlarından biri İsrail'in Cenin'e düzenlediği hava saldırısında öldürüldü

Geçtiğimiz nisan ayında Cenin'de İsrail ateşiyle öldürülen bir gencin cenaze töreni sırasında iki silahlı Filistinli (Reuters)
Geçtiğimiz nisan ayında Cenin'de İsrail ateşiyle öldürülen bir gencin cenaze töreni sırasında iki silahlı Filistinli (Reuters)
TT

Cenin Taburu'nun komutanlarından biri İsrail'in Cenin'e düzenlediği hava saldırısında öldürüldü

Geçtiğimiz nisan ayında Cenin'de İsrail ateşiyle öldürülen bir gencin cenaze töreni sırasında iki silahlı Filistinli (Reuters)
Geçtiğimiz nisan ayında Cenin'de İsrail ateşiyle öldürülen bir gencin cenaze töreni sırasında iki silahlı Filistinli (Reuters)

İsrail ordusu dün akşam (Cuma) bir savaş uçağının Batı Şeria'daki Cenin Mülteci Kampı’nda bir evi bombaladığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın İsrail medyasından aktardığına göre Cenin'deki bombalama eylemi saldırı planlayan bir hücreyi hedef aldı. Filistinli medya kuruluşları daha sonra ölen kişinin İslam Hamayse adlı Cenin Taburu komutanı olduğunu bildirdi.

İslami Cihad Hareketi’nin silahlı kanadı Kudüs Seriyyeleri’ne bağlı Cenin Taburu, Komutan İslam Hamayse’nin öldürüldüğünü duyurdu.

Filistin Sağlık Bakanlığı ise İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'da bulunan Cenin Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırıda bir Filistinli’nin öldüğünü ve sekiz kişinin de yaralandığını açıkladı.

Bakanlık açıklamasında sekiz yaralıların durumunun ‘stabil’ olduğunu ve iki hastanede tedavi gördüklerini bildirdi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Durumu stabil olan beş şarapnel yaralanması Cenin Devlet Hastanesi'ne, durumu stabil olan üç yaralanma ise İbn Sina Hastanesi'ne ulaştı.”

İsrail ordusu, operasyonun savaş uçakları ve bir helikopter tarafından gerçekleştirildiğini ve Gazze Şeridi'ndeki savaşın patlak vermesinden çok önce şiddet olaylarının arttığı Batı Şeria'da nadir görülen bir olay olduğunu belirtti.

Ordu, militanlar tarafından operasyon merkezi olarak kullanılan bir yerleşkeyi vurduğunu ve Hamayse'nin İsraillilere yönelik birçok saldırıdan sorumlu olduğunu söyleyerek öldüğünü doğruladı.

İsrail ordusu ayrıca, saldırının ‘yakın bir tehdidi bertaraf etmek için gerçekleştirildiğini’ ifade etti, ancak hangi tehdit konusunda bilgi vermedi..


ABD elçisi: "İslamcılar" bizim ve Sudanlılar için bir sorun

ABD'nin Sudan Özel Temsilcisi Tom Perriello (Şarku'l Avsat)
ABD'nin Sudan Özel Temsilcisi Tom Perriello (Şarku'l Avsat)
TT

ABD elçisi: "İslamcılar" bizim ve Sudanlılar için bir sorun

ABD'nin Sudan Özel Temsilcisi Tom Perriello (Şarku'l Avsat)
ABD'nin Sudan Özel Temsilcisi Tom Perriello (Şarku'l Avsat)

ABD'nin Sudan özel elçisi Tom Perriello dün (Cuma) yaptığı açıklamada, devrik rejimin destekçileri olan İslamcıların mevcut sahnedeki varlığının "bizim ve Sudanlılar için büyük bir sorun teşkil ettiğini" söyledi. Perriello: "Ordu içinde savaşçılar olduğunu biliyoruz ve ülke dışından gelip savaşa katılanlar da var" ifadelerini kullandı. Kenya'nın başkenti Nairobi'de bir grup Sudanlı ile yaptığı toplantıda Perriello, ülkesinin kurumları ve bireyleri etkileyecek yaptırım silahının kullanımını genişleteceğini ve bunların çeşitli ülkelerdeki çalışmalarını etkileyeceğini belirtti. Perriello, "Vahim sonuçları olacağı nedeniyle" El Fashir'e askeri müdahaleye karşı Hızlı Destek Kuvvetleri’ne güçlü uyarılarda bulunduğunu belirtti.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk ise El Faşhir'in saldırıya uğraması halinde insani bir felaket yaşanabileceği uyarısında bulundu.


İsrail, Uluslararası Adalet Divanı önünde Güney Afrika'nın ‘soykırım’ suçlamalarına yanıt veriyor

Gazze Şeridi'nin Refah kentindeki durumla ilgili Lahey'deki Barış Sarayı'nda yapılan duruşma sırasında Uluslararası Adalet Divanı (UAD) yargıçları mahkeme salonuna giriyor, 16 Mayıs 2024. (AFP)
Gazze Şeridi'nin Refah kentindeki durumla ilgili Lahey'deki Barış Sarayı'nda yapılan duruşma sırasında Uluslararası Adalet Divanı (UAD) yargıçları mahkeme salonuna giriyor, 16 Mayıs 2024. (AFP)
TT

İsrail, Uluslararası Adalet Divanı önünde Güney Afrika'nın ‘soykırım’ suçlamalarına yanıt veriyor

Gazze Şeridi'nin Refah kentindeki durumla ilgili Lahey'deki Barış Sarayı'nda yapılan duruşma sırasında Uluslararası Adalet Divanı (UAD) yargıçları mahkeme salonuna giriyor, 16 Mayıs 2024. (AFP)
Gazze Şeridi'nin Refah kentindeki durumla ilgili Lahey'deki Barış Sarayı'nda yapılan duruşma sırasında Uluslararası Adalet Divanı (UAD) yargıçları mahkeme salonuna giriyor, 16 Mayıs 2024. (AFP)

İsrail bugün Uluslararası Adalet Divanı (UAD) önünde, Güney Afrika'nın Refah'taki askeri operasyonla Gazze Şeridi'ndeki ‘soykırımı’ devam ettirdiği yönündeki suçlamalarına cevabını sunacak.

Pretorya, UAD'dan İsrail'in Hamas'ı ortadan kaldırmak için gerekli olduğunu söylediği Refah saldırısını durdurmasını talep etti.

İsrail daha önce uluslararası hukuka bağlılığının ‘sarsılmaz’ olduğunu vurgulamış ve Güney Afrika'nın açtığı davayı ‘tamamen temelsiz’ ve ‘ahlaki açıdan iğrenç’ olarak nitelendirmişti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Hamas'ın son kalesi olarak gördüğü Refah'ta geniş çaplı bir kara harekâtının Hamas’ı ortadan kaldırmak için gerekli olduğunu söylüyor.

İsrail dün (Perşembe) yaptığı açıklamada, yoğun nüfuslu bu kente yönelik geniş çaplı bir saldırıya karşı uluslararası uyarılara rağmen, Refah'taki kara operasyonlarını ‘yoğunlaştıracağını’ duyurdu. İsrail'in Refah'ta ‘insani bir felaketi’ önlediğini düşünen Netanyahu, ofisi tarafından Arapça olarak yayınlanan açıklamasında “Şu ana kadar Refah'taki yaklaşık yarım milyon insan çatışma bölgelerinden tahliye edildi. Bahsettikleri insani felaket gerçekleşmedi ve gerçekleşmeyecek” ifadelerini kullandı.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ise Refah'taki askeri operasyonun ‘takviye kuvvetlerin girişiyle devam edeceğini’ duyurdu.